Bir meslektaşımız daha haciz esnasında bıçaklandı.....

Ankara Barosu üyesi Av.Mehmet Ülkü 10 Temmuz 2008 günü Ankara 23.icra Dairesi'nde çıktığı haciz esnasında borçlunun babası tarafından iki tane polisin yanında bıçaklanmıştır.Şüpheli ertesi gün tutuklanmıştır.Tüm meslektaşlarımın haciz esnasında yaralanmaları konusunda kamuoyunun ve yargı mensublarının bilinçli duyarlı olmaları gerektiğini düşünüyorum.Hemen her gün hacze çıkan biz avukatlar can güvenliğimiz olmadığından gerek Ankara Barosu'nun gerekse TBB'nin bu konuda çalışma yapmalarını, davaya müdahil olarak katılmalarını şiddetle istiyorum.

Alıntı: Yazan Av. Aylin Kaya Ankara Barosu üyesi Av.Mehmet Ülkü 10 Temmuz 2008 günü Ankara 23.icra Dairesi'nde çıktığı haciz esnasında borçlunun babası tarafından iki tane polisin yanında bıçaklanmıştır.Şüpheli ertesi gün tutuklanmıştır.Tüm meslektaşlarımın haciz esnasında yaralanmaları konusunda kamuoyunun ve yargı mensublarının bilinçli duyarlı olmaları gerektiğini düşünüyorum.Hemen her gün hacze çıkan biz avukatlar can güvenliğimiz olmadığından gerek Ankara Barosu'nun gerekse TBB'nin bu konuda çalışma yapmalarını, davaya müdahil olarak katılmalarını şiddetle istiyorum.

Sevgili Aylin Kaya,

Ankara Barosu üyesi Avukat Mehmet Ülkü'ye geçmiş olsun diyorum.

Maalesef bu tür olaylarla avukatlar karşı karşıya.Bunun dışında avukatların meslek riskinden kaynaklanan yargılanmaları ve ceza almaları da söz konusu.

Bu tür saldırıların ve riske maruz kalmanın önlenmesi genel değer yrgılarının değişmesi ve avukatlara yasalarla dokunulmazlık sağlanması ile at başı gidiyor.Yani Bir savcının yada hakimin güvenceleri ve yasal olan ve olmayan dokunulmazlıkları avukatlarda yok.Bunun sebebi avukatlar her zaman savunma'yı oluşturmuşlardır.

Savunma işini yapan insanlar zorunlu olarak kurulu düzeni,sistemi zorlamaktadırlar.Karşı gelmektedirler.Bir hakimin yada savcının işleyen çarkına çomak sokmaktadırlar.Bu nedenle avukatlar pek sevilmezler.

Avukatları polisler de sevmez.Çünkü Avukat CMK diyerek onların avukatsız aldıkları ifadelere baskı yapar.İfadeleri olması gereken yasal mecraya çeker.

Avukatları toplum da sevemez.Çünkü avukatlar uyuyan toplumun uyanmasını yasal haklarını kullanmasını pratik olarak sağlar.

Bu ve daha başka nedenlerle avukatlar risk altındadırlar.Savunulması gerek.Mahkemelerde müşteki yada sanık olarak savunulması gerek.Bu işi maalesef barolar yapmıyorlar.

ÇÖZÜM?

Sen benim "Derin baro kuruldu"isimli yazımı okudun mu?

Tekrar Avukat Mehmet Ülkü'ye geçmiş olsun diyorum.

Selam ve sevgiyle kal

değerli meslektaşıma acil şifalar diliyor, olayın müsebbipleri ve dahi tepkisiz, etkisiz kalan kurum ve kişileri şiddetle kınıyorum.

Sayın Avukat Ülkü' beye geçmiş olsun diyorum.
Benzer bir olayı 15 gün önce ben de yaşadım Yaklaşık 8-10polis arasından sıyrılıp gelip tepik attı
Şahsın serbest bırakılması üzücüdür.
Eğer attığı tepik polis memurunun yetişip şahsı yakalamasa idi mutlaka bir yerimki kırardı.
Hafif ssıyrıkla atlattım.Annesi de sağ olsun oğlum vuramadı diye bu kere sandaliye ile bir kaç darbe akş etti. Ellerine sağlık..........?

Değerli Meslektaşıma acil şifalar diliyor ve bir kez daha son olmasını umuyorum..
Saygılarımla,

Sayın
S.B.Akyüz dostum
Geçmiş olsun dileklerinize teşekkürü borç bilirim.
Ben icra müdür yardımcısıyım.Ne yazıkki hacizlerde emniyet
kuvetleri ile kordineli çalışamıyoruz.Bir çok polis memuru dost icra konusu ile pek haberdar değil.İşini yapmakta tereddüte düşüyor.
Senelerdir söylenir,yazılır durur adli kolluk kuvveti ama bir türlü yaşama geçirilemedi.
Aksi olsaydı 6-7 polis memuru arasından sıyrılıp gelip borçlu darp edemezdi.
Sanırım bu konuda Baro da pek etkin davranmıyor. Bir avukat veye bir icracı kolay yetişmiyor.
sistemin onların mağandalar ,kendini bilmeler tarafından darp
edilmelerine olanak tanımaması dileği ile
Sevgiler

Yalnız avukatlar değil;icra görevini yapan memurlar da risk altında.Saldırıya uğrayan arkadaşlara geçmiş olsun diyorum.Ancak bu kaçıncı saldırı kaçıncı kınama.Konunun hem akademik, hatta psikolojik düzeyde ele alınıp nedenlerinin tartışılmasının yanı sıra hem mevcut mevzuat yönünden polisiye-pratik tedbirlerin alınması konusunda ileriye yönelik caydırıcı önlemlerin oluşturulmasında gerekli yasal düzenlemelerin yapılması aciliyet arzediyor.Yargı mensuplarına yapılan bu saldırılar nedeniyle var olan yaptırımların adi suç gibi değil;mevsuf bir suç olarak etkili ve caydırıcı bir şekilşde uygulanması ilk adım olmalı. Bu konuda diğer ilgili kurumların duyarsızlığı bilinen bir gerçek olup öncelikle baroların harekete geçmesi ve konuyu sürekli gündemde tutarak,sorunların çözümünde etkili bir takipçi olduğunu duyurması gerektiğini düşünüyorum.

Meslektaşımıza acil şifalar diliyor, yaşadığı bu talihsiz olayı şiddetle kınıyorum. Mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız ve yaşayabileceğimiz bu çirkin haraketleri , toplumun avukatlara karşı, ne yazık ki kötü ön yargılarını, hukukun h'sinden bile bihaber ama ben bilirim tavırlarıyla gezen gerek okumuş, gerekse tahsil görmemiş bir kısım cahil kesimini ( ki ben bunlara avukatçık diyorum) gördükçe, özellikle bu memlekette, avukatlık yapmanın ne kadar zor olduğunu bir kez daha iyi anlıyorum.
Öte yandan; Meslek farkı gözetmeksizin,ilk önce insan olduğumuzu unutmayarak, soğukkanlılığımızı ve sabrımızı koruduğumuz takdirde, hak ettiğimiz yaklaşımlarla karşılaşacağımıza da inanıyorum.Bu yüzden, kendimizi de eleştirmemiz gerektiği kanısındayım.
Geçmiş olsun dileklerimle...

sanki benim başıma gelmiş gibi üzüldüm, çok geçmiş olsun. barolar ve barolar birliğimiz laiklikle-siyasi partilerle bu kadar ilgileneceğine biraz da asıl görevi olan avukatlara yönelse pek çok sorun çözülecektir. tüm meslektaşlarıma başarılı ve 'emniyetli' bir iş yaşamı temenni ediyorum.

Ankara barosuna bağlı AV.Cengiz Kaya arkadaşımız haciz esnasında hunharca öldürüldü.Gencecikti.Ama ne yazık ki baro başkanlığımız hiç bir ulusal kanalda basın açıklamasını yayınlatamadı.Saldırıyı kınadığını halka anlatamadı.Bu kadar sahipsizmiyiz.

Av. Cengiz Kaya için cüppeli yürüyüş yapılacağı bildirilmiş, adliye önünde toplanılması yönünde duyurular yapılmış hernedense söz konusu yürüyüş yapılamamıştır yada yapılmamıştır. Aslında yapılmadığı kanaatindeyim zira benim gibi birçok kişi gelip geri dönmüştür.Meslektaşıma yapılanı kınamakla birlikte tekrarlanmaması için önlemler alınması gerekmektedir. Baromuzun seçim kampanyalarında gösterdiği hassasiyeti ve çalışmaları biraz olsun bu yönde kullanması gerekmektedir.
Yaşadığım kızgınlığı ve üzüntüyü bunları yazarken tekrar yaşıyorum. Kamuya ve topluma sesini duyurmak için en etkili yoları kullanmak yerine ABEM'de Baro başkanı ve icra müdürnün konuşma yapmasını ve orada kendi kendimize ahvah edip keşkelere sığınmayı kabullenemiyorum.Yakın zamanda seçimler yapılmış olup ne yazıktır ki bu konuya değinen hiçbir grup olmamıştır. Broşür dağıtmak yerine aktif çalışmalar yapan, ÖNEMLİ BİR BASKI GRUBU OLAN ve keşkelere mahal vermeyecek bir Baromuzun olması mesleğinin başında olan bir avukat olarak en önemli dileğim ve hedefimdir.

Alıntı: Yazan Av.Songül Uslu Av. Cengiz Kaya için cüppeli yürüyüş yapılacağı bildirilmiş, adliye önünde toplanılması yönünde duyurular yapılmış hernedense söz konusu yürüyüş yapılamamıştır yada yapılmamıştır. Aslında yapılmadığı kanaatindeyim zira benim gibi birçok kişi gelip geri dönmüştür.

Sayın Av.Songül Uslu,

O yürüyüş yapıldı hem de adliyenin bahçesi tamamen dolan bir kalabalıkla yapıldı. Bu yürüyüş, bir panel hiçbir zaman yeterli değil, ama yürüyüşün yapılmadığını iddia etmek gerçeğe uygun değil. Ben de o yürüyüşteydim. Hatta o gün bunları siteye aktarmıştım. Sizin neden göremediğinizi bilmiyorum, erken hareket edildiğinden belki.

Bu bağlantıda görebilirsiniz.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=27263

Saygılarımla

Yürüyüşün yapılacağının belirtildiği saatten on dakika önce adliye önündeydim ve benim gibi birçok kişi vardı. Yürüyüşün yapıldığını bilende yoktu. Buda yürüyüşün söylenen saatten çok daha önce yapıldığını göstermektedir. AYRICA ŞUNUDA BELİRTMELİYİM Kİ YÜRÜYÜŞÜN YAPILDIĞINI ÖĞRENMEK BİR NEBEZE OLSA İÇİME SU SERPTİ.

Belirtilen saatte yürüyüşün yapılması halinde daha etkin bir katılım sağlanacağı ve daha etkili bir ses çıkacağı aşikar. Bu konuda haasiyet gösterilmemesi bence eleştirilmek için yeterli ama söylemlerim eleştirinden çok daha fazlasının yapılması adına.

Av. Cengiz Kaya meslekdaşıma yapılanı kınamak ve bu tür eylemlerin önüne geçmek için başkaca girişimlerde bulunması gerekmekte. Sayın meslekdaşım Av. Cengiz Kaya'nın adını avukat odalarından birine vermek dışında, ki benim için çok anlamlıydı, daha müspet sonuçların alınacağı girişimlerde bulunulmalı, bunun için baskı yapılmalıdır. Zira baro demek önemli bir baskı gurubu demektir ki bu konuda baskı grubu olmak bir yana pasif kalan baroların eleştirilmesi çok doğaldır.

Mesleğini yapmak dışında başka bir gayesi olmayan bizlerin bu tarz eylemlerle karşılaşmaması için bir çalışmanın yapılmıyor olması sizce büyük bir yanlış değilmidir? Yarının çok geç olacağının açık olduğu bir konuda sizce bugün hala bir değişikliğin olmaması korkutucu ve acı değilmidir?

Hak ve hukuk adına hizmet eden avukatların hak ve hukuktan yoksun olması, hukuki koruma ve güvencesinin olmaması acı değilmidir?

Saygılarımla;

Öldürülen avukat için tören düzenlendi
Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden Avukat Bekir Aydemir (33), son yolculuğuna uğurlandı.

Muğla'da öldürülen avukat için tören düzenlendi

Adliye Sarayı'nda düzenlenen törende meslektaşları gözyaşına boğuldu.

Muğla'nın Köyceğiz ilçesinde Bursa nüfusuna kayıtlı Z.Ç. (34) tarafından silahlı saldırı sonucu öldürülen Avukat Bekir Aydemir'in cenazesi İzmir Adli Tıp Kurumu'ndan Ortaca'daki evine getirildi. Daha sonra Aydemir'in naşı Ortaca Adliye Sarayı'na getirilerek tören düzenlendi. Çok sayıda vatandaşın katıldığı törende özellikle genç avukatın meslektaşları gözyaşlarına hakim olamadı.

Törenin ardından Aydemir'in cenazesi Dalyan beldesine bağlı Döğüşbelen köyünde defnedildi





........................................


MUĞLA (İHA) - Muğla’nın Ortaca ilçesinde avukat Bekir Aydemir’in bir el ateş edilerek öldürülmesiyle sonuçlanan olayın zanlısı Z.Ç. polise teslim oldu.
Bilindiği gibi; Muğla Barosu’na kayıtlı ve Ortaca’da avukatlık yapan Bekir Aydemir (33) oğlunun Köyceyiz’de düzenlediği çay partisine katıldıktan sonra kendisini takip eden Bursa nüfusuna kayıtlı olduğu ileri sürülen Z.Ç. isimli kişi tarafından arkasından bir el ateş edilerek vurulmuştu. Avukat Bekir Aydemir olay yerinde hayatını kaybederken, Cumhuriyet Savcılığı olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı.
Avukat Aydemir’in ölümüyle ilgili olarak çalışmalara başlayan güvenlik güçleri, alınan bir ihbarla olayın meydana geldiği çay bahçesine gitti. Olay yerine gelen polis ekiplerine teslim olan Z.Ç. isimli bir kişi, cinayeti kendisinin işlediğini iddia etti. Suçunu itiraf eden Z.Ç’nin olayın ardından ellerini yıkadığınıve çay içtikten sonra teslim olmak için polisi aradığını beyan ettiği öğrenildi.
MUĞLA BAROSU ŞOKTA
Cinayetin duyulmasının ardından bir açıklama yapan Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan, “Şu anda şok vaziyetteyim. Baromuzun en sessiz ve sakin üyelerinden birisiydi. Kimseyle bir alıp veremediği olduğunu sanmıyorum. Herkesle iyi geç inen mutaassıp fakat sevdiğimiz bir arkadaşımızdı. Köyceğiz Cumhuriyet Başsavcılığımız olayla ilgili olarak soruşturmasını sürdürüyor. Zanlı, arkadan bir el ateş etmiş. Daha sonra ellerini yıkayarak çay içmiş ve ardından teslim olmuş” dedi.

Sayin meslektasima cok gecmis olsun..
Ankara'da stajyerken ciktigim bir haciz sirasinda, borclu, kapiyi uzerimize kilitledi ve cekmecesinden silahini cikarip masaya koydu.. Ofisin duvarlari camdandi da kardesi gordu,kostu.. Sikayetci olmak istemistim, ama icra muduru ablamiz "basimiza bela almayalim, boyle olaylar olur, sen daha yenisin" demisti.. Sustum.. Ama hala icime sindiremiyorum.. Orda bir suc islenmisti.. Su an hayatta olmayabilirdim! ve ben sustum! Saldiriya ugrayan meslektasimiz da hayatini yitirebilirdi! Zaten cinayete kurban giden nice meslektasimiz var. Avukatin can guvenligi yok.. Gerci sadece avukatlarin degil ya, biz'ler rahat hedefleriz.. Borclularin borclarinin musebbibi de "biziz", maktullerin katili de "biziz"..