20-03-2009, 16:39 | #1 |
|
Çocuk İstismarı-Neler Yapabiliriz???
Öncelikle kişileri aydınlatma konusunda çalışma grubundaki herkesi canla başla çalıştıkları için tebrik ediyorum. Kendi çocuğumuz ya da herhangi bir çocuk olsun istismara uğradığında nereye ihbar etmeliyiz?, çocuğa nasıl davranmalıyız?, bu tarz çocuklarda ne tür davranış bozuklulkları gözlemlenir? bunların hepsini buradan öğrendik ve öğreniyoruz. Ancak bu beni tatmin etmiyor doğrusu. Ben bugüne kadar yakınlarımda ya da çevremde çocuk istismarına hiç rastlamadım. Rastlamamış olmam bu konuda eli bağlı oturmamı gerektirsin istemiyorum. Bu gün bir meslektaşımdan katıldığı bir karakol ifadesini dinledim. Sizlerle de paylaşmak istiyorum. "7 yaşında mağdur bir kız çocuğu. Diğer tarafta orta yaşlı bir adam. Çocuğa cinsel tacizde bulunuyor ve bir şekilde yakalanıyor. Meslektaşımda çocuğun avukatı olarak görevlendiriliyor. Çocuğun sorulara verdiği yanıtlar aynen şu şekilde:
-Adam çıplakmıydı ne yaptı sana deniliyor? Çocuk; pantolonunun fermuarını açtı, kocaman bişeyin çıktığını gördüm diyor. -Gördüğü şeyin ne olduğu soruluyor.Çocuk sadece kocaman bişey oluduğunu ve ne olduğunu bilmediğini söylüyor. -Sana onunlamı dokundu deniyor? Çocuk önce orasına krem sürdü sonra benim popoma değdirdi, diyor. -Popon neresi göster denilince poposunu değil üreme organını gösteriyor." Hayretler içerisinde dinledim arkadaşımı. Düşünün daha neyin ne olduğunu bilemeyecek, organlarının neresi olduğunu bilmeyecek kadar küçük bir kız çocuğu, melek kadar saf ve temiz. Yani kısaca anlatmak istediğim şu. Hepinizin ve bir çok insanında benimle aynı fikirde olduğunu düşünüyorum. Böyle bir olayla karşılaştığımızda sanıkları şikayet etmek, mağdura yardım etmek dışında, herhangi bir olaya rastlamadan da yapacağımız birşeyler olmalı diye düşünüyorum. Ama nereden başlayayım, kime, nasıl yardım edeyim bilemiyorum. Bu başlık altında fikirlerimizi paylaşmamızı ve ortak bir şeyler yapmamız gerektiğini düşünüyorum. Bana yani tüm çocuklara yardımcı olmak için fikirlerinizi bekliyorum. Saygılar... |
23-03-2009, 12:01 | #2 |
|
Sayın Pınar Yılmaz,
İstismar edilen çocuk sayısı, bilinenin çok çok üzerindedir. Toplumumuzda kadınlara ve çocuklara karşı yapılan istismarlarda, garip bir şekilde mağdura suçlu, gözüyle bakılmaktadır. Bu nedenle mümkün olduğunca bu tür suçlar örtülme yoluna gidilmektedir. Bu suçların ortaya çıkarılmasında önemli olan, hem suçlunun başkalarına zarar verme ihtimalinin bertaraf edilmesi, hem mağdurun ihtiyacı olan hukuki ve özellikle psiko-sosyal yardımı almasıdır. Bu konuda da bayanların mağdurları tesbit ve onlarla iletişime geçme hususunda daha avantajlı olduklarını düşünüyorum. Hepimizin, en başta ailelere ve kişilere bu tür suçlar işlendiğinde, mağdurun suçlu olmadığını, yardıma ihtiyacı olduğunu ve gerçek suçlunun tesbit edilip, müdahale edilmesi gerektiği inancını vermemiz gerekir. Bizimkisi gibi kapalı toplumlarda bunu yapmak çok zordur. Ancak yapabildiğimiz kadarını yapmak için çalışmalıyız. Sosyal hizmetler ile ilgili birimlerde kalan çocuklarla görüşüp, onların sorunlarını dinlemek, elimizden geliyorsa yardımcı olmak da bir sosyal sorumluluk.. Kolay gelsin.. |
23-03-2009, 13:15 | #3 |
|
Sayın Zeynel, öncelikle ilgilendiğiniz ve paylaşımınız için teşekkür ederim. Görüşünüze kesinlikle katılıyorum. Çocuk istismarı konusunda ailesiyle birlikte yaşayanlardan çok kurumlarda kalan çocukların mağdur olduğu kanaatindeyim. Bu sebeple işe çocuk esirgeme kurumlarından başlamak gerektiğini düşünüyorum. Bir çok kez duymuşuzdur. Kurumlarda kalan çocukların bazen kurum görevlileri tarafından bazende dışarıdaki insanlar tarafından istismara uğradığını biliyoruz. Her bilinçli insanın kendi yaşadığı yerdeki kurumlara ilgi göstererek işe başlaması gerektiğini düşünüyorum. Ancak yapılması gerekenin ne olduğuna tam olarak karar verebilmiş değilim. Kurum çalışanlarına çocuk istismarı ile ilgili eğitim vermek, orada kalan çocuklara istismara uğradığında neler yapmaları gerektiğini öğretmek ya da buna benzer şeyler işe yarayabilir gibi geliyor. Ancak tek başına bir birey olarak bunu başarmak için nereden başlamam gerektiğini bilemiyorum. Benimle aynı fikirde olan gönüllüler bulmam gerekiyor sanırım.
|
22-04-2009, 15:21 | #4 |
|
bu konu tarihte her zaman toplumun mağdur olduğu bir konudur.mesela osmanlıda yağlı makasçılar varmış.her ülkede,her toplumda bu kötülük bir şekilde vucuda geliyor.insanların sapkın düşüncelerine gem vuramadıkları sürece küçük bedenler zarar görüyor.bu konuda çok şey duydum.arkaşın babası oğluna özel ders alması için hoca tutuyor.adam bir süre sonra tacize başlıyor.ve bir gün babası, öğretmeni oğlu ile yakalıyor ve o an kalp krizi geçirip ölüyor.bir arkadaşımda henüz ilkokul 2.sınıfta iken öğretmeni kucağına oturtup sertmi ne hissediyorsun diye sormuş ayrıca aynı kızı dedesi de gece taciz ediyormuş.o kadar çok çevreden bunları duydum ki neresi olduğu hiç önemli değil çocuklar her zaman böyle bir tehdit altındalar.
avukatların psikoloji,pedegoji,sosyoloji,vs.. konularında kendilerini yetiştirmeleri gerekiyor.zira yapılacak en küçük bir hata çocuk için telafisi güç bir sonuç dogurabilir. |
14-05-2009, 14:55 | #5 |
|
Sayın Pınar YILMAZ,
Zeynel beyin değindiği gibi ülkemizde istismar edilen çocuk sayısı gerçekten bilinen çok üzerindedir. Öncelikle "Çocuk istismarı konusunda ailesiyle birlikte yaşayanlardan çok kurumlarda kalan çocukların mağdur olduğu kanaatindeyim." düşüncenizin biraz önyargılı olduğunu düşünüyorum. bir noktada size hak veriyorum. Böyle kurumların işleyişi çok iyi bilinmediği için medyada yer alan bir çoğu düzmece ve abartılı haberlerden toplum fikir sahibi oluyor. Oluşan bu önyargı ile toplumun her kesiminden insan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme kurumlarını kıyasıya eleştiriyor. Doğrudur birçok devlet kurumunda olduğu gibi Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme kurumlarında da aksaklıklar ya da bazen geri dönüşü olmayan hatalar olabiliyor. Ama ben bunun suçlusunu sadece Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme kurumunu yöneten ya da çalışanların hatası olarak görmüyorum. Sosyal sorumluklara toplumumuzun ilgisizliği nedeniyle olan ve olabilecek hataların bir kısmından toplumumuzun sorumlu olduğunu düşünüyorum. Bu konularda toplumumuz ve sivil toplum örgütlerinin yeterli duyarlılığı gösterse emin bu baskı ile Sosyal Hizmetlerde ağar aksak yürüyen yapının düzeltilmesi hızlandırılabilir. Çocuk istismarına karşın birşeyler yapabilmek için örgütlenmekte gerekir. Ancak kişinin tek başına yapabileceği bazı şeylerde vardır. İstismara uğramış (fiziksel, cinsel, duygusal) ve kurum bakımında olan çocuklara destek vermek gibi hafta da bir iki saatinizi ayırarak mesala. |
