|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
03-01-2011, 18:39 | #1 |
|
Menfi tespit olarak açılan ve sonrasında istirdata dönüşen davada fer'ilere ilişkin hükmün kesinleşme zamanı
Öncelikle tüm meslektaşlarımın yeni yılını kutlayarak soruma geçiyorum.
Esas Mahkeme de müvekkil tarafından Menfi tespit konulu olarak dava açılmış, dava safahatında yapılan ödemeler gereği dava istirdat davasına dönüşmüş ve Esas Mahkeme tarafından müvekkil lehine karar verilmiştir.Ancak hükmedilen istirdata konu alacağa işletilecek faiz ve icra inkar tazminat talepleri yönünden karar verilmediğinden temyiz edilmiş ve ilgili yargıtay hukuk dairesi, istirdat davasının kabulünü haklı bulmuş, ancak faiz ve icra inkar tazminat taleplerimiz ile ilgili karar verilmediğinden Esas Mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Akabinde karşı taraf karar düzeltme yoluna gitmiş , itirazlarının reddine karar verilmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama safahatında , istirdata konu asıl alacak ile ilgili hüküm gerek temyiz gerekse karar düzeltme aşamalarında bozulmadığından kesinleşmiş olduğuna ve mahkeme ilamına kısmi kesinleşme şerhi verilmesi talep edilmiş ve Mahkeme'since kabul görmüştür. Akabinde de kısmi kesinleşme şerhli ilam gereği istirdata konu asıl alacak icraya konulmuş, ancak ilamın ferileri takibe konulmamıştır. Bozma sonrası yapılan muhakeme sonucunda Esas Mahkeme bozma kararına uyarak faiz ve inkar tazminatı yönünden lehimize karar vermiş , karşı tarafın temyiz itirazı üzerine Yargıtay ilgili hukuk dairesine giden dosya ile ilgili onama kararı verilmiştir Sayın Meslektaşlarım sormak istediğim husus şudur: İstirdada konu asıl alacağın kesinleşmiş olduğu ve bu hususta Mahkeme'since verilen kısmi kesinleşme şerhi de dikkate alınarak , bozma sonrası taleplerimizin tümüyle kabulüne dair ilamda yer alan ferileri icra takibine koyduğumuz da kesinleşme şartı aranırmı? Tashihi karar aşaması beklenilmelimidir? Asıl hüküm kesinleşmiş olduğundan ferilerin de son onama kararı doğrultusunda kesinleştiğini düşünüyorum ve asıl hükümle ilgili başlatmış olduğumuz icra takibine yeni ilam ve onama kararını ibraz ederek yeniden hesaplama yapılarak icra emri düzenlenmesini talep etmeyi düşünüyorum. Fikirlerinizi ve özellikle bu yönde içtihat paylaşımınızı rica ediyorum. Şimdiden teşekkürler |
03-01-2011, 20:25 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence de doğru olan budur: Kesinleşmemiş feriler için yargılama devam ederken kesinleşme şerhi verilmesi mümkün olmaz. Borç aslının kesinleşmiş olması tashihi karara giden ferilerin kesinleşmiş olduğunu göstermez. Aksi düşünülürse, asıl alacak hakkında karar kesinleştiğinde feriler hakkında ayrıca karar verilmesi gerekmezdi. Muhtaç olduğunuz içtihat davanızın kararıdır. Saygılarımla |
04-01-2011, 12:48 | #3 |
|
Son olarak asıl alacakla ilgili başlatmış olduğumuz icra takibine son mahkeme ilamını ve temyiz incelemesi sonucu verilen onama kararını sunarak ferilerinde hesaplanarak yeniden icra emri düzenlenmesini talep ettiğimiz de kesinleşme şartı istenecekmidir?
