İş Kanunu 25/2e nin kötü niyetli olarak işverence kullanılmasının yaptırımı

merhabalar,öncelikle mesleğe yeni başlayan çiçeği burnunda bir avukat olarak değerli büyüklerimin meslek erbaplarımın bir konuda nacizane fikirlerine ihtiyacım var.
Müvekkilim bir ilaç firmasında müdür pozisyonuyla uzun yıllar çalışmaktadır.Yaklaşık 1.5 yıl önce müvekkilimi firma İş kanunu 25/2 E YE göre işten çıkarmış ve hiç bir yasal hakkını vermemiştir.Bunun üzerine müvekkilim işe iade davası açmış olup yaklaşık bir 2 ay kadar önce işe iade davası sonuçlanmış ve kesinleşmiştir.Bunun üzerine müvekkilimi işverenin haksız yere işten çıkartıldığı kesinleşmiştir.Şirket müvekkilimi işe almamış yasal haklarını kıdem ihbar tazminat gibi kendisine ödemiştir.Siz sevgili meslektaşlarıma sorum şudur ki,müvekkilim 1.5 yıldr işsizdir sigorta siciline 25 e ye göre işten çıkartıldığı(yüz kızartıcı suç) işlendiği için bütün iş başvuruları reddedilmiş,işsizlik maaşı alamamıştır.Bu sebeple işten çıkarıldığının haksızlığı her ne kadar işe iade davasında kanıtlanmış olsa da müvekkilimin gerek sosyal yaşamında gerekse sektörde ve iş hayatının her safhasında karşısına bir leke olarak çıkmakta ve çıkacaktır da.Buna istinaden sigortadan sicil kaydının düzeltilmesi için dava açıcağız ancak tüm bu mağduriyetler göz önüne bulundurulduğunda maddi manevi tazminat davasıda açabilir miyiz?Açarsak şayet haksız fiiil sebebiyle mi yoksa sözleşmeye aykırılıktan dooğan zarar sebebiyle mi açmak gerekir,dava zaman aşımı süresi zararın doğduğu yani müvekkilimin işten çıkarıldığı andan itibaren midir,yoksa işe iade davası kesinleşipte haksız fiil kanıtlandıktan sonra mıdır her halukarda zaman aşımı süresi tazminat içn olayda geçmiş midir ve elinizde bu olaya benzer bir karar varsa paylaşırsanız çok sevinirim şimdiden teşekkürler

İŞKUR'a ilgili işçinin daha önce 25/2 uyarınca çıkarıldığını, ancak işe iade davası neticesinde işverenin haklı fesih değil, haksız fesih yaptığını dilekçe ile bildirim yapın. İlgili mahkeme kararının onaylı sureti elinizde olsun ve ilgili kısımlarını ( yani işverenin haksız fesih yaptığı kısmı ) fosforlu kalem ile çizin. İşsizlik maaşı 1 hafta sonra PTT aracılığı ile müvekkiliniz adına yatırılacaktır.

Fesih hakkının kötüye kullanılması İş Kanunu 17. madde gereğince ihbar tazminatının üç katı tutarında kötü niyet tazminatını gerektirir.

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/16326
K. 2005/39817
T. 19.12.2005
• İŞ AKDİNİN FESHİ ( Fesih Hakkının Kötüye Kullanılmış Sayılmasının Koşulları – Davacı Taraf İşverenin Kötüniyetini Kanıtlayamadığından Kötüniyet Tazminatı İsteminin Reddi Gerektiği )

• KÖTÜNİYET TAZMİNATI ( İş Akdinin Feshi – Hakkın Objektif İyiniyet Kurallarına Aykırı Kullanılması ve Karşı Tarafın Zarar Görmesi Ya da Bir Zarar Tehlikesinin Yaratılması Durumunda Fesih Hakkının Kötüye Kullanılmış Sayılacağı )

4857/m. 17

ÖZET : İş Kanunu ile düzenlenen kötüniyet tazminatı Medeni Kanunun ikinci maddesinin İş Kanununa aktarımıdır. Buna göre hukuken tanınmış bir hakkın varlığı, hakkın objektif iyiniyet kurallarına aykırı kullanılması ve hakkın kötüye kullanılmasından karşı tarafın zarar görmesi ya da bir zarar tehlikesinin yaratılması durumunda fesih hakkı kötüye kullanılmış sayılır. Akdinin kötüniyetle işveren tarafından feshedildiğini iddia eden davacının yargılama sırasında bunu kanıtlaması gerekir. Somut olayda davacı taraf işverenin fesihteki kötüniyeti kanıtlayamadığından Mahkemece kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerekir.

DAVA : Davacı, kıdem ve kötüniyet tazminatları, fazla çalışma parası, bayram ve hafta tatili gündelikleri ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2. Davacı iş sözleşmesinin kötüniyetle sona erdirildiğini iddia etmiş, Mahkemece diğer işçilik alacaklarının yanında kötüniyet tazminatı da hüküm altına alınmıştır. İş Kanunu ile düzenlenen kötüniyet tazminatı Medeni Kanunun ikinci maddesinin İş Kanununa aktarımıdır. Buna göre hukuken tanınmış bir hakkın varlığı, hakkın objektif iyiniyet kurallarına aykırı kullanılması ve hakkın kötüye kullanılmasından karşı tarafın zarar görmesi ya da bir zarar tehlikesinin yaratılması durumunda fesih hakkı kötüye kullanılmış sayılır. Akdinin kötüniyetle işveren tarafından feshedildiğini iddia eden davacının yargılama sırasında bunu kanıtlaması gerekir. Somut olayda davacı taraf işverenin fesihteki kötüniyeti kanıtlayamadığından Mahkemece kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.

Ancak kötü niyet tazminatı, iş güvencesi kapsamında olmayan işçilerin talep edebileceği bir tazminattır. Oysa olayda işe iade davası yoluna gidilmiş yani iş güvencesinden yararlanılmıştır. Bu nedenlerle kötü niyet tazminatı talep edilemez diye düşünüyorum.

4857 sayılı kanun madde 17/6 ; '...18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir...'

Alıntı: Yazan Avukat75 Ancak kötü niyet tazminatı, iş güvencesi kapsamında olmayan işçilerin talep edebileceği bir tazminattır. Oysa olayda işe iade davası yoluna gidilmiş yani iş güvencesinden yararlanılmıştır. Bu nedenlerle kötü niyet tazminatı talep edilemez diye düşünüyorum. 4857 sayılı kanun madde 17/6 ; '...18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir...'

ewet bende o sebeple kötü niyet tazminatı yoluna gitmedim.Asliye hukuk mahkemelerinde maddi manevi tazminat davası açmayı düşünüyorum.Maddi tazminatın konusu müvekkilimin alamadığı işsizlik maaşı 1 yıl boyunca ve hala işsiz kaldığı süreçte geçimini ikame ettirememesi vs.manevi olarakta kariyerinin tamamen sona ermesi çevresinde ve toplum nezninde yüz kızartıcı suç işlediğinden bahisle utanç veriici bir duruma ddüşmesi müvekkilimin ve ailesinin yaşadığı travma,vs..bilmiyorum doğru bir yol izliyo muyum hiç buna benzer bir emsal kararda bulamadım açıkçası..

Sayın Avukat75 gözden kaçırdığımız bir noktayı çok iyi yakalamış.Teşekkürler
Kötüniyet tazminatı değilde genel hükümlere göre bir şey yapılabilir mi değerlendirmek lazım.

Alıntı: Yazan av.gözde şahin merhabalar,öncelikle mesleğe yeni başlayan çiçeği burnunda bir avukat olarak değerli büyüklerimin meslek erbaplarımın bir konuda nacizane fikirlerine ihtiyacım var. Müvekkilim bir ilaç firmasında müdür pozisyonuyla uzun yıllar çalışmaktadır.Yaklaşık 1.5 yıl önce müvekkilimi firma İş kanunu 25/2 E YE göre işten çıkarmış ve hiç bir yasal hakkını vermemiştir.Bunun üzerine müvekkilim işe iade davası açmış olup yaklaşık bir 2 ay kadar önce işe iade davası sonuçlanmış ve kesinleşmiştir.Bunun üzerine müvekkilimi işverenin haksız yere işten çıkartıldığı kesinleşmiştir.Şirket müvekkilimi işe almamış yasal haklarını kıdem ihbar tazminat gibi kendisine ödemiştir.Siz sevgili meslektaşlarıma sorum şudur ki,müvekkilim 1.5 yıldr işsizdir sigorta siciline 25 e ye göre işten çıkartıldığı(yüz kızartıcı suç) işlendiği için bütün iş başvuruları reddedilmiş,işsizlik maaşı alamamıştır.Bu sebeple işten çıkarıldığının haksızlığı her ne kadar işe iade davasında kanıtlanmış olsa da müvekkilimin gerek sosyal yaşamında gerekse sektörde ve iş hayatının her safhasında karşısına bir leke olarak çıkmakta ve çıkacaktır da.Buna istinaden sigortadan sicil kaydının düzeltilmesi için dava açıcağız ancak tüm bu mağduriyetler göz önüne bulundurulduğunda maddi manevi tazminat davasıda açabilir miyiz?Açarsak şayet haksız fiiil sebebiyle mi yoksa sözleşmeye aykırılıktan dooğan zarar sebebiyle mi açmak gerekir,dava zaman aşımı süresi zararın doğduğu yani müvekkilimin işten çıkarıldığı andan itibaren midir,yoksa işe iade davası kesinleşipte haksız fiil kanıtlandıktan sonra mıdır her halukarda zaman aşımı süresi tazminat içn olayda geçmiş midir ve elinizde bu olaya benzer bir karar varsa paylaşırsanız çok sevinirim şimdiden teşekkürler

Sayın meslektaşım,lütfen yanlış anlamayın ama, alıntıdaki ilk cümlenizde de beyan ettiğiniz üzere, fikirlerine başvurmak istediğiniz büyüklerinizin ve meslek erbabının fikirlerinin naçizane olduğunu beyan etmeniz biraz tuhaf değil mi?