Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karşılıklı hakaret

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-09-2017, 17:03   #1
Av.FerdiBAHŞİ

 
Varsayılan Karşılıklı hakaret

Merhaba sayın meslektaşlar.
Bir davada müşteki müvekkilimin kendisine hareket ettiğini söylemek şikayetçi olmuştur müvekkilde müştekininde kendisine hakaret ettiğini söyler bu konuşma mesajlaşmayla olmuş müşteki müvekkilin attığı mesajları sunar fakat kendisinin attığı mesajlar yoktur. Bunlar müvekkildede yoktur çünkü mesajları silmiştir. Bende tip kayıtlarını istedim ve müştekininde müvekkile mesajlar atmış olduğu tespit edildi. Elinde hakaretin karşılıklı işlenip işlenmediğinin şüphede olduğu ve bu sebeple şüpheden sanık yararlanır ilkesine uygun olarak beraat kararı verilmiş bir yargıtay kararı olan varmıdır acaba teşekkür ederim.
Old 30-09-2017, 22:45   #2
Av. Eda Yıldırım İlhan

 
Varsayılan

Merhabalar meslektaşım, bu şekilde bir karar yok ancak "şüpheden sanık yararlanır" ile ilgil birden fazla karar mevcut.
Dilerseniz yardımcı olmaya çalışabilirim, iyi çalışmalar
Old 01-10-2017, 22:28   #3
Av.FerdiBAHŞİ

 
Varsayılan Karşılıklı hakaret

Alıntı:
Yazan Av. Eda Yıldırım İlhan
Merhabalar meslektaşım, bu şekilde bir karar yok ancak "şüpheden sanık yararlanır" ile ilgil birden fazla karar mevcut.
Dilerseniz yardımcı olmaya çalışabilirim, iyi çalışmalar
Eda hanım çok sevinirim çok iyi olur teşekkür ederim.
Old 03-10-2017, 11:36   #4
av.gozde

 
Varsayılan

Beraat kararı şeklinde değil ama ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği ile ilgili karar var.

Sanık M.. E.. hakkında hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın ifadesinde, telefon ile A.. Ş.. ve V.. Ş..'yi aradığında adı geçen sanıkların kendisine hakaret ettiklerini, bunun üzerine kendisinin de karşılık olarak hakaret suçunu işlediğini beyan ettiği, telefon konuşmasını duyarak tarafların iddialarını doğrulayan tanık olmaması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 31/03/2009 tarih ve 2008/6-256 Esas ve 2009/79 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı anlaşılmakla, hakarete ilişkin ilk söz söylediği sabit olmayan sanık hakkında da ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hangi gerekçeyle diğer sanıkların beyanlarına itibar edildiği açıklanmaksızın mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. E..'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



5. Ceza Dairesi 2015/3599 E. , 2015/29196 K.


"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Mala zarar verme, hakaret


Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak ya da sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır.
Hakaret huzurda işlenebileceği gibi, gıyapta da işlenebilir. Gıyapta hakaretin cezalandırılabilmesi için, mağdurun yokluğunda en az ikiden fazla kişilerle ihtilat edilerek yani en az üç kişinin hakaret sözünü öğrenmiş olması kaydıyla hakaretin yapılması şarttır. Mağdur bu sayıya dâhil değildir. Mağdurun hazır olması halinde gıyapta hakaret den bahsedilemez. Kendileriyle ihtilat edilen kişilerin bir arada bulunmaları ve hakaret sözünü aynı anda öğrenmelerine gerek yoktur. İhtilat aktarma suretiyle gerçekleşmişse hakaret sözlerinin aynı yada benzer olması aranmalıdır. Fail, sözlerini ikiden fazla kişiye söylemekte yada daha çok kişinin duyabileceği bir yerde konuşmakta ve sözleri başkaları tarafından duyulabilmekte, failde bu durumun bilincinde ise ihtilat oluşmuştur.
Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.
Katılan sanık A.. Ş..'in, katılan sanık M.. E..'a ait araziyi yıllık olarak kiraladığı ancak kira süresi bitmeden M.. E..'un bir sonraki yılın kira bedelini istemesi üzerine taraflar arasnda çıkan tartışmada karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettikleri, sanık M.. E..'un bu olay üzerine sinirlenerek A.. Ş..'in arkadaşı olan katılan sanık V.. Ş..'yi araması üzerine tarafların tartışarak karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettikleri, katılan sanık M.. E..'un, A.. Ş..'e ait araziye giderek kulübenin kapı ve pencere camlarını kırdığı, bu suretle katılan sanıklar hakkında karşılıklı hakaret ve katılan sanık M.. E.. hakkında ayrıca mala zarar verme suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık M.. E.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet kararı ile sanıklar V.. Ş.. ve A.. Ş.. hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlara yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Katılan sanık ifadeleri, tanık beyanları, tutanaklar ile tüm dosya kapsamına göre, sanık M.. E.. hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet kararı ile katılan sanıklar V.. Ş.. ve A.. Ş.. hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlarda isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık M.. E..'un temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık M.. E.. hakkında hakaret suçlarından kurulan mahkumiyet kararlarına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanığın ifadesinde, telefon ile A.. Ş.. ve V.. Ş..'yi aradığında adı geçen sanıkların kendisine hakaret ettiklerini, bunun üzerine kendisinin de karşılık olarak hakaret suçunu işlediğini beyan ettiği, telefon konuşmasını duyarak tarafların iddialarını doğrulayan tanık olmaması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 31/03/2009 tarih ve 2008/6-256 Esas ve 2009/79 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, ceza yargılamasının en önemli ilkelerinden biri olan “şüpheden sanık yararlanır” kuralı uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel koşulunun, suçun kuşkuya yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesine bağlı olduğu, gerçekleşme şekli kuşkulu ve tam olarak aydınlatılmamış olan olaylar ve iddiaların, sanığın aleyhine yorumlanarak mahkumiyet hükmü kurulamayacağı anlaşılmakla, hakarete ilişkin ilk söz söylediği sabit olmayan sanık hakkında da ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde hangi gerekçeyle diğer sanıkların beyanlarına itibar edildiği açıklanmaksızın mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. E..'un temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşılıklı Hakaret Meral83 Meslektaşların Soruları 3 02-06-2013 14:03
gıyaben hakaret - kendilerine hakaret edilmeyen kişilerin açmış olduğu dava Av. Mehmet Kağan Gürbüz Meslektaşların Soruları 7 04-03-2013 14:03


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04322696 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.