14-05-2009, 17:24 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Kişinin tek başına yapabileceği şeylerde vardır. İstismara uğramış olan kurum bakımındaki çocuklarla ilgilenmek gibi, demişsiniz. Bu konuda kesinlikle size katılıyorum. Ancak üniversite öğrencisiyken (hangi şehir olduğunu belirtmeyeyim) bu konuya eğildim. Okuduğum şehirdeki çocuk esirgeme vs. gibi kurumların olup olmadığını araştırdım ve bir tane olduğunu öğrendim. Ancak kurumla iletişime geçmeden önce belediye başkanından görüş alıp onunla ortak birşeyler yapıp yapamayacağımızı sordum. Başkan bana ve birkaç arkadaşıma (randevu almak için epey uğraştım tabi) buradaki çocuk esirgeme kurumunun kapandığını, internetten bulduğumuz bilgilerin kurum kapanmadan önceki bilgiler olduğunu söyledi. Kurumun neden kapandığını sorduğumuzda ise, talep olmadı, kuruma yerleştirecek çocuk bulamadık kapattık dedi. Bende sokaklarda uyuşturucu alan, evsiz barksız tacize uğrayan birçok çocuk olduğunu ve hemen onlarcasını gösterebileceğimi söyledim. Cevabı şu oldu: Biz elimizden geleni yapıyoruz ama onlar yine kaçıp sokaklara dönmeyi tercih ediyorlar ayrıca bizim şehrimizde kimse çocukları ya da başkasını istismar etmez dedi. O kadar at gözlüklü bir bakış açısı vardı ki yapabilecek hiç bir şeyin olmadığını anladık ve çaresizce çıktık oradan. Yani demek istediğim şu: istismara uğrayan bir çocuk var mı? Yapabileceğimiz bir şey var mı? sorusunu kamu kurumlarına sorduğunuz zaman hayır bizim korumamız altında olan kimse istismara uğramaz cevabını alıyorsunuz. kimse de size bakın bu çocuğa yardımcı olabilirsiniz biz de size kurum olarak destek oluruz diyen yok maalesef. İşe nereden başlayacağımı bilemiyorum derken bunları kastetmiştim aslında. Saygılar... |
14-05-2009, 20:37 | #7 |
|
Sayın PINAR YILMAZ,
Yaşadığınız hayal kırıklığını anlıyorum. Benimde bu konuda yaşadığım bir hayal kırıklığı var. Bende üniversitede öğrenciyken bir yuvada gönüllü olarak çocuklarla zaman geçirmek ve onlara faydalı olabilceğim konularda yardımcı olmak istedim. Kurum müdürü olumlu karşıladı. Ve bir süre gidip geldim. Ancak beni çocuklara hangi konularda yardımcı olabileceğim konusunda rehberlik etmedi. Benim ne için oraya gidip geldğimden kurum personeli bir haberdi. Ben elimden geldiğince birşeyler yapmaya çalışdım işte. Ama benim için tam hayal kırıklığıydı. Mevki makam sahibi insanlar ucunun kendisine dokuncakları konularda sorunları görmezden gelmeyi tercih ediyorlar. Böyle insanlar genelde çocukların yararını gözetmek yerine mevkilerini korumak adına sorunları yok saymak ve gözardı etmeyi yeğeliyorlar. Çünkü istismara uğramış, hatta uzun yıllar boyunca isitismara uğramış, örsenlenmiş çocukları topluma kazandırmak işi çok uzun, riskli ve sancılı bir süreçtir. Bu çocukları topluma kazandırmak devletin birkaç memurunun, personelinin yapacağı bir iş değildir aslında. Bu sorun aslında devletin tek başına üstesineden gelecek bir sorun değildir. Önce bunu kabullenmek gerekiyor. Toplumun her kesiminde insanın yardımı gerekiyor. İşte bu noktada bir önceki mesajımında bahsettiğim gibi toplumun sosyal sorumluklara duyarlılığının arttırılması gerekiyor. Bu da örgütlenerek yani bu konularda oluşturulacak sivil toplum örgütleri sayesinde olacağına inanıyorum. Aslında sizin görüştüğünüz belediye başkanın cevabı bir anlamda toplumun verdiği cevap "Biz elimizden geleni yapıyoruz ama onlar yine kaçıp sokaklara dönmeyi tercih ediyorlar ayrıca bizim şehrimizde kimse çocukları ya da başkasını istismar etmez dedi." Toplum olarak da biz sorunu görmezden geliyoruz. Toplumun seçtiği yönetici de doğal olarak bu sorunu yok sayıyor. Bu sorunu nasıl çözeriz diye kafa yormuyor. Ben artık bu konularda devletin tam anlamıyla bir çözüm getiremeyeceğini düşünüyorum. Bu nokta iş başa düşüyor. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumlarında istismara uğramış çocukların ve kadınların barındırıldığı ve hizmet verildiği kurumlar gizli tutuluyor. İstismara uğramış, hatta uzun yıllar boyunca istismara uğramış, örselenmiş çocukların topluma kazandırılması uzun, riskli ve sancılı bir süreçtir. Evet bazen belediye başkanın dediği gibi yine kaçıp sokağa dönecekler, tekrar istismara uğrama riskleride olacak ama uzun süre istismara uğramış çocukları birden bire topluma kazandırılması söz konusu değil. Ama bunu başarmak imkansız değil. İstismara uğramış çocuklara hizmet verilen kurumlarda personele ve çocuklara eğitim verilemsi için bir dizi sıkıcı prosedür var malesef. Ayrıca çocuklar ile gönüllü olarak zaman geçirmek ve yardımcı olmak için de bir sürü prosedür var. Bunlar isitismara uğramış çocukların hem özel durumlarından kaynaklanıyor. Hem de tekrar isitismara uğramalarına engel olmak için gerekli. Bu nedenle birçok insanın gözü korkuyor ve vazgeçmesine neden oluyor. |
15-05-2009, 14:24 | #8 |
|
Burçin hanım,
Öncelikle siteye hoşgeldiniz. Bilgi ve tecrübeleriniz çok önemli. Yaptığınız ve yapacağınız katkılardan dolayı teşekkür ederim.. |
20-05-2009, 16:22 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
öncelikle grubumuzun faydalı olduğunu görmek beni mutlu etti.ve hepinize katkılarınız için teşekkür ediyorum. çocuklar geleceğimiz. sadece konuşmak,düşünmek, yazmak yetmez elbette.bu nedenle "neler yapabiliriz" başlığı çok önemli pınar hanım. burçin hanım hoşgeldiniz. çalışmalarımızda hassasiyet sahibi profesyonellere ihtiyacımız var.bu nedenle sizi de mutlaka grup üyeliğine bekliyoruz. herkese iyi çalışmalar.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tck 103/2/ Çocukların Cinsel İstismarı | avukatahmetusta | Meslektaşların Soruları | 5 | 27-01-2014 13:53 |
Çocuğun Cinsel İstismarı TCK103/3 - Tazminat Talebi | av.a.pinar | Meslektaşların Soruları | 3 | 22-03-2009 23:57 |
ne yapabiliriz | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 18-10-2008 10:55 |
Çocuk İstismarı ve Reklamlar | turbo | Hukuk Sohbetleri | 0 | 28-12-2006 09:39 |
Kadının Çocuk İstismarı | esv | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 05-07-2003 15:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |