Sigortalılık başlangıcının tespiti davası-davalı taraf

Merhaba.

Sigorta giriş tarihi emeklilik şartları açısından belirleyici, malum. Özellikle 08.09.1999’dan önce olması önemli. Sadece bir günlük girişin (primin) olması dahi durumu değiştiriyor. Araştırabildiğim kadarıyla, sadece bir günlük çalışmanın (sigorta girişinin) tespiti için açılan davalar sigortalılık başlangıcının tespiti davası olarak adlandırılıyor.

5521 sayılı kanunun 7/3 maddesi, “hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere” sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, dava açmadan önce SGK’ya başvuru zorunlu diyor. Yani hizmet tespiti davalarında SGK’ya başvuru zorunluluğu yok !

Ancak araştırabildiğim kadarıyla, sigortalılık başlangıcının tespiti davası olarak adlandırılan davalarda, hem SGK’ya başvurunun zorunlu olduğu, hem de davalı olarak sadece SGK’nın gösterilmesi gerektiği (işverenin davalı olarak gösterilmesinin gerekmediği) şeklinde kararlar var!

Bana gelen olayda, müvekkil 1985’te bir kollektif şirkette birkaç ay çalışmış, işe giriş bildirgesi düzenlenmiş (belgede SGK’nın kaşesi de var) ancak SGK kayıtlarında bu çalışmayla ilgili bir gün dahi gözükmüyor! İşveren ise kollektif şirket ve muhtemelen zaman içinde tasfiye olduğundan veya sicilde kaydı terkin edildiğinden şu an aktif değil.

İşvereni davalı göstermeyip, sadece SGK’yı davalı göstererek bir günlük sigortalılık girişinin tespiti için dava açmayı düşünüyorum. Tabi önce SGK’ya başvurduktan sonra. Ancak kafama takılan husus, bir günlük de olsa, çalışmanın tespiti amaçlı açılacak bu dava, aslında niteliği itibariyle hizmet tespiti davası değil midir? Mahkeme, ‘bu dava hizmet tespiti davasıdır, işvereni de davalı göstermen gerekirdi’ der mi diye tereddüt ediyorum? Ki işvereni davalı göstermek oldukça uğraştırıcı olacak, çünkü ihya vs süreçleri de gündeme gelebilir!

Kısaca, işvereni davalı göstermeyip sadece SGK’ya karşı dava açılmasında bir mahsur var mıdır? Biraz uzun oldu ama, zamanı olup fikrini paylaşan olursa sevinirim.

Saygılarımla.

İşvereni de davalı göstermenizde fayda var meslektaşım

1-Öncelikle müvekkilinizin emekli olması için hizmete mi ihtiyacı yoksa sigortalılık başlangıcına mı ihtiyacı var onu tespit etmeniz gerekiyor. Böyle olursa açacağınız dava türü de değişecektir.

2-"müvekkil 1985’te bir kollektif şirkette birkaç ay çalışmış" yazmışsınız. Eğer bu süre emeklilik için müvekkile lazım ise bahsettiğiniz üzere hizmet tespiti davası açmanız gerekecektir. Bu davanın davalısı işveren olup SGK feri müdahildir (davalı değil)

3- Sigortalılık başlangıcının tespiti yani bir gün bile size yetiyorsa, sigortalılık başlangıç tespiti davası açıp işe giriş bildirgesindeki tarihin sigorta başlangıç tarihi olarak tespitini talep edeceksiniz. Bu davada davalı SGK dır. İşveren davalı değildir. İşvereni davalı olarak gösterdiğimiz bir dosyada mahkeme resen taraf sıfatını silmiştir.

Yanıtınız için çok teşekkürler üstad. Müvekkil birkaç ay çalışmış olmakla birlikte, aslında bir günlük sigorta girişi yetiyor emekliliği için. Bu sebeple, işvereni davalı göstermeden bir günlük çalışmanın tespiti için sadece SGK’ya dava açmak daha uygun bizim için. Zira işveren tarafı bulmak veya ihya ile uğraşmak sıkıntılı bir süreç olacak.

Tereddüt etmemin sebebi, her iki durumda da işvereni davalı göstermenin zorunlu kabul edilmesi ihtimali idi. Böyle bir ihtimalde de, sadece bir gün için değil, sigortasız çalıştırıldığı tüm süre için talepte bulunmak daha mantıklı olacaktır.

Birinci seçenek bizim için daha uygun. Ancak, bir günlük çalışmanın tespiti ile daha çok süre çalışmanın tespiti talebi arasında nitelik farkı nedir onu anlamakta zorlanıyorum. İkisi de hizmet tespiti davası değil midir? İlk ihtimalde, örneğin X tarihinde sigorta girişim işlensin diye SGK’ya başvurup, SGK’nın red cevabına karşı, bu idari işlemin iptali talep ediliyor denilse, o zaman da idari dava olması gerekmez miydi?