izdivaç programları

Aşağıdaki haber bir hayl,i ilginç sahiden de.İnsan ne diyeceğini şaşırıyor!Peki siz ne düşünüyorsunuz bu programlarla ilgili olarak?Gerçekten bu yönetmle yapılan evliliklerin başarızıslığı yüzde yüz diyebilir miyiz?Evlilik gibi ciddi bir müessesenin geldiği yer konusunda endişeleriniz ne boyutta.Gerçekten bu programları da destekleyenlerimizde olabilir tabi.



30 yıllık kocasından izdivaç programına çıkmak için boşanıyor
BURSA (İHA) - Bursa'da televizyonlardaki izdivaç programlarına çıkıp yeniden evlenmek isteyen 50 yaşındaki bir kadın, 30 yıllık hayat arkadaşından boşanmak için adliyeye başvurdu.

Edinilen bilgiye göre, merkez Osmangazi ilçesi Sırameşeler Mahallesi'nde oturan Saniye K., 30 yıllık hayat arkadaşı olan inşaat işçisi eşi Mustafa K.'dan (63) boşanmak için adliyeye geldi. Eşinin 5 çocuğuna bakmadığını ve sorumsuz davrandığını iddia eden Saniye K., "Yıllardır çocuklarım için sabrettim. 'İş yok' deyip çalışmıyor. Eviyle hiç ilgilenmiyor. Ben çocuklarımı fabrikalarda çalışarak büyüttüm. Artık canıma tak etti. İçki içip beni dövüyor. Boşanmak istiyorum" dedi.

Dava için avukata verecek beş kuruş parası olmadığını ifade eden Saniye K., "Bursa Barosu Adli Yardım Bürosu'ndan avukat talep ettim. Eşimle boşanacağım. İzdivaç programlarına çıkıp çocuklarıma bakacak, beni mutlu edebilecek sorumlu bir eş istiyorum" diye konuştu.

Alıntı: Yazan ben İnsanlarımız bu tür programları izlemeye devam ettikten sonra maalesef bunların sonu gelmeyecektir gibi geliyor bana.Geçen gazetenin birinde üniversite mezunları bile bu tarz programlara katılmak için sırada diye yazılmış.Eğer bu gerçekse artık diyecek söz yok Bir zaman BBG lerdi ,yok ben evleniyorumlar,sonra başkaları şimdi de bunlar.Birgün sırf meraktan iş dönüşü izledim ne yapılıyor diye.Göbek atıp düzeysiz bir şekilde konuşmalar ve niyetlerini belli eden sorularla karşısındakine soru soruyorlar. gelen kadınların çoğu ilk sordukları evi var mı?maaşı var mı? Erkekler ise; çocuğunuz var mı? zaten o programa giden ne için gittiğini az çok belli etmiyor mu?bu nasıl zihniyettir 5 dk gördüğünüz insana nasıl güvenirsiniz? Hatta bu programa katılan insanlardan bazıları annelerini bile alıp gidiyor.Ne günlere kaldık Alıntı:Kadın olarak ayaklarımız yere sağlam basmadığı , kendimize güvenimiz ve azmimiz yeterli derecede olmadığı sürece, erkeklere, ilişkilere gereğinden fazla şekilde özellikle zihnen takıldığımız sürece, öncelikle kendi sağlığımızı ve mutluluğumuzu ön planda tutmadığımız, KENDİMİZİ SEVMEDİĞİMİZ, hayattan beklentilerimiz, ideallerimiz, hedeflerimiz olmadığı, kafalarımızın içini doldurmadığımız sürece ve kendimizi erkekler karşısında değersizleştirdiğimiz sürece ezilmeye müstahakızdır diye düşünüyorum. Sayın Neslihan dediklerinize aynen katılıyorum ve eğitimin şart olduğunu da eklemek istiyorum. biz gençlerimize,kadınlarımıza ,erkeklere belli bir eğitimi vermediğimiz sürece ilerlememiz asla mümkün olmayacaktır. Alıntı:Özel kanallardan birinde bir evlilik programı var. Desti İzdivaç. Başvuranların çoğu kadın. Çaresizler. Evliliği geçim stratejisi olarak görüyorlar. Sosyal güvenceden yoksun kadınlar "mantık evliliği" arıyorlar. Aslında yıllarca çalışmışlar, ancak ne düzenli gelirleri ne de başlarını sokacak bir evleri olmuş. Son bir umutla kendilerini kurtaracak prenslerini arıyorlar. Maalesef okumak yerine geleceğini erken yaşta koca bulup kurtarmayı veya saf sevgiyi bu şekilde bulacağını düşünenler oldukça bu programlar bitmez.Bu insanlar resmen sömürülüyorlar ama farkında değiller. Sayın Habibe Kayar, Duyarlılığınız ve açtığınız konu için teşekkür ederim. ------------------

hala aynı düşüncedeyim ama eklemek istediğim birşey daha var;
PES ARTIK! Evlenmek artık çocuk oyuncağı olup çıkmış

Bir kaç aydır evimizde misarifirimiz olan bir yakınımız dolayısıyla bu programlardan haberdar oldum

Bu programlar sayesinde yapılan evliliklerin başarısı veya başarısızlığını tartışmak yerine ben bir programda gördüğüm ve içimi allak bullak eden bir sahneyi anlatacağım.

Kız yanlış hatırlamıyorsam on sekiz yaşından küçük.
Anne baba ölmüş,yanlarına sığındığı akrabaları "hayırlı bir kısmet bulur da kurtuluruz" diye kızı almış programa getirmişler.

Tv.kanalı da izlenme oranı artar diye kızı almış gelin adayı diye resmen pazara çıkarmış.

Ortaçağ köle pazarlarını andıran görüntüler yetmiyor gibi bir de ekranlarda "bu kızın hangi damat adayıyla evlenmesini uygun buluyorsunuz,mesajlarınızı filanca numaraya gönderin." duyurusu.

Küçücük bir beden ve bu bedeni bir rant kapısı olarak gören televizyon kanalları,gsm şirketleri.

Livaneli'nin türküsünde dediği gibi: Üç otuz paraya herşey satılık...

Alıntı: Yazan Özgür DİKTAŞ Livaneli'nin türküsünde dediği gibi: Üç otuz paraya herşey satılık

Gittikçe zorlaşan hayat şartları önce kadınları vurmuyor mu ?

Küçük yaşta genç kızların artık bırakınız ücretini, kontöre bedenlerini teslim ettikleri, fuhuş batağından kurtulamadıkları gece yaşantısından az çok haberdar olan herkesin malumu değil mi?

Mağdur kimsesiz genç kızlar sadece karınlarını doyurabilmek için herşeyden vazgeçmiş durumda değiller mi ? Böyle bir ortamda, tv. ekranına çıkıp eş aramak masumca geliyor bana.

Geçen gece (sanırım programın tekrarıydı) oturup biraz seyrettim. Bir teyze (belki kadıncağız benden gençtir ama örtüsüyle, giyimiyle tam bir teyze formundaydı) İlk eşiniyle uzun süre evli kaldığını ama çocuğu olmayınca kendisine kuma aradığını, bulduğu kuma hamile kaldıktan sonra kendisininde hamile kaldığını doğurduğunu dört sene sonra tekrar çocuğu olduğunu. Kuma'nın başka bir erkeğe kaçmasından sonra erkeğin onu dövdüğünü, kumaya olan hırsını kendisinden çıkarmaya çalıştığını o yüzden ondan ayrıldığını ardından çocukları babasız kalmasın ona baksın diye başka bir koca bulduğunu, ama o koca onlara bakmayınca ondan da ayrıldığını anlattı. Sadece bu kadar mı? üçünçüye evlenmiş ama o da formalite evliliğiymiş.

Kadın biri 14 diğeri 16 yaşında olan iki çocuğu olduğunu belirtince, sunucu kız dayanamadı hani aralarında 4 yaş fark vardı diye kadıncağızı sıkıştırdı. Kadın heyecandan mı ne çocuklarının yaşlarını karıştırdı. Kadının tek söylediği şey şuydu.

Ana babalarımız, kocalarımız çalışmamıza izin vermediler, o yüzden şimdi bize bakacak bir koca lazım... Bu noktada benim sabrım bitti, şekerim ya düştü yada yükseldi tam hatırlamıyorum ama kanalı değiştirdim.

İyi cesaret doğrusu,sen kalk hiç tanımadığın adamı koca diye seç.Hırlı mıdır hırsız mıdır,katil midir,nereden bileceksin?Kendi canının hiç mi önemi yok?Kendini haraç mezat bir adama nasıl teslim edebilirsin?Ya devir mi değersizleştirdi insanlığımızı ya da bu ekonomik kriz mi bunu başardı?Bence sadece insanlar daha da açgözlüleştiler.İşte 1ci mesajdaki kadın da bunun tam örneği...

Bana kalırsa bu programlar devam etsin.Ben zaman zaman baktıkça gülüyorum.Hatta deyim yerindeyse kopuyorum.Hatta bir keresinde bir bey bayana talip olmuş.Tanışmak için yerlerine oturdular.Adamın bayana ilk sorusu 'baklava yapmayı biliyor musunuz?' oldu .İşte bunun için bu programlar devam etsin.

Eskiden bir yere bir sürü eş adayını bir eve kapatıp aralarında yarıştırırlardı. "Onu alma beni al" gösterisi inanılmazdı. Üstelik evden ya kaybedip çıkıyordu ya da evlenip...

Ben bu konuda çok farklı düşünüyorum.. Sadece kadınlar değil, o programlara başvuran çok fazla erkek de var.. Adam kendine bakacak birini arıyor ve bunu da alenen söylüyor.. Şartların en baştan konuşulması ve de tanıma süresinden sonra evliliğe karar verilmesi gerekli ama..

Baklava meselesine gelince.. Ya çok seviyormuş işte , bunda ne var ki?

Sanki Türkiye de herkes aşk evliliği mi yapıyor..

Annemle babam evlenirken de aileler karar vermiş ama o zamanlar televizyon olmadığı için reytingleri patlatamamışlar.. Neyse belki ben patlatırım.

Asıl mesele bu insanlaran evlilik yapmaları değil dostlar. İnsanların hoşuna giden ekrana çıkmak, insanların onları tanıması, onlar hakkında konuşulması. O yüzden televizyon sabah programlarımda ilgi çekmek isteyen, yetenekli buldukları çocuklarını tvye sürükleyen annelerle dolu. O kadar mı ünlü olmuş çocukları hakkında olumsuz beyan veren babalar, işini gücünü bırakıp cast ajanslarının kapısında bekleşen, ünlü olacağız diye varını yoğunu bu yola kaptıran insanlar o kadar fazla ki...

Bu izdivaç programları sadece bu işin bir uzantısı o kadar...

Alıntı: Yazan Nur Deniz Sanki Türkiye de herkes aşk evliliği mi yapıyor

Evlendikten sonra aşık oluverirler canım ne var ki ...

Alıntı: Yazan Av. Neslihan Evlendikten sonra aşık oluverirler canım ne var ki ...

Olmazlarsa da sorun yok, zaten evlendikten sonra aşk bitiyor.

Kocasını İzdivaç'ta gördü!
Fatma Hanım "Kocam TV'de kendisine eş anyor" diye boşanmak istedi. İhsan Bey karşı çıktı: "Üç talibim var ama seni seviyorum..."

'BİZE BAKAMAYAN BAŞKASINA NASIL BAKACAK'
Rizeli Fatma Alkan (45), televizyonlarda kendisine eş arayanların katıldığı izdivaç programlarından birinde 29 yıllık eşi İhsan Alkan'ı (58) görünce şok yaşadı. Habertürk'ün haberine göre, İhsan Alkan ise gözlerine inanamayan eşine aldırmadan bir kanaldan diğerine izdivaç programlarına koşmaya, evli olduğu halde kendisine eş aramaya devam etti. Fatma Alkan da soluğu mahkemede aldı. Kocasına boşanma davası açan Fatma Alkan, dilekçesinde eşinin aile birliğinin gereklerini yerine getirmediğini de belirterek "O kadar sorumsuz ki, oğlumuz ameliyat olurken yanma gelmek yerine TVde kendisine eş aradı. Bizlere bakmayan biri nasıl başkalarına bakacak?" dedi.'500 TL NAFAKA VERSİN'
Fatma Alkan, mal paylaşımı yanı sıra geçimi için de aylık 500 TL yoksulluk nafakası bağlanmasını talep etti. Alkan ayrıca 50 bin TL manevi tazminat talebinde bulundu.

HER ŞEY BİR İDDİA UĞRUNA...
İhsan Alkan ise yanıt dilekçesinde ilk eşini kaybettikten 20 gün sonra evlendiği Fatma Alkan ile aralarında uyuşmazlık olduğunu belirtti. Eşinin inatçı, aksi ve küfürbaz olduğunu iddia eden Alkan, bir kavga sırasında kendisine "Bu yaştan sonra seni kim alır?" diyen karısına aksini ispat etmek için izdivaç programlarına katıldığını öne sürdü.

'KARIMI SEVİYORUM'
Alkan, son duruşmada "Sülbiye, Nadide ve Ayşe Hanım ile görüştüm. Ama ben evlenmek için değil, karıma inat katıldım. Karımı seviyorum ve boşanmak istemiyorum" deyince mahkeme davayı reddetti.

Hiçbir ülkede mizah için bu kadar malzeme yok. Bu ülkeyi seviyorum.

Alıntı: Yazan avsevil Kocasını İzdivaç'ta gördü! Fatma Hanım "Kocam TV'de kendisine eş anyor" diye boşanmak istedi. İhsan Bey karşı çıktı: "Üç talibim var ama seni seviyorum..." .........................

Yurdum erkeği her koşulda kendine bir çıkış kapısı bulur.

Alıntı: Yazan Av. Neslihan Gittikçe zorlaşan hayat şartları önce kadınları vurmuyor mu ? Küçük yaşta genç kızların artık bırakınız ücretini, kontöre bedenlerini teslim ettikleri, fuhuş batağından kurtulamadıkları gece yaşantısından az çok haberdar olan herkesin malumu değil mi? Mağdur kimsesiz genç kızlar sadece karınlarını doyurabilmek için herşeyden vazgeçmiş durumda değiller mi ? Böyle bir ortamda, tv. ekranına çıkıp eş aramak masumca geliyor bana.

Hayat şartları hayatın hangi anında bugünkü seviyeden daha basit oldu?

Bence suçu hayat şartlarına atmak doğru değildir. Para insan ihtiyaçlarını karşılamak için bir araçtır. 1 liram varsa 3 liralık yaşayamam. Yaşarım ama onurumla olmaz. Ya çalarım çırparım, ya da satar satılırım.
Modern dünya insanı dış görünüşüne, giydiği pantolona, vücut hatlarına, burnunun yamuk oluşuna v.s. yargıladığı için insanlar 1 liraları varken 4 liralık kötü yola düşüyorlar. Ama bugüne kadar yaşamdan tecrübe edindiğim durum da şudur: Şeklen yargılanan ve onursuz yaşamaya mahkum edilen insaların da kendileri aynı düzen içerisinde kendileri haricindekileri aynı gözle bakıyorlar.
Bu durum da bir paradoks halinde kara delik gibi büyüyor.

Sorun şu:
Paranın, maddenin kulu mu efendisi mi olacağız?


O tv programlarına bakın. Tüm insanlar maddenin kulu olmuş.
Bir kadın evleneceğim dediği, paravanın öteki tarafındaki erkeğe "evin varmış, eski eşinden çocuğunun olması önemli değil" mi demelidir?
Evlilik, maddenin eşyanın kazanılması yollarından yenisimidir?

Alıntı: Yazan Stj. Av. Hasan Bahadır Büyükavcı O tv programlarına bakın. Tüm insanlar maddenin kulu olmuş. Bir kadın evleneceğim dediği, paravanın öteki tarafındaki erkeğe "evin varmış, eski eşinden çocuğunun olması önemli değil" mi demelidir? Evlilik, maddenin eşyanın kazanılması yollarından yenisimidir?

Herkesin doğrusu kendinedir. Evlilik anlayışı da görecelidir. Kimisi evlilikte maddi şartları ön planda tutar, maddi güvence arar; kimisi manevi değerlere önem verir. Sonuçta herkes kendi yaşamının mimarıdır. İnsanlar kendisine yakın anlayışta, zihniyette bir eş bulunca da evlenirler. Evlilik zaten bir ortaklıktır. Her evlilik de, her insan gibi kendine özeldir. Ben bu sebeple, o programlara çıkan insanları hiç yadırgamıyorum, beni rahatsız etmiyorlar.

Alıntı: Yazan Av. Neslihan Küçük yaşta genç kızların artık bırakınız ücretini, kontöre bedenlerini teslim ettikleri, fuhuş batağından kurtulamadıkları gece yaşantısından az çok haberdar olan herkesin malumu değil mi?

Alıntı: Yazan Av. Neslihan Sonuçta herkes kendi yaşamının mimarıdır.

Bu konuda aynı fikirdeyiz.

Bu konuda iki kanalda iki farklı program var. bazı zamanlar 5-10 dk lık izleme fırsatım oluyor zira gündüz programları. reklama girermi acep
fox tv deki program daha ciddi ve araştırarak aldıkları kişilerden oluşuyor 250 civarı kişi evlenmiş.
Yaşlı 65 yaşlarında bir bey düşünün evlenmek istiyor aşktır mantıktır ne derseniz deyin hayatını paylaşacağı bir insan. Ne paylaşır maddi yada manevi kendisine kalmış ama paylaşmak istiyor ve çevresinde uygun birini bulamıyor. Zira özellikle küçük yerlerde eşi ölen yada belli yaştan sonra boşanan bayanlar daha zor evlenir. Sonra bu programa çıkıyor ve kendisine eş buluyor araştırmasını yapar sorar soruşturur evlenir gerisi ona kalmış. Yolda giderken çarpışıp aşık olup evlenen iki gençten ne farkı var onlar birbirini tanıyormu? yada üniversitede evlenen iki kişiden .. ailelerini tanıyorlarmıydı? Okul içi gözlem ne derece gerçeklikleir yansıtıyor.
Belki toplum içinde kamera karşısında konuşurken tam ifade edemiyorlardır kendilerini, baklavayı sormak gibi ama bu programların ciddi olanlar için konuşuyorum (zira başka evlilik programında duyduğum çoğu reyting uğruna yapılan evli yakışıklı aman ekrana kitlenilir diye evli kişileri çıkardıklarını bizzat çıkan kişiyi tanıyanlardan duydum ) gerekliliğine inanıyorum....

Görücü usulu evliliğe karşı çıkan her fırsat eleştiren bir zihniyete sahip insanların böyle bir program yapmaları gerçekten tuhaf bir çelişki..

Alıntı: Görücü usulu evliliğe karşı çıkan her fırsat eleştiren bir zihniyete sahip insanların böyle bir program yapmaları gerçekten tuhaf bir çelişki..

Neden ?....
Program yapanların niyeti yuva kurup sevap kazanmak mı ?
Yapımcıların hedefi para kazanmak. Bunun için de çevrelerinde reyting yapıp reklam toplayacak herhangi bir eksik, bir açık görünce bunu değerlendiriyorlar.
Tuhaf olan yapımcıların böyle programlar yapması değil, orası şov dünyası.Tuhaf olan şov'un gerçek yaşama kaynaması, oyuncuların değil, gerçek yaşamların bu programlara yani oyuna katılması.
Evlilik kurumu dolayısı ile aile kavramı hiç bir zaman günümüzdeki kadar hafife alınmadı.Biz aileyi toplumun temel taşı olarak gördük hep, oysa şimdi o taşın çatlaklarını hatta bu programlarla bu çatlakların her geçen gün daha da açıldığını görüyoruz.

Alıntı: Yazan minee.mine Yapımcıların hedefi para kazanmak. Bunun için de çevrelerinde reyting yapıp reklam toplayacak herhangi bir eksik, bir açık görünce bunu değerlendiriyorlar. Tuhaf olan yapımcıların böyle programlar yapması değil, orası şov dünyası.Tuhaf olan şov'un gerçek yaşama kaynaması, oyuncuların değil, gerçek yaşamların bu programlara yani oyuna katılması.

"Halk istiyor" yalanı giderek kendini doğrulayan bir önermeye dönüşüyor.

Alıntı: Yazan minee.mine Neden ?.... Program yapanların niyeti yuva kurup sevap kazanmak mı ? Yapımcıların hedefi para kazanmak. Bunun için de çevrelerinde reyting yapıp reklam toplayacak herhangi bir eksik, bir açık görünce bunu değerlendiriyorlar. Tuhaf olan yapımcıların böyle programlar yapması değil, orası şov dünyası.Tuhaf olan şov'un gerçek yaşama kaynaması, oyuncuların değil, gerçek yaşamların bu programlara yani oyuna katılması. Evlilik kurumu dolayısı ile aile kavramı hiç bir zaman günümüzdeki kadar hafife alınmadı.Biz aileyi toplumun temel taşı olarak gördük hep, oysa şimdi o taşın çatlaklarını hatta bu programlarla bu çatlakların her geçen gün daha da açıldığını görüyoruz.

Haklı olmamanızı çok isterdim ama malesef çok haklısınız, güzel bir gözlem yapmışsınız. Halkımızın bilinçlenmesi lazım bu konularda, aksi halde dediğiniz gibi... Saygılarımla...

Evlilik kurumunun ve toplumdaki diğer değer yargılarının süratle tüketilmesi ve yozlaşmanın ötesine geçildiğinin göstergesidir bu programlar.
BBG ile bu sistemi tanıyan nesil ; Kaynanam olur musun,bana varır mısın,ikinci baharımı yaşatır mısın gibi programların ilavesiyle günlük yaşantısında saklambaçlı ilişkinlerin ve riyakar davranışların pençesine düşmüştür.
Etrafımda gördüğüm bir çok örnek beni sosyal yaşantımdan koparma derecesine getirmiştir.Reyting uğruna insanlık onurunu aşşağılayıcı davranışların ekrana taşınması kınanmalıdır demiyorum çünkü somut olarak bir karşılık görmeyeceğine inanıyorum.

Sokakta özellikle gençlerin hal, hareket ve tavırlarına bakın. Daha da betere doğru hızla gidiyoruz.

Programa katılma yaşının yüksek olduğunu göz önüne alırsak gençlerin bu şekilde davranışlar sergilemesi çok da garip olmasa gerek.Küçük çocuklar gibi (öğrenerek uygulama sisteminden ziyade) görerek uygulama düzenine kapılmış gidiyoruz.Kendimi koruyabildiğim için mutluyum.
Saygılar..

Alıntı: Her evlilik de, her insan gibi kendine özeldir

İşte tam sorun da bu; özel olan bir şeyi ele ayağa düşmesi...

Sürekli evliliği sarsıcı program deniliyor fakat programda sonuç itibari ile evlilik yerilmiyor. Tam tersi övülüyor ve insanlar evleniyor nesi garip nesi aşağılayıcı anlamıyorum. ben evlenirmiyim bu şekilde sorusu farklı bir soru olmakla birlikte böyle evlenen insanlara da basit insanlarmış gibi bakılmasına, evliliği parçalayan insanlar gibi düşünülmesine anlam veremiyorum. Asıl evlilik birliğini sarsan insanlar boy boy daha evlenmemize var diyerek birlikte yaşayan sanatçılar, hamile kalıp evlenmesekte olur diyen insanlar olsa gerek diye düşünüyorum. Zira geçen hafta su gibi denilen evlilik programında evlenen insanlardna oluşan bir konuk grubu vardıki 250 den fazla çift ve çocukları doğmuş kucaklarında bebeklerle gayet mutlu uçarak gelmişlerdi. Şimdi sorun bunları tanıştıran sıcak bir aile hayatına sebep olan insanlarmı nedir anlamıyorum??

Alıntı: Yazan avseher Sürekli evliliği sarsıcı program deniliyor fakat programda sonuç itibari ile evlilik yerilmiyor. Tam tersi övülüyor ve insanlar evleniyor nesi garip nesi aşağılayıcı anlamıyorum. ben evlenirmiyim bu şekilde sorusu farklı bir soru olmakla birlikte böyle evlenen insanlara da basit insanlarmış gibi bakılmasına, evliliği parçalayan insanlar gibi düşünülmesine anlam veremiyorum. Asıl evlilik birliğini sarsan insanlar boy boy daha evlenmemize var diyerek birlikte yaşayan sanatçılar, hamile kalıp evlenmesekte olur diyen insanlar olsa gerek diye düşünüyorum. Zira geçen hafta su gibi denilen evlilik programında evlenen insanlardna oluşan bir konuk grubu vardıki 250 den fazla çift ve çocukları doğmuş kucaklarında bebeklerle gayet mutlu uçarak gelmişlerdi. Şimdi sorun bunları tanıştıran sıcak bir aile hayatına sebep olan insanlarmı nedir anlamıyorum??

Tam da söylemek istediğim buydu..

Açık ve anlaşılır ifadeniz için teşekkürler..

Alıntı: Yazan avseher Sürekli evliliği sarsıcı program deniliyor fakat programda sonuç itibari ile evlilik yerilmiyor. Tam tersi övülüyor ve insanlar evleniyor nesi garip nesi aşağılayıcı anlamıyorum. ben evlenirmiyim bu şekilde sorusu farklı bir soru olmakla birlikte böyle evlenen insanlara da basit insanlarmış gibi bakılmasına, evliliği parçalayan insanlar gibi düşünülmesine anlam veremiyorum. Asıl evlilik birliğini sarsan insanlar boy boy daha evlenmemize var diyerek birlikte yaşayan sanatçılar, hamile kalıp evlenmesekte olur diyen insanlar olsa gerek diye düşünüyorum. Zira geçen hafta su gibi denilen evlilik programında evlenen insanlardna oluşan bir konuk grubu vardıki 250 den fazla çift ve çocukları doğmuş kucaklarında bebeklerle gayet mutlu uçarak gelmişlerdi. Şimdi sorun bunları tanıştıran sıcak bir aile hayatına sebep olan insanlarmı nedir anlamıyorum??

Unutmayınız ki bu bir televizyon programı ve reyting baz alınıyor.Evlilik yapılması,toplumun buna özendirilmesi elbette güzel ancak bu programların amaçları herkesi evlendirerek toplumun çekirdeği olan ailenin kurulması değil,insanları televizyon başında oyalamaktır.Kısmet(!) bulma adı altında ne tür rezillikler yaşandığına bizzat şahitim.Sizce smsler ile insanların birbirine talip olması,birtakım insanların ellerine mikrofon verilerek evlenme amacı ile programa katılanların yakıştırılması ne ifade ediyor?
Bu durumun evlilik kurumunun saygınlığına büyük darbe vurduğunu düşünüyorum. Evlenen insanlar olabilir ki,zaten programın yapılmasının görünen yüzü bu.Tabi ki evlenenler olursa bunları lanse edecekler.Böylece daha fazla izlenecekler.Sorun insanların evlendirilmesi değil,ekrana yansıyanların bayağılığıdır.
Saygılar