Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Trafik sigortası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-11-2011, 11:52   #1
advocat63

 
Varsayılan Trafik sigortası

Müvekkilin eşinin işleteni ve sürücüsü olduğu aracın tek taraflı ve tam kusurlu olarak yaptığı kazada, müvekkil sakat kalıyor. Sürücü olan eşi ve kızı vefat ediyor. Yargıtay’ın son içtihatları sürücü için tazminat talep edilemeyeceği yönündedir. 1-Müvekkil kendisi ve kızı için; aracın trafik sigortasına başvurabilir mi ? 2-Aracın trafik sigortasının bulunmaması durumunda Güvence Hesabı ödeme yapar mı?
Old 03-11-2011, 12:04   #2
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

KARAYOLLARI ZORUNLU TRAFİK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI
A.3- Teminat Dışında Kalan Haller

Aşağıdaki haller sigorta teminatı dışındadır.
a) İşletilme halinde olmayan araçların sebep olacağı zararlar,
b) İşleten tarafından ileri sürülecek tazminat talepleri,
c) İşletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
d) Zarar göremlerin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dıyında araçta veya römorklarda taşınan eşyanın uğrayacağı zararlardan dolayı işletene karşı ileri sürülecek talepler,
e) Manevi tazmanat talepleri,
f) İşletenin, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
g) İşletenin aracına veya bu araç vasıtasıyla çekilen römorklara ve yarı römorklara veya çekilen araçlara gelecek zararlar nedeniyle ileri sürülecek talepler.........
----------

KARAYOLLARI TRAFİK GARANTİ FONU YÖNETMELİĞİ
Hesaptan Karşılanmayacak Zararlar
Madde 14 - Aşağıdaki zararlar Hesaptan karşılanmaz:
a) Manevi tazminat talepleriyle, Yönetmeliğin 8 inci maddesi (e) bendi hükmü hariç, kişiye gelen bedensel zararlar dışındaki her türlü maddi zararlara ilişkin talepler,
b) (Mülga bend: 07/08/2004 - 25546 S.R.G. Yön/4.mad) *2*
c) Kazaya neden olan aracın, işleten veya sürücüsü tarafından ileri sürülecek zararlar,
d) Kanunun 105 inci maddesine göre motorlu araç yarışlarıyla ilgili olarak yarış için bulunması gereken sigorta yapılmamış ve kaza yarış sırasında vukubulmuşsa kazaya neden olan motorlu aracın kişilere verdiği zararlar için ödenecek tazminat tutarları,

e) Kanunun 104 üncü maddesine göre esasları Bakanlıkça belirlenen zorunlu mali sorumluluk sigortası yapmakla yükümlü motorlu araçlarla ilgili mesleki faaliyette bulunan kişilere bırakılan motorlu aracın kişilere verdiği zararlar için ödenecek tazminat ve tedavi giderleri,

f) Motorlu aracı çalan ve gaspedenlerle, bunlara yardım ve yataklık edenler veya motorlu aracın çalındığını ya da gaspedildiğini bilerek kendi istekleri ile araca binen sürücü veya yolcuların zararları,

g) İşletenin, eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği zararlar,

h) İşleten tarafından ileri sürülebilecek tazminat talepleri,
....
-----------------------
Aracın Kasko sigortası varsa poliçeye bakmanızı öneririm. Aksi halde ne zorunlu trafik sigortası ne de garanti fonundan para alabileceğinizi düşünmüyorum.
Old 03-11-2011, 12:11   #3
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

İşleten ile sürücü aynı kişi mi? ve ölmüş mü? Yanlış görüş bildirmiş olmayayım...
Old 03-11-2011, 14:46   #4
av_mkaraman

 
Varsayılan

Trafik sigortası (ZMMS), 3. kişilerin maruz kaldığı maddi zararları karşılayan bir sigorta türüdür. Sürücü ve/veya işleten kaza yapan araç açısından 3. kişi olmadığından, olayda olduğu gibi, sürücünün ölümü nedeniyle müvekkilleriniz destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat talep edemezler. Ancak müvekkillerinizinde yaralanmış olması ve sakat kalması nedeniyle 3. kişiler olarak nitelenmesi mümkün ve tazminat talep edebilirler. Ancak burada hatır taşıması ve tazminatın indirilmesi gündeme gelecektir.
Old 03-11-2011, 14:52   #5
advocat63

 
Varsayılan

Sayın KIRMIZI, işleten ve sürücü aynı kişidir ve ölmüştür.
Old 03-11-2011, 16:25   #6
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

O halde aracın ZMMS poliçesini inceleyin. Genl şartların 3-c maddesi mallarına verilen zararı teminat dışı tutmuş ama bedeni zararlar teminat içindedir. İşltetenin eşinin bedeni zararları için tazminat talep edebilirsiniz diye düşünüyorum
Old 05-11-2011, 22:10   #7
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın Malik Eskişehirli, tam kusurlu sürücü veya işletenin geride kalan yakınları tazminat talebinde bulunamaz derken genel şartlara mı dayanıyorsunuz? Ben bu konuda bir şey bulamadım. Bu cevabınızın hukuki dayanağı nedir?
Old 10-11-2011, 15:10   #8
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/85
Karar: 2010/2094
Karar Tarihi: 09.03.2010


TAZMİNAT DAVASI - İŞLETENİN DESTEK SAĞLAYANA KARŞI İLERİ SÜREBİLECEĞİ DEFİLERİ DESTEKTEN YOKSUN KALANLARA KARŞI DA İLERİ SÜREBİLECEĞİ - İŞLETENİN KENDİSİNE AİT ARAÇTA YOLCU OLARAK BULUNDUĞU SIRADA MEYDANA GELEN KAZADA ÖLDÜĞÜ - ÜÇÜNCÜ KİŞİ SAYILAMAYACAĞI

ÖZET: İşletenin, destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği defileri, destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre, işleten, sigorta zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürebilecektir. Davacıların murisi ve desteği olan işleten, kendisine ait araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada ölen kişi konumunda olsa da, üçüncü kişi sayılamaz. Davacılar, bu olay sebebiyle doğrudan bedensel bir zarar görmemişlerdir. Davacılar, yansıma yolu ile oluşan zararlarının tazminini istemekte iseler de, zararı doğuran olay işletenin ölümü olduğundan, buna dayalı olarak destek zararlarının tazmininin davalı sigortadan istenmesi mümkün değildir.

(2918 S. K. m. 85, 86, 91, 92) (818 S. K. m. 44, 51)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, müvekkillerinin desteğinin işleteni olduğu aracın, davalı nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, aracın başka bir kişi tarafından kullanılması sırasında meydana gelen kazada yolcu olan işletenin hayatını kaybettiğini ileri sürerek, ıslah dilekçesi ile toplam 100.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.

Davalı vekili, davacıların zararının sigorta teminatı kapsamında olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, dava konusu zararın araç işleteninin zararı değil, davacıların zararı olduğu, davacıların zarar gören 3. kişi konumunda oldukları gerekçesi ile, davanın kabulüne, toplam 100.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;

Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. maddesinde, işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur, aynı yasanın 85/1. maddesinde, <bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarar olacağı>, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, <işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurdan kendi kusuru gibi sorumludur.> hükümlerine yer verilmiş. Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesinde de, <sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasın sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder> şeklinde ifade edilmiş, 86. maddesinde ise, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur hükmü ile işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.

BK.nun 44. maddesi hükmüne göre ise, zarar gören taraf zararın doğmasına veya zararın artmasına sebep olmuş ise hakim zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilecektir.

Diğer yandan aynı kanunun 92. maddesinde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup, 92/a maddesinde işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler 92/b maddesinde ise işletenin eşinin usul ve fürunun kendisini evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir. Keza bu maddeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-3 maddesinde teminat kapsamı dışında kalan hususlar düzenlenmiştir.

Talep edilen destek zararı, ölenin değil 3. kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır.

Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelerde işletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir. BK.nun 44/I maddesi hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına kendisine katlanmalıdır. Borçlar Yasası 51/2 maddesi hükmüne göre de öncelikle haksız fiil sorumlusuna zararın tümü yüklenmiş bulunmaktadır. Diğer bir deyişle, nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenlerinde etkilediği kabul ediliyorsa desteğin kusurlu davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır.

Hal böyle olunca borçlar Yasası 44. madde hükümlerine göre işletenin destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği defileri, destekten yoksun kalanlara karşıda ileri sürebilecek olmasına göre işleten dolayısı ile sigorta zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürebilecektir.

Somut olayda ise, yukarıda da belirtildiği şekilde davacıların murisi ve desteği olan işleten, kendisine ait araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen kazada ölen kişi konumunda olsa da üçüncü kişi sayılamaz. Davacılar, bu olay sebebiyle doğrudan bedensel bir zarar görmemişlerdir. Davacılar, yansıma yolu ile oluşan zararlarının tazminini istemekte iseler de; zararı doğuran olay işletenin ölümü olduğundan, buna dayalı olarak destek zararlarının tazmininin davalı sigortadan istenmesi mümkün değildir.

O halde, mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 09.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(KAYNAK: Av. Ufuk CENGİZ)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 10-11-2011, 15:13   #9
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

17.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/8778
Karar: 2010/1726
Karar Tarihi: 01.03.2010


TAZMİNAT DAVASI - TRAFİK KAZASI - DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI - İŞLETEN HİÇBİR BİÇİMDE SAHİBİ VEYA İŞLETENİ OLDUĞU ARACIN ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASINDAN YARARLANAMAMASI

ÖZET: Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Somut olayda, davacıların desteği, işleten ve sürücüsü olan kendisine ilişkin araçta meydana gelen tek taraflı kazada ölmüştür. İşleten hiçbir biçimde sahibi veya işleteni olduğu aracın ZMSS'sından yararlanamaz. Çünkü, sigorta sözleşmesinin tarafı ve sigorta ettirendir. Davacıların yansıma yolu ile oluşan zararlarının tazminini, davalı sigortadan istemeleri mümkün değildir.

(2918 S. K. m. 85, 91) (818 S. K. m. 41, 44, 51) (Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.1- Sigortanın Kapsamı, A.3- Teminat Dışında Kalan Haller)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı sebeplerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün, süresi içerisinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Davacılar vekili, davalının Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın karıştığı kazada müvekkillerinin desteği H. E.’ın öldüğünü ve bu sebeple zarar gördüklerini ileri sürerek, poliçe limiti toplamı 7.000,00 TL maddi taminatın temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların destekten yoksun kaldıkları ve davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, her bir davacı için 1.000, 00 TL olmak üzene 7.000, 00 TL’nin temerrüt faizleriyle davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

2918 s. Karayolları Trafik Kanunu'nun 91/1. maddesinde, işletenlerin, bu yasanın 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur>, aynı kanunun 85/1. maddesinde, <bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı>, aynı kanunun 85/son maddesinde ise, <işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.> hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesinde de, <sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasın sebebiyet vermesinden dolayı 2918 s. Karayolları Trafik Kanunu'na göre işletene düşen hukuki sorumluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder> biçiminde ifade edilmiş, 86. maddesinde ise, işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilememiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur hükmü ile işletenin ve dolayısıyla onun sorumluluğunu üstlenen zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluktan kurtulma halleri düzenlenmiştir.

Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortasıdır.

BK.nun 44. maddesi hükmüne göre ise, zarar gören taraf zararın doğmasına veya zararın artmasına sebep olmuş ise, hakim zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilecektir.

Diğer yandan, aynı yasanın 92. maddesinde, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının kapsamı dışında kalan hususlar sıralanmış olup, 92/a maddesinde, işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltilebileceği talepler 92/b maddesinde, ise işletenin eşinin usul ve fürunun kendisini evlat edinme ilişisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar sebebiyle ileri sürebilecekleri taleplerinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamı dışında kaldığı belirtilmiştir. Keza bu maddeye paralel olarak Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-3 maddesinde, teminat kapsamı dışında kalan hususlar düzenlenmiştir.

Talep edilen destek zararı, ölenin değil 3. kişilerin üzerinde doğan dolaylı ve yansıma yolu ile meydana gelen zarardır. Yukarda açıklanan kanuni düzenlemelerde işletenin yakınlarının uğradıkları destek zararlarının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı açıkça düzenlenmemiş olmakla birlikte yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir.

