fahri imamlık emeklilik

merhabalar,

yaklaşık 30 yıl boyunca fahri imamlık yapıp herhangi bir sigorta girişi olmayan bir kişi emekli olabilir mi? ayrıca bunun dışında ne gibib yasal hakları vardır?
şimdiden teşekkürler.

saygılar...

Alıntı: merhabalar, yaklaşık 30 yıl boyunca fahri imamlık yapıp herhangi bir sigorta girişi olmayan bir kişi emekli olabilir mi? ayrıca bunun dışında ne gibib yasal hakları vardır? şimdiden teşekkürler. saygılar...

Sayın mopsus;

İşe giriş bildirgesi verilmemiş olduğundan hizmet tespit davası için öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre geçerli olacak ve bu süre geçirildiği için 30 yıl önceki işe girişin mahkeme kararıyla belirlenme imkanı olmayacaktır. Dolayısıyla borçlanma vb. yollarla söz konusu şahsın emekli olayacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla..

Sayın Mopsus,

Fasılasız 30 yıllık bir çalışma söz konusu ise çalışmanın sona erdiği tarihten itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre hesaplanacaktır diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2009/11690
K. 2010/9204
T. 30.9.2010
ÇALIŞMANIN TESPİTİ ( Yönetmelikle Tespit Edilen Belgeler İşveren Tarafından Verilmeyen Sigortalıların Çalıştıkları Hizmetlerinin Geçtiği Yılın Sonundan Başlayarak 5 Yıl İçerisinde Dava Açacakları )
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Çalışmanın Tespiti - Yönetmelikle Tespit Edilen Belgeler İşveren Tarafından Verilmeyen Sigortalıların Çalıştıkları Hizmetlerinin Geçtiği Yılın Sonundan Başlayarak 5 Yıl İçerisinde Dava Açacakları )
YÖNETMELİKLE TESPİT EDİLEN BELGELER ( İşveren Tarafından Verilmeyen Sigortalıların Çalıştıkları Hizmetlerinin Geçtiği Yılın Sonundan Başlayarak 5 Yıl İçerisinde Dava Açacakları - Çalışmanın Tespiti )
506/m.79/10, Geç.20

ÖZET : Davacı, davalı işveren nezdinde çalıştığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere, yönetmelikle tespit edilen belgelerin ( işe giriş bildirgesi ) verilmesi durumunda 5 yıllık hakdüşürücü süreden bahsedilemeyecektir.


Burada esas önemli konu çalışmaların ispat edilmesidir. Yazılı bir delil olmadığına göre tanık deliline başvuracaksınız. Yargıtay içtihatları uyarınca tanıkların da bordro tanığı " tespitin istendiği sürelerde davalı işyerinde veya komşu işyerinde sigortalı çalışmış şahıslar olması" gerekmektedir. Hak düşürücü süreden davanızın reddedileceğini düşünmüyorum, ancak hem SGK'ya hem de işverene(hangi işveren?) yönelteceğiniz davanızı nasıl ispatlayacaksınız? 30 yıllık süreyi kapsayacak şekilde, bordro tanığı bulmanız gerekmekte.

merhabalar ilginiz icin tskler.
muvekkil hala fahri imamliga devam etmektedir ayrica muftulukte fahri imamlik yapabilir belgesi bulunmakta fahri imamin ucreti koy halki tarafindan karsilanmakta tanik noktasinda problem yasayacagimizi sanmiyorum.bu sartlarda hizmet tespit davasinin akibeti ne olabilir.

Alıntı: Yazan mopsus merhabalar ilginiz icin tskler. muvekkil hala fahri imamliga devam etmektedir ayrica muftulukte fahri imamlik yapabilir belgesi bulunmakta fahri imamin ucreti koy halki tarafindan karsilanmakta tanik noktasinda problem yasayacagimizi sanmiyorum.bu sartlarda hizmet tespit davasinin akibeti ne olabilir.

Hak düşürücü süre, çalışılan hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren başlayacağı için halihazırda çalışmakta olan müvekkiliniz açısından bu süre başlamamamış olmakla hizmet tespitine ilişkin dava açılabilir.

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/2662
K. 2005/5348
T. 10.5.2005

DAVA : Davacı, 06.10.1999-30.06.2003 tarihleri arasında 1271 gün süresince sigortasız olarak Ataköy Köyünde fahri imam olarak çalışmış olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik HÖkimi Aydın Eser tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR : Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Mahkemece fahrî imamlıkta geçen sürenin sigortalı sayılması gerektiğine dair kabulü yerindedir. Ancak,davaya konu çalışmalar Samsun ili Çarşamba ilçesinde geçmiş olup, tespiti istenen dönem içinde primi ödenen çalışmaların İstanbul ve Kocaeli illerinde gerçekleşmiş olması karşısında hizmet cetvelinde belirtilen işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki süre yerine primi ödenen 114 günlük sürenin dışlanması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.

SONUÇ : Hüküm fıkrasının hizmet tespitine ilişkin ikinci paragrafı silinerek yerine "Davacının, 21.06.2000-01.08.2000 ve 27.11.2000-15.03.2001 tarihleri arasındaki süreler dışlanmak suretiyle, davalı işyerinde 06.10.1999-30.06.2003 tarihleri arasında asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığının tespitine" sözcüklerinin yazılmasına ve kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 10.5.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Fahri İmamlıkla ilgili Danıştay kararları da var ancak söz konusu idari davalar 5434 sayılı Kanun kapsamında hizmet tespiti idari başvurusu ve Diyanet İşleri Başkanlığının ret işleminin iptali şeklinde açılmış.

Davanızı açmadan önce müvekkilinizin çalışmalarının SSK'ya mı yoksa Emekli Sandığına mı tabi kabul edileceğini irdelemekte fayda var.