Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Ceza Mahkemesine başvurmak yerine yanlışlıkla Savcılığa suç duyurusunda bulunmak-Hak düşürücü süre

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-06-2011, 09:02   #1
av.sgenc

 
Varsayılan İcra Ceza Mahkemesine başvurmak yerine yanlışlıkla Savcılığa suç duyurusunda bulunmak-Hak düşürücü süre

Bir borçlu hakkında mevcudunu eksiltmek suretiyle alacaklıyı zarara uğratmak suçundan dolayı İcra Ceza Mahkemesine başvurmak yerine yanlışlıkla Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuş. Savcılık bu suç ile ilgili İcra Ceza Mahkemesine başvurulması gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriyor. Biz bu karara istinaden hemen İcra Ceza Mahkemesinde dava açıyoruz. Ancak İcra Ceza Mahkemesi "bu suç ile ilgili şikayette bulunma süre öğrenmeden itibaren 3 aydır. Siz Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulunmuşsunuz. Bu yüzden 3 aylık hak düşürücü süre geçmiştir" diyerek davada "düşme" kararı verdi.(Suça konu olay 01.01.2010 tarihinde meydana geliyor. Biz bu suçla ilgili savcılığa 01.02.2010 tarihinde suç duyusunda bulunuyoruz. Savcılık 01.05.2010 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar veriyor. Biz de tekrar 15.05.2010 tarihinde İcra Ceza Mahkemesinde dava açıyoruz.)

Sorum şu olacak;
Burada yanlışlıkla savcılığa başvurulmuş olması, hak düşürücü süreyi etkiler mi? Savcılığa başvuru yapılmış olması süreyi keser mi? ya da soruşturma boyunca hak düşürücü süre durur mu?

CMK 364/1 " Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz" hükmü,

Anayasanın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36/1 maddesindeki "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" hükümleri burada uygulama alanı bulmaz mı?

Bu konuda Yargıtay kararı da olan meslektaşlar bilgi paylaşımı yaparlarsa sevinirim.
Saygılarımla..
Old 04-06-2011, 09:45   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, 12.01.2009 T., Esas: 2008/8921, Karar: 2009/70: "Alacaklıyı zarara sokmak kasdiyle mevcudunu azaltmak suçundan sanıklar R____ ve F____ haklarında açılan davanın İİK'nın 349. maddesi gereğince reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak gereği görüşüldü:

KARAR :
1- Sanıklara isnat edilen suç 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde yaptırım altına alınmış olup, bu maddenin 6. fıkrasında "bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur" hükmüne yer verildiği, yine anılan Kanun'un "yargılama usulü" başlıklı 349. maddesinde şikayetin dilekçe ile veya şifahi beyanla icra mahkemesine yapılacağı, öte yandan 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 346. maddesinin son fıkrasına göre de "Bu bapta yer alan suçlarla ilgili davalara icra mahkemesinde bakılır" hükümleri karşısında, sanıklara yöneltilen suç hakkında iddianame ile dava açılmasının gerekmediği, icra mahkemesine verilecek dilekçe ile yargılamaya başlanacağı hususu gözönünde bulundurulduğunda, sanıkların üzerine atılı suç nedeniyle yapılacak yargılamalar şikayet dilekçesi ile veya şifahi beyanla icra mahkemesine başvuru üzerine başlayacaktır.

Yapılan bu açıklama çerçevesinde dosya incelendiğinde, suç tarihi 27.12.2005 olup, şikayet dilekçesinin de 02.02.2006 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı'na verildiği, yapılan soruşturma sonunda 16.04.2007 gün ve 2006/495 soruşturma no ve 2007/1344 karar no ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararda soruşturma evrakının tasdikli bir örneğinin gereğinin takdir ve ifası için Karaman İcra Mahkemesi'ne gönderilmesi hususuna da değinildiği, Karaman İcra Mahkemesi'nce de suça ilişkin şikayetin doğrudan icra ceza mahkemesine yapılmasının gerektiği, şikayetçi vekili tarafından İİK'nın 349. maddesine göre süresinde mahkemelerine verilmiş bir dilekçe bulunmadığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda şikayet merciinin belirlenmesinde hata hususu düzenlenmemiş ise de, aynı Yasa'nın 264. maddesinin birinci fıkrasındaki, "kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz." hükmü ile Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasındaki, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, bu hususun zuhulen yer almadığı düşünülmelidir. Şikayet dilekçesinin hatalı mercie verilmesi halinde, verildiği tarihten itibaren evrakın ilgili mercie gönderilmesine ya da doğrusu da gösterilmek suretiyle hatalı mercie başvurduğu hususu ilgilisine bildirildiği tarihe kadar şikayete ilişkin sürenin işlemeyeceğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, yargılamaya devam edilerek toplanan delillerin değerlendirilmesine göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken, "İİK'nın 331. maddesi gereğince açılan davaların takibi şikayete bağlı olup, iddianame ile davanın açılamayacağı, müştekinin şikayeti üzerine dava açılacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi,

2- Kabule göre de, şikayetin süresinde yapılmaması durumunda İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesi uyarınca müştekinin şikayet hakkının düşürülmesi yerine davanın reddine karar verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...
Old 04-06-2011, 09:50   #3
av.sgenc

 
Varsayılan

Karar için ve hızlı ilginiz için teşekkürler Sayın ÖKSÜZ.
Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yol Kapatıldığı İçin Duruşmayı Kaçıran Avukat Savcılığa Suç Duyurusunda Bulundu Trf.Bilirkişi EmrahÖztürk Hukuk Haberleri 0 20-03-2011 16:55
HAGB Kararı Verilmeden Önce ikinci bir suç için savcılığa suç duyurusunda bulunulmuş olması furugferruhzad Meslektaşların Soruları 4 01-02-2011 19:01
Müvekkille Beraber Suç Duyurusunda Bulunmak Engin YILMAZ Meslektaşların Soruları 1 02-03-2010 14:45
İcra dairesi yerine İcra Hukuk Mahkemesine İtiraz ibrahim kacar Meslektaşların Soruları 10 06-02-2010 15:25
eş hakkında suç duyurusunda bulunmak boşanma sebebi midir? idiltez Meslektaşların Soruları 3 20-05-2009 16:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05738211 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.