18-11-2008, 10:46 | #1 |
|
Avukatlara öneri: Başarı için enerjinizi seçilmiş müvekkillerinize odaklayın.
Merhaba değerli hukukçular. Sahşi blog sayfamda yazarak yayınladığım ancak daha çok avukat meslektaşıma ulaşmasını istediğim derleme şeklindeki kısa bir yazımı sizinle paylaşmak istedim. Yazı konu itibariyle avukatlık mesleğinde başarı için öneriler içeriyor. Hepinize birgün faydalı olması dileğiyle:
Çoğu avukatın çok fazla koşturduklarından ama buna karşın çalışmalarına oranla yeterince kazanamadıklarından şikayetçi olduklarını duymak benim için olağanlaştı. Ancak bu şikayetlerin ardından gelen hiçbir akılcı çözüm önerisine rastlayamadım. İşinizi verimlililiğini artırarak daha kazançlı hale getimek, daha az çaba ile daha çok kazanç sağlamanın bütün dünyada kabul görmüş yoludur. Peki ama bu avukatlık gibi bir mesleğe nasıl uygulanır? Çözüm sizin herkes için herşeyi yapamayacağınız gerçeğinde gizli. "Çaba ve emeğinizi seçilmiş bir azınlık üzerine odaklayarak" Size "Pareto Prensibi" nden bahsederek konuyu daha iyi anlatabileceğime inanıyorum. İtalyan ekonomist Vilfredo FedericoPareto'nun geliştirdiği prensibe göre "sonuçların %80 'i, sebeplerin %20 sinden dolayı gerçekleşir." Yani çaba ve emeğinizi size %80 lik sonuç doğuran %20 'ye yönelttiğinizde arzu duyduğunuz başarı fırsatını ve büyümeyeyi daha çabuk ve daha az çalışarak elde edebilirsiniz. Buna kısaca 80/20 kuralı da denebilir. (Prensibin formül ve ayrıntılı açıklaması için Wikipedia 'ya bakınız)
80/20 Düşüncesini Geliştirmek 80/20 düşüncesini hayata geçirebilmek için atılması gereken ilk adım, en sorunsuz ve daha az sorunlu müvekkillerinizi ve iş kaynaklarınızı belirlemek olacaktır. En iyi müvekkilleriniz muhtemelen şu kişilerdir:
Müvekkillerinizi sınıflandırırken kullanacaınız en objektif ölçüt "size en az çabayla en çok kazandıranlar" ı belirlemek olacaktır. Ayrıca size iyi işler için referans olanları belirlemek de olacaktır. Bunun anlamı, vereceğiniz mesajın ve hizmetin herkese yönelik olmayacağıdır. Buradan bir avukatlık bürosunun başarısında, mümkün olduğunca seçilmiş müşterilerle çalışmanın ve geri kalan müvekkillerle yolları ayırmak olacağını ifade edebiliz. Hizmetlerinizin herkese yönelik olmaması hem kalitesini hem de fiyatını artıracak, bu şekilde oluşturulan müvekkil networku kazançlı büyümeyi de beraberinde getirecektir. Buradaki önemli konularan birisi ise hangi alanın üzerine yoğunlaşmanız gerektiği meselesidir. Aslında hedeflenen bir alanın ve bunda ısrarla uzmanlaşmaya çalışmanın pek de pratik değeri yoktur. Mühim olan en iyi müvekkillerinizin kim olduğu ve sizin onların problemlerini nasıl çözdüğünüzdür. Özetle, çaba ve emeğinizi size sonuçların %80 'inin sağlayan %20 lik kesime yoğunlaştırmalısınız. 80/20 Düşüncesini Uygulamak Sınırlı zamanınız ve kaynaklarınız olduğunu kabul ederek, herkes için herşeyi yapamayacağınızı kabul etmelisiniz. Mevcut müvekkillerinizi ve iş kaynaklarınızı değerlendirmek ve kazançlılıklarını ölçmek için zaman ayırın. Hangi müvekkillerinizle çalışmak cazip? Ve en önemlisi, hangi müvekkillerinizin iş yaşamınızda bulunmasını istemiyorsunuz? Çalışmayı cazip bulduğunuz müvekkillerinizin problemlerinin çözümünde daha aktif bir iletişimle tecrübelerinizi ortaya koyabilir veya amaçladıkları başarıya ulaşmalarında yardımcı olabilir ve onları etkileyebilirsiniz. |
18-11-2008, 16:34 | #2 |
|
Sayın Av.Şamil Demir,
avukatlığı sırf kazanç sağlamaya yönelik bir ticari işletme olarak kabul ederseniz, yazdıklarınızda haklısınız. Üzerinde durulması gereken konu, avukatlığın sırf kazanç sağlamaya yönelik bir işletme olup olmadığı. Kazanç bir hukukçuyu avukatlık yapamya yönelten etkenlerden bir tanesi şüphesiz. Buna rağmen benim görüşüme göre fazla kazanç sağlamak iyi avukat ve iyi hukukçu olmanın ölçütü olmamalı. Kazanç sağlamanın dışında bir de avukatlığın yargı organının bir parçası oluşu ve bu yönü ile kazanç sağlama yönünün belirli bir ahenk içinde olması gerektiği gerçeği var. Saygılarımla |
19-11-2008, 00:12 | #3 |
|
Sayın Av. Şamil DEMİR' e katılıyorum.
Yaptığı açıklama avukatlık mesleğinin kazanç sağlamaya yönelik bir açıklama olmadığı düşüncesindeyim. Birçok meslektaşımız avukat olarak dava almakta, ancak avukatlık ücretinin tahsilatında sorun yaşadığı açıktır. Bu nedenle müvekkil seçme konusunda seçici olmakta fayda var, aksi takdirde istemediğimiz sonuçlarla karşılaşıyor, daha sonra pirincin taşını ayıklamaya başlıyoruz. Buna en güzel örnek geçenlerde Yargıtay 4. Ceza Dairesinin avukatın, avukatlık ücretini alamadığı gerekçesiyle davaya girmemesi nedeniyle ceza almasıdır. O nedenle dava alırken sıkıntı yaşamamak için seçici olmakta fayda var. Yoksa işimiz çok zor... Sayın meslektaşlarıma kolay gelsin... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Ne kadar başarı istiyoruz? | yağmurdamlası | Hukuk Lisans Eğitimi | 7 | 29-12-2007 13:40 |
Başarı primi haksız azil durumunda talep edilebilir mi | fozlem | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-12-2007 08:32 |
Bir öneri... | erolkaraoglu | Fikri Haklar ve Bilişim Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 13-01-2007 10:54 |
Türk Usulü başarı Formülü | Av.Mehmet Saim Dikici | Site Lokali | 0 | 29-04-2004 14:47 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |