29-06-2012, 19:18 | #1 |
|
Matrah Takdİr Komİsyonlarinin İŞlevİ ZamanŞimini Durdurmak Midir?
Bu aralar sıkça duyduğumuz bir durum, "MATRAH TAKDİR KOMİSYONUNA SUNULMUŞUZ". Vergi İncelemesine Sevk edilen mükellef aynı zamanda zamanaşımını durdurmak için vergi dairesi tarafından matrah takdir komisyonuna sevk edilmektedir. vergi inceleme elemanı inceleme raporunu düzenler vergi dairesine verir. sonra aynı vergi dairesi içindeki takdir komisyonu kurulur ve inceleme raporunu dayanak alarak tarhiyat yapar. hiçte hukuksal olmayan bu durumu ben takdirin takdiri diye düşünüyorum. Matrahın takdirini her iki kurum da yaptığında ( müfettiş ve matrah takdir komisyonu) vergi dairesine bildirir. Aynı yetki ve statüde olan her iki kurumun birisine müracaatın zamanaşımını durdururken diğerinin durdurmaması manidardır. zamanşımını kesmek için matrah takdir komisyonuna sevk ile birlikte incelemeye yani müfettişe sevk işlemi yasalmıdır. Yoksa açık bir hile midir? Değerli görüşleriniz için simdiden teşekkürler...
|
29-06-2012, 23:46 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av.Gül Kadı,
Anayasa Mahkemesi, 15.10.2009 T., E: 2006/124, K: 2009/146 sayılı kararı ile: "...213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinin birinci fıkrasında, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiş, itiraz konusu ikinci fıkrasında ise, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulmasının zamanaşımını durduracağı, duran zamanaşımının mezkûr komisyon kararının vergi idaresine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam edeceği öngörülmüştür. Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devletinin en önemli ilkelerinden olan hukuk güvenliği, belirliliği zorunlu kılar. Vergilemede belirlilik ilkesi, yükümlülüğün hem kişiler hem de idare yönünden belli ve kesin olmasını, yasa kuralının, ilgili kişilerin mevcut şartlar altında belirli bir işlemin ne tür sonuçlar doğurabileceğini makul bir düzeyde öngörmelerini mümkün kılacak şekilde düzenlenmesini gerektirir. Vergilendirme mükellefler yönünden güvensiz bir sisteme dönüşmemelidir. Zamanaşımı, alacak hakkının, belirli bir süre kullanılmaması nedeniyle “dava edilebilme” niteliğinden yoksun kalınmasını ifade eder; sürüp giden eylemli durumu, kesin ve dokunulmaz hukuki duruma çeviren bir kurumdur. Yasakoyucu, zamanaşımının amacını gözönünde tutarak olayın niteliği ve önemi ile borçlu ve alacaklıların durumuna göre uygun göreceği zamanaşımı sürelerini öngörürken hukukun genel esaslarına ve özellikle Anayasa’nın ilkelerine bağlı kalmak zorundadır. Vergi alacaklısı olan devleti vergi alacağını takip etme ve harekete geçirme konusunda itici bir güç olan zamanaşımı, vergilendirmenin temel öğeleri arasındadır ve süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması sonucunu doğurur. Bireylerin sosyal ve ekonomik durumlarını etkileyecek keyfi uygulamalara neden olunmaması için vergiyi doğuran olay, matrah, oran, tarh, tahakkuk, tahsil, yaptırım gibi vergilendirmenin temel öğelerinden olan zamanaşımının da yasalarla belirlenmesi gerekir. İtiraz konusu kuralda, vergi dairesince takdir komisyonuna başvuru yapıldıktan sonra matrahın tespiti, buna ilişkin kararın oluşturulması ve kararın gönderilmesinde bir süre öngörülmemekte, çalışma süresi tamamen komisyonun takdirine kalmaktadır. Ancak, zamanaşımının durmasının süreyle sınırlandırılmaması, vergi mükellefleri yönünden uygulamada keyfiliğe, haksızlığa, eşitsizliğe yol açacak sonuçlar doğurabilecek niteliktedir. Verginin yasallığı ilkesi, vergi kurumunun hukuksal yapısının temel koşulu olup oranının, salınma biçiminin, alınma zamanının yönetim ve yükümlüler bakımından belirginliğine dayanır. Yükümlülere güven veren bu ilke, vergi yönetiminde de kararlılık sağlamakta, herkesi eşit biçimde kapsamına alan bir yurttaşlık görevinin göstergesini oluşturmaktadır. İtiraz konusu kuralın ikinci tümcesinde, duran zamanaşımının işlemeye başlaması, ilgili takdir komisyonu kararının vergi dairesine tevdiine bağlanmıştır. Takdir komisyonu kararının tevdii, bu komisyonun çalışma ve kararını oluşturarak tamamlama süresine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu durum, duran zamanaşımının yeniden işlemeye başlama süresini, yükümlü yönünden öngörülemez hale getirmektedir. Zamanaşımının