Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Marka hakkına tecavüz, izlenecek yol ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-10-2016, 11:31   #1
mslmklvz

 
Varsayılan Marka hakkına tecavüz, izlenecek yol ?

Değerli Meslektaşlar, çok fazla tecrübe sahibi olmadığım bir konuda fikirlerinizi ve tecrübelerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Olay şu :

1-(X) emlak hizmetleri markası üçüncü şahıs ( Ü) adına tescillidir. Müvekkil ( M), ( Ü) ile yaptığı sözleşme gereği markayı satın alma opsiyonlu olarak kiralamış ve ülke genelinde markayı kullanma ve başkalarına kullandırma yetkisine sahip olmuştur.

2-(B) emlak ofisi müvekkil ile herhangi bir sözleşme yapmadan (X) emlak hizmetleri markasını tabelalarında, basılı kâğıtlarında vs. kullanmaktadır ve yaptığı her olumsuz iş müvekkile yansımakta ve ticari itibarına zarar vermektedir.

Müvekkil adına ( B) ye ihtarname çekilmiş ve marka hakkına tecavüzün sonlandırılması aksi halde yasal yollara müracaat edileceği bildirilmiş, ancak durumda bir değişiklik olmamıştır.

Bu aşamadan sonra nasıl bir yol izlemeliyiz. ?

556 Sayılı KHK 61/A maddesinde ‘Başkasına ait marka hakkına iktibas veya iltibas suretiyle tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satışa arz eden veya satan kişi bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.’ şeklinde bir hüküm bulunmakta.

Bu hükme göre suç duyurusunda mı bulunmalıyız.? Marka hakkında tecavüzün tespiti,önlenmesi ve tazminat için tek bir dava mı açmalıyız? Yoksa önce marka hakkına tecavüzün tespitini isteyip, tespit dosyası ile birlikte marka hakkına tecavüzün meni ve tazminat davası açmalıyız? Davayı markanın sahibi ( Ü) mü açmalı yoksa markayı satın alma opsiyonlu olarak kiralayan müvekkil de açabilir mi?

Nasıl bir yol önerirsiniz.Teşekkürler.
Old 17-10-2016, 14:08   #2
cordell

 
Varsayılan

Markanın nasıl "kiralandığı" konusunda biraz daha bilgi lazım, sayın meslektaşım.

Bildiğiniz üzere, markanın lisansının verilmesi iki tür olmaktadır. İnhisari lisans ve normal lisans. Eğer müvekkiliniz, marka üzerinde inhisari lisans hakkı sahibiyse, 556 s. KHK m.21/6 uyarınca dava açabilir.

Öte yandan ortada bir lisans sözleşmesi var; ancak bu inhisari lisans değilse m.21/7 hükmü şöyle der:

"Altıncı fıkra hükümlerine göre, markaya tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı olmayan bir lisans alan, noter vasıtasıyla yapacağı bir bildirimle, gereken davayı açmasını marka sahibinden isteyebilir. Marka sahibinin, bu talebi kabul etmemesi veya bildirimin alındığı tarihten itibaren üç ay içinde, gerekli davanın açılmaması halinde, lisans alan yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına dava açabilir. Lisans alan, ciddi bir zarar tehlikesi karşısında ve söz konusu sürenin geçmesinden önce, ihtiyati tedbire karar verilmesini
mahkemeden talep edebilir. Lisans alan, dava açtığını marka sahibine bildirir."

Müvekkilinizin dava açma hakkına sahip olduğunu varsayarsak, açılacak dava, m.61 hükmüne göre özel hukuk davası ya da m.61/a hükmüne göre ceza hukuku davası olabilir. (B)'nin, müvekkilinizin ticari itibarına zarar verdiğini ispat edebiliyorsanız (olumsuz müşteri yorumları, müvekkilinizin müşterilerinin iki firmayı karıştırdığına dair mail çıktıları vs.) tazminat talebinde bulunmanızı da önerebilirim.
Old 03-11-2016, 10:58   #3
mslmklvz

 
Varsayılan

Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim.

