|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-07-2019, 12:43 | #1 |
|
Rusya daki şirket aleyhine dava ve takip
Merhabalar, Rusya'da bulunan bir firmaya ürün ihraç eden müvekkil şirket, ürünlerin bedelini alamamış. Faturalar, CMR belgeleri, yazışmalar vb herşey mevcut. Bu alacağı tahsil etmek için nasıl bir yol izlemeliyiz? Avrupa İcra Takibi'ne benzer bir yol var mıdır? Ya da aklıma gelen, burdaki Ticaret Mahkemesi'nden alacağı tespit ettirip, kararı da Rusya'da tanıma ve tenfiz ettirip, orada icraya koydurabilme şansımız olur mu? Değerli görüşlerinizi, bilgi ve deneyimlerinizi bekliyorum
|
10-07-2019, 13:19 | #2 |
|
Anlamak için
Merhaba,
1.Yanlar arasında sözleşme var mı? 2.Hakeme başvurma koşulu var mı? 3.Uygulanacak kanun ve yetkili mahkeme belirlenmiş mi? Saygılar |
11-07-2019, 20:08 | #3 |
|
Sözleşmede, ürün kategorisi, sözleşmenin garanti ettiği ücret sınırı, ödeme ve teslim koşulları ve cezai koşullar var. Uygulanacak kanun/ hakeme başvuru gibi maddeler yok üstadım
|
12-07-2019, 06:08 | #4 |
|
Katkı
Merhaba sayın meslektaşım,
İrdeleme: Sözleşmede Karakteristik edim : Malın teslimi Karakteristik edim borçlusu: Satıcı konumundaki TC.uyruklu (?) müvekkil Sorular: 1-Alıcı hakkında güvenilirlik araştırılmasının yapılıp yapılmadığı? 2-Alıcının ödememe gerekçesi (Ayıp, ayıp ihbarı) ? 3-Müvekkilin İhracat sigortası olup olmadığı? 4-Sözleşmedeki ödeme (Akreditif, vesaik/mal mukabili) yöntemi ve koşulları ? ÇÖZÜM YOLLARI: Sözleşmede “Uyuşmazlık hali” için hiç bir hüküm mevcut değilse… Dostane çözüm: 1.Dış Ticaret Müşavirliğimiz/ Ataşeliğimiz, büyükelçiliğimiz aracılığıyla çözüm bulunmaya çalışılması 2.Rus Konsolosluğu ile görüşme 3.Uzlaşma 4.Tahkim YASA ve YARGITAY : Sözleşmeden doğan borç ilişkilerinde uygulanacak hukuk (5718 s.MÖHUK.m.24) T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2015/4625 K. 2016/963 T. 27.1.2016 ÖZET : Dava, alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; MÖHUK'un 24. madde gözetildiğinde taraflar arasındaki ticari satım akdinde karakteristik edim borçlusunun satıcı konumundaki Türk tabiyetinde bulunan davacı olduğu dikkate alındığında somut olayda Türk Hukukunun uygulanması gerektiği taraflar arasında sözlü satım akdinin bulunması sebebiyle yetkili mahkemenin HMK'nın yetkiye dair hükümleri çerçevesinde para alacağına dair bu davada davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemeleri olduğundan davalı vekilinin yetki ilk itirazının reddi gerektiği, taraflar arasında ticari satım akdi uyarınca, İsviçre'de faaliyet gösteren davalı firmaya davacı tarafça mobilya ve kumaş malzemeleri satıldığı ve satılan malzemenin davalıya teslim edildiği, söz konusu satım bedelinin alıcı davalı firma tarafından ödenmediği, her ne kadar davalı taraf ayıplı mal teslim edildiğini iddia etmiş ise de, ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği, dolayısıyla sözleşme konusu malları bu haliyle kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı vekili, İsviçre'de faaliyet gösteren davalı şirketin restoranı için müvekkilinden satın alınan ve teslim edilen mobilya ve kumaş bedeli karşılığında düzenlenen fatura bedeli olarak fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 62.917,99 İsviçre Frangı'nın dava tarihinden itibaren bankalarca İsviçre Frangı için öngörülen en yüksek mevduat hesap faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, İsviçre'de faaliyette bulunan müvekkili şirket aleyhine Türkiye'de dava açılmasının ve Türk Hukukunun uygulanmasının MÖHUK'a ve HMK'ya aykırı olduğunu, taraflar arasındaki ticari satıma konu ürünlerin teslim yeri İsviçre olduğundan bu davada Türk mahkemelerinin yetkili olmadığını, davaya konu ürünlerin zarar görmüş bir şekilde eksik ve hatalı olarak müvekkiline teslim edildiğini, gönderilen mallar içinde müvekkilinin hiç talep etmediği eksik, faydasız ürünlerin çıktığını, davacı şirket yetkilisinin İsviçre'ye gelerek malların durumunu gördükten sonra yeni ürün teslim etmeyi vaaddettiğini, ancak müvekkiline yeni ürün teslim edilmediğini, maddi değeri olmayan ayıplı mallar sebebiyle müvekkilince mal bedelinin ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; MÖHUK'un 24. madde gözetildiğinde taraflar arasındaki ticari satım akdinde karakteristik edim borçlusunun satıcı konumundaki Türk tabiyetinde bulunan davacı olduğu dikkate alındığında somut olayda Türk Hukukunun uygulanması gerektiği taraflar arasında sözlü satım akdinin bulunması sebebiyle yetkili mahkemenin HMK'nın yetkiye dair hükümleri çerçevesinde para alacağına dair bu davada davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu Türk mahkemeleri olduğundan davalı vekilinin yetki ilk itirazının reddi gerektiği, taraflar arasında ticari satım akdi uyarınca, İsviçre'de faaliyet gösteren davalı firmaya davacı tarafça toplam değeri 62.917,99 İsviçre Frangı olan mobilya ve kumaş malzemeleri satıldığı ve satılan malzemenin davalıya teslim edildiği, söz konusu satım bedelinin alıcı davalı firma tarafından ödenmediği, her ne kadar davalı taraf ayıplı mal teslim edildiğini iddia etmiş ise de, ayıp ihbarında bulunduğunu ispat edemediği, dolayısıyla sözleşme konusu malları bu haliyle kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın kabulüyle 62.917,99 İsviçre Frangı'nın dava tarihinden itibaren Devlet Bankalarının İsviçre Frangı için 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden yürütülecek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. *** Kolay gelsin. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Borçlu Şirket Yanında Bir Şirket Daha Var, Dava mı Açmalıyım, Takip mi Yapmalıyım? | Av. Emine ŞEKER | Meslektaşların Soruları | 3 | 13-07-2010 12:39 |
Yargıtay'daki dosyalarımı hangi web sitesinden takip edebilirim? | hukukçuyum | Meslektaşların Soruları | 3 | 13-10-2009 06:46 |
Rusya'daki Şirketten Alacak Tahsili | avukat-21 | Meslektaşların Soruları | 3 | 26-10-2007 14:00 |
Yurt Dışı Kaynaklı Şirket Aleyhine Takip | Av.Nebi | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-12-2006 23:14 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |