|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-04-2007, 09:27 | #1 |
|
Tapuda yapılan g.menkul şatışının bedelinin adi senetle kararlaştırılması
İyi çalışmalar arkadaşlar
Müvekkil 30 dönüm taşınmazı 10.000.00 YTL bedelle alıcısına satar. Alıcı ile aralarında şatrış bedeli konusunda harici senet düzenlerler Şatış bedelinin 5.000.00 Ytl si peşin ödenir, 5.ooo.00 YTL şatıştan sonra ödenmek üzere vadeye bağlanır. Bu arada taraflar tapuda resmi satış işlemini yaparlar ve satış bedelini 500.00 YTL gösterirler. Harici senede görekararlaştırılan bakiye 5.000.00 Ytl yi alıcı ödemez. Biz bu senede dayalı olarak ilamsız takip yaptık,borçlu itiraz etti. İtirazın iptali davası açtık. Davalı borçlu satış bedelinin 500.00 Ytl olduğunu ve resmi satışla ödediğini boırcu olmadığını ileri sürüyor. Tapu daki resmi satış ile taraflar arasında yapılan harici bedel anlaşmasından hangisi gecerli olur. |
24-04-2007, 15:32 | #2 |
|
Öncelikle sormak istiyorum:
1- Acaba neden kambiyo senetlerine mahsus takip yapmadınız ? 2- Ve neden itirazın kaldırılması değil de itirazın iptali davası açtınız ? |
24-04-2007, 15:49 | #3 | |||||||||||||||||||
|
|
24-04-2007, 16:58 | #4 |
|
taraflar arasında yapılan harici bedel anlaşması geçerli,çünkü burda yerin bedeli önceden belirlenmiş,taraflar bu sözleşmeyi karşılıklı olarak ortadan kaldırmadıklarından bedeli geçerliliğini korur.Tapuda satış bedelinin farklı gösterilmesi,bu harici sözleşmedeki bedelden feragat anlamı taşımaz.Bir başka açıdan esasen burda bedelde muvazaa vardır ve muvazaanın tarafı satıcı bunu yazılı belgeyle kanıtladığından alacağa hak kazanır.
|
24-04-2007, 17:40 | #5 |
|
Aşağıda kazancı dan alınmış karar aynıdlatıcı olabilir.
T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 1984/698 K. 1984/698 T. 13.2.1984 DAVA : Davacı vekili, müvekkillerince davalıya verilen 30.2.1983 ve 30.3. 1983 vadeli ve (100.000) er liralık iki senedin karşılıksız olması nedeniyle iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, senetlerin davacılara satılan taşınmazın bedeli olarak verildiğini, her ne kadar tapudaki belgede bedelin tamamen alındığı yazılı ise de bunun hileyle imzalatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının teklif ettiği yemini davacıların eda etmesi nedeniyle davanın kabulüyle senetlerin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacılar vekili davayı açarken uyuşmazlık konusu bonoların neden karşılıksız kaldığını açıklamamış, mücerret bonoların iptallerine karar verilmesini talep etmiştir. Ancak davalının, bir gayrimenkul alım - satımı nedeniyle bonoların düzenlendiğini, tarafların, tapuya beyan edilen satış bedelinden, ayrı olarak bono alınıp verilmesini kararlaştırdıklarını bildirmesi üzerinedir ki, davacı taraf, bu ilişkiyi kabul etmiş ve fakat önce bono verilmesi konusunda anlaştıkları halde, sonradan, satışın peşin para ile yapılması cihetine gittiklerini beyan etmiştir. Ne varki bonoların ihdas edildiği tarihle satış tarihi arasında bir gün gibi çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, davacılar bu iş için düzenledikleri bu bonoları davalıdan geri almayarak bunların davalının yedinde kalmasına rıza göstermişlerdir. Oysa davacılar hiç olmazsa satış sırasında bonoların geri verilmesini isteyebilirler, verilmediği takdirde de o miktar parayı ödemekten kaçınabilirlerdi. Davacılar bu yola gitmedikleri gibi, bonoların geçersiz olacağına dair davalıdan bir belge almak lüzumunu da hissettirmemişlerdir. Bu durumda davalı satıcının senetleri aldıktan bir gün sonra yapılan, tapu işlemleri sırasında senetlerin bedelsiz olduğu yolunda davacılarla anlaşmaya vardıklarını kabul etmek, olayların akışına ters düşeceği gibi, yaşam deneyimlerine de uygun düşmez. İşte gerek bu hususlar ve gerekse taşınmaz mal alım satımlarında, tapuya bedel olarak beyan edilen miktardan başka ayrıca senet veya para alınıp verilmesi yolunda yoğun bir uygulama olduğu gerçeği de gözönünde tutularak davacıların davalıya ancak bir yemin teklif etme hakkı olduğunun kabulü ve bu hususun mahkemece ikmalinden sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, beyyine külfetinin tersine çevrilmesi suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi yolsuzdur. Saygılarımı sunarım Av.Erdal Dülger |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Eşlerin birinin diğerine senetle borçlanması | Av.Hatice Çilenger | Meslektaşların Soruları | 6 | 09-02-2011 08:51 |
Döviz ile yapılan satımlarda fatura bedelinin geçerliliği nedir? | ilksan | Meslektaşların Soruları | 4 | 13-12-2006 17:40 |
Senetle ispat kuralının istisnası olarak kardeş çocukları arasındaki ilişki | avmustafaerol | Meslektaşların Soruları | 1 | 04-09-2006 11:21 |
Tapuda Ölmüş Kimse Adına Sahte Kimlikle Yapılan Satışlar Ve Sahtekarlıkla Yapılan Kaz | terazinin kefesi | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-08-2006 18:09 |
Sahte Senetle İcra Takibi Yapılırsa.. | Desarac | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 28-06-2005 16:23 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |