Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

gemi adamının işten haksız çıkartılmasında ne yapılabilir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-10-2011, 10:47   #1
seesaw

 
Varsayılan gemi adamının işten haksız çıkartılmasında ne yapılabilir?

Meslektaşlarım merhaba,
deniz iş hukuku alanında deneyim sahibi arkadaşlar var ise, işten haksız yere alkol alındığı iddiası ile çıkartılan belirli süreli sözleşmeli kaptanlar hakkında değişen ticaret mevzuatımızıda göz önünde tuatarak ne gibi işlemler yapılabilir.

Kişi işten çıkartıldığında alkollü olmadığı gibi, gemideki alkol muayene ekipmanlarından da yararlandırılmamıştır. Üstelik yurtdışında bulunması sebebiyle yurtdışından uçak biletlerinide maaşından kesmiş bulunmaktalar.

Buna ilişkin ne iş kanunundan farklı olan deniz iş kanununda yargıtay kararları mevcut değil (ben bulamadım) uygulamada neler yapılabildiğini bilen meslektaşlarımın fikirlerini beklemekteyim.

Saygılarımla
Old 03-10-2011, 11:11   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan seesaw
Meslektaşlarım merhaba,
deniz iş hukuku alanında deneyim sahibi arkadaşlar var ise, işten haksız yere alkol alındığı iddiası ile çıkartılan belirli süreli sözleşmeli kaptanlar hakkında değişen ticaret mevzuatımızıda göz önünde tuatarak ne gibi işlemler yapılabilir.

Kişi işten çıkartıldığında alkollü olmadığı gibi, gemideki alkol muayene ekipmanlarından da yararlandırılmamıştır. Üstelik yurtdışında bulunması sebebiyle yurtdışından uçak biletlerinide maaşından kesmiş bulunmaktalar.

Buna ilişkin ne iş kanunundan farklı olan deniz iş kanununda yargıtay kararları mevcut değil (ben bulamadım) uygulamada neler yapılabildiğini bilen meslektaşlarımın fikirlerini beklemekteyim.

Saygılarımla

İlk defa karşılaştığım bir sorun daha

Ancak 4857 sayılı yasanın 84. maddesi, iş kanunu kapsamındaki fiili durumu ortaya koymuştur. Dikkat edin, işyerine alkollü gelmek ve işyerinde alkol almak fesih için haklı neden kabul edilmiştir. Yani dışarıda alkol alarak, sarhoş olmadan işyerine gelinmesi haklı fesih nedeni değildir. Velev ki sarhoş olsun. Ancak buna karşın işyerinde alkol almayı tek başına haklı fesih sebebi sayan yasa, sarhoş olma şartını aramamıştır.

" İçki veya uyuşturucu madde kullanma yasağı

MADDE 84.- İşyerine sarhoş veya uyuşturucu madde almış olarak gelmek ve işyerinde alkollü içki veya uyuşturucu madde kullanmak yasaktır.

İşveren; işyeri eklentilerinden sayılan kısımlarda, ne gibi hallerde, hangi zamanda ve hangi şartlarla alkollü içki içilebileceğini belirleme yetkisine sahiptir.

Alkollü içki kullanma yasağı;

a) Alkollü içki yapılan işyerlerinde çalışan ve işin gereği olarak üretileni denetlemekle görevlendirilen,

b) Kapalı kaplarda veya açık olarak alkollü içki satılan veya içilen işyerlerinde işin gereği alkollü içki içmek zorunda olan,

c) İşinin niteliği gereği müşterilerle birlikte alkollü içki içmek zorunda olan,
İşçiler için uygulanmaz "



Ancak Deniz İş Hukukunda benzer bir düzenleme yoktur. Bu durumda 4857 sayılı yasadaki bu düzenlemeden hareket ile yorum yapabilir miyiz?

Gemi, gemi adamının çalıştığı işyeridir. O halde, işçinin işyerinde alkol alması haklı fesih sebebidir diyebilir miyiz yoksa yorum ya da yollama yolu ile konunun düzenlenemeyeceğini ve 4857 sayılı yasada yazılmış olmasının deniz iş hukuku yönünden hiçbir önemi olmadığını mı düşünmeliyiz


KANUN NO: 854

DENİZ İŞ KANUNU

Kabul Tarihi: 20 Nisan 1967

Resmi Gazete ile Neşir ve İlânı: 29 Nisan 1967 - Sayı: 12586

5.t. Düstur, c.6 - s.1849


ÖNELSİZ FESİH VE İNFİSAH :

MADDE 14 - Süresi belirli olan veya olmayan yahut da sefer üzerine yapılan hizmet akti :

I- İşveren veya işveren vekili tarafından:

a) Gemi adamının herhangi bir limanda geminin hareketinden önce gemiye dönerek hizmete girmemesi veya gemiye hiç dönmemesi,

b) Gemi adamnın gemide hizmet görmesinin tutukluluk, hapis veya gemide çalışmaktan menolunması gibi sebeplerle imkânsız bir hal alması,

c) Gemi adamının işveren veya işveren vekiline karşı, kanuna, hizmet akitlerine sair iş ve çalışma şartlarına aykırı hareket etmesi,

ç) Gemi adamının işveren veya işveren vekiline karşı denizcilik kural ve teamüllerine veya ahlak ve adaba aykırı hareket etmesi,

.....

hallerinde feshedilebilir.



(İspat noktasına girilmemiştir)
Old 03-10-2011, 18:40   #3
seesaw

 
Varsayılan

İş kanununun burda uygulama alanı yoktur. Hatta işe iade davası şeklinde açılan benzer bir davanın Deniz İş kanunu alanına girmesi sebebiyle reddedildiğine dair mahkeme kararı okudum. Bu durumda ticaret kanununda alkolle ilgili uygulama alanıda kalmadığına göre, kaptan ayrıca alkol almadığınıda düşünürsek hukuki bir boşluk var.

Kişinin çalışma hakları elinden alınmış, alkol muayenesi yapılmasını istemişsede bu engellenmiş ve öylece keyfice işten çıkartılmış. Araştıracağım, ilgili arkadaşlar cevap yazarlarsa memnun olurum. Bulabilirsem bir çözüm burda bende paylaşacağım.
Old 03-10-2011, 21:12   #4
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Aşağıdaki bilgiyi bulabildim:

"Türkiye'nin de imzası bulunan uluslararası kurallara göre denizde alkol kullanma oranları aşağıdaki gibi belirtilmiştir.

Amatör denizciler için
100 ml. nefeste 35 mikrogram veya
100 ml. kanda 80 miligram veya
100 ml. ürede 107 miligramdır

Profesyonel denizciler için
Görevdeyken 100 ml. kanda 40 miligram,
Dinlenme halindeyken 100 ml. kanda 80 miligramdır.
Kara trafiğinde bu oran 100 ml. kanda 50 miligramdır."
(http://www.alestavira.com/shop/information.php?info_id=9)

Olayda hiç alkol ölçümü bile yapılmadığına göre; feshin haksızlığına bağlı talepler ileri sürülebilir. Yukarıdaki bilginin dayanağını araştırmadım, ancak bulunabilir sanıyorum.
Old 04-10-2011, 15:24   #5
Ayça Sezer

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, gemi adamlarının ve ilgili gemi personelinin bu tür işten çıkarılmaları ve hak taleplerinde;

Alacak: Bu bir "gemi alacaklısı hakkı" dır. Bu hak, hem gemi ve hem de navlun üzerinde kurulan imtiyazlı(öncelikli) bir alacaktır. (TTK. 1235)

