Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kamulaştırmasız el atma - bekleitici mesele

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-12-2009, 13:23   #1
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan kamulaştırmasız el atma - bekleitici mesele

kamulatırmasız el atma davasında dosya tekemmül etmiş hüküm aşamasına gelmiş.
bu ortamda aynı yerle ilgili kurum kamulaştırma davası açarsa kamulaştırmasız el atma davası kamulaştırma bedel tespiti davasını beklemeli midir?

eğer birinci dava kamuşatırmasız el atmanın önlenmesi davası olsaydı beklemeliydi; bununla ilgili
yarg kararı var. ama sorumla ilgili yok. ilginize tşk.
Old 08-12-2009, 14:08   #2
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Kamulaştırmasız el atma davası açıldıktan sonra el atan idare kamulaştırma davası açarsa mahkeme kamulaştırma davasının sonucunu beklemek zorunda. Ancak burada bekletici mesele yapılmasının nedeni kamulaştırma davasında idare adına tescil ve taşınmazın bedeliyle ilgili karar verileceği. Daha önce açılan kamulaştırmasız el atma davası ise kamulaştırmaya karar verildiğinde konusuz kalacak talep edildiyse sadece ecrimisil yönünden devam edecek. Kamulaştırmasız el atma davası; kamulaştırma davası sonuçlandıktan ve taşınmzaın idare adına tesciline karar verildikten sonra ecrimisil talebine ilşikin dava olarak devam edecektir.
Old 08-12-2009, 14:16   #3
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/4841
Karar: 2003/6880
Karar Tarihi: 18.03.2003

ÖZET: Kamulaştırmasız elatma sebebiyle men'i müdahale davasının dinlenebilmesi için davalı idare adına 2942 say ıh Yasanın 16. maddesine göre yapılmış olan tescil hususunda, tapu iptali ve tescil davasının açılması, bu davanın görülmekte olan dava için bekletici mesele yapılması gerekir.

(2942 S. K. m. 16) (1086 S. K. m. 190, 191, 192) (743 S. K. m. 908) (4721 S. K. m. 995)

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davasının kabulüne dair verilen hükmün bozulması hakkında daireden çıkan kararı kapsayan 27.2.2003 gün ve 19587-2085 sayılı ilama karşı davacı vekili yönünden verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, kamulaştırması el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine "taşınmazın kamulaştırıldığından" bahisle Dairemizce bozulmuştur.

Dosyada mevcut evrakların incelenmesinde dava konusu taşınmazın 30.11.1995 tarihinde davalı idare tarafından kamulaştırıldığı, bu taşınmazın 13.8.1996 tarihinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 16. maddesi uyarınca davalı idare adına tapuya tescil edildiği ancak, davacı tarafından açılan dava sonucunda idare mahkemesince bu kamulaştırma işleminin iptal edildiği ve bu kararında 13.4.1998 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

Yukarıda izah edildiği şekilde, dava konusu taşınmaz davalı idare adına tescil edilmiştir. Kamulaştırmasız el atma sebebiyle men'i müdahale davasının dinlenebilmesi için davalı idare adına 2942 sayılı Yasanın 16. maddesine göre yapılmış olan tescil hususunda, tapu iptali ve tescil davasının açılması, açılacak bu davanın görülmekte olan dava için bekletici mesele yapılması gerekirken yazılı şekilde hükmün bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 27.2.2003 gün 19587-2085 sayılı Bozma kararının kaldırılmasına hükmün yukarıda yazılı gerekçe ile HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde geri verilmesine, 18.03.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 08-12-2009, 14:35   #4
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan

teşekkür ediyorum. fakat sanırım dikkatinizden kaçtı. sözettiğiniz ve aşağıya koydğunuz yarg kararı bende de var. o yarg kararındaki dava KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMANIN ÖNLENMESİİ" davası. ki o dava tipik bir müdahalenin men'i (el atmanın önlenmesi) davasıdır. biliyorsunuz g.menkulüne kamulaştırma işlemi başlatmadan daimi el atılan kişinin önünde iki ihtimal vardı birisi KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA SEBEBİYLE TAZMİNAT davası, diğer seçenek ise MÜDAHALENİN MEN'İ davası açmak. uygulamada zaten kamulaştıma işlemi yapılacağı için genelde kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası açılır ki biz de bu yolu tercih ettik.
biliyorsunuzu kamulaştırmasız el atma davasının iki yönü 1) tescil 2) tazmimat. fakat tescil yönünden zaten uyuşmazlık olmadığı için (genelde) mahkemenin bedel (tazminat) tespiti hususunu çözümlemesi gerekir yani bu davanın özü o gayrımenkulün değerinin ne kadar olduğu hususudur.
öte yandan biliyorsunuz kamulaştırma davası kurum tarafından açılır ve bu davanın da iki yönü vardır tescil ve bedel tespiti. tescil kısmı zaten iptali istenmemiş idari işlemler aşamasında sabit olmuştur öyleyse g.menkulün kamulaştıtılması karşıslığında ne kadar bedel ödenmesi gerektiği bu davanın asıl özüdür.
şu halde her iki dava da aynı şeyi çözmek için açılmaktadır. yani sonraki davanın sonucu önceki davayı bağlayamayacaktır. beklenmesinde hukuken menfaat yoktur.
bunu çok ısrarla savunabilirm ama lehe veya alehe yarg kararı olmazsa malum mahkemeler terdddüt yaşıyabiliyorlar.

eğer kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi davası açmış olsaydı kamulaştırma davası sonucunda el atmanın önlenmesi davası konusuz kalacağı için beklemek gerekliydi.
tşk
Old 08-12-2009, 14:55   #5
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

"öte yandan biliyorsunuz kamulaştırma davası kurum tarafından açılır ve bu davanın da iki yönü vardır tescil ve bedel tespiti. tescil kısmı zaten iptali istenmemiş idari işlemler aşamasında sabit olmuştur öyleyse g.menkulün kamulaştıtılması karşıslığında ne kadar bedel ödenmesi gerektiği bu davanın asıl özüdür.
şu halde her iki dava da aynı şeyi çözmek için açılmaktadır. yani sonraki davanın sonucu önceki davayı bağlayamayacaktır. beklenmesinde hukuken menfaat yoktur."

Ben de yazdıklarınıza katılıyorum. Taşınmzaın bedeli konusunda değilde ecrimisil talep etme konusunda kamulaştırmasız el atma davasının devam edeceğini belirtmek istedim.Benzer bir yargıtay kararı şu şekilde;
T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/13301
K. 2005/373
T. 27.1.2005
• KAMULAŞTIRMASIZ ELATMANIN ÖNLENMESİ VE UĞRANILAN ZARARIN TAZMİNİ TALEBİ ( İdarenin Açtığı Tescil Davasının Bekletici Mesele Yapılması Gereği )
• İDARENİN AÇTIĞI TESCİL DAVASININ BEKLETİCİ MESELE KABUL EDİLMESİ GEREĞİ ( Kamulaştırmasız Elatmanın Önlenmesi ve Uğranılan Zararın Tazmini Davasında )
• BEKLETİCİ MESELE NİTELİĞİ ( Kamulaştırmasız Elatmanın Önlenmesi ve Uğranılan Zararın Tazmini İçin Açılan Davada İdarenin Açtığı Tescil Davasının )
2942/m.10,11,27
ÖZET : Kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi ve uğranılan zararın tazmini talebiyle açılan davada; davalı idare tarafından açılan tespit ve tescil davasının sonucu beklenerek karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve uğranılan zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı H. İbrahim vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, kamulaştırmasız elatmanın önlenmesi ve uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir.

Mahkemece, davalı idare tarafından 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemi ile dava açıldığından bahisle kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin davanın, reddine karar verilmiş ve hüküm davacı H. İbrahim vekilince temyiz edilmiştir.

Davalı idare tarafından açılan tespit ve tescil davası henüz sonuçlanmadığından ve ne şekilde sonuçlanacağı da bilinmediğinden belirtilen dava sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, gerekçede gösterilen aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacı H. İbrahim vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine, 27.01.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı İçtihat Programı
Old 08-12-2009, 15:05   #6
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan

kişi bir taraftan el atmanın önlenmesini istemiş ve aynı davada el atılmasıyla ilgili zararının tazmini talep etmiş. yani o davada da zarar tazminini istemiş; mülkiyet bedelini değil. zaten hem el atmanın önlenmesini ve hem de mülkiyet bedelinin ödenmesinin talep edilmesi mümkün değildir.
fakat bizim davamızda el atmanın önlenmesi talebi yok ve zarar tazmini talebi de yok. kurum adına tescil edilip bedelinin tarafımıza ödenmesi talebi var.
öyleyse kamlulaştırma kanunu'nda nahsedilen kamulaştırma bedel tespiti davasından farkı ne? ve farkı yoksa ikinci davanın birinci davadan üstünlüğü ne ki ikiniciyi beklesin?
beklemekle hani hukuki menfaat gerçekleşecek. (idarenin yüksek vekalet ücretinden kurtulması dışında)
Old 08-12-2009, 15:13   #7
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Bugün kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi ile ilgili 4 dosyam vardı ve hepsinde de kamulaştırma davasının sonuçlarının beklenilmesine karar verildi.
Beklenmekteki hukuki yarar; bence kamulaştırmasız el atılan taşınmaz sahibinin ecrimisl talebine yönelik karar vermek. Ben idare vekili olarak açtığım kamulaştırma davasında taşınmazına el atılan davalıya ecrimisil talebinde bulunamayacağım için ve hakimin de kamulaştırma davasında kamulaştırma kararı vermeyeceği ( düşük ihtimalde olsa ) durumlar da söz konusu olabileceği için kamulaştırma davasının bekletici mesele yapıldığını düşünüyorum.
Old 08-12-2009, 15:40   #8
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan

peki bekletici mesele yapılınca 1. davanın (kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat davası) vekalet ücreti davacı vekeiline aynen (nisbi) hükmediliyor mu?
ve dava tarihinden itibaren müddeabbih değeri üzerinden faiz uygulanıyor mu?
Old 08-12-2009, 21:13   #9
ErHaş

 
Varsayılan

Bizim dosyalarımız da el atma davasına devam edilmesinde hukuki yarar bulunmadığından bahisle birleştirme kararı verildi. Önceden açılan kamulaştırmasız el atma davasının, sonradan kurum tarafından açılan tespit ve tescil davası içinde birleştirilmesine karar verildi.
Old 10-12-2009, 00:41   #10
AV.SEDAT

 
Varsayılan

Bende de benzer bir dava (dava adayı dosya diyelim) var; idarece 5 yıl önce el atılan ve yol geçirilen bir taşınmaz için, geçtiğimiz aylarda kamulaştırma işlemlerine başlanmış ve müvekkil pazarlığa davet edilmiş.

Müvekkile teklif edilen bedel düşük- hatta komik olduğundan müvekkil kabul etmeyince kendisine; " sen bilirsin bi 5 yıl daha beklersin para için" denmiş. Şimdi dosya bize geldi, gerçekten de uyuşmazlığın üzerinden 2-3 ay geçmesine rağmen ne dava ne dava hazırlığı, hiçbir şey yok ortada.

Kamulaştırmasız el atma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili (tabi mülkiyeti idareye terk ederek) ve el atmadan bu yana geçen 5 yıllık dönem için ecrimisil talep etmeyi düşünüyorum. Ancak bu ikisinin birlikte talep edildiği bir emsal bulamadım. Bulduklarım hep müdahalenin men'i ve ecrimisil türü davalar. Acaba kaçırdığım bir nokta mı var;

......1- Malik söz konusu el atmaya (bedelini almak kaydı ile) rıza gösteriyor ise ecrimisil talep etme hakkından vazgeçmiş mi sayılıyor?

......2- Yok eğer bu dava bu haliyle açılabilir diyorsanız; dava derdestken idare kamulaştırma davası açar ise

.................a- Diğer dava bekletici mesele yapılacak mıdır?

.................b- Yapılmaz da dosyalar birleştirilir ise aynı konuda eski tarihli dava benimki olduğu için benim dosyamda birleşmesi gerekmez mi?

SoN: Dava süresince kamulaştırma davası açılmaz ve bizim davamızda el atılan taşınmazın değeri tespit edilip hükme bağlanırsa; bu kısım için nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir mi?
Old 10-12-2009, 11:45   #11
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

DOSYALAR BİRLEŞTİRİLİR
1.Kamulaştırmasız el atma davası görülürken davalı idare kamulaştırma yaparsa ,Kamulaştırmasız el atma dosyası kamulaştırma dosyasıyla birleştirilir. Asıl talep kamulaştırma , olmadığı takdirde 2'nci istek kamulaştırmasız el atma olacağından bana göre kamulaştırma dosyası üzerinden birleştirilir. Birleştirmede her dosya için ayrı ayrı hüküm tesis edileceğinden hangi dosya üzerinden birleştirileceğinin bir sorun teşkil etmemesi gerekir.
2. Birleştirilen davalar sonucunda ; bedel tayini ile tescile karar verilirse , kamulaştırmasız el atma davası konusuz kaldığından bir karar verilmesine yer olamadığına ( ya da konusuz kalan davanın reddine) karar verilir. Davalı idare davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve av. parasıyla sorumlu olur.

ECRİMİSİL DE İSTENMESİ MÜMKÜNDÜR

3.Kamulaştırmasız el atmadan doğan bedel davalarında; hem bedelin ve hem de ecrimisilin istenmesi mümkündür. Bu gibi davalardaki ecrimisil isteminde sorun, taşınmazın gelir getirmeye elverişli olmasıdır. İmar planlarında yol ,meydan şeklinde gösterilen yarlerin gelir getiren yerlerden olduğunun ispatı pek mümkün değildir.
Kamulaştırmasız el atmadan doğan davalarda nisbi av.ücreti uygulanır.
Diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/8802
K. 2004/8803
T. 23.9.2004
DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Dava konusuz kaldığından reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı Karayolları Genel Müdürlüğü yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, konusu kalmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazların yargılamanın devamı sırasında kamulaştırıldığı 205 parsel sayılı taşınmaz için kamulaştıran davalı idarece 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca tesbit ve tescil davası açılmış, diğer 372 ve 390 parsel sayılı taşınmazlar için ise tesbit ve tescil davası açılmamıştır. Bu durumda;
1-205 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan kamulaştırmasız el atma davası ayrılarak, yeni bir esasa kaydedildikten sonra henüz kesinleşmeyen tesbit ve tescil davası dosyası ile birlikte birleştirilmesi ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden,
2-Kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen 372 ve 390 parseller yönünden tesbit ve tescil davası açılmadığı anlaşıldığından, işin esasına girilerek hüküm kurulması, gerektiği düşünülmeden,
Her üç parsel hakkındaki davanın konusuz kalması nedeniyle reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Davacı ile Davalı Karayolları Genel Müdürlüğü vekillerinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere geri verilmesine 23.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
5. Hukuk Dairesi

E:2004/11654
K:2005/936
T:10.02.2005

2942 s. Yasa m. 11

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar arazi niteliğindeki taşınmaza değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Ancak;
1- Muris Halil Özlen ile kamulaştırma tebligatı alan Mehmet Özlen'in tebligat tarihi olan 13.08.1989 tarihinde aynı çatı altında oturup oturmadığı konusunda araştırma yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a ) Erzurum DSİ Bolge Müdürlügünun 12.06.2003 tarihlı yazısından tasınmazlardan gecen kanalların sulama kanalı olduğu anlaşıldığından taşınmazlardan 191, 197 ve 205 parseller sulama kanalı geçirilmeden önce kuru tarım arazisi olduklarına ve sulama kanalı nedeniyle sulanır hale geldiğine göre arta kalan kesimlerde değer artışı olacağı muhakkaktır. Bilirkişi kurulundan el atılan yerlerin bedelinin %50'sini gecmemek üzere arta kalan kesimdeki değer artış miktarına gore indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
b ) Dava konusu tasınmaza el atma tarihi belirlenmeden ecrimisile hukmedilmesi doğru degildır. Ayrıca dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için her yılın gelir kaybı da ayrı ayrı hesaplanıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken ecrimisil yönünden katsayı oranlarının neye göre belirlendiği anlaşılmayan rapora dayanılarak hüküm kurulması,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 10.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Old 08-01-2010, 11:08   #12
Av.Serhat Doğan

 
Varsayılan kamulaştırmasız el atma bekletici mesele

kamulaştırmasız el atma davasıyla sonradan açılan kamulaştırma (tesbit ve tescil) davası dosyalarının birleştirilmesinde bir sorun görmüyorum.

Ancak 1) davalar açıldıkları tarih şartlarına göre karara bağlanırlar. kurumun bir taraftan yıllarca işgal edip bir taraftan "kamulaştırın ve paramızı verin" dilekçelerine duyarsız kalması karşısında el atma sebebiyle tazminat ve tescil davası açmasından sonra alelacele kamluşatırma işlemi başlatması ve tekemmül eden davanınbirleştirilip kamulaştırma davasının kabulüne ve fakat el atma sebebiyle tazminat ve tescil davasının konusuz kaldığı için reddine veye karar verilmesine yer olmadığına kararının verilmesi hangi kanun ve/veya usul hükmüne dayanıyor ve zaten mantıkla açıkça çelişiyor.
2) açık bir garabet var ortada; şahsın açtığı kamulaşıtrmasız el atma tazminat davası biteceği celseden 1 ay önce kurum kamulaştırma davası açıyor ve devletin açtığı dava şahsın açtığı davadan -usul kurallarına rağmen- üstün tutuluyor ve tekemmül etmiş dava değil de yeni açılan dava asıl dava olarak kabul ediliyor.

Adalet Erki'nin içselleştirdiği mantıksızlık gerçekten katlanılması çok zor sonuçlar doğuruyor.

Sizce de çok yazık değil mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırmasız el atma Av.Tevfik TATAR Meslektaşların Soruları 17 02-11-2018 19:39
Kamulaştırmasız El Atma Kemosabe Meslektaşların Soruları 1 04-07-2009 10:13
Kamulaştırmasız El Atma arkhon Meslektaşların Soruları 1 26-01-2008 12:33
kamulaştırmasız el atma Burak Demirci Meslektaşların Soruları 2 31-05-2007 19:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06436992 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.