Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Aşka ve terke dair...

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-09-2007, 16:53   #1
Av_Ece Altunay Önal

 
Varsayılan Aşka ve terke dair...

Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki, ne sevebilir, ne terk edebilirsiniz.
Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında...
En güzel yıllarınızın, acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişmelerinizin müsebbibi, yazılarınızın ilhamı, sohbetlerinizin konusudur.
Gözyaşlarınızda, bilinçaltınızda, kahkahanızdadır. Korkunca saklandığınız bir sığınak, coşunca öptüğünüz bir bayrak...
Sevdanız riyasız, çıkarsız, karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz;
"Ölmek var, dönmek yok"tur.

Lakin gün gelir anlarsınız; içten içe bir şeylerin kanadığını...
Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya... Şurasından, burasından eleştirmeye koyulursunuz:
"Şöyle görünse, öyle demese, değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..."
Başkalarını örnek göstermeye, "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınız.
Hem birlikte yaşayıp, hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık, yanlışını görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden böyle miydi ya.." diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirinin kapısı; açıldıkça, bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından...
Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz.
O, sevgisizliğinize yorar bunu... İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür.
"Ya sev böyle ya da terket" diye gürler...

Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya, bir kabusa dönüşür birden... Kapatır gönlünün kapılarını, yasaklar kendini size... Hoyrattır, bakmaz yüzünüze...
Zehir akar dilinden, konuşturmaz, suçlar, yargılar mahkum eder.
Mühürler dudaklarınızı, yırtar atar yazdıklarınızı, siler sizi defterden...
"İyiliğin içindi hepsi, seni sevdiğim için..." dersiniz, dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşamayacağınızı bilirsiniz, lakin böyle de sevemezsiniz.
İhanetten kırılmşıtır kaleminiz; severek, terk edersiniz...

"Madem öyle..."nin çağı başlar ondan sonra...
Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde "günah sizden gitmiştir".
Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz.
Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece...
Daha özgür olacağınız limanlara demirlerseniz bir süre... Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni... Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini...
Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye...
Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla...
"Bana ne... kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre...
Ama sonra... ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden...
Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi...
Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye...
Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden...
Dönemezsiniz.
Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız.

Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz...
Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu...
Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz.
Sürünür gidersiniz.

Can DÜNDAR
Old 12-09-2007, 20:38   #2
slide

 
Varsayılan

Can Dündar'ın dediği gibi:''ne gözümü alabildim ne göze alabildim''...
Old 12-09-2008, 20:20   #3
gerçek&adalet

 
Varsayılan

sayın av ecealtunay gercekten cok güzel bir paylasım... içimi de acıttı hani. yasadıklarımdan birşeyler buldum yazıda. gercekten bazen öyle bir an geliyor ki artık sevmediğinizi anlıyorsunuz belki de geç kalıyorsunuz sevginizi diri tutmak için... belk geri getirmek istiyorsunuz o güzel hissi, yani sevginizi, ama elinizi kalbinize koydugunuzda sevginizin yerinde kocaman bir bosluk oluyor geriye kalan... o kocaman ve acı veren boslugu hissettiğimden ve yerinde yesertebilecegim bir sevgi buldugumdan beri elim kalbimde dolasıyorum hep! sevgim yeniden ucup gitmesin diye... ve sevgi özen istiyor, fedakarlık istiyor hep...
Old 14-09-2008, 00:08   #4
Nur Deniz

 
Varsayılan

EĞER (214458 Hit)

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer.

Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin,
son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer.

Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman,
meydan savaşlarında korkular, aşkı ağır yaralamasaydı eğer.

Su gibi akıp geçerdi hiç geçmeyecekmiş gibi duran zaman,
beklemeye değecek olan gelecekse sonunda eğer.

Rengi bile solardı düşlerdeki saçların zamanla,
tanımsız kokuları yastıklara yapışıp kalmasaydı eğer.

O büyük, o görkemli son, ölüm bile anlamını yitirirdi,
yaşanılası her şey yaşanmış olsaydı eğer.

O kadar da çekilmez olmazdı yalnızlıklar,
son umut ışığı da sönmemiş olsaydı eğer.

Bu kadar da ısıtmazdı belki de bahar güneşleri,
her kaybedişin ardından hayat yeniden başlamasaydı eğer.

Kahvaltıdan da önce sigaraya sarılmak şart olmazdı belki de,
dev bir özlem dalgası meydan okumasaydı eğer.

Anılarda kalırdı belki de zamanla ince bel,
namussuz çay bile ince belli bardaktan verilmeseydi eğer.

Uykusuzluklar yıkıp geçmezdi, kısacık kestirmelerin ardından,
dokunulası ipek ten bir o kadar uzakta olmasaydı eğer.

Issız bir yuva bile cennete dönüşebilirdi belki de,
sıcak bir gülüşle ısıtılsaydı eğer.

Yoksul düşmezdi yıllanmış şarap tadındaki şiirler böylesine,
kulağına okunacak biri olsaydı eğer.

İnanmak mümkün olmazdı her aşkın bağrında bir ayrılık gizlendiğine belki de,
kartvizitinde 'onca ayrılığın birinci dereceden failidir' denmeseydi eğer.

Gerçekten boynunu bükmezdi papatyalar,
ihanetinden onlar da payını almasaydı eğer.

Issızlığa teslim olmazdı sahiller,
Kendi belirsiz sahillerinde amaçsız gezintilerle avunmaya kalkmamış olsaydın eğer.

Sen gittikten sonra yalnız kalacağım.
Yalnız kalmaktan korkmuyorum da,
ya canım ellerini tutmak isterse...

Evet Sevgili,
Kim özlerdi avuç içlerinin ter kokusunu,
kim uzanmak isterdi ince parmaklarına,
mazilerinde görkemli bir yaşanmışlığa tanıklık etmiş olmasalardı eğer!!

CAN YÜCEL
Old 20-09-2008, 08:39   #5
Murat KARA

 
Varsayılan bAŞKA bir BAKIŞ

her sevmek biraz terk edilmektir diyor şair_
Old 17-10-2008, 16:39   #6
Derya DEMİR

 
Varsayılan

Döndü ve dedi ki "seni seviyorum"
Baktım en derine
Başka bir sevda filiz atmış görünüyordu tazecik
Gülümsüyordu
Acı da var diyordu ama acı olsun istemiyorduk ikimizde
Aşk kırılganmış öğrenmiş oldun
Bir kez aşık olunca insan her şeyi kaldıracak gücü olmuyormuş
Aşkı kitaplardan filmlerden öğrenmenin acı sonu
Yaşamın kendisi dururken karşı pencereden bakmayla görünecek mesafedeyken
Pencereyi sıkıca kapatıp perdeleri çekip kitaba gömülmenin ve yaşamadan yaşlanmanın trajik sonu yaşadığın
Aşk senin kapını çaldığında o kadar gömülmüştün ki o mutsuz sonlu aşk hikayelerine gelenin aşkın kendisi olduğunu anladığında artık çok geç olmuştu
Aşkın beklemeye tahammülü yokmuş bir şey öğrendiysen yaşayarak o da bundan başkası değil işte
Onca yılın bilançosu aşkı yaşamayarak sadece hissederek bitirmek.
Kapıdan çekip gitmesine engel olamamak
Peki biri anlatsın bir daha aşık olmak için bir neden var mı
Yeniden yeniden çekip gitmeler yaşanmaz mı?
Yeniden hep yeniden başlamaz mı kanamalar en derinden
"her kaybedişin ardından hayat yeniden başlar mı?"


Old 18-10-2008, 00:35   #7
slide

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan Derya DEMİR
Döndü ve dedi ki "seni seviyorum"
Baktım en derine
Başka bir sevda filiz atmış görünüyordu tazecik
Gülümsüyordu
Acı da var diyordu ama acı olsun istemiyorduk ikimizde
Aşk kırılganmış öğrenmiş oldun
Bir kez aşık olunca insan her şeyi kaldıracak gücü olmuyormuş
Aşkı kitaplardan filmlerden öğrenmenin acı sonu
Yaşamın kendisi dururken karşı pencereden bakmayla görünecek mesafedeyken
Pencereyi sıkıca kapatıp perdeleri çekip kitaba gömülmenin ve yaşamadan yaşlanmanın trajik sonu yaşadığın
Aşk senin kapını çaldığında o kadar gömülmüştün ki o mutsuz sonlu aşk hikayelerine gelenin aşkın kendisi olduğunu anladığında artık çok geç olmuştu
Aşkın beklemeye tahammülü yokmuş bir şey öğrendiysen yaşayarak o da bundan başkası değil işte
Onca yılın bilançosu aşkı yaşamayarak sadece hissederek bitirmek.
Kapıdan çekip gitmesine engel olamamak
Peki biri anlatsın bir daha aşık olmak için bir neden var mı
Yeniden yeniden çekip gitmeler yaşanmaz mı?
Yeniden hep yeniden başlamaz mı kanamalar en derinden
"her kaybedişin ardından hayat yeniden başlar mı?"


başlayabilenlere
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Terke Dayali BoŞanmada Nafaka advokat34 Meslektaşların Soruları 15 09-03-2007 16:56
2007'ye Dair Temenniler Sofi Site Lokali 0 29-12-2006 11:42
aşka tanıklık hilmiseker Site Lokali 5 20-11-2003 10:04
Aşka Dair Ayfer Gökçen Site Lokali 10 05-11-2003 15:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05925202 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.