BK.nun 44/I maddesi uyarınca, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına katlanmalıdır. Borçlar Kanunu 51/2 maddesi hükmüne göre de, öncelikle haksız fiil sorumlusuna zararın tümü yüklenmiş bulunmaktadır. Sair bir deyişle, nasılki desteğin ölümü nedeniyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa desteğin kusurlu davranışları da aynı biçimde destek görenlere yansır.

Hal böyle olunca; Borçlar Kanunu 44. madde hükümlerine göre, işletenin destek sağlayan kişiye karşı ileri sürebileceği defileri, destekten yoksun kalanlara karşı da ileri sürebilecek olmasına göre işleten dolayısı ile sigorta zararın oluşumunda sürücünün de birlikte kusurlu olduğunu ileri sürebilecektir.

Somut olayda, davacıların desteği, işleten ve sürücüsü olan kendisine ilişkin araçta meydana gelen tek taraflı kazada ölmüştür. İşleten hiçbir biçimde sahibi veya işleteni olduğu aracın ZMSS'sından yararlanamaz. Çünkü, sigorta sözleşmesinin tarafı ve sigorta ettirendir. Yukarda açıklanan kanuni düzenlemeler ve ilkeler ışığında davacıların yansıma yolu ile oluşan zararlarının tazminini, davalı sigortadan istemeleri mümkün değildir.

O halde, mahkemece yukarda açıklanan sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklan nedenlerle, davalı sigorta vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istem halinde temyiz eden davalı sigorta şirketine geri verilmesine 01.03.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 10-11-2011, 15:16   #10
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
17.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/8449
Karar: 2010/2264
Karar Tarihi: 15.03.2010

ÖZET: Davalı sigorta şirketi karşısında davacı üçüncü kişi konumunda olduğundan, anılan kişinin yaralanması nedeniyle uğradığı zararın davalı sigortadan istenebilmesi mümkündür. Davayı davacı ve eşinin birlikte açmış olması hukuki işlem ehliyeti ve velayet hakkının kullanılması ile ilgilidir. O halde mahkemece, tazminat istemine ilişkin alarak işin esasına girilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 10, 335) (2918 S. K. m. 85, 91, 92)

Dava: Taraflar arasındaki tazminat davasının sapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

Karar: Davacılar vekili, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçta meydana gelen kazada, davalıların çocuğu olan Emre Kayra K.'nun yaralandığını, % 20 fonksiyon kaybı oluştuğunu, bu suretle çocuklarının zarar gördüğünü ileri sürerek, 9,000,00 TL maluliyet tazminatının temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta şirketi davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, dosya kapsamına göre, zarara neden olan işleten ve sürücünün velayeten oğlu adına da olsa kendi sigortasından tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, haksız eyleme dayalı tazminat istemine ilişkindir.

2918 sayılı KTK'nın 91. maddesi ile işletenlerin aynı yasanın 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere trafik sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmiş bulunmaktadır. Zorunlu Trafik Sigortası Genel Şartları'nın sigortanın kapsamını düzenleyen 1. maddesinde <sigortacı, bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2919 sayılı KTK.ya göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği> öngörülmüş ve yine KTK.nun 92. maddesinde de, anılan sigortanın kapsamı dışında kalan hususlar belirtilmiştir. Bütün bu düzenlemelerden, bu tür sigortalarda teminat altına alınan zararların üçüncü kişilerin beden ve mallarında meydana gelen zararların olduğu tartışmasız bir husustur.

Somut olayda, davacı Mustafa K.'nun araç kullandığı sırada yolcu olarak araçta bulunan oğlu Emre'nin, yaralanması söz konusudur.

Bu durumda, davalı sigorta şirketi karşısında davacı Emre üçüncü kişi konumunda olduğundan, anılan kişinin yaralanması nedeniyle uğradığı zararın davalı sigortadan istenebilmesi mümkündür. Davanın davacı Mustafa K. ve eşinin birlikte açmış olması, TMK'nın 10. vd. maddeleri ile aynı kanunun 335. vd. maddeleri gereğince, hukuki işlem ehliyeti ve velayet hakkının kullanılması ile ilgilidir.

O halde mahkemece, tazminat istemine ilişkin alarak işin esasına girilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 15.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 10-11-2011, 15:22   #11
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Konuyu doğrudan aydınlatan güzel kararlar için teşekkürler. O halde soruyu soran arkadaşa cevabımız: Müvekkiliniz sakat kalması nedeniyle bedeni zararları için tazminat talep edebilir fakat (işleten-sürücü olan) eşinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep edemez.
Old 10-11-2011, 16:27   #12
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Sayın Evran'a çok teşekkür ederim, hoşgörüsüne sığınarak ekleme yapmak istiyorum. Sakatlık tazminatına ilaveten kızının ölümü nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı da talep edilebilir.
Sigorta Poliçesi yok ise Güvence Hesabından tazminat talep edilip edilemeyeceği sorusunun yanıtına gelince ;
Bu sorunun yanıtı alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının birleşmesi olgusunun hukuki sonuç ve mahiyetine bağlıdır.
İlke olarak, hukuken geçerli bir borç ilişkisinin bulunabilmesi için alacaklı ve borçlu olmak üzere iki tarafın varlığı aranmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu ise, alacaklısı ve borçlusu aynı olan bir borç ilişkisinin düşünülemeyeceğidir. Aksi düşünce, bir kimsenin kendi alacağının borçlusu olması sonucunu doğurur ki, bunun kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Nitekim, 818 sayılı Borçlar Kanunu (BK)'nun 116. maddesi "alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının bir kişide birleşmesiyle borç sona erer" hükmünü içermektedir.
Görüldüğü üzere, borç ilişkisinin bir sonucu olarak hem alacaklılık hem de borçluluk sıfatlarının bir kişide birleşmesi halinde, yasa koyucu, bu durumu borcun sona ermesi nedenleri arasında saymaktadır.
Alacak ve borcun aynı kişide birleşmesi, ölüm (mirasçılık) veya yaşayanlar arası bir hukuki işlemin sonucu olabilir. Örneğin alacaklının, borçlunun ölümüyle onun mirasçısı olması veya bir işletmenin bütün aktif ve pasifi ile devralınması (BK md. 179) ve devralanın, devraldığı işletmeye bir borcunun bulunması veya alacaklının alacağını borçluya temlik etmesi hallerinde alacaklılık ve borçluluk sıfatları aynı kişide birleşmiş olur (Safa Reisoglu, Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, 21. Bası, İst. 2010, s. 394).
Böylece alacaklı ve borçlu sıfatının aynı kişide birleşmesine yol açan olay, hukuksal işlemden doğabileceği gibi kanundan da doğabilir. Birleşmenin söz konusu olabilmesi için alacak ve borcun aynı mal varlığına dahil olması gerekir. Birleşmenin hukuki sonucu ise, alacak ve borcun kural olarak sona ermesidir. Birleşme yalnız asıl alacağı değil, ona bağlı fer'i hakları da sona erdirmektedir.
Somut olayda kazada sakat kalan ve kızı ölen kişi , zarar görmesi nedeni ile alacaklı durumda ise de; zarar veren aracın işleteni murisi olması nedeniyle de aynı zamanda bu hasarın tazmin borçlusudur. Diğer bir deyişle, müvekkiliniz işletenin murisi olarak 3. kişi durumunda olmadığı gibi, BK'nın 116. maddesi uyarınca, kendi üzerinde borçluluk ve alacaklılık sıfatı birleşmiştir. Çünkü, Güvence Hesabı ödediği miktar bakımından rücu hakkına sahip olup, rücu borçlusu işleten; işleten öldüğü için mirasçılarıdır.
BUNUN TEK YOLU MÜVEKKİLİNİZİN MİRASI REDDETMESİDİR. Mirasın reddi tazminat almaya engel teşkil etmeyecektir.
KOLAY GELSİN
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
koltuk sigortası- zorunlu trafik sigortası FYLOZOF Meslektaşların Soruları 9 16-12-2010 15:44
trafik sigortası msahinparlak Meslektaşların Soruları 1 16-12-2009 21:28
Trafik Sigortası Av.Ali KAYA Meslektaşların Soruları 11 19-12-2008 04:27
Trafik Kazası-Zamanaşımı-Mali Mesuliyet Sigortası- İhtiyari Mali Mesuliyet Sigortası avmhy Meslektaşların Soruları 2 12-09-2007 15:54
Zorunlu Trafik Sigortası kemal öncü Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 19:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03516293 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.