Müvekkil ile marka sahibi arasında kiralama sözleşmesi yapılmış. Bu sözleşmeye göre belirli dönemlerde belirli ödemeler yapıldığında marka hakkı müvekkile devredilecek. Ancak bu sözleşmede lisansın inhisari olup olmadığına dair bir ibare mevcut değil.

Sözleşmeye göre;

‘KİRALAMA: Bu sözleşme ile marka sahibi, markayı kullanma ve kullandırma haklarını aşağıda tanımlanan zaman ve şartlarda Master Franchise Alan’a kiralamaktadır. İş bu sözleşme markayı kullanma ve kullandırma haklarını kiralama dışında, marka sahibi tarafından danışmanlık desteği veya başka bir yardımı kapsamamaktadır. Taraflar arasında kiralamanın dışında ticari bir ortaklık veya onun dışında, kefillik veya benzeri türde bir hukuki ilişki yoktur. Taraflar bu durumu peşinen kabul eder.’

‘Master Franchise Alan, şartların tümüne uyduğu sürece ( iş bu sözleşmenin imzalanmasından itibaren ) yurt içinde ve yurt dışında dilediğine, dilediği şartlarda franchise verme, yönetme, gelirlerini toplama ,markayı kurumsal kimlik kılavuzuna uygun olarak kullanma ve kullandırma haklarına sahiptir. Ancak tüm giderler de Master Franchise Alana aittir.’

‘Marka satın alma opsiyonlu olarak kiralanmıştır. Master Franchise alan aşağıda belirlenen dönemlerde belirlenen ödemeleri yaptığı takdirde, marka sahibi, markayı bütün hakları ve Web adresleri ile birlikte kayıtsız şartsız derhal Master Franchise alana devretmek yükümlülüğündedir’. hükümleri mevcut.

Bu maddeler ışığında ‘ aksi sözleşmede kararlaştırılmadıkça lisans inhisari değildir’ hükmü uyarınca lisansın inhisari olmadığı, dolayısıyla markaya kiralayan müvekkilin marka sahibine bildirim yapmadan dava açamayacağı söylenebilir mi? Burada bahsedilen sözleşme taraflar arasındaki sözleşme mi, yoksa lisansın inhisari olup olmadığının yazılı olabileceği bir başka metin olabilir mi?

Savcılığa şikâyet yoluyla yapılacak başvuruda, savcılıktan markaya tecavüzün önlenmesi istenebilir mi? Yoksa bu talep sadece hukuk mahkemesinden mi istenebilir?

Teşekkürler.
Old 03-11-2016, 15:16   #4
cordell

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mslmklvz
Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim.

Müvekkil ile marka sahibi arasında kiralama sözleşmesi yapılmış. Bu sözleşmeye göre belirli dönemlerde belirli ödemeler yapıldığında marka hakkı müvekkile devredilecek. Ancak bu sözleşmede lisansın inhisari olup olmadığına dair bir ibare mevcut değil.

Sözleşmeye göre;

‘KİRALAMA: Bu sözleşme ile marka sahibi, markayı kullanma ve kullandırma haklarını aşağıda tanımlanan zaman ve şartlarda Master Franchise Alan’a kiralamaktadır. İş bu sözleşme markayı kullanma ve kullandırma haklarını kiralama dışında, marka sahibi tarafından danışmanlık desteği veya başka bir yardımı kapsamamaktadır. Taraflar arasında kiralamanın dışında ticari bir ortaklık veya onun dışında, kefillik veya benzeri türde bir hukuki ilişki yoktur. Taraflar bu durumu peşinen kabul eder.’

‘Master Franchise Alan, şartların tümüne uyduğu sürece ( iş bu sözleşmenin imzalanmasından itibaren ) yurt içinde ve yurt dışında dilediğine, dilediği şartlarda franchise verme, yönetme, gelirlerini toplama ,markayı kurumsal kimlik kılavuzuna uygun olarak kullanma ve kullandırma haklarına sahiptir. Ancak tüm giderler de Master Franchise Alana aittir.’

‘Marka satın alma opsiyonlu olarak kiralanmıştır. Master Franchise alan aşağıda belirlenen dönemlerde belirlenen ödemeleri yaptığı takdirde, marka sahibi, markayı bütün hakları ve Web adresleri ile birlikte kayıtsız şartsız derhal Master Franchise alana devretmek yükümlülüğündedir’. hükümleri mevcut.

Bu maddeler ışığında ‘ aksi sözleşmede kararlaştırılmadıkça lisans inhisari değildir’ hükmü uyarınca lisansın inhisari olmadığı, dolayısıyla markaya kiralayan müvekkilin marka sahibine bildirim yapmadan dava açamayacağı söylenebilir mi? Burada bahsedilen sözleşme taraflar arasındaki sözleşme mi, yoksa lisansın inhisari olup olmadığının yazılı olabileceği bir başka metin olabilir mi?

Savcılığa şikâyet yoluyla yapılacak başvuruda, savcılıktan markaya tecavüzün önlenmesi istenebilir mi? Yoksa bu talep sadece hukuk mahkemesinden mi istenebilir?

Teşekkürler.

Açıkçası ilginç bir sözleşme. İnhisari olmayan lisans sözleşmesi olarak nitelendirilebilir duruma göre; ancak kiralayana bildirim yapmadan dava açma hakkı tanımayacaktır. Dolayısıyla tavsiyem, noter kanalıyla marka sahibine bildirim yapıp, sonrasında savcılık kanalıyla harekete geçmeniz olacaktır.

m.61/a hükmünce savcılığa şikayet ile tecavüzün durdurulması istenebilir. Öte yandan, m.61 hükmü uyarınca özel hukuk davası açılarak, mahkemeden de aynı talepte bulunulabilir. İlki ceza davası, ikincisi özel hukuk davası olacaktır.
Old 07-11-2016, 15:24   #5
mslmklvz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan cordell
Açıkçası ilginç bir sözleşme. İnhisari olmayan lisans sözleşmesi olarak nitelendirilebilir duruma göre; ancak kiralayana bildirim yapmadan dava açma hakkı tanımayacaktır. Dolayısıyla tavsiyem, noter kanalıyla marka sahibine bildirim yapıp, sonrasında savcılık kanalıyla harekete geçmeniz olacaktır.

m.61/a hükmünce savcılığa şikayet ile tecavüzün durdurulması istenebilir. Öte yandan, m.61 hükmü uyarınca özel hukuk davası açılarak, mahkemeden de aynı talepte bulunulabilir. İlki ceza davası, ikincisi özel hukuk davası olacaktır.

Marka sahibine yapılacak bildirimin noter vasıtasıyla olması geçerlilik şartı mıdır ? Sözleşmeye lisans alanın dava açabileceğine dair bir madde konulsa veya yazılı bir şekilde ( noter vasıtası ile olmadan geriye marka sahibinin imzası alınmak suretiyle) marka sahibine bildirim yapılsa geçerli olur mu ? Zira 3 ay uzun bir süre ve markaya tecavüz devam etmekte.
Old 07-11-2016, 15:32   #6
cordell

 
Varsayılan

Böyle bir geçerlilik şartı mevcut değil; ancak noter kanalıyla yollamak, bildirimin yapıldığını ispat etmek konusunda yardımcı olacaktır diye düşünüyorum.

556 s. KHK m.21/6 hükmü biraz kafa karıştırıcı. Açık bir şekilde " İnhisari olmayan lisans sahiplerinin, dava açma hakları yoktur. " ibaresi yer almakta. Dolayısıyla ilgili sözleşme maddesinin bu bildirim şartını ortadan kaldıracağını düşünmemekteyim. Aşağıda örnek bir kararın ilgili kısımlarını paylaşıyorum:


YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
2002/553 E
2002/753 K
Karar Tarihi: 01.02.2002

Karar: Davacı vekili, müvekkili ile Japonya da mukim Honda Motor Co. Ltd. arasında 1.7.1992 tarihli (Münhasır Distribütörlük Ve Pazarlama Sözleşmesi) imzalandığını, anılan şirketin uluslar arası çapta ticari markaların hamili olduğunu, müvekkilinin anılan sözleşme ile Honda markalı otomobillerin ve yedek parçalarının Türkiye de satışı, pazarlaması ve dağıtımı ile bakım ve servis de dahil olmak üzere 3.ncü kişilere bayilik verilmesi hususunda yetkili kılındığı gibi Honda ya ait ticari markaların, telif haklarının, patentlerin, kullanılan model ve tasarımların, sınai ve mülkiyet haklarının 3.ncü kişilerce kullanılması halinde ilgili hakların korunması için gerekli önlemlerin alınması konusunda da yetkili kılındığını, müvekkilinin Bursa yetkili bayisinin dava dışı İnallar....A.Ş. olduğunu, davalının Kırgızlar Honda unvanı altında Honda marka araçların tamir, bakım ve boya servisi işlettiğinin saptanması üzerine yapılan tespitte davalının markaya ait özel amblemi kullandığının ve keza marka ve logoyu işyerine ait antetli kağıtlarda, araç bakım tablolarında, iş tulumlarında ve iş emirlerinde kullandığının tespit olunduğunu, davalının ticari faaliyetleri sırasında yapmış olduğu işin kalitesi, kullanmakta olduğu yedek parçalar ve müşteri memnuniyeti konularında ciddi endişeler taşıdığını, davalının anılan eylemlerinin haksız rekabet olduğunu ileri sürerek, davalının markaya tecavüzünün ref i ve meni, haksız rekabetin önlenmesine, fazlaya ilişkin hak saklı kalmak kaydıyla 500.000.000 lira maddi tazminat ve 1.000.000.000 lira manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.



556 sayılı KHK. nin 21. maddesi sadece inhisarı lisansa sahip olanların marka sahibinin markadan doğan haklarına tecavüz edilmesi halinde bu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca marka sahibinin açacağı davaları kendi adına açabileceği, basit veya adi lisans diye de anılan inhisarı olmayan lisans sahiplerinin kural olarak böyle bir hakka sahip olmadığı, ancak basit lisans sahiplerinin de marka sahibine noter kanalıyla yapacağı bir bildirimden sonra marka sahibinin 3 ay içerisinde dava açmaması halinde bu bildirimi de ekleyerek kendi adına dava açabileceğini ve lisans sözleşmelerinde, bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı hükümlerin bulunamayacağı ve bulunduğu takdirde geçersiz olduğu hükme bağlanmıştır.

Davacı taraf, TPE nezdinde tescilli bulunan Honda markasının sahibi yabancı firma ile distribütörlük sözleşmesi yanı sıra ayrıca lisans sözleşmesi de imzalamıştır. İmzalanan lisans sözleşmesi inhisarı bir lisans sözleşmesi olmayıp, basit lisans sözleşmesidir. Bu itibarla lisans verene noter vasıtasıyla bildirimde bulunmadan marka hakkına dayalı olarak dava açamayacağı gibi distribütörlük sözleşmesinin 12/2 maddesi de davacıya anılan şekilde dava açma hakkı sağlamaz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Marka Hakkına Tecavüz aysn Meslektaşların Soruları 1 24-01-2013 16:41
Marka hakkına tecavüz Rekoğlu Meslektaşların Soruları 4 08-05-2011 23:31
Marka Hakkına Tecavüz avukatderyaozmutlu Meslektaşların Soruları 2 31-10-2009 14:38
İki marka arasında farklı ibareler varsa bu marka hakkına tecavüz olur mu Av. Salim Meslektaşların Soruları 6 23-09-2008 18:30
marka hakkına tecavüz anti-leviathan Hukuk Soruları Arşivi 3 15-12-2006 19:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04903293 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.