Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Boşanma Ilami Gereği Ipotekli Evin Devrinde Bankanin Çikardiği Sorun

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-03-2016, 14:58   #1
pallanco

 
Varsayılan Boşanma Ilami Gereği Ipotekli Evin Devrinde Bankanin Çikardiği Sorun

Taraflar anlaşmalı olarak boşanırlar. Boşanma ilamında, kadın üzerine kayıtlı olan ve konut kredisi ile alınmış olan evin, 50.000-TL karşılığında kocaya devredileceği, kredi taksitlerinin de bundan böyle koca tarafından ödeneceği yazılır.

(Not: evin kredi borçlusu kadın, kefili ise kocadır)

Boşanmadan sonra taraflar tapuya gider ve kadın (işlemi satış göstererek), ilam gereği evi tapuda (eski)kocaya devreder.

Aradan iki yıl geçer. Kadın bu kez kendine yeni bir ev almak için bankaya konut kredisi başvurusu yapar. Ancak, devam eden konut kredisi borcu nedeniyle yeni kredi alamayacağını öğrenir.

Bunun üzerine ilk evin kredi alacaklısı olan bankaya ve eski kocaya ayrı ayrı gider ve durumu anlatır.

Eski koca, krediyi üzerine almayı kabul eder. Zaten taksitler de onun tarafından ödenmekte olduğu için sorun yoktur. Yani zaten taksitlerini ödediği ve sözleşmesine kefil olarak imza attığı kredinin asıl borçlusu olacaktır. Kadın da, asıl borçlu pozisyonundan çıkarılması karşılığında kefil pozisyonuna geçmeyi kabul eder.

Ancak banka, cevap olarak bir ihtarname çekip, "Kredi sözleşmesinin aynen devri söz konusu olmaz. Yeni (daha yüksek) faiz oranlarıyla eski kocanıza yeni kredi veririz ama o da konut kredisi olmaz, çünkü yeni satın alınan bir ev yok ortada. Tapuda satış yaparken TMK 888 gereği bize haber vermeliydiniz. Haber vermeden satış yaptığınız için de zaten krediyi kat edeceğiz, ayrıca bize KKDF ve BSMV de ödeyeceksiniz" der.

Eski koca ise, bu koşullar altında yeni(yüksek) faiz oranıyla bir borç altına girmeyi ya da krediyi topluca kapatmayı kabul etmez.

Kadın, boşanıp yeni bir hayata başladığını düşünürken, yeni hayatına başlamak için, daha 7 yılı olan kredinin bitmesini beklemek zorunda kalacak olduğunu ansızın öğrenmenin isyanını yaşar.

Peki bu durumda, kadının avukatı olsanız ne önerirdiniz ?

Benim aklıma şu geldi:

Bankaya (ve zorunlu olarak kocaya da) Tüketici Mahkemesi'nde dava açıp, ortada ipotekli malın satışının söz konusu olmadığını, sadece (her ne kadar tapuda satış görünse de) boşanma ilamı gereği mal paylaşımı yapıldığını, dolayısıyla TMK 888. maddenin uygulanamayacağını, kadın açısından ortada bir mağduriyet olduğunu, bu nedenle de Mahkemenin sözleşmeye müdahale etmesini ve boşanma ilamı doğrultusunda sözleşmedeki taraf değişikliğinin (asıl borçlunun kefil, kefilin de asıl borçlu olmasının), ek faiz ya da masraf olmadan sağlanmasına karar verilmesini istemek.

Sizce başarılı olabilir miyiz ? Eğer yöntem doğru ise Tüketici Mahkemesi doğru başvuru mercii midir ? Yoksa Aile Mahkemesine mi başvurulmalıdır ? Ya da başka önerisi olan ?

Şimdiden teşekkürler...
Old 15-03-2016, 14:58   #2
bettercallsaul

 
Varsayılan

Borçlar Kanunu'nun borç ilişkisinin devrine ilişkin düzenlemesi aşağıdaki gibidir :
İKİNCİ AYIRIM
Borcun Üstlenilmesi
A. İç üstlenme sözleşmesi
MADDE 195- Borçlu ile iç üstlenme sözleşmesi yapan kişi, borcu bizzat ifa ederek veya alacaklının rızasıyla borcu
üstlenerek, borçluyu borcundan kurtarma yükümlülüğü altına girmiş olur.
Borçlu, iç üstlenme sözleşmesinden doğan borçlarını ifa etmedikçe, diğer taraftan yükümlülüğünü yerine getirmesini
isteyemez.
Borçlu, borcundan kurtarılmamışsa, diğer taraftan güvence isteyebilir.
B. Dış üstlenme sözleşmesi
I. Öneri ve kabul
MADDE 196- Borçlunun yerine yenisinin geçmesi ve borcundan kurtarılması, borcu üstlenen ile alacaklı arasında
yapılacak sözleşmeyle olur.
İç üstlenme sözleşmesinin, üstlenen veya onun izni ile borçlu tarafından alacaklıya bildirilmesi, dış üstlenme
sözleşmesinin yapılmasına ilişkin öneri anlamına gelir.
Alacaklının kabulü açık veya örtülü olabilir. Alacaklı, çekince ileri sürmeksizin üstlenenin ifasını kabul eder veya
onun borçlu sıfatı ile yaptığı diğer herhangi bir işleme rıza gösterirse, borcun üstlenilmesini kabul etmiş sayılır.


Eğer kredi taksitlerini ödemeyi üstlenen eş, ödemeleri bankaya kendi adına yapıyorsa; bankanın da bu ödemeleri ıhtirazi kayıt belirtmeden kabul etmesi borcun devrine rıza gösterme olarak algılanabilir.

Bunun yanı sıra üzerine banka lehine ipotek olan taşınmazın bankanın bilgisi dahilinde olmadığından bahisle kredi sözleşmesini kat edip, edemeyeceğini müvekkiliniz ile banka arasındaki konut kredisi sözleşmesini inceleyerek Genel İşlem Koşulları'na uygunluğunun denetimini yaptıktan sonra eğer ki Genel İşlem Koşullarına bir aykırılık tespit ederseniz, kredinin kat edilmesi işlemi aleyhine Tüketici Mahkemesine dava yoluyla başvurma şansınız da olacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bankanin Ihtirazi Kayit Koymaksizin Hakem Heyeti Karari Gereği Ödeme Yapmasi AV.SANEM Meslektaşların Soruları 1 06-10-2015 15:43
Tapusu davalı üzerinde olan ve banka ipotekli evin mal rejiminin tasfiyesinde değerlendirilmesi sorunu av.Nazlııı Meslektaşların Soruları 1 15-01-2015 23:12
ipotekli taşınmazın devrinde izlenecek yol limpid Meslektaşların Soruları 1 31-12-2009 10:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04143691 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.