16-04-2002, 22:31 | #1 |
|
4616 Sayılı Yasa Ve Masumiyet Karinesi
Bilindiği üzere, 4616 sayılı Yasa bazı koşulların gerçekleşmesi halinde birtakım suçlar nedeniyle açılmış bulunan kamu davalarının "Kesin Hükme Bağlanmasının Ertelenmesi"ne karar verilmesini öngörmektedir. Bu düzenleme karşısında, Anayasa'nın 36, 38, 141/f.son maddeleri ile, 90. madde gereğince iç hukukumuzun parçası haline gelen AİHS 'nin6.maddesi hükmü ve AİHM içtihatları gözönüne alındığında, aynen "delil yetersizliğinden beraat kararı" verilmesinde olduğu gibi, Suçsuzlulk İlkesinin (masumiyet karinesi) ihlal edildiği kanaatindeyim. Bu anlamda olmak üzere, AİHM içtihatlarını daha fazla gözardı etmememiz gerekir, bu yasa kapsamına giren suçlarda doğrudan kesin hükme bağlamanın ertelenmesi kararı yerine, esasa girilip, suçsuzluğun ortaya çıkması halinde beraat kararı verilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
görüşlerinizi bekliyorum. saygılarımla. |
16-04-2002, 23:55 | #2 |
|
sayın glossator,
düşüncelerinize iştirak ediyorum. son dönemde yargıtay daireleri de aynı görüşü benimsemiş durumda. ilk derece mahkemelerinden verilen ve 4616 sayılı yasa kapsamında olmakla birlikte delil durumu itibariyle sanığın beraetine hükmedilen kararları, kararın bozulması için delil durumu itibariyle herhangi bir neden olmadığı takdirde onuyor. bilgilerinize sunarım. saygılarımla. |
17-04-2002, 16:57 | #3 |
|
Sayın glossator ve sayın seyyah,
4616 sayılı yasa ile ilgili görüşlerinize iştirak etmemek mümkün değil.Hele hele uygulamada,4616 sayılı yasa gerekçe gösterilerek deliller henüz toplanmadan davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesine karar verildiği de gözönüne alındığında delillerin yok olması,tanığın adresinin bulunamaması,ölmesi gibi nedenlerle sonuçta beraat edebilecek sanığın yıllarca zan altında kabul edilebilir bir durum değildir. Sayın seyyah, Belirttiğiniz yargıtay onama kararının çok yararlı olacağı düşüncesindeyim.Bu nedenle temin edip, bildirirseniz sevinirim.Şimdiden teşekkürler. Selam ve saygılarımla... Av.M.Aydın Bilen |
19-04-2002, 23:34 | #4 |
|
sayın bilen,
sözünü ettiğiniz içtihatlar özellikle, şu anda tam çıkaramıyorum, kısa bir süre önce yargıtay kararlar dergisinde de yayımlanan bir ceza genel kurulu kararından sonra hemen tüm yargıtay ceza daireleri tarafından benimsenmiş durumda. bağışlayın, şu anda tam bir tarih ve sayı numarası veremiyorum. son 5-6 aylık süreçte yayımlanan dergilere bir bakınız lütfen. saygılarımla. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
3091 Sayılı Yasa - Zilyetliğin Korunması | stekin | Meslektaşların Soruları | 14 | 03-03-2014 18:06 |
iş kazası ve 4857 sayılı yasa | enginer | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu | 1 | 02-01-2009 16:11 |
5560 sayılı yasa hakkında | üye8180 | Hukuk Haberleri | 0 | 19-12-2006 18:07 |
2005'de 4822 Sayılı Yasa | trainer | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 17-02-2006 15:58 |
2521 Sayılı Yasa Ve Zoralım | glossator | Meslektaşların Soruları | 0 | 15-09-2002 20:28 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |