Gizli Ortağın Korunması

Merhaba meslektaşlarım

Bir konuda desteğinize ihtiyaç duymaktayım.

Adi sözleşme kapsamında müvekkil gizli ortak ile diğer ortak arasında sözleşme hazırlayacağız çünkü müvekkil dışarıda görünmek istemiyor. Bu kapsamda hisse devir sözleşmesi kapsamında müvekkil tüm hisselerini diğer ortağa geçirecek ama tabi hisselerinin satılmasından korkuyor.

Biz karşı taraftan sebebe bağlamadan bir senet alacağız ve adi ortaklık sözleşmesinde, karşı tarafın zarar vermesi ya da satış yapması durumunda zararın tazmini ile birlikte ağır bir cezai şart da kendisine yükleyeceğiz.

Peki adi ortaklık sözleşmesinde karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda cezai şart olarak hisseleri geri alma gibi bir yükümlülük yükleyebilir miyiz? Ya da hisse devri sözleşmesinde satış değil bağış göstersek ve yükümlülüklerini yerine getirmediğinde bağışlananın geri alınmasını düzenlesek daha mı uygun olur? Fakat Yeni TTK kapsamında bağışlanın geri alınması sadece bağışlananın erken ölümüne bağlanmış.

Bu konuda gizli ortak müvekkilinin korunması için görüşlerinizi rica ederim, tabi 3. kişilere satış engellenemez ama yapmak istediğimiz caydırıcı hükümlerle birlikte müvekkilin verdiği hisseleri istediğinde geri alabilmesini sağlamak

Saygılarımla


Bu konuda sistematik yönünden yardımınızı rica ederim

Merhaba sayın meslektaşım

A-UYGULANACAK HÜKÜMLER:
Yasanın ilgili bölümünde (TBK.18. Bölüm) “ veya Ortaklık Sözleşmesinde Aksine Hüküm Bulunmadıkça:

1.Yönetici ortaklar ile diğer ortaklar arasındaki ilişkiler, vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlere tabidir.

2.Ortaklığı yönetme yetkisi bulunmayan bir ortağın, ortaklığın işlerini görmesi veya bu yetkiye sahip ortağın yetkisini aşması hâllerinde, vekâletsiz iş görmeye ilişkin hükümler uygulanır.

3.Yönetici ortaklar, yılda en az bir defa hesap vermek ve kazanç paylarını ortaklara ödemekle yükümlüdürler. Hesap döneminin uzatılmasına ilişkin anlaşma kesin olarak hükümsüzdür. Ortaklığı yönetenin ortaklardan birisi olmaması durumunda da aynı kural uygulanır.” (TBK.m.630)

4.Yargıtay: Davacı ile davalı arasında GİZLİ BİR ADİ ORTAKLIK ilişkisi bulunduğu, ancak dışa karşı davacının kiralayan ve davalının da kiracı gibi gösterildiği anlaşıldığından, alacak davasının ADİ ORTAKLIĞIN FESİH VE TASFİYESİ ile ilgili hükümlere göre çözümlenmesi gerekir.
13. HD., E. 1987/1962, K. 1987/3398,T. 8.6.1987
http://www.kazanci.com/kho2/ibb/files/dsp.php?fn=13hd-1987-1962.htm&kw=E.+`1987/1962,`+K.+1987/3398+#fm
818/m.535,536,537,538,539,540
6098 s.TBK / m.639, 640, 641, 642, 643, 644

B-GİZLİ ORTAK:
Bir kişinin, aralarındaki sözleşmeye dayanarak bir başka kişinin yürüttüğü bir işletme faaliyetine, kâra ve zarara katılma suretiyle dahil olmasına “Gizli Ortaklık" ve katılan kişiye “Gizli Ortak” denilmektedir.

I-ADİ SÖZLEŞME (TBK. m. 620 vd.)– GİZLİ ORTAK:
a.Müvekkil gizli ortak ile diğer ortak arasında sözleşme
b.Hisse devir sözleşmesi
c.Hisselerinin satılması olasılığı
d.Müvekkilin (gizli ortağın) vereceği hisseleri istediğinde geri alabilmesini sağlamak

II-Gizli Ortak Müvekkilin korunması için GÜVENCE:
a.Sebebe bağlamadan bir senet almak
b.Zararın tazmini
c.Ağır bir cezai şart

III-SORULAR
a.Damga vergisi (Sözleşme)
b.Gizli ortağın Kâr payı – Maliye
c.Bankaya gelecek olan paranın (kâr payının) açıklanması

Kahve molası...

Teşekkürler meslektaşım

Araştırmam neticesinde hisseleri satış veya bağış yapmak yerine tüketim ödüncü ( karz) sözleşmesi kapsamında devretmenin daha uygun olduğunu düşündüm. Bu konuda bir fikriniz var mıdır?