Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Görevsizlik kararlarında vekalet ücretlerinin icrası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-05-2015, 12:40   #1
EsraLawyer

 
Varsayılan Görevsizlik kararlarında vekalet ücretlerinin icrası

Merhaba arkadaşlar. Benim, Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bir dosyam vardı. Dosya temyize gitti ve görevsizlik kararıyla dosya şuan Ticaret Mahkemesi sıfatıyla devam ediyor. Benim yardımcı olmanızı istediğim konu ise vekalet ücreti. Yani dosya temyize gitmeden önceki vekalet ücretiyle, temyizden sonra hükmedilen vekalet ücretinin ayrı ayrı icraya konulmuş olması bir sıkıntı yaratır mı? (Sonuçta görevli mahkemeler farklı) Bununla ilgili yardımcı olabilecek bir karar veya kaynak var mıdır ya da düşünceleriniz nelerdir? Yardımlarınızı bekliyorum, şimdiden teşekkürler
Old 04-05-2015, 14:48   #2
Av.MehmetSelimDemir

 
Varsayılan

Esra Hnm davanın mahiyetinin aynı olması sebebiyle 2 ayrı icra takibi yaparsanız kötüniyetli olarak değerlendirilirsiniz ve takibiniz iptal olur bununla ilgili Yargıtay kararları da var. Icra takibi başlattıysanız yeni karar Çıktığı zaman aynı konuya ilişkin olması sebebiyle eski icra takibini güncelleyebilirsiniz yeni ilâma göre
Old 04-05-2015, 15:51   #3
EsraLawyer

 
Varsayılan

Stj.Av.M.Selim Kötü niyet olarak değil de mahkeme görevleri farklı olması ve iki dosya için de mahkeme farklı vekalet ücretine hükmetmiş oldu. Bunun yanı sıra davalı taraf herhangi bir itirazda bulunmamış.Sadece Tehiri icra kararı almış bulunmakta. Benim yeni icra dosyası açma sebebim, mahkeme görevlerinin farklı olması idi. Yeni icra dosyasına tekerrür ile ilgili bir itiraz olmadığına göre benim aleyhime bir durum olmayacağını umuyorum. Sizce iki dosya için de vekalet ücreti hak kazanmış olmuyor muyum peki? Sonuçta iki farklı mahkemenin kararı var.
Old 04-05-2015, 16:03   #4
Av.MehmetSelimDemir

 
Varsayılan

Esra Hnm. görevsiz mahkemenin vermiş olduğu karar hükümsüz hale gelmektedir. Görevsiz olan mahkemenin vermiş olduğu kararın hükümsüz hale geldiğini de düşünürsek ilk icra takibinizin de iptali gerekir.
Old 04-05-2015, 16:36   #5
EsraLawyer

 
Varsayılan

Stj.Av.M.Selim Bey Yardımcı olduğunuz için çok teşekkür ederim, iyi çalışmalar dilerim
Old 05-05-2015, 12:11   #6
uzer5613

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan EsraLawyer
Stj.Av.M.Selim Kötü niyet olarak değil de mahkeme görevleri farklı olması ve iki dosya için de mahkeme farklı vekalet ücretine hükmetmiş oldu. Bunun yanı sıra davalı taraf herhangi bir itirazda bulunmamış.Sadece Tehiri icra kararı almış bulunmakta. Benim yeni icra dosyası açma sebebim, mahkeme görevlerinin farklı olması idi. Yeni icra dosyasına tekerrür ile ilgili bir itiraz olmadığına göre benim aleyhime bir durum olmayacağını umuyorum. Sizce iki dosya için de vekalet ücreti hak kazanmış olmuyor muyum peki? Sonuçta iki farklı mahkemenin kararı var.
YARGITAY 8. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/5221
KARAR: 2015/5534

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Borçlu vekili, müvekkili aleyhine ilama dayalı olarak başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; alacaklı vekili tarafından aynı ilama dayanılarak lehe hükmedilen asıl alacak ve vekalet ücretinin ayrı ayrı takiplere konu edildiğini, bunun hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini istemiştir.

