Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tİcarİ Kredİlerİn Erken Ödeme Ücretİ Orani Neye GÖre Belİrlenİyor

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-02-2012, 13:53   #1
tuby

 
Varsayılan Tİcarİ Kredİlerİn Erken Ödeme Ücretİ Orani Neye GÖre Belİrlenİyor

Müvekkil, bankadan genel kredi sözleşmesine istinaden kullandığı Ticari Kredi taksitlerini daha sonra topluca ödeyerek borcu kapatmıştır. banka ise müvekkilden erken kapatma ücreti adı altında bir ücret tahsil etmiştir.

Sözleşmenin ilgili maddesi ise şudur : 'Erken ödeme, bankanın belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, kaynak kullanımı destek fonu gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi koşuluyla mümkündür'

sormak istediğim sorular şunlar;

1-Banka erken ödeme ücretini neye göre belirliyor? mortgage kredilerinde belirli olan erken ödeme ücreti yüzdesi gibi bir sınırı var mıdır?

2-Banka eğer erken ödeme ücretini sadece müşteri kredi borcunu kapattıktan sonra faizlerin düşme ihtimaline binaen elindeki parasını daha düşük faizle değerlendirebileceği olasılığıyla alıyorsa;

alınmış bu ücret için yargılama aşamasında mahkemenin borç kapatıldıktan sonraki ilgili dönemde gerçekten faizlerde düşüş yaşanıp yaşanmadığını araştırması gerekmez mi?

sizce bu durum haksız şart niteliğinde değil midir?

bununla ilgili elinizdeki kararları bekliyorum..
Old 14-02-2012, 14:24   #2
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,

"Tüketici Kredisinde Erken Ödeme İndirimi Ve Kredinin Yıllık Maliyet Oranını Hesaplama Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmelik" in "Erken Ödeme " başlığını taşıyan 5. maddesi aşağıdaki gibidir :

" Tüketici, kredi verene borçlandığı toplam miktarı önceden ödeyebileceği gibi aynı zamanda vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit ödemesinde de bulunabilir. Bu halde kredi veren tüketiciden her hangi bir isim adı altında, ek bir ödemede bulunmasını isteyemez. Erken ödeme miktarı, asgari ödeme miktarının altında olamaz. "

İlgili maddenin altı çizili kısmında da belirtildiği üzere erken ödeme halinde tüketiciden herhangi bir isim altında (erken ödeme ücreti vs. gibi) ek ödeme istenemez. Tam aksine yine aynı yönetmelikte belirtildiği gibi erken ödemede indirim uygulanır.

Ne var ki, sizin bahsettiğiniz olayda mevzu bahis "ticari" kredi olduğundan işbu hükümlerin somut olaya tatbiki mümkün görünmemektedir.
Old 29-02-2012, 16:53   #3
av.halilari

 
Varsayılan

Tuby Hanım,

Ticari Kredi olduğu için TKHK hükümleri burada uygulanmaz. Borçlar kanununun ilgili hükümleri tatbik edilir.

Bu şekilde bir dava için epey bir araştırma yapmama rağmen hiç bir emsal karara rastlayamadım. Bu konuda THS'de sorduğum soruya da halen olumlu olumsuz bir cevap gelmedi. Zamanla çeşitli illerden birkaç meslektaş arayarak cevap bulamadıklarını belirtip bilgimi sordular. Halen de cevabını merak ettiğim bir sorudur. Davayı açmaktan müvekkilin vazgeçmesi sebebiyle hevesim de kursağımda kalmıştır.

Dava açarken kanaat değil de emsal karar arıyorsunuz biliyorum ama yine de fikrimi belirtmek istiyorum. Sözleşmede belirli bir oran olmaması karşısında bankanın fahiş bir bedel alması hakkın kötüye kullanımı olarak kabul edilir ve bedel indirimine gider diye düşünüyorum.

Saygılarımla.
Old 15-06-2012, 09:02   #4
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Erken ödeme cezası üzerine...

5411 s. Bankacılık Kanunu:

1.“Nakdi, gayrinakdi her cins ve surette kredi verme işlemleri” bankaların “Faaliyet konuları” arasındadır(m.4).

2.“Kredi”nin tanımı yasada yapılmamıştır (m.3).

3.Bankacılık Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır (m.2/son).

İrdeleme:

4.Kredi Sözleşmelerinin Hukuki Niteliği ve Türleri

5.Genel İşlem Koşullarının Geçerlilik Sorunu

6.“Krediler”de “erken ödeme” cezası ve oranı


Kahve molası...
Old 16-06-2012, 07:43   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Erken ifa

VAKTİNDEN EVVEL İFA

818 s. BK. MADDE 80
- Akdin hükmünden veya mahiyetinden veya hal icabından iki tarafın hilâfını kast ettikleri anlaşılmadığı takdirde, borçlu borcunu vadesinden evvel ifa edebilir. Şu kadar ki borçlunun, vadeden evvel tediyede bulunmasından dolayı mukavele ile veya adeten mezun olmadıkça bir miktar tenzilât icrasına hakkı yoktur.

ERKEN İFA

6098 s.TBK.

MADDE 96- Sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir. Ancak, kanun veya sözleşme ya da âdet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz.

Yine mola...
Old 16-06-2012, 13:09   #6
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Y13HD 18.07.2011 E.2011/4736 - K.2011/11579
Sayılı kararı yol gösterici olabilir,bankaların sözleşmeye koydukları her madde hukuka uygun değil tabidava açıp sonuç alınmalı ve belki de bir ilk olarak emsal karar oluşturma ihtimaline binaen "genel hükümlerden"(MADDE 19 -
Bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği hudut dairesinde, serbestçe tâyin olunabilir.

Kanunun kat`î surette emreylediği hukukî kaidelere veya kanuna muhalefet; ahlâka (âdaba) veya umumi intizama yahut şahsi hükümlere müteallik haklara mugayir bulunmadıkça, iki tarafın yaptıkları mukaveleler muteberdir.)ve "haksız şart"dan hareketle cesur olup dava açmalı benceBir de bankaların o meşhur dokunulmazlığı olmasa!
Old 17-06-2012, 15:33   #7
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Kredi açma sözleşmesi

"Formun konusu" bağlamında kredi verme işlemi, kredi açma sözleşmesi'ne dayanır (dayanmalıdır).

Kredi açma sözleşmesi...

Sözleşme özgürlüğü

BK.m.19- Bir akdin mevzuu, kanunun gösterdiği hudut dairesinde, serbestçe tâyin olunabilir.

Kanunun kat'î surette emreylediği hukukî kaidelere veya kanuna muhalefet; ahlâka (âdaba) veya umumi intizama yahut şahsi hükümlere müteallik haklara mugayir bulunmadıkça, iki tarafın yaptıkları mukaveleler muteberdir.

TBK.m.26- Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler.

Sözleşmeye uygulanacak hükümler:

Yine soru bağlamında cari Hesap şeklinde çalışmayan, sabit Vadeli, sabit faizli ve sabit ödemeli "Para Ödüncü" konulu sözleşmeye "erken ödeme komisyonu/cezası" adı altında bir yaptırım hükmü konulması...

1.BK.'ye aykırı mıdır?

2.TBK."Genel işlem koşulları"na (m.20 vd.) aykırı mıdır?

3."Haksız şart" sayılabilir mi?

Mola...
Old 18-06-2012, 08:38   #8
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Bir de 1 Temmuz dan sonra dava açıp B.K m.88 den hareketle faiz iadesi de istenebilir mi?diye düşünüyorum...
Old 19-06-2012, 06:39   #9
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Görüş...

A)Formun konusu/sorusu: “Ticari Kredilerin Erken Ödeme Ücreti Oranı Neye Göre Belirleniyor ?”

