Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eşler Arası Alacak Davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-11-2012, 11:26   #1
avukatlutfi

 
Soru Eşler Arası Alacak Davası

Evlilik süresi içerisinde kadın üzerindeki nakit para,kocanın üzerine geçirilmiştir.Banka hareketlerinden bu durum sabittir.Kadın alacak davası ile bu parayı kocadan talep etmektedir.Yalnız koca boşanmadan önce parayı bankadan çekip dolar olarak evde sakladıklarını,yokluğunda kadının evi terk ederken dolarlarıda alıp götürdğünü iddia etmekte ve borcu olmadığını söylemektedir.Fakat bu durumun ispatı mümkün değildir.Koca lehine eşler arasındaki alacak davasına emsal teşkil edebilecek içtihat sunabilecek arkadaşlara teşekkür eder saygılarımı sunarım.
Old 05-11-2012, 12:00   #2
yılmazkan

 
Varsayılan

Para ve ziynet gibi malvarlıkları kolay taşınabilir olduklarından evden ayrılan kişinin bunları kolayca beraberinde götürmesi mümkündür. Aşağıdaki kararlar birebir olmasa da içeriğinde ifaler bakımından savunmalarınızda işinize yarayabilir.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

E. 2008/2-525
K. 2008/537
T. 17.9.2008

• ÇEYİZ VE ZİYNET EŞYASI İSTEMİ ( Tercih Hakkı Bulunan Davacının Çeyiz Eşyalarının Aynen Teslimini İsteyebileceği Gibi Bedelini de İsteyebileceği )

• ÇEYİZ EŞYALARININ AYNEN İADESİ ( Tercih Hakkı Bulunan Davacının Çeyiz Eşyalarının Aynen Teslimini İsteyebileceği Gibi Bedelini de İsteyebileceği )

• EŞYA BEDELİ ( Çeyiz Eşyalarının Bedeli İstendiğine Göre Yıpranma Bedelleri Düşülerek Eşyaların Değerine Hükmedilmesi Gerektiği )

1086/m.74
4721/m.220

ÖZET : Dava, çeyiz ve ziynet eşyası istemine ilişkindir. Tercih hakkı bulunan davacı çeyiz eşyalarının aynen teslimini isteyebileceği gibi bedelini de isteyebilir. Çeyiz eşyalarının bedeli istendiğine göre, yıpranma bedelleri düşülerek eşyaların değerine hükmedilmelidir.

DAVA : Taraftar arasındaki "ziynet ve eşya iadesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; ( Ankara Onuncu Aile Mahkemesi )'nce davanın reddine dair verilen 08.11.2006 gün ve 2005/655 E., 2006/1078 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 27.12.2007 gün ve 2006/22240 E., 2007/17951 K. sayılı ilamı ile;

( ... 1- Toplanan delillerden davacı kadının fiziksel şiddete uğrayarak evden ayrılmak zorunda kaldığı ve çeyiz senedinde yazılı olup talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığı anlaşılmakla, ziynet eşyaları yönünden davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

2- Davacı kadın, dava konusu diğer eşyalarına yönelik bedel isteminde ( HUMK m. 74 ) bulunmuştur. Davacı kadın, dava konusu olup davalı koca yanında kalan eşyalarına yönelik bedel isteminde bulunabilir. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu eşyaların dava tarihindeki yıpranma değerleri de düşülerek bedele hükmetmekten ibarettir.

Bu yön gözetilmeden davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile diğer eşyalar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, çeyiz ve ziynet eşyası istemine ilişkindir.

Davacı vekili, çeyiz senedinde yazılı olan çeyiz eşyaları ve cihazların davacıya ait olduğunu, eşyaları davalı ve ailesinin kullandığını, cihazları da davacıdan alarak yatırıma dönüştürdüklerini ileri sürerek çeyiz senedinde yazılı eşyaların bedeli olan 43.018,80 YTL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının evi terk ettiğinde altınları beraberinde götürdüğünü, taraftara ait eşyaların tamamının bulunduğu haliyle fiili ayrılıktan itibaren kullanılmamış şekilde muhafaza edildiğini, bu eşyaların tamamını aynen teslime hazır olduklarını, bu nedenle aynen teslime hazır oldukları malların bedelinin talep edilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.

Yerel mahkemece ziynet eşyalarına ilişkin dava ispat edilemediğinden, diğer eşyalara ilişkin dava ise, davalı aynen teslime hazır olduğundan davacının eşyaların bedelini istemekte hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Özel Daire'ce yukarıda yazılı gerekçe ile bozulmuş, mahkeme aynı gerekçe ile önceki kararında direnmiştir.

Yerel mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, çeyiz senedinde yazılı olup da talep edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığının kanıtlanıp kanıtlanamadığı; davacı kadının, davalının aynen muhafaza edildiğini ve teslime hazır olduğunu iddia ettiği eşyaların aynen iadesi yerine bedelini istemekte hukuki yararı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

Yargılama sırasında dinlenen tanıklar davacı kadının baba evine zorla gönderildiği ve üzerinde sadece giysileri bulunup, ziynet eşyası bulunmadığı şeklinde beyanda bulunduklarından, ister ziynet eşyaları satılıp kocanın sermayesine katılmış olsun, ister kadının baba evine götürmediği belirlenmiş bulunsun, sonuç değişmeyeceğinden, tanık beyanlarında ziynet eşyalarının kadının yanında bulunmadığı açık ve net olarak anlaşıldığından, ziynetlerin kocada kaldığının kabulü gerekir.

Çeyiz eşyaları yönünden ise, davacının dava açarken tercih hakkı bulunmaktadır. Eşyaların aynen teslimini isteyebileceği gibi bedelini de isteyebilir. Davacı da bu tercih hakkını kullanarak eşyaların bedelini istediğine göre; eşyaların bulunduğu mahalde keşif yapılarak, kullanılıp kullanılmadıklarının belirlenmesi, kullanılmış iseler yıpranma bedellerinin düşülmesi sonucu belirlenecek bedele hükmedilmesi gerekir.

O halde, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nın 429. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/1554
K. 2007/3471
T. 12.3.2007

• ZİYNET EŞYALARININ KADIN ÜZERİNDE BULUNMASI ( Davalının Davacıyı Döverek Müşterek Konuttan Kovduğu Sabit Olup Davacıya Ait Ziynet Eşyalarının Davacı Tarafından Birlikte Götürüldüğünün Kabulüne Olanak Bulunmadığı )

• ALACAK DAVASI ( Davalının Davacıyı Döverek Müşterek Konuttan Kovduğu Sabit Olup Davacıya Ait Ziynet Eşyalarının Davacı Tarafından Birlikte Götürüldüğünün Kabulüne Olanak Bulunmadığı )

4721/m. 220

ÖZET : Kural olarak ziynet eşyalarının kadın üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün kabulü gerekirse de, davalının davacıyı döverek müşterek konuttan kovduğu ceza davası ve boşanma davasında verilen kararlarla sabit olup bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davacının ziynet eşyalarına ilişkin iddiasının boşanma ve ceza davasındaki delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken ziynet eşyalarıyla ilgili olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

DAVA : Taraflar arasındaki eşya bedelinden alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı ile 13.6.2000 tarihinde evlendiğini, davalının kendisini döverek konuttan kovması sonrasında davalı aleyhine boşanma davası açtığını, çeyiz senedinde yazılı ziynet eşyaları ile çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını belirterek ziynetlerin ve çeyiz eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaz ise bedellerinin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı, ziynetleri davacının götürdüğünü, çeyiz senedinde yazılı olan eşyaların kendisinde olduğunu ve davacı tarafça alınmasını istediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, ziynet eşyalarının davacının elinden zorla alındığının ispatlanamadığı gerekçesiyle ziynetlere yönelik talebin reddine, çeyiz senedindeki eşyaların aynen davacıya iadesine, bunun mümkün olmaması halinde bilirkişi tarafından belirlenen değerleri toplamı 9.070 YTL.nın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Davacı eldeki davada, ziynet eşyalarının elinden zorla alınarak dövülmek suretiyle müşterek konuttan kovulduğunu ortak ceza davası ile tanık beyanlarına dayanmıştır. Yargılama aşamasında dinlenen davacı tanıkları davalının davacıyı döverek evden kovduğunu, davacının ablasının evine bırakılması sırasında üzerinde herhangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını belirttikleri gibi, boşanma davasında da davalı ve ailesinin davacıya hakaret ederek ablasının evine bıraktıkları, davacının davalı tarafından dövüldüğü kabul edilmek suretiyle tarafların boşanmasına karar verildiği anlaşıldığı ceza davasında da davalının davacıyı dövdüklerinden bahisle davalının cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan mahkeme kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak ziynet eşyalarının kadın üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün kabulü gerekirse de, davalının davacıyı döverek müşterek konuttan kovduğu ceza davası ve boşanma davasında verilen kararlarla sabit olup bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır.

Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek davacının ziynet eşyalarına ilişkin iddiasının boşanma ve ceza davasındaki delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken ziynet eşyalarıyla ilgili olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bent uyarınca temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 91.75 YTL.nın davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 12.03.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Eşler arası mal paylaşımı Hilal Gözalıcı Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 25-01-2011 12:16
eşler arası mal rejimi Av.Ebru Caner Meslektaşların Soruları 11 13-10-2010 11:17
Eşler Arası Alacak avukatlutfi Meslektaşların Soruları 1 21-04-2010 11:08
Boşanmış Eşler Arasındaki Alacak Davası avukatlutfi Meslektaşların Soruları 0 27-04-2009 23:26
Eşler Arasında Alacak Davası Yargıtay Kararı Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 0 24-03-2005 20:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04304099 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.