Mahkemece, aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı, borçlunun yalnızca takip dosyalarının birleştirilmesini talep edebileceği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.

6100 sayılı HMK'nun Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında yargılama giderleri konusunda, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama Giderlerinin Kapsamı başlıklı 323. maddesinin (ğ) bendinde vekille takip edilen davalarda vekalet ücretini yargılama giderleri içinde saymıştır. Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ilam taraflara yüklenen borçlar, tanınan haklar, yargılama giderleri olmak üzere bir bütündür. Vekille temsil edilen davalarda hüküm altına alınan avukatlık ücreti de yargılama giderleri kapsamındadır.

6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu'nun Dürüst Davranma ve Doğru Söyleme Yükümlülüğü başlıklı 29. maddesinde “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.” Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 327. maddesinin 1. fıkrasında “Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamı veya bir kısmını ödemeye mahkum edilebilir.” denilmiştir.

4721 sayılı TMK'nun Hukukun Uygulanması ve Kaynakları başlıklı 1. maddesinde “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.” Dürüst Davranma başlıklı 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” Hakimin Takdir Yetkisi Başlıklı 4. maddesinde “Kanun'un takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir." Hukukun Uygulanması başlıklı 33. maddesinde ise; “Hakim, Türk hukukunu resen uygular.” denilmiştir.

2709 sayılı 1982 Anayasası'nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denilmiştir.

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61. maddesini sadeleştiren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri başlıklı 77. maddesinde “ Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” denilmiştir.

Somut olayda, alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında ...3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2005/1245 Esas ve 2013/77 Karar sayılı ilamına dayanılarak asıl alacak ve işlemiş faiz açısından ...3. İcra Müdürlüğü' nün 2013/3366 sayılı dosyası ile; vekalet ücreti ve yargılama gideri açısından ...3. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3362 sayılı dosyası ile iki ayrı takip başlatıldığı ve her takip dosyasında takip vekalet ücreti talep edilmiş olduğu görülmüştür.

Mahkemece, aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı gerekçesine dayanılmıştır. Ancak, yasalarda bir ilamla hüküm altına alınan haklarla ilgili olarak ayrı ayrı takip yapılabileceğine ilişkin hiçbir düzenleme de mevcut değildir. Bu durumda TMK'nun 1, 2, 4. ve 33. maddelerinin, Anayasa'nın 36. maddesinin, Borçlar Kanunu'nun 61 ve Yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 77. maddesinin, HMK'nun 29. maddesinin gözönüne alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.

Genel olarak icra hukukuna ilişkin itiraz ve şikayetlerde TMK'nun 2. maddesinin uygulanma kabiliyeti yoktur. Ancak, yukarıda belirtilen diğer yasa maddeleri gözönüne alındığında bu tip olaylarla sınırlı kalmak üzere objektif iyi niyet kurallarının gözardı edilmemesi gerekir.
Hakkın kötüye kullanılmasını; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikte, amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklayabiliriz. Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir.

Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Bu durum hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının 2 ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmıştır.Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağı için mahkeme tarafından borçlunun bu yöndeki şikayetinin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetli olmamıştır.

SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 09.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-05-2015, 13:52   #7
EsraLawyer

 
Varsayılan

uzer5613 Öncelikle gönderdiğiniz karar için çok teşekkür ederim.
Çok şükür şikayet etmediler
Sadece yeni kararla ilgili icra takibi başlatıldığından önceki takibin düşmesi talebinde bulundular
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukata ödenen vekalet ve danışma ücretlerinin tazminat olarak sanıktan talebi trongla Meslektaşların Soruları 8 18-10-2012 16:17
Adli yardım görevlendirmelerinin iadesi ve alınmış vekalet ücretlerinin akıbeti hakkaniyet_ Meslektaşların Soruları 1 12-07-2011 11:57
İ.İ.K. 76.md.ye göre hapsen tazyik kararlarında vekalet ücreti verilmesi gerekmez mi? avukat zeynep Meslektaşların Soruları 8 27-11-2008 23:50
Nizalı vekalet ücretlerinin tahsilini barolar yapabilir mi? askeplion Meslektaşların Soruları 1 15-03-2008 10:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05651093 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.