Her nekadar muhtaç olduğum içtihat davamın kararı ise de , yorum yapmadan duramıyoruz..Malum meslek alışkanlığı |
04-01-2011, 13:14 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
|
04-01-2011, 13:40 | #5 |
|
Bildiklerimiz:
1- Menfi tespit davası açılıp da, bu şekilde karara bağlanırsa, ilamlı takip yapabilmek için kesinleşme şarttır. 2- Cebri icra tehdidi altında ödenen paranın (menfi tespit davası açılmadan) istirdad davası yoluyla dava edilmesi durumunda sözkonusu olan para alacağı olduğu için, ilamlı takip yapılırken "kesinleşme" aranmamaktadır. Bilmediğimiz: 3- Somut olaydaki gibi, önce menfi tespit davası açılarak, istirdat davasına dönüşmesi durumunda "kesinleşme" aranıp aranmayacağıdır. Kişisel yorumum: Kesinleşme aranmamalıdır. Ben olsaydım, son kararı ayrı bir ilamlı takip yapardım(Tamamen etiktir). |
04-01-2011, 15:04 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Sizin bilmediğiniz yok. Tıklayınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13055 Bakınız: 7 nolu mesajınızdaki karar: YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2002/2391 K. 2002/3485 T. 18.2.2002 • MENFİ TESPİT DAVASI ( Davanın İstirdat Davasına Dönüşmesinin İlamın İnfazı İçin Kesinleşmesi Koşulunu Ortadan Kaldırmaması ) • İSTİRDAT DAVASI ( Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesinin İlamın İnfazı İçin Kesinleşmesi Koşulunu Ortadan Kaldırmaması ) • İLAMIN KESİNLEŞMESİ ( Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesinin İlamın İnfazı İçin Kesinleşmesi Koşulunu Ortadan Kaldırmaması ) • İLAMDA YER ALAN EKLENTİLER ( Menfi Tespit Davasının İstirdat Davasına Dönüşmesinin İlamın İnfazı İçin Kesinleşmesi Koşulunu Ortadan Kaldırmaması ) 2004/m.72/5,72/6 ÖZET : Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmüş olması, ilamın infazı için kesinleşmesi koşulunu ortadan kaldırmaz. İlamda yer alan eklentiler için de aynı kuralın uygulanması zorunludur. |
04-01-2011, 15:53 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Karar, tam kıvamındaymış. Çok teşekkürler. |
04-01-2011, 16:53 | #8 |
|
"Meslektaşların Sorunları" sayfasında "Kesinleşme Meselesi" başlığını görünce sayfayı ziyaret etme gereği duydum. Özellikle Suat arkadaşın, nasıl olup da meselenin özü ile ilgili bir eleştiri yapmamış olmasına şaşırmadım desem yanlış olur. Oysa Suat arkadaşım bu durumda sert bir eleştiri yapmaktan pek geri durmazdı.
Arkadaşlar, asıl mesele (menfi) tespit davasında verilen hükümlerin infazı için niçin kesinleşmesinin aranması gerektiğidir. Hepinizin bildiği gibi; aile, şahsın hukuku ve gayrımenkulün aynına ilişkin hükümler kesinleşmedikçe infaz edilemez. Bu HUMK'nun emrediici hükmüne dayanır. Peki tespit davası.... Eh bu da Yargıtay içtihadı..... Tartışılacak hiç bir yönü olmayan bir hükmün Yargıtay yorumuyla tartışılması yada deyim yerindeyse, hükmün tamamen değiştirilmesi hukuk devleti ilkesi ile ne ölçüde başdaşır. Yargıtayın bu konudaki "istikrar kazanmış içtihadı" bana göre tek kelime ile hukuk dışıdır. Hukuka açıkça aykırıdır. Bence asıl mesele buradadır. Herkesin yeni yılını kutlar saygılar sunarım. |
05-01-2011, 13:05 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Menfi tesbit davasının redle sonuçlanması: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.72/4: "Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyatî tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez." Menfi tesbit davasının kabulü halinde: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m.72/5: "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz." Saygılar... |
05-01-2011, 13:13 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler, saygıdeğer üstadım. |
05-01-2011, 13:24 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Est. Bilmukabele üstadım |
12-09-2011, 19:22 | #12 |
|
Menfi tespit olarak açılan ve sonrasında istirdata dönüşen davada borçlu lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kabul edilmekle birlikte konu ile ilgili karar var mıdır acaba?
|
14-09-2011, 10:35 | #13 |
|
faks numaranızı verırsenız kendı dosyalarımdan aldıgım karar orneklerını gonderebılırım
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
miras meselesi | dadaş | Meslektaşların Soruları | 3 | 08-01-2008 20:24 |
yetki meselesi | av.tuğbabal | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-12-2007 13:05 |
yetki meselesi | whocookchu | Meslektaşların Soruları | 6 | 19-06-2007 17:07 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |