Boşanma Davasında kabulden cayma

Merhabalar
Müvekkil ve eşi yaklaşık 6 yıldır ayrı yaşıyorlar.Arada şiddet vs yok ancak karşı taraf herhangi bir işte çalışmaması, ailesi ile ilgilenmemesi sebebiyle aralarında geçimsizlik mevcut.Müvekkilin kusursuz olması nedeniyle boşnama davası açtık(dava dilekçesi başkasına yazdırılmıştı biz sonradan vekaletname sunduk) İlk duruşmada karşı taraf açılan davayı kabul ettiğini, nafaka ödemeye hazır olduğunu ve müşterek 3 çocuğunda velayetinin annelerinde kalmasını istediğini söyledi imzası alındı.Dava dilekçesinde nafakaya ilişkin bir husus belirtilmemiş olduğundan hakim tarafımıza süre verdi ve nafaka ve tazminat taleplerini açıklamamızı istedi.Buna dair beyanda bulunduk ve Türk Hukuk sitesi aile hukuku çalışma grubunda yer alan bir kararda da zaten bu kadar ayrı yaşayan çiftlerin boşanmaları gerektiğine dair karar mevcuttu bunu da dosyaya ibraz ettik.İkinci celsede karşı tarafın avukatı müvekkilinin akıl hastası-şizofreni olduğunu ve eşinin ona destek olması gerekirken zor gününde yalnız bıraktığını, müvekkilinin boşanmak istemediğini söyledi.Ancak zaten taraflar 6 yıldır ayrılar ve hiçbir şekilde biraraya gelmemişler.Boşanma davasını açan taraf bile kesinleşmeden feragatte bulunabiliyor ancak davayı kabul eden kişi de bizim rızamız olmadan kabulünden vazgeçebilir mi?Yada boşanma davası kamu düzenini ilgilendirdiğinden karşı tarafın kabulden sonra cayması ilgilendirmez mevcıut delil durumuna mı bakılır?Konuya ilişkin karar paylaşabilirseniz sevinirim.

Kabulden dönmek mümkün değildir. Tıpkı feragat gibi kesin hüküm sonuçlarını doğurur. Mahkemenin kabul beyanını,zapta geçirmesi ve kimlik tespitiyle imzalatması şarttır. Bu şekilde beyan ve imza alınmamışsa kabul beyanı sonuç doğurmaz. Ayrıca kabulde ancak hata ,hile ,ikrah gibi nedenlerle kabulün geçersiz olduğuna dair ayrı dava açılabilir.

Alıntı: Yazan hukukcu1985 Merhabalar Müvekkil ve eşi yaklaşık 6 yıldır ayrı yaşıyorlar.Arada şiddet vs yok ancak karşı taraf herhangi bir işte çalışmaması, ailesi ile ilgilenmemesi sebebiyle aralarında geçimsizlik mevcut.Müvekkilin kusursuz olması nedeniyle boşnama davası açtık(dava dilekçesi başkasına yazdırılmıştı biz sonradan vekaletname sunduk) İlk duruşmada karşı taraf açılan davayı kabul ettiğini, nafaka ödemeye hazır olduğunu ve müşterek 3 çocuğunda velayetinin annelerinde kalmasını istediğini söyledi imzası alındı.Dava dilekçesinde nafakaya ilişkin bir husus belirtilmemiş olduğundan hakim tarafımıza süre verdi ve nafaka ve tazminat taleplerini açıklamamızı istedi.Buna dair beyanda bulunduk ve Türk Hukuk sitesi aile hukuku çalışma grubunda yer alan bir kararda da zaten bu kadar ayrı yaşayan çiftlerin boşanmaları gerektiğine dair karar mevcuttu bunu da dosyaya ibraz ettik.İkinci celsede karşı tarafın avukatı müvekkilinin akıl hastası-şizofreni olduğunu ve eşinin ona destek olması gerekirken zor gününde yalnız bıraktığını, müvekkilinin boşanmak istemediğini söyledi.Ancak zaten taraflar 6 yıldır ayrılar ve hiçbir şekilde biraraya gelmemişler.Boşanma davasını açan taraf bile kesinleşmeden feragatte bulunabiliyor ancak davayı kabul eden kişi de bizim rızamız olmadan kabulünden vazgeçebilir mi?Yada boşanma davası kamu düzenini ilgilendirdiğinden karşı tarafın kabulden sonra cayması ilgilendirmez mevcıut delil durumuna mı bakılır?Konuya ilişkin karar paylaşabilirseniz sevinirim.

Davalı gerçekten akıl hastasıysa;

1- Kendisine husumet yöneltilebilir mi? Vasi tayin edilmesi gerekmez mi?

2- "Davayı kabul ettiğine" yönelik beyanına hukuken itibar etmek mümkün mü?

3- Akıl hastası eşe, "şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası" açılmışsa davaya devam edilir mi? Yoksa dava ıslah edilip, "akıl
hastalığı nedeniyle boşanma davası"na döndürülmeli mİ?

Bu sorulara verilecek yanıtlar nedeniyle, soru sahibine ve benden önce yanıt yazan meslektaşıma katılmıyorum.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Davalı gerçekten akıl hastasıysa; 1- Kendisine husumet yöneltilebilir mi? Vasi tayin edilmesi gerekmez mi? 2- "Davayı kabul ettiğine" yönelik beyanına hukuken itibar etmek mümkün mü? 3- Akıl hastası eşe, "şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası" açılmışsa davaya devam edilir mi? Yoksa dava ıslah edilip, "akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası"na döndürülmeli mİ? Bu sorulara verilecek yanıtlar nedeniyle, soru sahibine ve benden önce yanıt yazan meslektaşıma katılmıyorum.

Yanıtı bilinen bir soru daha eklenebilir:

4- Akıl hastası, vekil tayin edebilir mi?

Elbette bizde hakimde bahsettiğiniz soruları düşündük.Kişinin dışardan bakıldığı zaman anlaşılabilecek bir rahatsızlığı yok.Yani makul mantıklı bir şahıs görünümünde, sadece biraz sessiz.Hatta müvekkil ve komşuları da duyunca çok şaşırdı bu duruma.Duruşmada karşı taraf vekili önce müvekkilim akıl hastasıdır dedi ve ardından vekaletini ibraz etti.Hakim de doğal olarak o zaman bu vekaletnamede geçersiz hatta neden şimdiye kadar bir vasi tayin etmediniz dedi.Avukatta vekaletname aldıktan sonra hastalığını öğrendik gibi bir savunmada bulundu.
Şimdi bu durumda gelen rapora göre ya davayı ıslah edeceğiz yada ıslaha gerek olmaksızın zaten raporda hastalığın evliliği çekilmez hale getirip getirmediği de aydınlatılmış olacağından buna uygun karar verilmesini talep edeceğiz.
Bu arada ilk celse davayı kabul ettiğini,mahkemenin takdir edeceği tazminatı ve nafakayı vermeye hazır olduğunu, veleyetin annelerinde kalmasını kabul ettiğini beyan edilerek imzası alındı.