durma süresinin belirsizliği, makul ve adil bir sürenin bulunmaması, vergi dairesince matrah takdiri için başvurunun sırf zamanaşımını durdurmak için keyfi olarak kullanılmasında güvence sağlamayacağı gibi yükümlüye vergi tahsilâtının geciktiği süre kadar gecikme zammı ve faizi uygulanacak olması da yükümlünün vergi yükünü artırarak haksız sonuçlar doğmasına neden olabilir. Zamanaşımı hükümlerindeki açıklık, sadece zamanaşımı süresinin, başlangıç ve bitişinin yasada gösterilmesiyle kendisini göstermez. Vergilemede hukuksal kararlılığın sağlanması amacıyla getirilen zamanaşımını durduran nedenlerle, durma süresinin ve duran zamanaşımının işlemeye başlama tarihinin de açık, belirgin, somut ve öngörülebilir olması, keyfiliğe izin vermemesi yasallık ve hukuk devleti ilkesinin gereğidir. Açıklanan nedenlerle itiraz konusu kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırıdır. İptali gerekir..." DEMİŞTİ... Sonra 213 S.K.'un 114. maddesi 2. fıkrası, 6009 sayılı Kanun değişikliği ile (23.07.2010) tekrar: "Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması, zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkûr komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren kaldığı yerden işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz. " OLDU... Yoruma gerek var mı sizce? P.S: Bir davamda Anayasaya aykırılık iddiamız var. Sanmıyorum ama; Anayasaya aykırılık iddiamızla ilgili bir sonuç alabilirsem paylaşırım... Saygılar... |
30-06-2012, 16:05 | #3 |
|
bir örnek vermek gerekirse; A firmasının defter ve belgeleri 02.12.2011 tarihinde vergi müfettişi tarafından isteniliyor. Müvekkil defter ve belgeleri vermiyor. 30 maddeye göre rapor düzenlenip tarhiyat öneriliyor. Vergi dairesi raporu alır almaz vergi ceza ihbarnamesi düzenliyor ve tebliğe çıkarıyor. normal zamanaşımına 1 gün kala tebliğ edilen ihbarnameler için dava açılıyor. dava konusu ihbarnamelerde dava açma süresinin bulunmaması... Davaya ilk cevaplar veriliyor. Dava derdestken idare, düzeltme fişiyle tarhiyatı kaldırıyor. Sonra yeniden aynı miktarlarda vergi ceza ihbarnameleri tebliğe çıkarıyor. Bu defa da matrah takdir komisyonu kararlarını eklediği ihbarnamesinden anlıyoruz ki, 2011 yılı 11. ayda matrah takdir komisyonuna sevk işlemi var. Kararın daireye tevdiini de usulüne uydurmuşlar. SORUM ŞU; MATRAH ÖNCEDEN TAKDİR ETME YETKİSİNİ HAİZ MÜFETTİŞ TARAFINDAN TAKDİR EDİLMİŞTİ. İKİNCİ BİR TAKDİRİN YAPILMASI YOLUNA GİDİLMESİ GEREĞİ OLMADIĞI HALDE SIRF ZAMANAŞIMINI DURDURMAK İÇİN MATRAH TAKDİR KOMİSYONU KARARININ VARLIĞI VEYA YAPTIĞI İŞLEMİN GEÇERLİLİĞİ NASIL SAKATLANIR? (TAKDİRİN DAYANAĞI VERGİ MÜFETTİŞ RAPORU YAPILMIŞ/ AYNI RAKAMLAR TAKDİR EDİLMİŞTİR.)
|
01-07-2012, 15:11 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Vergi İdaresinin yeni uygulaması, bu şekilde şapkadan tavşan çıkartıyorlar. Uygulama hukuki olarak dava aşamasında tartışılır, ancak benim naçizane görüşüm, konuyu esastan tartışmak yönündedir. Konuyu bu yönüyle tartışmak gerekir ise, idarenin vergi incelemesine başladığını, yapmış olduğu vergi incelemesi ile matrah farkını -kendine göre- tespit ettiğini, matrah farkı bu şekilde belirlenmiş iken, takdir komisyonuna matrahın takdiri için gönderilmesinin yersiz olduğunu, zira matrahın tespit edilmiş olduğunu, idarenin başlamış olduğu vergi incelemesi işlemini tamamlaması gerektiğini, raporun ve buna göre düzenlenen ihbarnamelerin mükellefe tebliği ile dava hakkı verilmesinin gerektiğini, tahakkuk zamanaşımı geçtiği için yapılmış vergi incelemesinin takdire gönderilmesinin kanuna karşı hile olduğunu vs savunabilirsiniz. |
30-10-2012, 07:29 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Usul YÖnÜnden
Gecikmiş bir cevap olacak ama; Mükerrer tarhiyat nedeniyle vergilendirme hatası bulunduğu öne sürülebilir, ama usul yönünden ihbarnamenin sağ üst köşesinde ihbarname numarası var mıydı ? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Vergi Mahkemesi İptal Davası? / Sehven 2 kez matrah arttırımında bulunma | guyar | Meslektaşların Soruları | 3 | 26-07-2011 11:57 |
Bu infazı durdurmak mümkün mü? | Brusk | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-03-2007 22:42 |
Matrah Arttırımı | tuncaytur | Hukuk Sohbetleri | 4 | 26-03-2003 08:35 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |