Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yetki

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-05-2008, 08:34   #1
eylul83

 
Varsayılan yetki

Davacı A ilçesinde bulunan bir postanenin tadil ve tamiratını üstleniyor ve anlaşılan şekilde tamiratı yapıyor.Fakat işin bedelini alamıyor.Davacı alacaklı aynı ilin B şehrinde davalı başka bir C ilinde.Burada davacının açacağı alacak davasında yetkili mahkeme genel yetkili olan davalının ikametgahı (C şehri)dışında sözleşmenin ifa edileceği yer olan A şehrinde de dava açılabilir mi?yoksa bu bir eser sözleşmesi olduğundan BK 73/1 gereği alacaklının ikametgahı mahkemesinde de(B ilçesinde) dava açılabilir mi?saygılarımla..
Old 21-05-2008, 10:29   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/4772
Karar: 2005/1346
Karar Tarihi: 09.03.2005

ÖZET: Eser sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız takiplerde genel yetki kuralına göre borçlunun yerleşim yeri icra dairesi yetkili olduğu gibi, akdin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Akdin ifa edileceği yerin belli olması durumunda alacaklının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğunu kabul etmek mümkün değildir.


(1086 S. K. m. 9, 10, 440) (818 S. K. m. 73) (2004 S. K. m. 50)

Dava: Davacı Ken-Mak Hastane Malz. Ve El Boya San.Tic.Ltd.Şti. ile davalı Ref. İç ve Dış Tic.Ltd.Şti. arasındaki davadan dolayı İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.6.2003 gün ve 99/1514-2003/455 sayılı hükmü bozan dairemizin 22.4.2004 gün ve 2003/5637-2004/2304 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine açılan itirazın iptali davası sonucunda, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davalı vekilinin temyizi üzerine karar Daire'mizce davanın yetki yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

1- Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında Usulün 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan sair karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir.

2- Davacı tarafça yapılan takibe karşı davalı-borçlu, icra müdürlüğüne verdiği dilekçesinde yetki itirazında da bulunmuştur. Bu durumda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.3.2002 gün 13-241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay'ın kararlılık kazanan uygulamalarına göre itirazın iptali davasını gören yerel mahkemenin öncelikle takip dosyasında icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı incelemesi, icra müdürlüğü yetkili ise işin esasına girmesi yetkili değil ise itirazın iptali davasını reddederek işin esası hakkında karar vermemesi gerekir. Çünkü, itirazın iptali davasının görülebilmesi geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra müdürlüğünün yetkisiz olması halinde geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Kaldı ki, itirazın iptali davasını tetkik görevi takibin yapıldığı yetkili icra müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesine aittir.

İcra dairelerinin yetkisini düzenleyen İİK. nun 50/1. maddesine göre ilamsız icra takiplerinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır. Bu hüküm uyarınca eser sözleşmesinden kaynaklanan ilamsız takiplerde HUMK. nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına göre borçlunun yerleşim yeri icra dairesi yetkili olduğu gibi, 10. maddesi uyarınca akdin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir. Akdin ifa edileceği yerin belli olması durumunda BK.nun 73. ve HUMK. nun 10. maddesine göre, alacaklının yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğunu kabul etmek mümkün değildir.

Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında davalının yerleşim yeri Ankara olduğu gibi, akdin ifa yeri de Ankara'dır. Davalı tarafça icra dosyasına verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra müdürlüğü doğru olarak gösterildiğine göre, İİK.nun 50/1., HUMK. 9 ve 10. maddelerine göre takipte yetkili icra dairesi Ankara İcra Müdürlükleridir.

Bu durumda takibin yapıldığı İzmir İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğundan yerel mahkemece, icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın kabulüne ve itirazın iptali davasının bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken icra müdürlüğü ile mahkemenin yetkisine yapılan itiraz reddedilip işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Daire'mizce mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması yerine yazılı şekilde bozulması doğru olmamış, karar düzeltme istemi bu nedenle yerinde görülmüştür.

Sonuç: Yukarıda (1.) bentte yazılı nedenlerle sair karar düzeltme istemlerinin reddine, (2.) bent uyarınca kabulü ile Daire'mizin 22.4.2004 gün 2003/5637 Esas - 2004/2304 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının bu bentte yazılı gerekçeyle BOZULMASINA, 09.03.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 21-05-2008, 10:58   #3
eylul83

 
Varsayılan

Ben de şöyle bir karar buldum:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık BK'nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır.Davacı yüklenici davalı iş sahibine ait Kayseri ili ,melikgazi ilçasinde bulunan taşınmaz üzerine emanet uzulü ile 9 adet villa inşaatını sözlü anlaşma ile üstlendiğini işin büyük bölümü ikmal edilmiş iken davalının sözleşme şartlarına uymaması nedeniyle işi terk etmek zorunda kaldığını beyanla ödemelerin mahsubu ile bikiye iş bedelinin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini istemiş,davalı vekili süresinde verdiği cevap layihası ile davalının ikametgahı İstanbul olduğundan İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürmüş ,mahkemece davalının ikametgahı nedeniyle İstanbul mahkemelrinin yetkili olduğu kabul edilerek verilen yetkisizlik kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.-Davacı yüklenicinin ikametgahı Kayseri,akdin icra olunacağı yer ise Melikgazi ilçesidir.Eser(istisna) sözleşmesi gereği yapılan işin bedelinin tahsili davası BK'nun 73/1 ve HUMK.nun 10.maddesi gereğince alacaklının ikametgahı mahkemesinde de açılabileceğiden ,mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın yetki reddedilmesi doğru görülmemiş ,hükmün bozulması gerekmiştir.(Yargıtay 15.HD 25.2.1997 ,825/1020)
Old 21-05-2008, 16:33   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/3882
Karar: 2005/1039
Karar Tarihi: 24.02.2005

ÖZET: Davalının yerleşim yeri Şişli İlçesi olduğu gibi, sözleşme konusu halıların montajının yapıldığı yer davalının işyeri, diğer bir anlatımla akdin ifa mahalli de Şişli ilçesidir. Davalı tarafça takip dosyasına verilen dilekçe ile icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra dairesi doğru olarak gösterildiğine göre İİK. nun 50/1 HUMK. nun 9 ve 10. maddelerine göre takipte yetkili İcra dairesi Şişli İcra dairesidir. Bu halde yerel mahkemece takibin yapıldığı Kadıköy İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğundan, yetkisine yapılan itirazın kabulüne ve itirazın iptali davasının bu nedenle reddine karar vermek gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz reddedilip işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

(2004 S. K. m. 50, 67) (1086 S. K. m. 9, 10)

Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle yapılan ilamsız icra takibine itiraz üzerine İİK. nun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı tarafından yapılan ilamsı icra takibinde davalı borçlu icra müdürlüğüne süresinde verdiği dilekçesinde yetki itirazında bulunmuş, itirazın iptali davasında da uzatılmış cevap süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir. Bu durumda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.3.2002 tarih 13-241 Esas, 208 Karar sayılı ilamı ile Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamalarına göre itirazın iptali davasına bakan mahkemenin, kendi yetkisine itiraz olmasa dahi öncelikle takip dosyasında icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekir. Çünkü icra dairesinin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi sonucunda mahkeme kendisinin de yetkili olup olmadığını belirleyecektir. Öte yandan itirazın iptali davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlı olup, geçerli bir takip yoksa itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine İtiraz halinde bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadıkça geçerli bir takibin varlığından söz edilemez. Bu nedenle de icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde mahkemenin elindeki davada öncelikle bu itirazı inceleyip karara bağlaması gerekir.

İcra dairesinin yetkisini düzenleyen İİK. nun 50/1 maddesine göre ilamsız icra takiplerinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanacaktır. Bu hüküm uyarınca eser sözleşmesinden kaynaklanan takiplerde HUMK. nun 9. maddesindeki genel yetki kuralına göre davalının yerleşim yeri icra dairesi yetkili olduğu gibi, HUMK. nun 10. maddesi uyarınca akdin ifa edileceği yer İcra dairesi de yetkilidir. Akdin ifa yerinin belirli olması durumunda BK.nun 73 ve HUMK. nun 10. maddesine göre alacaklının yerleşim yeri icra dairesi ve mahkemelerinin yetkili olduğu kabul edilmemektedir.

Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında davalının yerleşim yeri Şişli İlçesi olduğu gibi, sözleşme konusu halıların montajının yapıldığı yer davalının işyeri, diğer bir anlatımla akdin ifa mahalli de Şişli ilçesidir. Davalı tarafça takip dosyasına verilen dilekçe ile icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve yetkili icra dairesi doğru olarak gösterildiğine göre İİK. nun 50/1 HUMK. nun 9 ve 10. maddelerine göre takipte yetkili İcra dairesi Şişli İcra dairesidir.

Bu halde yerel mahkemece takibin yapıldığı Kadıköy İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğundan, yetkisine yapılan itirazın kabulüne ve itirazın iptali davasının bu nedenle reddine karar vermek gerekirken mahkemenin yetkisine itiraz reddedilip işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek hafinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 24.02.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
yetki belgesini yetki verilen avukat aslı gibidir yapabilir mi? Av. Gülşah Soylu Meslektaşların Soruları 17 15-08-2018 08:50
Yetki Belgesi eliferdogan Meslektaşların Soruları 25 22-11-2013 21:21
yetki belgesinden yetki belgesi (ACİL) miss_lawyer Meslektaşların Soruları 2 15-05-2008 10:05
Yetki belgesiyle alınan yetkiyle bir başka avukata yetki verilebilir mi? muzio Meslektaşların Soruları 2 29-01-2008 12:42


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06488705 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.