Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Genel Kredİ Sözleşmesi-kefalet- Teminat Bonosu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-01-2012, 22:03   #1
fatoselv

 
Acil Genel Kredİ Sözleşmesi-kefalet- Teminat Bonosu

Merhaba değerli meslektaşlar, bir konuda fikir ve tecrübelerinize acilen ihtiyacım var. Olayımız;
Müvekkilerin ortağı olduğu ltd. şirket ile banka arasında 2 farklı limitli 2 ayrı genel kredi sözleşmesi imzalanıyor ve müvekkiler de kefil oluyorlar. Aynı tarihte kredi dolayısıyla müvekkillerden birinin gayrımenkulüne ipotek konuluyor ve yine banka tarafından, bankanın lehdar olduğu, müvekkillerin de şirketin kefili oldukları tanzim tarihi sözleşmelerle aynı olan bir bono imzalatılıyor. Müvekkilerin kefili olduğu şirket, sözleşmede belitilen tutarlardan daha az kredi çekiyor ve bu da ödeniyor. Müvekkilin gayrımenkulü üzerindeki ipotek de kalkıyor, ancak bono bankadan alınmıyor. Sonra da şirket hisselerini devrediyorlar, devir sırasında bankaya borçları yok. Ancak, daha sonra şirket yine kredi çekiyor ve ödemiyor. Banka, elinde bulunan bonoya, tanzim tarihinden 4 yıl sonrasına vade ve ciddi bir tutar yazarak takibe koyuyor. ( Ancak takip tutarı bono üzerinde yazan daha düşük) Sonuç olarak müvekkilin gayrımenkulüne ihitiyati haciz şerhi işlendi. Ödeme emrini yeni aldık.

1- Tanzim tarihi ile sözleşme tarihlerinin aynı olduğu ve banka ile müşterileri arasındaki ticari ilişkinin niteliği gözetilerek, bononun teminat amaçlı olduğu ispat edilerek takip iptal edilebilir mi? Bu konuda icra mahkemesinde olumlu karar çıkar mı?

2- Müvekkilerin, şirket ortaklığından ayrılmaları sonrası çekilen tutarlardan sorumluluğu mümkün müdür? Kefil olunan kredi sözleşmesinde süre sınırı yok, bu durumda, şirketle ilişikleri kalmasa dahi, sözleşmede belirtilen miktardan sonsuza dek sorumlu tutulabilirler mi?

3- Hukukun genel ilkelerine aykırı, tüketici haklarını ortradan kaldıran, müşterinin zayıf konunundan faydalanarak banka lehine, vatandaşın aleyhine çok sayıda hükmün bulunduğu, tüketicinin belirli haklarından feragat ettiğinin dahi yazılı olduğu, genel kredi sözleşmesi hakkında herhangi birşey yapılabilir mi?

4- İhtiyadi haciz konulan müvekkilin taşınmazının satışını nasıl durdurabiliriz? zira menfi tespit açldığında, %115'lik teminat ödenmesi mümkün görünmemekte.
Old 14-01-2012, 22:39   #2
harkan

 
Varsayılan

kambiyo senetleri sebepten mücerrettir, kredi ilişkiniz sona ermesine rağmen senedi bankada bırakmanız hata olmuş,ayrıca genel kredi sözleşmesinde kefaletinizin sona erdiğine dair ihtarname gönderip göndermediğiniz de önemli,

1-bononun teminat amaçlı olduğuna ilişkin ayrı bir sözleşme var ise olumlu sonuç alabilirsiniz, yine tanzim tarihinin kapanan kredi ile aynı tarihli olduğu lehinize olabilir ancak, bononun bankanın elinde olması nedeniyle ispat yükünü aşmanız zor .. şirket hissesinin devri ve devir tarihinde bankaya herhangi bir borcun olmaması müvekkiliniz şirkete şahsi teminatının devam etmediği konusunda tek başına delil değildir..

2,3-takibin kaynağı bono olduğu için bu hususun konu ile çok ilgisi yok gibi görünüyor ancak sorunuz şu linkte ayrıntılı olarak açıklanmış

www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=3273

4- senet vasfında eksiklik var ise takip iptal edilebilir, ancak bu maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez..
Old 15-01-2012, 14:58   #3
fatoselv

 
Varsayılan

Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim. Anladığım kadarıyla açılacak menfi tespit davasında müvekkillerin borçlu olmadığının ispatı zor görünüyor. Zira müvekkiller, tacirler ve süresiz Genel Kredi Sözleşmesine kefil olmuşlar ( banka vekilleri havuz hesap var diyor)Şirket ortaklığından ayrılmaları ticaret sicili gazetesinde görünse de bankaya ihbar etmemişler.Dolayısıyla haksız da olsa borçtan yükümlüler gibi görünüyor. Senedin teminat için alındığını da ispatlamak zor diyorsunuz. Sonuçta birde icra inkar tazminatı da söz konusu olabilir. Peki şimdi ne yapabilirim? Hiç çıkış yok mudur, borca itiraz etsek icra mahkemesi dar yetkili, itirazı reddetme ihtimali yüksek ve yine icra inkar tazminatı söz konusu. ( yargıtay kararlarında takip durmamışsa tazmi. olmaz deniyor ama mahkemeye güvenemiyorum). Alacaklının takip hakkı olmadığını belirterek, şikayet yoluna gitsek "senet teminat içindir" desek, hacizli gayrımenkulün satışı durmuyor bildiğim kadarıyla. Bir de şikayette icra inkar tazm. var mı onu bilemiyorum. Görüştüğüm bir icra hakimi HMK 209 a dayanarak şikayet edin belki tutar dedi. "Vadenin ve tutarın müvekkilerin eli ürünü olmadığı belirtin" dedi ama o da düşük bir ihtimal. Ne yapacağıma karar veremiyorum. Siz olsanız ne yaparsınız?
Yanıtınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 15-01-2012, 15:29   #4
harkan

 
Varsayılan

en kötü ihtimalle bankaya parayı ödeyip rücu edebilirsiniz..
Old 15-01-2012, 23:30   #5
diren

 
Varsayılan

Bankanın takibe koyduğu senedin tanzim tarihi sözleşme tarihleri ve ipotek tarihleriyle aynı diyorsunuz, bu durum lehinize. Tabi birde senet üzerindeki tutardan daha az miktarda takip yapılmış. Bu durumda menfi tespit davası açsanız müvekkilleriniz asıl borçlu şirketin borcunun ne kadar olabileceğini kendiliklerinden bilemeyeceğinden (şirket nekadar kredikullanmış ne kadar ödeme yapmış belli değil sizin açınızdan) icra inkar taminatına hükmedilemez gibi geliyor. Bence red vekalet ücretini de düşünmek lazım bu yüzden bankaya bir ihtar çekilip imzalanan sözleşmeleri, teminatları ve yapılan ödemeleri sorun derim. Kolay gelsin
Old 16-01-2012, 15:16   #6
fatoselv

 
Varsayılan

okuduğum yargıtay kararlarının çoğu kefillerin sorumluluğun bitmeyeceğine ilişkin ancak karşı oylarda kefillerin süresiz kefaletinin olması iyiniyetle bağdaşmaz diyor. Bir kredi sözleşmesi kefilinin iradesi, bankalar tarafından hakikaten ipotek altına alınıyor. Yargıtay da banka lehine karar veriyor. Anlayamıyorum. Sonuçta bir kredi sözleşmesi gereğince kredi çekiliyor ve ödeniyor. Yıllar sonra müşteri tekrar yeni bir kredi çekiyor ve kefil 4-5 yıl önce imzaladığı ve ödendi diye bittiğini düşündüğü sözleşmeden sorumlu tutuluyor. Dahası banka bir de geçmişte teminat için aldığı bonoyu doldurup takibe koyuyor ve hacizler yapıyor. Sonra da vatandaş bononun teminat için alındığını ispatlayana kadar taşınmazlar satılsın, borçtan sorumlu olmadığını ispatlayayım derken, "kredi süresiz sende tacirsin" denerek borç çıkarılsın, ciddi miktarda karşı taraf vekalet ücretleri, takdir edilirse inkar tazm. vs. vs.vs.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hata Ve Hİle Sonucu İmzalanan Kefalet SÖzleŞmesİ av.c_elif Meslektaşların Soruları 1 04-01-2010 16:12
Acİl BaĞiŞ SÖzleŞmesİ hukuk Meslektaşların Soruları 0 16-10-2009 09:31
TaŞit Rehnİ Ve Gayrİ Nakdİ Kredİ SÖzleŞmesİ kenan iskender Meslektaşların Soruları 8 16-06-2009 22:03
Hİlelİ Banka Kredİ SÖzleŞmesİ İspatlanabİlİr Mİ? avukat zeynep Meslektaşların Soruları 6 31-01-2009 13:42
Genel Kredi Sözleşmesine Kefalet avselcuk Meslektaşların Soruları 8 27-08-2008 09:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04929399 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.