B)Erken Ödeme Ücreti’nin

1.Yasal dayanağı
2.Oranı


C)Özetle:

1.Bankalarca ticari kredilere uygulanmakta olan “erken ödeme ücreti/cezası”nın, (sözleşmede bu ücretin/cezanın istenmeyeceği açıkça belirtilmedikçe –TBK.m.179/2); BK.158vd.(TBK.179 vd) maddelerinde düzenlenen cezai şart kapsamında, “sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde borçlunun belirli bir miktar para ödeme taahhüdü” niteliğinde olduğu,

2.Oran konusunda 4077, 10/B-14’de öngörülen %2’nin emsal alındığı

görüşündeyim.

Saygılarımla
Old 25-12-2012, 10:39   #10
AV.SERTANn

 
Varsayılan

S
Alıntı:
özleşmenin ilgili maddesi ise şudur : 'Erken ödeme,bankanın belirleyeceği miktarda bir erken kapatma ücreti ile erken ödeme nedeniyle doğabilecek vergi, kaynak kullanımı destek fonu gibi mali yükümlülüklerin nakden ve defaten ödenmesi koşuluyla mümkündür'

Yeni Borçlar Kanunu

II. Kapsamı
1. Yazılmamış sayılma

MADDE 21- Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa, bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi verip, bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Aksi takdirde, genel işlem koşulları yazılmamış sayılır.

Sözleşmenin niteliğine ve işin özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları da yazılmamış sayılır.

V. İçerik denetimi

MADDE 25- Genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz.


Ticari kredi olsa da ; sözleşmedeki ilgili hüküm Yeni Borçlar Kanunu kapsamında haksız şart değil midir?
Old 04-04-2013, 15:08   #11
Av.H. Murat POYRAZ

 
Varsayılan

Merhabalar,

Konuya ilişkin ulaşabildiğim emsal nitelikteki kararı bilginize sunarım. Saygılarımla.


11.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/358
Karar: 2011/8632
Karar Tarihi: 11.07.2011


ÖZET: Dava, davacı tarafından kullanılan kredinin erken ödenmesi nedeniyle haksız olarak kesildiği iddia olunan tutarın tahsiline ilişkin olup, davalı erken ödeme yapıldığını ve sözleşmeye göre yapılan kesintinin usulüne uygun olduğunu savunmuş, davacı ise erken ödemenin söz konusu olmadığını belirtmiştir. Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde erken ödeme halinde kesinti yapılacağına dair hüküm bulunduğuna göre, uyuşmazlığın hallinde öncelikle bir erken ödeme olup olmadığının ve varsa bunun süresinin, buna göre yapılan kesintinin doğru olup olmadığının araştırılması gerekmektedir.

(2004 S. K. m. 72)

Dava ve Karar: Taraflar arasında görülen davada Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 03.06.2009 tarih ve 2008/395 - 2009/313 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. S. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı, davalı bankadan 28.06.2007 tarihinde 200.000 Euro ticari kredi Kullandığını, 07/09/2007 tarihinde borcu ödediğini, davalı bankanın erken ödeme nedeniyle erken kapama komisyonu adı altında hesabından 3.500 TL para çektiğini ileri sürerek, 3.500 TL'nin avans faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı banka vekili, davacının 23/05/2007 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile 200.000 Euro ticari kredi kullandığını, geri ödemenin 12 taksit olarak 3,5 yıl vadeli yapılacağını, davacının 28/06/2007 tarihinde kredi borcunu bankaya ödediğini. Genel Kredi Sözleşmesi'nin 15.6 maddesi gereğince erken kapama komisyonunun tahsil edilmesinin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna dayanılarak, taraflar arasında imzalanmış Genel Kredi Sözleşmesi gereği kullanılan Dövize endeksli Ticari Kredinin erken ödenmesi üzerine davacının hesabından erken ödeme ücreti olarak ihbarda bulunmaksızın ücret kesilmesinin Genel Kredi Sözleşmesi'nde düzenlenmiş olduğu, bu düzenlenmenin hukuka ve emredici hukuk kurallarına aykırı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı temyiz etmiştir.

Dava, davacı tarafından kullanılan kredinin erken ödenmesi nedeniyle haksız olarak kesildiği iddia olunan tutarın tahsiline ilişkin olup, yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davalı erken ödeme yapıldığını ve sözleşmeye göre yapılan kesintinin usulüne uygun olduğunu savunmuş, davacı ise erken ödemenin söz konusu olmadığını belirtmiştir. Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi'nde erken ödeme halinde kesinti yapılacağına dair hüküm bulunduğuna göre, uyuşmazlığın hallinde öncelikle bir erken ödeme olup olmadığının ve varsa bunun süresinin, buna göre yapılan kesintinin doğru olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. Bu durumda, uyuşmazlık bankacılık işleminden kaynaklandığından mahkemece davacıya kullandırılan kredinin süresinin ne olduğu, kredinin ne zaman geri ödendiği ve buna göre kesilen tutarın sözleşmeye uygun olup olmadığının seçilecek bankacı bir bilirkişi vasıtasıyla incelettirilerek, gerektiğinde banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak tespit olunmak ve neticesine göre karar vermek gerekirken, bankacılık alanında ne şekilde uzman olduğu anlaşılmayan avukat bilirkişiden alınan ve yukarıdaki hususları içermeyen bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 11.07.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 05-01-2015, 01:05   #12
primavera

 
Varsayılan

Merhaba Arkadaşlar,

28 Mayıs 2014 tarihinde Tüketici Kanunu'nda yapılan değişiklik sonrası krediyi erken kapatma halinde THKH Md 37 gereği faiz oranının sabit olarak belirlenmesi hâlinde, sözleşmede yer verilmek suretiyle, bir ya da birden fazla ödemenin vadesinden önce yapılması durumunda, konut finansmanı kuruluşu tarafından tüketiciden erken ödeme tazminatı talep edilebileceğini öngörülüyor.

Benim sorum: İlgili değişiklik öncesi çekilen ve erken ödenen kredi nedeni ile alınan ücret iadesi konusunda örnek kararı olan var mı? Ticari kredi olması durumu değiştiriyor mu?

Teşekkürler.
Old 07-01-2015, 17:38   #13
Altınkol

 
Varsayılan

Ticari kredilerin Erken kapatılması ile bankanın almış olduğu erken kapama ücreti ile ilgili Yargıtay kararı
T.C YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 8242
Karar: 2014 / 11768
Karar Tarihi: 18.06.2014
ALACAK DAVASI - KREDİNİN ERKEN KAPATILMASI - DİĞER BANKALARIN ÜCRET ADI ALTINDA BEDEL ALIP ALMADIĞI - BANKANIN BORÇLUNUN ÖDEMESİ GEREKEN FAİZİN NE MİKTARINDAN VAZGEÇTİĞİ - BANKACILIK KONUSUNDA UZMAN BİLİRKİŞİDEN RAPOR ALINMASI - HÜKMÜN BOZULDUĞU
Old 17-06-2015, 17:24   #14
avdursunkucuk

 
Varsayılan

Merhaba;

Lehe Karar ekte olduğu gibidir.

T.C
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

ESAS NO : 2014/1331$
KARAR NO : 2014/13503

Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASİ : 2013/371-2013/606
DAVACI : Zekeriya Demiray vekili Avukat Hacı Yılmaz Demir
DAVALI : Yapı Kredi Bankası AŞ. vekili Avukaı Hatice Pervin Karasu

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü

KARAR
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir İsabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 114,50 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

MAHKEME KARARI

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
SİVAS
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/371
KARAR NO : 2013/606
HAKİM : İBRAHİM ÜNAL 39911
KATİP : ESRA ÇAKMAKTEPE 99870

DAVACI : ZEKERİYA DEMİRAY Alibaba Mahallesi 37-Sok. No: 18 Merkez/ SİVAS
VEKİLİ : Av. HACI YILMAZ DEMİR - Genç Adalet Hukuk Burosu Sirer Cad.Sağlık Sitesi Kat:1 No:3 Merkez/ SİVAS
DAVALI : YAPI KREDİ BANKASI AŞ.
VEKİLLERİ: Av. HATİCE PERVİN KARASU - Av. MEMNUNE GÜNEŞ
Hikmet Işık Cad. İmamhatip Sok. Doğan Apt. No:7 Kat:3/3 Merkez/ SİVAS
DAVA : Krediden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 26/07/2013
KARAR TARİHİ : 27/12/2013
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/01/2014

Mahkememizde görülmekte bulunan Krediden Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.

TALEP ÖZETİ : Davalı bankanın Şubesinden 03/02/2011 tarihinde 40.000.00 TL bedelli.60 ay vadeli, aylık %0.95 faiz oranı ile Ticari kredi kullandığını, davalı tarafından müvekkilinden haksız olarak komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti ve dosya masrafı adı altında alınan 2.435,55 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP ÖZETİ : Davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, açılan davanın hukuki mesnettten yoksu olduğunu, davacıya yapılan kesintilerin açıkça belirtildiğinden haksız şart olarak nitelendirilemeyeceği. kullanılan kredinin ticari kredi olduğundan tüketici kanunu kapsamında olduğunu.ahnan masrafların yasal olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Kredi dosyası içeriği, bilirkişi raporu, taraflarca ibraz edilen kayıt ve belgeler, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından;
Eldeki dava.davacının davalı ile yaptığı kredi sözleşmesinde alınmış olan dosya ve komisyon ucreti.erken kapama ücreti ve İpotek fek ücretinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiziyle tahsilinden ibarettir.

Öncelikle taraflar arasındaki ilişkiye uygulanacak mevzuatın tespiti gerekir.4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2 nci maddesinde 'Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiş, yasanın 3 üncü maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses. görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar- Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder ŞEKLİNDE TANIMLANMIŞTİR.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi İçin yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin OLMASI GEREKİR.

Somut uyuşmazlıkta; Ticari Kredi İlişkisinden Doğan uyuşmazlıklara tüketici sıfatıyla bakılması doğru değildir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında KALMADIĞI ANLAŞILMAKTADIR.

Taraflar arasındaki soruna 6101 sayılı Törk Borçlar Kanunun;Madde 20- Genel işlem koşullan, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarata sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.

Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez.
Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel İşlem koşulu olmaktan çıkarmaz.

Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri Kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de. niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.

Genel olarak işlem koşulu;Çağımızın sosyal ve ekonomik gelişmeleri sonucunda. başta finans ve sigorta şirketleri olmak üzere birçok kişi veya kuruluş, iki taraf arasında bireysel sözleşmenin kurulmasından önce soyut ve tek yanlı olarak kaleme alınmış sözleşme koşullan hazırlamakta, bunlarla gelecekte kurulacak belirsiz sayıda, ancak aynı şekil ve tipteki hukuki işlemleri düzenlemektedirler. Önceden hazırlanan tipik sözleşme koşullan için genel işlem koşullan terimikullanılmakta; bu tür sözleşmelere de '(ip sözleşme" ya da "formüler sözleşme'denilmektedir. Konunun uzamanı kişilerce bütün olasılıklar düşünülerek hazırlanan genel işlem koşulları, çoğu kez sadece Kendilerini hazırlatarak kullanan kişinin çıkarlarını kollamakta ve korumaktadır.

Buna karşılık sözleşmenin diğer taralı, sözkonusu genel işlem koşullarının varlığından ya da içeriğinden tam olarak haberdar değildir veya sözkonusu genel işlem koşullarını tam olarak anlayıp, olası sonuçları ile birlikte değerlendirebilecek donanımda değildir ya da pazarlık gücüne sahip olmadığından zorunlu olarak kabul etmektedir. Gerçekten de kitlelere yönelik bu tür sözleşmelerde, sözleşmenin kurulması aşamasında görüşmeler veya pazarlıklar kesinlikle sözkonusu olamamakta veya sadece son derece sınırlı bir iki noktada -fiyat, vade vb.olmaktadır. Bu nedenle, bu sözleşmeleri hazırlayan girişimler karşısında sözleşmenin diğer tarafı, ya kendisine dayatılan koşullaria sözleşmeyi kuracak ya da sözkonusu sözleşmenin içerdiği edimi veya hizmeti almaktan vazgeçmek zorunda kalacaktır.

Diğer söyleyişle birey önüne konan sözleşmeye ya tümden evet ya da tümden hayır diyecek; "evet ama" diyemeyecek, bazı hükümlerin değiştirilmesini işleyemeyecektir, örneğin bir tacir ya bankanın önüne koyduğu kredi sözleşmesini imzalayarak krediyi alacak ya da kredi almaktan vazgeçecektir. Aynı şekilde birey ya imtiyaz sahibi şirket tarafından önüne konan abonmanlık sözleşmesini imzalayacak, yada konutuna elektrik yada su almaktan vazgeçecektir. Birçok hizmet yada edimden hiç yararlanmamanın sözkonusu olmaması ve "evet ama" deme olanağının da bulunmaması karşısında, bireyin zor durumda kaldığından istemeyerek ama mecburen imzaladığı bu sözleşmelerin uygulanmasında yasanın emredici hükümleri ile korunması gerekmektedir.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna (TKHK) eklenen "Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar" başlıklı altıncı madde ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik" ile sınırlı ölçüde kendisine yer bulduktan sonra, şimdi Türk Borçlar Kanunu Tasarısı (T8KT) İle daha yaygın olarak uygulanma olanağına kavuşmuş olmaktadır.

Yukarıdaki Maddenin birinci fıkrasında genel işlem koşullar ı, "bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri" olarak tanımlanmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, "aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez"

Maddenin üçüncü fıkrasına göre "genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz."

Tüm bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme tıp sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede.davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen Muhtelif masraflar.Erken Kapama Komisyonu ücreti.İpotek fek Ücreti yazılmamış Sayılmalıdır.Dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel İşlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği kanatma varılmıştır.

Davacı kendisinden haksız olarak alınan bu bedellerin deva tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tahsilini istemiştir.Bankalar, Anonim Şirket statüsünde olup. kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredileri değerlendirme gibi bir çok işi gerçekleştiririer. Esas faaliyet alanı itibariyle sürekli parayla iştigal etmektedirler. Kura) olarak temerrüt B.K. 117 vd.madde hükümlerine tabiidir. Ancak bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde, haksız surette alınan bu bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandınldığı ve bundan gelir elde edildiği kuşkusuzdur. Genel hukuk prensiplerinden olan "hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez" İlkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı bu kalemlerin hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesi hakkaniyet ve adalete uygun olur.

Tüm bu gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulü gerekeceği kanalıyla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Oavaonın davasının KISMEN KABULÜ ile. 2.236,50-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-152.77 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına.
3-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti ile posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 231.70 TL nin kabul oranına göre hesaplanan 212,76 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair kısmın davacf üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinden HMK nun 333.maddesi gereğince davacıya iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan 8.00 TL tebligat ücretinin kabul oranına göre hesaplanan 0,64 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, sair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına.
5-A.A.Û.T gereğince 440,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜ.T nin 12/2 maddesi gereğince 199,05 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair temyizi kabil karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK geçici 3. madde hükmü gözetilerek 15 günlük süre içerisinde Yargıtay'a temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2013

Katip 99870 Hakim 39911
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
nafaka miktarı neye göre belirleniyor? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 03-12-2011 19:16
HSYK, atamaları neye göre yapıyor rreeyyhhaann Hukuk Haberleri 0 19-07-2011 12:22
Tİcarİ Defter Yetkİsİz KİŞİye Yapilan Ödeme av.kadirpolat Meslektaşların Soruları 1 02-07-2009 15:27
Veraset İlamı Neye Göre Verilir? rain_of_summer Hukuk Soruları 20 22-02-2008 13:00


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04683995 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.