Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kapıcının fazla çalışmayı ispatı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-11-2012, 18:51   #1
limpid

 
Varsayılan kapıcının fazla çalışmayı ispatı

merhabalar,

müvekkiller bir sitede kapıcılık yapmışlar. site 140 daireli olup, müvekkiller kapıcılık görevi ve diğer iki kişi de kalorife yakma görevini yapmışlardır. müvekkillerin yaptığı işler: apartmanın genel temizliği, bahçe düzeni, sitede meydana gelen ufak çaplı tamiratlar, günde 2 kere sabah ve akşam olmak üzere sakinleriin siparişlerinin alınması, bunların marketten temini ile sakinlere dağıtılması, günde bir kez çöplerin toplanması, kömürün kazan dairesine taşınması vs. şeklindedir. ayrıca yaklaşık 8 ay kadar kalorifer yakan diğer görevlinin yerine kalorifer yakmışlardır.

yönetimin değişmesi üzerine müvekkillerimin kazan yakma belgeleri olmaması gerekçesiyle iş akitlerine son verilmiş kendilerine kıdem ihbar tazminatı ödenmiştir.

1- yargıtay kararlarına bakıldığında fazla çalışma olup olmadığı işyerinin fiili durumuna, konut sayısına göre belirlenir vs. deniliyor. elinde yargıtay kararı olan veya bizzat dava ile bunu tecrübe etmiş bilirkişi raporu olan meslektaşlarımdan bunu paylaşmalarını rica ediyorum. kısacası 140 daireye 2 kiinin bakması normalmidir?

2- müvekkillerim haftanın 7 günü çalıştıklarını, çoğu zaman geceleri sakinlerin ihbarıyla apartmanı ve bahçeyi kontrol ettiklerini, gece çlan kapılara hep kendilerinin baktığını, sıklıkla asansörde kalmaların olduğunu gece 4 bile olsa kalkıp insanları kurtardıklarını kısaca 24 saat her an hizmete hazır bir şekilde çalıştıırıldıklarını söylüyorlar. bu hususlara ilişkin olarak da tanıkları olduğunu site sakinlerinin dahi tanıklık yapabileceklerini beyan ediyorlar. bu şartlarda fazla çalışma gerçekleşmiş oluyor mu?

şimdiden teşkkürler.
Old 20-11-2012, 20:19   #2
Av. Dursun

 
Varsayılan

EKTE VERDİĞİM KARAR İŞİNİZE BİRAZ YARAYABİLİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM.

1475 S. K. m. 14) (4857 S. K. m. 32, 41, 46, 110 ) (Konut Kapıcıları Yönetmeliği m. 3, 4, 13) (9.HD. 03.11.2008 T. 2007/30359 E. 2008/29735 K.)

Dava: Davacı, kıdem tazminatı, ücret alacağı, izin ücreti, fazla çalışma, genel tatil, hafta tatili ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. U. K. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, davalı sitenin kapıcı ve kalorifercisi olarak çalıştığını, sitede dört bina ve 60 daire bulunduğunu, iş akdinin işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma, yıllık izin ücreti, aylık bakiye ücret, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarını istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kısmen kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı taraflar temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işyerinde kapıcı-kaloriferci olarak çalışan davacı isçi ile davalı arasında, fazla çalışma alacaklarına hak kazanılıp kazanılmadığı konusundadır.

Kapıcılık hizmetlerinin diğer islere göre bir farklılık gösterir. Bu nedenle 1475 sayılı Yasada olduğu gibi, 4857 sayılı İş Kanununda da konut kapıcıları hakkında ayrı düzenlemeler getirilmiş, 110 uncu maddede <Konut kapıcılarının hizmetlerinin kapsam ve niteliği ile çalışma süreleri, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri, yıllık ücretli izin hakları ve kapıcı konutları ile ilgili hususların düzenlenmesinde uygulanacak değişik şekil ve esaslar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.> hükmüne yer verilmiştir.

Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinde kapıcı, anataşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, işveren ise konutun maliki ve ortakları olarak açıklanmıştır. Kamu kurumlarına ait lojman işyerlerinde anataşınmaz maliki, ilgili kamu kurumudur.

Yönetici ise konutun maliki ya da kat malikleri adına hareket eden kişidir. Yönetici, Kat Mülkiyeti Kanununa göre seçilir ve görevlerini ifa eder.

Yönetmelikte işyeri, kapıcının çalıştığı konut ile bağımsız bölüm, ortak yerler, eklenti ve tesislerin tümü olarak ifade edilmiştir.

Kapıcıyı işe alma konusunda yönetici yetkili kılınmıştır. Kaloriferli konutlarda kapıcının ateşçi belgesini haiz olması gerekir.

Yönetmeliğin 4/a maddesine göre, yöneticinin iş ya da toplu iş sözleşmesi yapması için işverenin yazılı olarak yetki vermesi gerekir. Buna rağmen, yazılı yetki olmadığı durumlarda kapıcı ile yönetici arasındaki sözleşmenin geçersiz olduğu söylenemez. Konutun maliki ya da ortaklarının yazılı yetki vermedikleri halde kapıcılık hizmetlerinden yararlanmaları kapıcılık sözleşmesine onay verildiği anlamındadır.

Kapıcı ile binanın sahibi ya da kat malikleri kurulu arasında yapılmış olan iş sözleşmesinin tam süreli ya da kısmi süreli olarak yürürlüğe konulması mümkündür. Özellikle bağımsız bölüm sayısının az ve eklentiler ile ortak alanların da yoğun bir iş hacmini gerektirmeyecek durumda olduğu hallerde, kapıcının günlük yedibuçuk saat ve haftalık kırkbeş saat olağan mesaiye göre daha az sürelerle çalıştırılması imkan dahilindedir. Kısmi süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılmamış ise, işyerinin özelliği ve işin niteliğine göre çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür.

Konut kapıcıları bakımından işyerinde fazla çalışma yapılıp yapılmadığı konularında işyerinin bağımsız bölüm sayısı, ortak yerler ile eklentilerin özelliği belirleyici olacaktır.

Yönetici, İş Kanunu ve Yönetmeliğin uygulanması yönüyle işveren temsilcisidir. İş hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idari ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Bu itibarla, kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekmekte ise de, Yönetmelikten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması, da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru değildir. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek, kapıcının Yasadan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır.

Kapıcının çalışma süresi ve ara dinlemesi, ücretinin ödenmesi, hafta tatili bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmesi, yıllık ücretli izinlerini kullanması gibi hususlar yönünden 4857 sayılı Yasa hükümlerine tabi olduğu Yönetmeliğin ilgili maddelerinde kurala bağlanmıştır. Yönetmeliğin 12 nci maddesinde kapıcının yıllık izin, hastalık izni veya tatil günleri sebebiyle çalışamadığı günler için yerine geçici kapıcı çalıştırılabileceği hükme bağlanmıştır.

1475 sayılı Yasanın Ek Madde 1 inci maddesinde kapıcı konutları için kira istenemeyeceği kuralı bulunmaktaydı. 4857 sayılı İş Kanununda bu hükme yer verilmemiş, bu hususun düzenlenmesi de yönetmeliğe bırakılmıştır. Anılan yönetmeliğin 13 üncü maddesine göre kapıcıya görevi nedeniyle konut verilmesi zorunlu değildir. Bununla birlikte, konut verilmişse, konutun 3194 sayılı İmar Kanunu ve Belediye İmar Yönetmelikleri ile öngörülen asgari koşullara uygun olması gerekmektedir. Kapıcıya, görevi nedeniyle konut verilmesi 4857 sayılı Yasa uyarınca zorunlu değilse de, verilmiş olan konut için iş sözleşmesinin devamı süresince kira istenemeyeceği de yine yönetmelikte düzenlenmiştir. O halde kira bedelinin ücrete sayılması doğru değildir. Bu anlamda kapıcının kira ödemeksizin, oturması ve karşılığında kapıcılık hizmetlerini görmesi şeklinde bir iş sözleşmesi yapıldığında, işverenin ücret ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmış sayılamaz. Kapıcı ile kira kontratı yapılmış olması da bu sonucu değiştirmez (Yargıtay 9.HD. 3.11.2008 gün 2007/30359 E, 2008/29735 K.).

Kapıcının su, elektrik, ısınma ve sıcak su giderlerine kısmen ya da tamamen katılıp katılmayacağının sözleşme ile belirleneceği hususu da değinilen Yönetmelikte ifadesini bulmuştur. Buna göre taraflar, kapıcının anılan giderlere katılması ya da katılmaması konusunu serbestçe kararlaştırabilirler.

Somut olayda, davacının davalı sitenin kapıcı ve kalorifercisi olarak çalıştığı, sitede dört bina ve 60 daire bulunduğu anlaşılmaktadır.

Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulduğunda, fazla çalışma yönünden özellikle kaloriferlerin yandığı dönem de dikkate alınarak ve gerekirse mahallinde keşif yapılarak, gerekirse tanıklar tekrar dinlenerek fazla çalışma olgusu somutlaştırılmalı ve sonuca göre karar verilmelidir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.01.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 20-11-2012, 20:29   #3
Av. Dursun

 
Varsayılan Kapicinin Fazla ÇaliŞmayi İspati

AYNI KONUYA İLİŞKİN BİR KARARI DAHA PAYLAŞMAK İYİ OLACAKTIR SANIRIM.

(4857 S. K. m. 92, 110) (1475 S. K. Ek. m. 1) (Konut Kapıcıları Yönetmeliği m. 3, 4, 12) (9. HD. 03.11.2008 T. 2007/30359 E. 2008/29735 K.).

Dava: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. A. Bostancı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı apartmanda 05/02/2002 tarihinde kapıcı olarak çalışmaya başladığını, çalışmasına devam etmekte iken iş sözleşmesinin 30/09/2005 tarihinde gerekçe gösterilmeksizin feshedildiğini, müvekkilinin genel tatil günleri de dahil olmak üzere haftanın 7 günü 07.00-24.00 saatleri arasında çalıştığını, işe girdiği tarihten çıkış tarihine kadar asgari ücretin altında ödeme yapıldığını, 2003 yılında 200,00 TL, 2004 yılı ve 2005 yılı ilk 4 ayında 250,00 TL ve daha sonra fesih tarihine kadar 300,00 TL ödendiğini, ayrıca Eylül 2005 ayı ücretinin de ödenmediğini, Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından ihbar tazminatı, kıdem tazminatı ödenmesi gerektiğinin tespit olunduğunu, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile 25,00 YTL kıdem tazminatı, 25,00 YTL ihbar tazminatı, 25,00 YTL ücret alacağı, 25,00 YTL fazla mesai alacağı, 25,00 YTL genel tatil ücreti alacağının işleyecek faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının 05/02/2002 tarihinde çalışmaya başladığını, işe girdiğinde davacının dava dilekçesinde belirtilen ücretleri almayı kabul ettiğini, çalıştığı sürece şikayetçi olmadığını, ücret ve diğer hususlarda zımni bir akit gerçekleştiğini, çalıştığı sürece ikamet ettiği daireye kira bedeli, elektrik, su, yakıt bedeli ödemediğini ve bunların apartman yönetimince karşılandığını, davacının işini gereği gibi yapmadığını, kahvehanede çalıştığını, Cumartesi günü akşamüstü işyerinden çıktığını, Pazartesi sabah saatlerinde işe geldiğini, fazla mesai yapmadığını, Eylül 2005 ayında haksız ve sebepsiz olarak 5 gün işyerini terk ettiğini, davacıya ihtar çekildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını, davacının işi terkinden sonra kalorifer kazanının arızalandığını, 10 gün soğukta kalındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, <Dosya kapsamı ve ibraz olunan davalı ihtarnamesinde davacının 30/09/2005 tarihinden itibaren izinsiz olarak işyerini terk ettiği, 01/10/2005 tarihli tutanakta ise 01/10/2005 tarihinde davacının işyerini terk ettiğinin belirtildiği görülmüştür. Bölge Çalışma Müdürlüğü inceleme raporu ile de davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılması gerektiği tespit ve değerlendirilmesinde bulunulduğu görülmüştür. 4857 sayılı Yasanın 92/3 fıkrası <çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili İş Müfettişleri tarafından tutulan tutanakların aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğu> hükmünü getirmiş olduğundan mahkememizce BÇM tespitine değer verilerek davacının iş akdinin haksız olarak feshedildiği kanaatine varılmış ve kıdem ve ihbar tazminat hak kazandığı sonucuna varılmıştır. Ücretin ödendiğinin işveren tarafından yazılı belgeler ile ispatı gerekmektedir. Dosyaya sunulan ücret bordrolarında asgari ücrete göre tahakkuk yapılması, 2003 yılı Eylül ayına kadar olan ücret bordrolarının imzalı olması, 2003 yılı Eylül ayından fesih tarihine kadar olanların ise imzasız olması karşısında davacının Eylül 2003 tarihinden fesih tarihine kadar olan ücretlerinin ödenmediği kanaati hasıl olmuştur. Toplanan deliller, davacının kapıcı olması, yapılan işin özelliği (kaloriferin yakılması) ve tanık anlatımları doğrultusunda davacının çalıştığı dönem içerisinde fazla mesai yaptığı, ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı kanaatine varılmış ve bu alacak talepleri yönünden de bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmakla birlikte davacının izin, mazeret, hastalık gibi nedenlerle çalışamayacağı günler olabileceğinden fazla mesai alacağı ve ulusal bayram ve genel tatil alacakları yönünden bilirkişi raporundaki hesaplama sonucu bulunan miktardan 2/5 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerekmiştir.> gerekçesiyle davacı lehine kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma ve genel tatil ücretine hükmedilmiştir.

İşyerinde kapıcı kaloriferci olarak çalışan davacı işçi ile davalı arasında davaya konu işçilik alacaklarına hak kazanılıp kazanılmadığı konularında uyuşmazlık söz konusudur.

Kapıcılık hizmetlerinin diğer işlere göre bir farklılık gösterdiği bilinmektedir. Bu nedenle 1475 sayılı yasada olduğu gibi, 4857 sayılı İş Kanununun 110. maddesinde de konut kapıcıları ayrı bir madde ile düzenlenmiştir. Kapıcılık hizmetlerinin esasları ve kapıcı konutlarından faydalanma şekil ve şarlarının da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikle belirleneceği Kanunda öngörülmüştür.

Konut Kapıcıları Yönetmeliğinin 3. maddesinde kapıcı, ana taşınmazın bakımı, korunması, küçük çaptaki onarımı, ortak yerlerin ve döşemelerin bakımı, temizliği, bağımsız bölümlerde oturanların çarşı işlerinin görülmesi, güvenliklerinin sağlanması, kaloriferin yakılması ve bahçenin düzenlenmesi ve bakımı ve benzeri hizmetleri gören kişi olarak tanımlanmıştır. Aynı maddede, işveren ise konutun maliki ve ortakları olarak açıklanmıştır. Kamu kurumlarına ait lojman işyerlerinde ana taşınmaz maliki, ilgili kamu kurumudur.

Yönetici ise konutun maliki ya da kat malikleri adına hareket eden kişidir. Yönetici, Kat Mülkiyeti Kanunu'na göre seçilir ve görevlerini ifa eder.

Yönetmelikte işyeri, kapıcının çalıştığı konut ile bağımsız bölüm, ortak yerler, eklenti ve tesislerin tümü olarak ifade edilmiştir.

Kapıcıyı işe alma konusunda yönetici yetkili kılınmıştır. Kaloriferli konutlarda kapıcının ateşçi belgesini haiz olması gerekir.

Yönetmeliğin 4/a maddesine göre, yöneticinin iş ya da toplu iş sözleşmesi yapması için işverenin yazılı olarak yetki vermesi gerekir. Buna rağmen, yazılı yetki olmadığı durumlarda kapıcı ile yönetici arasındaki sözleşmenin geçersiz olacağını söylemek doğru olmaz. Konutun maliki ya da ortaklarının yazılı yetki vermedikleri halde kapıcılık hizmetlerinden yararlanmaları kapıcılık sözleşmesine onay verildiği anlamındadır.

Kapıcı ile binanın sahibi ya da kat malikleri kurulu arasında yapılmış olan iş sözleşmesinin tam süreli ya da kısmi süreli olarak yürürlüğe konulması mümkündür. Özellikle bağımsız bölüm sayısının az ve eklentiler ile ortak alanların da yoğun bir iş hacmini gerektirmeyecek durumda olduğu hallerde, kapıcının günlük 7.5 saat ve haftalık 45 saat olağan mesaiye göre daha az sürelerle çalıştırılması imkan dahilindedir. Kısmi süreli iş sözleşmesi yazılı olarak yapılabileceği gibi, yazılı sözleşme bulunmayan hallerde, işyerinin özelliği ile işin niteliğine göre de kısmi çalışma olgusunun kanıtlanması mümkündür.

Konut kapıcıları bakımından işyerinde fazla çalışma yapılıp yapılmadığı konularında işyerinin bağımsız bölüm sayısı, ortak yerler ile eklentilerin özelliği belirleyici olacaktır.

Yönetici, İş Kanunu ve Yönetmeliğin uygulanması yönüyle işveren temsilcisidir. İş Hukuku anlamında ortaya çıkabilecek idari ve yargısal uyuşmazlıklarda yönetici işvereni temsil eder. Böyle olunca kapıcının işveren hakkında açabileceği davanın kat maliki ya da maliklerine karşı açılması gerekse de, Yönetmelikten doğan bu temsil yetkisine göre davanın doğrudan yönetici hasım gösterilerek açılması da mümkündür. Ancak bu halde dahi hükmün doğrudan yönetici hakkında kurulması doğru olmaz. Mahkemece kat maliki ya da malikleri adına yönetici hakkında karar verilmesi gerekir. Zira Yönetmeliğin 4/d maddesine göre, yöneticinin ana taşınmazda üstlendiği görevleri itibarıyla kat maliki ya da maliklerinden tahsil ederek kapıcının İş Kanunundan doğan haklarını ödeme yükümlülüğü vardır.

Kapıcının çalışma süresi ve ara dinlemesi, ücretinin ödenmesi, hafta tatili bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmesi, yıllık ücretli izin kullanılması gibi hususlar yönünden 4857 sayılı İş Kanununun hükümlerine tabi olduğu Yönetmeliğin ilgili maddelerinde kurala bağlanmıştır. Yönetmeliği 12. maddesinde kapıcının yıllık izin, hastalık izni veya tatil günleri sebebiyle çalışamadığı günler için yerine geçici kapıcı çalıştırılabileceği hükme bağlanmıştır.

1475 sayılı İş Kanununun Ek Madde 1. maddesinde kapıcı konutları için kira istenemeyeceği kuralı bulunmaktaydı. 4857 sayılı İş Kanununda bu hükme yer verilmemiş, bu hususun düzenlenmesi de yönetmeliğe bırakılmıştır. Anılan yönetmeliğin 13. maddesine göre kapıcıya görevi nedeniyle konut verilmesi zorunlu değildir. Ancak, kapıcıya görevi nedeniyle konut verilmişse, konutun 3194 sayılı İmar Kanunu ve Belediye İmar Yönetmelikleri ile öngörülen asgari koşullara uygun olması gerekir.

Kapıcıya, görevi nedeniyle konut verilmesi 4857 sayılı İş Kanununun uygulandığı dönemde zorunlu değilse de, verilmiş olan konut için iş sözleşmesinin devamı süresince kira istenemeyeceği de yine yönetmelikte düzenlenmiştir. O halde kira bedelinin ücrete sayılması da mümkün olmaz. Bu anlamda kapıcının kira ödemeksizin oturması ve karşılığında kapıcılık hizmetlerini görmesi şeklinde bir iş sözleşmesi yapıldığında, işverenin ücret ödeme yükümlülüğü ortadan kalkmış sayılamaz. Kapıcı ile kira kontratı yapılmış olması da bu sonucu değiştirmez (Yargıtay 9.HD.3.11.2008 gün 2007/30359 E, 2008/29735 K.).

Kapıcının su, elektrik, ısınma ve sıcak su giderlerine kısmen ya da tamamen katılıp katılmayacağının sözleşme ile belirleneceği de Konut Kapıcıları Yönetmeliğinde ifadesini bulmuştur. Buna göre taraflar, kapıcının anılan giderlere katılması ya da katılmaması hususunu serbestçe kararlaştırabilirler.

Yerel mahkemece, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de, yapılan inceleme hüküm kurulabilmesi için yeterli değildir.

Dosya içeriğinden, davalı işyeri olan apartmanda kaç adet bağımsız bölüm ve sakin bulunduğu, apartmanda bulunan kaloriferin doğalgazla mı yoksa kömür ile mi çalıştığı, kaloriferin hangi saatler arasında yandığı hususları anlaşılamamaktadır. Mahkemece, davalı apartmanın tapu kayıtları getirtilerek, bağımsız bölüm sayısı belirlendikten sonra, Kaymakamlık ve Belediyeden kaloriferlerin hangi saatler arasında yandığı sorulup kaloriferin kömür ile çalışıp çalışmadığı tespit edildikten sonra sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 21-11-2012, 11:39   #4
limpid

 
Varsayılan

sayın meslektaşım kararlar için teşekkür ederim. burada önemli olan kriter kararlarda da söylendiği gibi apartmanda kaç sakin bulunduğu, yapılan iş vsye göre fazla çalışmanın belirleneceğidir. bizim olayımızda kaloriferi kazancılar yakmaktadır ancak kömürlerin kazan dairesine taşınmasına müvekkiller sürekli yardımcı oldukları gibi 7 ay kadar da kazancının işlerini kendileri yapmıştır. davayı açmadan önce netleştirmem gereken 140 haneli bir siteye 2 kapıcının sürekli hizmet vermesi durumunda fazla çalışma oluyor mu? şöyle bir hesap yaparsak:
tek kapıcı 70 daireye baksa;
sabah servisinde siparişleri toplamasıher daire için 5 dakika olsa 70x5=350 dakika yani 5 saat 50 dakika
sonra bunu marketten alıp getirmesi belki 1 saat
bunları sakinlere dağıtması yine 5 dakikadan olsa 5 saat 50 dakika
bu işi bir sabah bir de akşam yapsa toplam 13 saat 50 dakika.
çöplerin toplanması 1 saat olsa
apartmanların temizliği 1 saat
bahçe bakımı 1 saat
kısacası en basit hesapla dahi günde 16.50 saat çalışmış oluyor. hafta sonları da aynı şekilde çalışsa ve bunu tanıkla ispatlasak haydi haydi fazla çalışma çıkıyor değil mi?
sizce yapılan hesabım mantıklı mı?
Old 21-11-2012, 19:44   #5
Av. Dursun

 
Varsayılan

Yargıtay kararında geçen "davalı işyeri olan apartmanda kaç adet bağımsız bölüm ve sakin bulunduğu" hususu bence tam da sizin bahsettiğiniz konuya ilişkindir. Bence burada sizin yaptığınız hesap gibi bir tartışma yürütmek faydalı olacaktır. Bu tartışma da hem dava dilekçesinde yapılmalı, hem dinletilecek tanıklar bunu doğrulamalı hem de hesap bilirkişisinin bu hususta bir değerlendirme yapması gerekir diye düşünüyorum. Siz tanık beyanlarıyla kapıcının belirttiğiniz şekilde çalıştığını ıspat etmişseniz ve konut sayısı ile sakinlerin sayısı da mahkemece tespit edilmişse bilirkişinin bu konuda talebiniz gibi hesaplama yapmaması için bir neden görmüyorum.
Old 22-11-2012, 13:22   #6
limpid

 
Varsayılan

fikir teatisi için teşekkürler sayın dursun. ben de düşüncemin mantıklı olduğuna inanıyorum. birebir örtüşen bir yargıtay kararı bulmaya çalışıyorum. umarım bulurum ya da değerli meslektaşlarım paylaşır. bulamasam da artık belirttiğiniz gibi dilekçeme bu hususların altını çizeceğim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
doğalgazlı kombili apartmanda kapıcının fazla çalışma iddiası BALDIRAN Meslektaşların Soruları 6 28-03-2011 22:29
işçinin yapmış olduğu fazla çalışmanın ispatı zerrin kaya Meslektaşların Soruları 19 27-11-2010 18:27
Kapıcının fazla mesaisi hk. amon Meslektaşların Soruları 2 20-01-2009 15:37
Kapıcının kıdem,fazla mesai alacağı hilallal Meslektaşların Soruları 0 20-10-2008 10:54
Feshi ihbara rağmen çalışmayı sürdürmek altiokebru Meslektaşların Soruları 2 04-08-2008 11:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03496695 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.