Bildirim yükümlülüğünün ihlali, Sigorta sözleşmesi

İyi çalışmalar değerli meslektaşlarım. Bir konuda düşüncelerinizi almak istiyorum.

Müvekkil 01.01.2013 tarihinde bireysel kredi kullanıyor. Krediye sigorta yapılıyor. Ancak aradan altı ay geçtikten sonra 01.07.2013 tarihinde kanser hastalığına bağlı olarak müvekkil vefat ediyor. Müvekkilin mirasçıları 8 gün sonra sigortacıya başvuruyor. Sigortacı altı ay sonra 01.02.2014 tarihli cevabı veriyor;

"Sigortalamız ..., 01.07.2013 tarihinde kanser nedeniyle vefat ettiğini öğrenmiş bulunmaktayız.
Talep üzerine yapılan araştırma sonucu; sigortalımızın 6 yıldır kanser hastası olduğu Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen ölüm belgesinden tespit edilmiştir.
Sigorta ettiren, sigorta poliçesinin düzenlendiği sırada herhangi bir hastalığının olmadığına dair tarafımıza beyanda bulunmuştur.
Bu nedenle TTK 1439/2. maddeye göre tazminat ödenmeyecektir."

Bildiğim kadarıyla sigortacının, sigorta ettirenin bildirim yükümlülüğünü ihlal etmesinden dolayı 1440. maddeye göre 15 gün içerisinde cayma hakkını kullanması gerekmektedir. Halbuki olayımızda altı ay sonra cayma hakkı kullanılmıştır.

Buna rağmen TTK 1439/2' de cayma hakkının kullanılması için herhangi bir süreden bahsedilmemektedir.

Acaba sigortacı,sigorta ettirenin "bildirim yükümlülüğünü ihlal etmesi" nedeniyle rizikonun gerçekleşmesinden sonra süreye bağlı olmadan sigorta mukavelesinden cayabilir mi?

Bu konuda tecrübesi olan meslektaşlarımızın düşüncelerini ve görüşlerini merak ediyorum. Teşekkürler

Anlatıma göre; Sigortalının beyanda kasdı var. Dolayısıyla, poliçe yok hükmündedir. Bu noktada caymaya ilşkin hüküm de söz konusu olamaz. Ancak, sözleşmenin kurulması esnasında müteveffa'ya " Sigorta Bilgilendirme Formu " verilip imzasının alınıp alınmadığına bakılmalı, yok ise; biraz ( kasıt nedeninden )zorlama olmakla birlikte, sigortacının sözleşme öncesi ( culpa in contrahendo ) sorumluluğa doğabilir.

Aynen öyle değerli meslektaşım.

Müvekkil hastalığını bankadan gizlemiş ve "sağlık beyan formunu" imzalamış.

Buna rağmen ulaştığım birkaç yargıtay kararında; sigorta şirketinin, süresi içerisinde cayma hakkını kullanması gerektiğini görmüştüm. Ancak rizikonun gerçekleşmesinden sonra, cayma hakkının kullanılmasının süre ile sınırlı olacağına dair bir karar bulamadım.

Söylediklerinizden, sigortacının TTK md. 1439/2 ye göre herhangi bir süre sınırlaması olmadan her zaman cayma hakkını kullanabileceğini anlamış bulunmaktayım. Yanılmıyorum değil mi üstadım?

Üstat,
Poliçe genel şartlarında belirlendiği üzere; cayma hali beyan yükümlülüğü ile ilişkili olup, esasen, riziko gerçekleşmiş ise sigortacı cayma hakkını kullanamaz ve fakat olayınızda beyanda kasıt nedeninden poliçe yok hükmünde ve bu nedenle de artık cayma hakkı üzerinde durmayın. Ancak, Müteveffanın sağlık beyan formunu imzalamış olması " sigorta bilgilendirme formunu " da imzaladığı sonucunu vermiyor. Bu belge yokluğu, sigortacının tazmin sorumluluğunu doğurabilir. İyi çalışmalar.