Görevli mahkeme: iş mahkemeleridir.
Yetkili mahkeme: konuyla ilgili genel yetki kuralına tabidir.
Muhatap davalılar: geminin maliki ve donatanıdır (kiracısı/işleteni)müşterek müteselsil sorumlu olurlar. Malik, sorumsuzluk iddiasında bulunamaz. Ancak malikin "çıplak gemi kiralaması" sözleşmesi ile gemiyi kiralamış olması halinde sorumluluğu ortadan kalkabilir.
Ancak bu tür çıplak kiralama hem fazla görülen bir durum değildir. (zira genelde çıplak gemi kirası yerine genelde çartır-navlun sözleşmeleri yapılır) hem de konu tartışmalıdır.
Ancak çıplak gemi kirası sözleşmesinde personel, işleten/donatan üzerinde kalacağından genellikle mesuliyette buna göre olur.
Gerekçe: Elbette iş kanunu hükümleri gene geçerli olacaktır. Haklı sebeple feshin (fesihte gerekçe gösterme zorunluluğu sebebiyle) işverence ispatı gerekir.
Eğer alkol muayenesi yapılmamış ise gerekçe belgelenmiş olmadığından feshi, haksız sayılacaktır. Ayrıca gene üst başlıklarda belirtildiği gibi alkolün işyeri dışında alınması, sarhoşluk yaratmaması ve iş güvenliğini tehdit etmemesi gibi hallerde işten çıkarma gene haksız fesih sayılacaktır.
Uygulama: İş mahkemesi kararları kesinleşince icraya konur ve genel usule tabi olarak konulur.
Gemilerde çalışan her gemi adamı, ilgili Liman Bşakanlığı' na bildirilmek zorunda olduğundan, liman başkanlığından alınacak ilgili "deniz hizmeti" belgesi ile, söz konusu işçinin çalışma süreleri ile çalıştığı seferler ve sefer limanları ayrıntılı olarak çıkarılacaktır.
Tedbir: Mahkemeden gemi seferleri üzerine veya gemi ya da navlun üzerine tedbir konulması istenebilir.
Mahkeme, bu tür bir tedbiri davanın en başından itibaren (tensip aşamasında) vermese dahi, karar kesinleştikten sonra kararın icrasında, gemiye, geminin seferine, navlununa tedbir konulması mümkündür.
Gemi alacaklısı hakkının doğurduğu REHİN HAKKI, hem gemi ve hem de navlun üzerinde ileri sürülebilen bir haktır. Bu bağlamda, geminin bağlama limanı veya sefer limanları (bu bilgiler de liman başkanlığından çizelge halinde alınabilir.) tespit edilerek, geminin kendisi de icra kanalı ile bağlatılabilir.
Gemi ve teferruatı üzerindeki kanuni rehin hakkı ile ilgili olarak TTK.1236 vd. maddelerini incelerseniz size yardımcı olacaktır.
Gemi alacaklısının bu hakkının, alacak doğduğu anda subut bulduğu ve doğrudan doğruya kanuni bir rehin hakkı olduğunu özellikle belirtmekte fayda var.

Saygılarımla,
Av. Ayça SEZER- Antalya Barosu
Old 05-10-2011, 09:33   #6
hukukbilgisi

 
Varsayılan

Kıdem tazminatıyla ilgili bir talep olacaksa, Yargıtay'ın aşağıdaki ve bu doğrultudaki diğer kararlarını göz önünde bulundurmak yararlı olacaktır. Mevduat faizlerinin çok aşağıları düştüğü günümüzde -eskiden dezavantaj iken- avantaj sağlayabilecektir:
----------------------------------------------------

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/27819
Karar: 2008/25991
Karar Tarihi: 09.10.2008

ÖZET: Davacı, davalı şirkette gemi adamı olarak çalışmıştır. Mahkemece, kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizine karar verilmiştir. İlgili kanunda kıdem tazminatı için ayrı bir faiz oranı ve ödeme günü belirlenmemiştir. Bu nedenle hüküm altına alınan kıdem tazminatına; ıslahla arttırılan miktar için ıslah tarihinden, dava ile talep edilen kısma dava tarihinden yasal faiz uygulanması gerekir.

(854 S. K. m. 20)

Dava: Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına alınmıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı, davalı şirkette gemi adamı olarak çalışmıştır. Mahkemece, kıdem tazminatına fesih tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizine karar verilmiştir. 854 sayılı Deniz İş Kanunun 20. maddesinde kıdem tazminatı için ayrı bir faiz oranı ve ödeme günü belirlenmemiştir. Bu nedenle hüküm altına alınan kıdem tazminatına; ıslahla arttırılan miktar için ıslah tarihinden, dava ile talep edilen kısma dava tarihinden yasal faiz uygulanması gerekirken, yazılı şekilde faize karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.10.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
haksız işten çıkaran işveren kıdem tazminatı yanında 10 aylık maaş veriyormuş! sulzu Meslektaşların Soruları 2 07-10-2010 21:18
Gemi Siciline Kayıtlı gemi Satışı-Noterde Devir Gamze Dülger Meslektaşların Soruları 5 01-10-2010 22:54
Araç arızası, yetkili servisin haksız kazancı, ne yapılabilir, acil? Neslihan Meslektaşların Soruları 8 30-03-2010 11:43
Gemi Adamının Gemi Alacağı Hakkı Av.Mehmet Ali Helvacı Meslektaşların Soruları 2 20-11-2009 00:06
gemi adamının kıdem tazminat hakkı nemiroglu Meslektaşların Soruları 2 10-01-2007 17:44


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05598593 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.