|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
11-01-2021, 14:36 | #1 |
|
Kambiyo senedine özgü başlatılan bir icra takibinde, 3. kişinin verdiği kefalet şekil şartlarına aykırı olduğundan geçersizliği
Kambiyo senedine özgü şirkete yönelik başlatılan bir icra takibinde şirket yetkilisi icra kefili oluyor. Şirket yetkilisinin verdiği kefalet şekil şartlarına aykırı olduğundan geçersiz ise; şirket yetkilisine yollanan icra emrinin ve bu geçersiz kefalete dayanarak yapılan icra işlemlerinin iptal edilmesi için İİK md 16/2 deki süresiz şikayet hakkımızı kullanabilir miyiz ? Müvekkil itiraz süresini kaçırmış.Menfi tespit davasını zaten açacağım ama dosya satış aşamasına gelmek üzere bunu engellemeye çalışıyorum. Bunun bi yolu, yöntemi var mıdır ? Şimdiden teşekkürler... (şirket yetkilisi müvekkilim)
|
13-01-2021, 12:47 | #2 |
|
Bununla ilgili olarak Asliye hukuk mahkemesinde menfi tespit davası açmanız daha doğru olur bence.Zira;
T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2016/498 K. 2016/12863 T. 2.5.2016 İİK'nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olup, buna dair başvurular, ilama aykırılık iddiası niteliğindedir. Dolayısıyla bu konudaki şikayet, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresizdir. Üçüncü kişinin, icra dairesi önünde, takip borçlusunun borcuna kısmen veya tamamen kefil olması, diğer bir ifade ile borcun ödenmesini kısmen veya tamamen üstlenmesi halinde icra kefaleti doğar. İcra kefaletleri, müteselsil kefalet hükmünde olup, icra kefaletinin şekli hakkında İcra ve İflas Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmadığından, kefalet tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583 ve 584. maddeleri hükümlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. İİK.'nun 38. maddesi uyarınca ilam hükmünde olan icra kefaletinin ilamlı icra takibine konu edilebilmesi ve icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin Türk Borçlar Kanunu'nda öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir. Nitekim, söz konusu Kanun'un 583. maddesinin birinci fıkrasında; ''Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır'' hükmüne yer verilmiştir. Anılan Kanun'da belirtilen bu şartlara uygun olarak takibin asıl borçlu yönünden kesinleşmesinden önceki zamanda icra kefaleti verilmesi mümkündür. Ancak takip borçluları yönünden takip kesinleşmeden icra kefiline icra emri gönderilemez. Somut olayda takip asıl borçlu yönünden kesinleştikten sonra icra kefiline icra emri gönderilmiş ise de icra kefilinin el yazısı ile icra kefaleti verilmediği anlaşıldığından bu eksiklik sebebiyle geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Ancak icra kefaletinin geçersizliği ve iptaline karar verilmesi icra mahkemesinin görev alanı dışında olup icra kefiline çıkarılan icra emrinin ve buna bağlı olarak icra kefiline ait mallara konulan haczin iptaline karar vermekle yetinilmesi gerekirken icra kefaletinin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir." T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2017/4888 K. 2019/5039 T. 7.11.2019 Dava, kefalet sözleşmesi ve taahhütnameye dayalı alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takiplerinden borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen taahhütname TBK 603. madde uyarınca kefaletin şekline ve kefil olma ehliyetine ilişkin hükümlere tabi olması ve dolayısıyla yasanın TBK 583. maddesindeki şekil koşullarını taşıması gerekir. Söz konusu taahhütnamenin incelenmesinde, borçluların dava dışı şahıslar ile davacılar olduğu, taahhütnamede tek bir tarih ve miktarın yazılı olduğu, her bir borçlunun kefalet limitinin ve ödemeyi taahhüt ettiği borcun miktarının ve tarihinin de yazılı olmadığı bu nedenle söz konusu taahhütnamenin TBK 583/1. maddesi uyarınca şekli unsurları taşımadığı ve geçersiz olduğu anlaşılmış olup, Bölge Adliye mahkemesince ilk derece mahkeme kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan kabulüyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir. |
13-01-2021, 16:07 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
T.C. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ E. 2015/18015 K. 2016/7423 T. 25.4.2016 DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR : Davacı vekili, davalı alacaklının dava dışı ...'ın borcundan dolayı icra takipleri başlattığını ve 6.6.2013 tarihinde mülkiyeti ...'ne ait olan malların haczedildiğini, müvekkilinin ... firmasının çalışanı olduğunu, haciz baskısı ve tehdidi altında icra kefili olduğunu, ayrıca müvekkilinin eşinin kefil olması için müvekkiline rıza ve onay vermediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının ve İstanbul 35. İcra Müdürlüğü'nün 2013/10571 ile 2013/10524 Sayılı dosyalarındaki icra kefilliğinin geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra kefaletinin müteselsil kefalet hükmünde olduğunu ve Kanun gereğince eşin rızasının aranmadığını, davacının kendi iradesi ile dosya borcuna yönelik icra kefili olmak istediğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacının 1.7.2012 tarihinde yürürlüğe giren TBK'nun yürürlüğe girmesinden sonra 6.6.2013 tarihinde icra kefili olduğu, 6.6.2013 tarihli kefalet işlemlerinin davacının icra kefili olmadan önce veya icra kefilliği sırasında eşinin yazılı rızasının alınmadığı, bu sebeple TBK'nun 584 maddesi gereğince icra kefilliğinin geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının İstanbul 35. İcra Müdürlüğü'nün 2013/10571 ile İstanbul 35 İcra Müdürlüğü'nün 2013/10524 Sayılı takip dosyalarındaki icra kefilliğinin geçersizliğine (iptaline) ve davacının takip dosyalarındaki icra kefilliği sebebiyle davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 25.4.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
13-01-2021, 17:19 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-01-2021, 14:21 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
1.A şahsı B şahsına kambiyo senedinden dolayı borcu var 2.B şahsı A şahsına haciz işlemi yapıyor . B şahsının avukatı haciz anında agresif davranışlar ve hakaretler ediyor. 3.Borçdan Bağımsız C şahsı olay anında TBK 201 e göre protokol yapılarak B şahsına senet veriyor. C şahsı senedi ödemiyor ve menfi tespit davası açıyor. Arabuluculuk şartı öne sürülerek dava red ediliyor.Dosya BAM da fakat yapılan protokolde C şahsının eşinin imzası ve rızası yok. Sizce nasıl bir yol izleyelim? Gittiğimiz yol doğrumu? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kambiyo senedine dayalı icra takibinde keşideci şirketin ve şirketin yetkilisi olan lehtarın yetki itirazı üzerine açılan iki ayrı dava | Avukat3437 | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-06-2019 06:19 |
icra dışı kefalet + şekil şartlarına aykırılık + şikayet | moltisanti | Meslektaşların Soruları | 0 | 22-10-2017 08:51 |
kambiyo senedine özgü takibin, ilamsız takibe çevrilmesi. | yahya kemal yılmaz | Meslektaşların Soruları | 12 | 22-12-2010 15:29 |
kambiyo senetlerine özgü icra takibinde borcun ödenmesinin itiraza etkisi | askeplion | Meslektaşların Soruları | 2 | 04-09-2008 13:23 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |