|
Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin] |
25-06-2008, 13:06 | #1 |
|
Dekolte elbiseyle balık tutmaya ceza
Galata Köprüsü üzerinde üzerinde dekolte elbiseyle balık tuttuğu iddiasıyla, "hayasızca hareketlerde bulunmak" suçundan yargılanan G.K., 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Dekolte elbiseyle balık tutmaya ceza! Galata Köprüsü üzerinde üzerinde dekolte elbiseyle balık tuttuğu iddiasıyla, "hayasızca hareketlerde bulunmak" suçundan yargılanan iki çocuk annesi Gülcan Köse, 5 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeki davaya, tutuksuz sanık Köse katılmadı. Davayı karara bağlayan Hakim Cahit Marancı, Köse'yi 6 ay hapse mahkum etti. Hakim, Köse'nin mahkemeye karşı tutumunu lehine takdir ederek cezayı 5 aya indirdi. Sanığın sabıkasız olması ve tekrar suç işlemeyeceği kanaati hasıl olduğunu ifade eden Marancı, 1 yıl denetimli serbestlik süresi belirleyerek bu süre içerisinde suç işlememe koşuluyla cezanın ertelenmesine hükmetti. Hazırlanan iddianamede, 12 Haziran 2007'de Galata Köprüsü'nde üzerindeki dekolte kıyafetle balık tutmaya çalışan Gülcan Köse'nin (28) eteğinin rüzgardan havalanması sonucu mahrem yerlerinin göründüğü belirtiliyordu. Savunmasında hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Köse ise "Balık tutmaya çalışırken güvenlik görevlileri gelip laf attı. Ben de küfür ederek gitmelerini söyledim ve polis çağırdım. Üzerimde iddia edildiği gibi gecelik yoktu. Kesinlikle teşhircilik de yapmadım" demişti. Kaynak: http://haber.mynet.com/sayfali/yasam...214368998546/0 Kaynak : http://haber.mynet.com/sayfali/yasam...za-/25Haziran2 |
02-07-2008, 17:56 | #2 |
|
'Gülcan Köse Davası mı? Göremezsiniz, Verin O Dosyayı Geri'
Feminist aktivist ve avukat Selin Nakıpoğlu Akın, Sultanahmet Adliyesi'nde o güne kadar hiç yaşamadığı bir muameleyle tanıştığını söylüyor.
Nakıpoğlu Akın, 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Gülcan Köse hakkında verdiği "hayasızca hareketler"den 5 aylık hapis cezası kararını görmek için dün (1 Temmuz) adliyeye gitti. Mahkeme kaleminden dosyayı istedi, aldı. "Amacım Köse'ye yardımcı olabilmekti. Temyiz süresinin geçip geçmediğini, temyiz sürecinde müdahil olabilmek ve bilgilenmek için dosyayı görmek istedim" diyor. Yaklaşık 15 dakika kadar not aldıktan sonra, kalem müdürünün "O dosya o dosya mıydı, Başsavcının talimatı var. O dosyayı kimseye göstermeyin" dediğini anlatıyor. Bu arada kimliğini istediklerini de söylüyor. "Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre, avukatsanız, vekaletiniz olmasa da, kopya almadığınız sürece dosyayı görebilir, isterseniz akşama kadar not alabilirsiniz" diyor. Ancak kalemdekiler Nakıpoğlu Akın'ın bir sayfalık not kağıdını da alıyorlar, bu arada gerek olmamasına karşın kimliğini göstermesini de istediklerini söylüyor Nakıpoğlu Akın. Kalem: Not almakla fotokopi arasında fark yok bianet'in görüştüğü Başsavcılık Kalemi, böyle bir talimattan haberleri olmadığını söyledi. Daha sonra konuştuğumuz 1. Sulh Ceza Mahkemesi Kalemi'yse "Başsavcının talimatıyla olan bir şey yok. Yetki belgesi [vekaleti] olmayan avukatlara izin vermiyoruz" dedi. Vekaleti olmayan avukatların kopyasını almadıkları sürece, dosyayı görme ve not alma hakları olduğunu anımsattığımızdaysa "Öyle uzun not alıyorlar ki. Ha not almışsınız ha fotokopi çekmişsiniz, fark etmiyor. Biz de izin vermiyoruz" diye konuştu. (TK/EZÖ) KAYNAK : http://www.bianet.org/bianet/kategor...o-dosyayi-geri Aynı olayla alakalı bir haber olduğu için bu foruma aktarmayı uygun buldum ancak olayda tartışılabilecek -ki sitemizde de defalarca tartışılmış- aksaklık ve hukuksuzluklar yer alıyor. Saygılar... |
02-07-2008, 20:55 | #3 |
|
Bu zihmiyetteki insanlar iyi ki tatil bölgelerine gitmiyor.Aksi halde herkes ceza yiyecek
|
02-07-2008, 21:14 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Kim demiş gitmezler diye.Tatil yöreleri bulunmaz nimet "bu zihniyetteki insanlar" için Av.Barış... Saygılar... |
02-07-2008, 21:26 | #5 |
|
"bu zihniyetteki insanlar"dan kasıt, acaba kanun koyanlar mı?, kanun uygulayıcıları mı? yoksa ihbar ve şikayet hakkını kullananlar mı ne dersiniz
|
02-07-2008, 22:05 | #6 |
|
Bizim ülkemizde bazı kesimlerin (medya vs) iktidara göre şekil aldığını hepimiz biliyoruz.
Bu zihniyetteki insanlardan kasıt iktidar yalakalığı yapanlardır.Yani döneme göre fikir değiştirip ona şirin gözükmeye çalışan kişilerdir. |
02-07-2008, 22:38 | #7 |
|
Sayın meslektaşlarım, bu forumdaki tartışmanın habere ve olaya ilişkin olmasını beklemek hakkım sanırım.
|
03-07-2008, 00:25 | #8 |
|
Dekolte elbiseyle balık tutmaya ceza
Üstsüzleri seviyorum ve üstsüzlük onların hakları
|
03-07-2008, 11:58 | #9 |
|
Hukuk fakültelerinde hukuka uygunluk konusunda "şehirde mayo ile dolaşmak hukuka aykırıdır ama plajda mayo giymek hukuka uygundur" örneği artık verilmiyor mu?
Forum konusu olay için söylemiyorum. O olayda bu kadar bilgiyle yorum yapmak taraf tutmak ve peşin hüküm olur. Sadece "bu zihniyetin plaja gitmesi" konusu için söylüyorum. Dosya incelemesinde avukata gösterilen zorluğu ise acizlik olarak nitelendiriyorum ve yaptığı işin; verdiği kararın doğruluğuna inanan, arkasında duran ve bunu gizlemek yerine duyurarak toplumu temizlemeyi hedefleyen hakim savcı ve avukatlara özlem duyduğumu belirtirim. |
05-07-2008, 02:14 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşlarım.
Yönetmelik hükmünden de anlaşılacağı gibi,Baro görevlendirme yazısı veya vekaletnamesi bulunmayan sanık müdafii ya da şikayetçi vekilinin soruşturma dosyasını inceleme hak ve yetkisi bulunmamaktadır.Bu hükmün iptali için TBB.ce İdari Yargıya açılan davada,yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiş bulunmaktadır. Saygılarımla.
|
05-07-2008, 04:03 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
|
05-07-2008, 05:38 | #12 |
|
Sayın Kaan.
Bahsettiğim genelge değil,"yönetmelik." Ayrıca devam eden ve bundan sonra başlayacak bütün hazırlık soruşturmalarında geçerli ve yürürlüktedir. |
05-07-2008, 11:55 | #13 |
|
Avukatlık Kanunu şöyle diyor;
İşlerin stajyer veya sekreterle takibi, dava dosyalarının incelenmesi ve dosyadan örnek alma: Madde 46 – (Değişik : 2/5/2001 - 4667/32 md.) Avukat veya stajyer, vekâletname olmaksızın dava ve takip dosyalarını inceleyebilir. Bu inceleme isteğinin ilgililerce yerine getirilmesi zorunludur. Vekâletname ibraz etmeyen avukata dosyadaki kağıt veya belgelerin örneği veya fotokopisi verilmez. Şimdi hangisi uygulanmalı?Kalem Hizmetleri Yönetmeliği mi Avukatlık Kanunu mu? Hukuk kurallarının bir hiyerarşisi olduğunu biliyorum ben.Acaba yanılıyor muyum? Saygılar... |
05-07-2008, 13:49 | #14 |
|
Sayın Ateş,
Bizim hukuk fakültesinde öğrenmiş olduğumuz hans kelsenin normlar piramidinde yer alan alt derecede ki norm üst derecede ki norma aykırı olamaz kuralı ve Anayasanın 11 fıkrasında yer alan "kanunlar anaysaya" ve 124 maddesinde "Yönetmeliklerde kanuna aykırı olamaz" kuralı bizim adalet bakanlığı ve c.savcıları tarafından hiçe sayılmaktadır. Bir anayasa kuralı olduğu halde hukuk mantığından yoksun olarak çıkarılan bu yönetmelik ve danıştayın buna verdiği onay beni bir hukukçu olarak şaşırtmaktadır. Şimdi 2 seçenek var ya biz hukuku bilmiyor ve yanlış anlıyoruz ya da bakanlık bu yönetmeliği çıkarırken hukukçu olmayan kişilere hazırlatıyor. Saygılar |
05-07-2008, 14:55 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet yönetmelik. Bu yönetmeliğin doğru/kanuna uygun olup olmadığı tartışmasına girmeksizin sadece şunu soruyorum: bu yönetmelik hükmü haber konusu olaya uygulanabilir mi? Avukata dosya inceletmemeye gerekçe olabilir mi? |
05-07-2008, 22:53 | #16 |
|
Kadınlardan ‘hayasız hareket’ protestosu
İSTANBUL - Beyoğlu Tünel Meydanı’nda toplanan “Bedenimiz Bizimdir İnisiyatifi” üyesi kadınlar, ellerindeki pankartlarla yürümeye başladı. “Devlet Elini Bedenimden Çek”, “Kadınlarınız Değil Kadınlarız.”, “Yaşasın Kadın Dayanışması” ve “Cinselliğimiz Bizimdir” şeklinde slogan atan kadınlar, yürüyüşünü Galata Köprüsü üzerine kadar sürdürdü.
Burada grup adına açıklama yapan Zelal Yalçın, “hayasızca” Galata Köprüsü’ne geldiklerini belirterek, “Son dersimizi Galata Köprüsü’nde aldık. Öğrendik ki bir kadın, tek başına, taytı ve t-shirt’yle balık tutuyorsa, ‘hayasızlık suçu’ndan 5 ay hapse mahkum edilebiliyormuş. Çünkü bu kadın köprüdeki bazı erkeklere göre genel ahlakı rencide etmiş” dedi. ‘HAYASIZCA HAREKETLER’ TCK’DAN ÇIKARILSIN Feministlerin ve kadın örgütlerinin bu kararı protesto ettiğini ifade eden Yalçın, TCK’dan “hayasızca hareketler” ifadesinin çıkarılmasını istediklerini belirtti. Zelal Yalçın, genel ahlak kurallarının zamana ve topluma göre değişkenlik gösterdiğini, göreceli olduğunu kaydederek, “Hukuk sisteminde kavramların yer alması kadınlara karşı ayrımcılığı ve eşitsizliği meşrulaştırmaktadır. Tüm uğraşlarımıza rağmen TCK’nın 225. maddesi yasadan çıkartılmadı. Kabul edilene kadar mücadelemiz devam edecek” diye konuştu. Yalçın sözlerini şöyle sürdürdü: “Temel ahlak kuralları zamana ve topluma göre değişebilir ve anayasada bu tip maddelerin bulunması kadınların özgürlüğünü kısıtlandırmaktadır. Bu meşrutiyet ve erkek egemenliği yüzünden kadınlar zarar görmektedir. Bu inisiyatifin platform biçimini alması için çalışmalarımız devam edecek. Biraz daha çalışma yapılması gerekiyor. Bu son yaşanan olaylarla ilgili Türkiye’nin her yerindeki kadın kuruluşlarından tepkiler geliyor. Biz bedenlerimizin yazılı ya da sözlü yöntemlerle denetim altında tutulmasına izin vermeyeceğiz. Erkek egemen sistemin, güvenlik mensuplarının ve yargının bu maddeleri aleyhimize kullanmalarına izin vermeyeceğiz ve kazanımlarımızı korumaya devam edeceğiz.” KARAKUŞ: TBMM’YE DİLEKÇE SUNACAĞIZ İnisiyatif yürüyüşüne katılan feminist aktivistlerden Filiz Karakuş ise “Bu, temsili ve politik mesajları fazla olan bir eylemdi, gerekli katılımın sağlandığını düşünüyorum. Çünkü İstanbul’daki pek çok kadın derneğinden insanlar geldi ve bunu çok olumlu buluyorum” dedi. Karakuş, şunları söyledi: “225’nci maddenin iptal edilmesini talep ediyoruz, çünkü bu madde Güncel Köse örneğinde olduğu gibi, genel ahlak adına genel cezaya dönüştürülmesine yol açıyor. Bu yüzden tüm kadın kuruluşlarından tek tek imza toplayarak, bu konudaki dilekçemizi TBMM’ye sunacağız ve sadece 225’nci madde değil, genel ahlakla ilgili diğer maddelerin de iptal edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu bir zincirdir ve genel olarak toplumda gelişen muhafazakar halkanın kadınlara yansıtılmasına sebep oluyor. Maalesef 225’nci madde, yoruma açık bir gelişme bu madde geriye gitti ve iki sevgilinin sokakta dolaşırken dudağına bir buse kondurmasını bile teşhircilik olarak sayan bir maddedir. Uluslararası anayasalardaki bu tip maddeler alenen cinsel ilişkiyi kapsadığı halde bizim anayasamızdaki bu madde, gerekçesiyle bu işi genişletmiştir.” 5 AY HAPİS CEZASI Galata Köprüsü’nde uygunsuz giysiyle balık tutarak çevreyi rahatsız ettiği iddiasıyla İstanbul 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Gülcan Köse, Türk Ceza Kanunu’nun, “Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” hükmünü içeren TCK’nın 225. maddesi gereğince 5 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme, sanığın tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluştuğu, Köse’nin 5 aylık hapis cezasının, 1 yıllık denetim süresinde bir daha suç işlememesi koşuluna bağlı olarak ertelenmesine hükmetmişti. Kaynak : http://www.ntvmsnbc.com/news/452249.asp |
06-07-2008, 02:43 | #17 |
|
Dekolte elbiseyle balık tutmaya ceza
Arkadaşlar bir şeyleri tartışırken dikkatli olalım:
Birgün (18 yaşlarında falan) otobüsten bilet almıştım. Yanımda bir bayan vardı. Muavin geldi kalkmanız gerekiyor, size bu nemara yanlışlılkla verilmiş dedi. Ben de kalkmaya hazırlandım. Arka sıralara geçecektim. Yanımdaki bayan muavine size ne dedi? Muavin şirketimiz bayan yolcunun yanına bay yolcu almaz vb. dedi. Bayan ben rahatsız değilim, rahatsız olursam sizi uyarırım. Ben istemeden beni korumaya kalkmayın dedi. O bayanın yanında korka korka kuzu gibi uyudum. Hala kim olduğunu bilmiyorum. Ama bana iyi bir ders verdiğini biliyorum. Ahlaka aykırı davranış kavramı son derece tehlikeli bir kavramdır. Ahlaka aykırılığı kim belirleyecektir? Son tahlilde yargıç. Peki yargıcın ahlak anlayışının toplunsal sisteme uygunluğunu kim belirleyecektir? Hiç kimse İnsanlarımızın yaklaşık olarak yarısı kadın yarısı erkektir. Şimde herkesin çırışçıplak dolaştığını varsayalım. Burada tahrik edici unsur nedir? Cinsel organ olamaz. Zaten sokakta yüzlercesi dolaşıyor. Hem de her iki organ karşılıklı dolaşıyor. Burada organın görülmesi tahrik unsuru olmaz. Sorun ataerkil aile yapısından kaynaklanan kadının mülk olma duygusu/anlayışındanm kaynaklanmaktadır. Toplumsal değerlendirmelere bakın. Genel yaklaşım kadın erkekle beraberse başkası ile olamaz. Erkek başkası ile olursa affedilebilir. Böyle bir yaklaşım egemendir. Sizin bu anlayışa katılıp katılmamanız önemli değil. Toplum bu biçimde örgütlenmiş ve bu anlayışı sürdürmeye çalışıyor. İzmirde bir arkadaşımın annesinden bir söz duymuştum: Erkek dediğin içki içip bağırmalı, sigara içipsavurmalı. Bence yanlış bir tanımlama. Yasa da benzer tanımlamanın arkasında. Burada tartışılması gereken nektalardan birisi; Varsayalım ki kadının rüzgar nedeni ile cinsel organı gözüktü. Bu son derece doğal bir şey. İnsanlar fermuarlarını çekmeyi unutamazlar mı? Anlaşılmayan diğer konu insanın organını görünce hayasızca hareket niye akla gelir. Hayasız olan, organı gördüğü için farklı duygulara saplanan insan mı, kazara organı görünen insan mıdır? Sorun büyük olasılıkla toplumsal kuralların savunulmasından ve değişmemesi gerekiğidüşüncesinden kaynaklanıyor. Kadın dikkat etmelidir. Bir erkeğin cinsel organı belirginse o nu da hayasızlıkla suçlayacak mıyız? Anlatmak istediğim şu: Yolda çıplak bir kadın görsem üzerine giysi vermeyi düşünürüm. Cinsel ilişki aklıma gelmez. Sanırım bu tartışmada yer alan herkes de bu konuyu sağlıklı bir biçimde çözüyordur. Burada tartışanların hepsi değilse bile çoğu olgunun farkındadır. Yanlış olan çıplak kadının yargılanmasıdır. Yanlış yaşayanlar kadını çıplak gördüğü için ahlakı şaşanlardır. Yargılanması gerekenler de ahlakı şaşanlardır. Saygılar. |
06-07-2008, 23:27 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Demek ki küfür serbest (keza taciz), çıplaklık yasak |
07-07-2008, 09:11 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Küfür hangi ağızdan çıkarsa çıksın erildir. Bu yüzden çoğunlukla kabul de görür. Ama çıplaklık tahrik edicidir ve ataya futürsuzca isyan olarak görülür esasında dolayısıyla hiçbir zaman hoş görülmez. |
07-07-2008, 13:04 | #20 |
|
İnsanlar gündemde kalabilmek için magazin programlarında her türlü teşhirciliği yapıyorlar. Bu tür programlara ilginiz olmasa bile, çocuklarda dahil herkes her reklam arasında "pat" diye çıkıveren özet görüntülerle herşeyden haberdar oluyor. Bunlardan kimse rahatsız olmuyor, diğer taraftan balık tutarken eteği havalanan kadın 5 ay hapse mahkum ediliyor. Ne diyeyim......
|
07-07-2008, 14:06 | #21 |
|
TCK'nın 225. maddesine göre;
Hayasızca hareketler Madde 225- (1) Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Alenen cinsel ilişki fiiline ve teşhircilik fiiline ceza yaptırımı öngörülmektedir. Teşhircilik bilindiği üzere kişinin vücudunun mahrem kısımlarını hukuka aykırı olarak ortaya çıkarmasıdır. Bu maddenin amacı toplumdaki ahlaki değerlerin korunmasıdır. Ancak yukarıdaki olayda hapis cezası alan hanımın eteğinin istem dışı açıldığı ve hanımın teşhircilik hususunda bir amaç ve kastının olmadığı zannı bende uyanmıştır. Teşhircilik suçu sadece "kasten" işlenebilen bir suçtur. Eğer burada hanımefendinin kastı yoksa suçta yoktur. Ancak kişi sokak ortasında pantolununu veya eteğini indirir de gezerse bu herkesin malumu olacağı üzere insanları aşırı rahatsız eder. Bu durumda kişiye bir yaptırım uygulanması gerekmektedir. Olaya tekrar döndüğümde balık tutmaya giden 2 çocuk annesi bir bayanın ifadesinden anladığım olayın istem dışı gerçekleşmesidir. Bu da çok gayet normal bir durumdur. |
07-07-2008, 20:40 | #22 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Meslektaşlarım. 5237 sayılı TCK.nun 225. maddesinde düzenlenmiş bulunan "Hayasızca Hareketler" üst başlıklı eylemler; 1-Alenen cinsel ilişkide bulunmak, veya, 2-Alenen teşhircilik yapmak, olmak üzere iki değişik şekilde işlenebilir. Bu maddede düzenlenen suç tipi ile korunmak istenen hukuksal yarar,halkın ar ve haya duygularının,toplumun ortak edep ve kamu ahlakının korunmasıdır.Yasa koyucunun amacı, cinsel ilişki veya teşhircilik fiillerini cezalandırmak değil,bu fiillerin alenen işlenmesi nedeniyle kamunun (toplumun) edep,nezahet ve ahlak duygularına yapılan saldırıların cezalandırılmasıdır. Bu maddede yazılı suçun manevi unsuru "kasd" olup,failin saikinin suçun oluşumunda bir önemi yoktur.Suç yerinde bulunanların eyleme rıza göstermesi,bu maddede düzenlenen suçun oluşumunu engellemez.Bu maddede düzenlenen suçun "taksirle" işlenmesi mümkün değildir.Örneğin,herkese açık olan bir plajda denizde yüzen bir bayanın elinde olmayan bir nedenle bikinisinin üst kısmının düşmesi sonucu göğüslerinin görünmesi halinde,failin kasdı söz konusu olmadığından,bu maddede düzenlenen suç oluşmayacaktır. Teşhircilik,bir insanın bedeninin mahrem yerlerini veya bölgelerini göstermesi anlamına gelmektedir.Yargıtay 5. Ceza Dairesi uygulamasında; 1-Halka açık bir plajda veya sokakta çırılçıplak dolaşmak, 2-Belli bir kişiyi hedef almadan herkesin görebileceği şekilde cinsel organını göstermek, 3-Pavyon gibi eğlence yerlerinde çıplak olarak şehvet hislerini tahrik edici davranışlarda bulunmak, 4-Bir olayı protesto için sokak veya cadde ortasında tamamen soyunmak, Eylemlerinin bu maddede yazılı suçu oluşturacağı kabul edilmektedir. Bilgilerinize sunarım. |
07-07-2008, 20:56 | #23 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Av.Kaan. Sorunuzun cevabı evettir. |
07-07-2008, 21:00 | #24 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Av.Barış. Yönetmelikler,kanunca düzenlenmeyen veya düzenlemesi yürütmeye bırakılan detaylar (ayrıntılar) için çıkartılır. |
07-07-2008, 21:09 | #25 |
|
Sayın Konak,
10 ve 13 no.lu mesajları birlikte değerlendirdiğimizde, kanuna aykırı düşen bir yönetmelikten söz edebiliriz sanıyorum. Katılmaz mısınız? Saygılarımla... |
07-07-2008, 21:51 | #26 |
|
Sayın Demirel.
Tabiki katıl(a)mıyorum. İsterseniz Danıştay kararını size fakslayabilirim. Saygılarımla. |
07-07-2008, 22:10 | #27 |
|
Kalem Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair yönetmelik, Avukatlık kanunu hükümlerine açıkça aykırıdır.
Danıştay kararında ne diyor bilemiyorum ama , henüz öğrenci iken hocalarımızın dillerine pelesenk ettikleri üzere, kanunlar hiyerarşisi çerçevesinde, aykırılık halinde üst normun uygulanmasının gerektiğini biliyorum. (Buna katılmaz mısınız? Tek başına, yalnızca buna, hiyerarşi uygulamasına? ) O nedenle, somut olayda sorulduğunda , Başsavcılık kaleminin talimattan habersiz olduklarını deklare etmesini normal ve anlaşılır buluyorum... Saygılarımla... |
07-07-2008, 22:13 | #28 |
|
Sayın Demirel.
Hakimler ve Danıştay,sizden farklı düşünüyor. (Yani Kanun hükmü ile Yönetmelik hükmü birbiriyle çelişkili değil.) Selam ve saygılarımla. |
07-07-2008, 22:16 | #29 |
|
Ancak yasayı ellerinde tutan avukatlarla, hemfikiriz Danıştay kararını eklerseniz, sevinirim ...
Sonra yeniden değerlendiririz. Saygılarımla... |
07-07-2008, 22:19 | #30 |
|
Sayın Demirel.
Danıştay kararı uzun. Sadece sonuç kısmını ekleyebilirim. Ancak sonuç kısmını zaten biliyorsunuz. Bir faks numarası göndermeniz yeterli.Taktir sizin. Selam ve saygılarımla. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Balık yağının yararları | Ahmet Turan | Site Lokali | 32 | 08-09-2008 11:08 |
Japonlar, Balık Ve Felsefe | deniz75 | Site Lokali | 3 | 23-01-2007 23:44 |
sudan çıkmış balık gibiyim | e_s_r_a | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 1 | 05-11-2006 01:05 |
Atabeyler, dinamitle balık tutacakmış | ahmetsacit | Hukuk Haberleri | 1 | 20-09-2006 02:39 |
Balık ile Hukuk | Hamdi Sırrı Duyguseli | Hukuk Sohbetleri | 0 | 03-05-2003 18:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |