Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tebliğden önce temyiz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-10-2011, 18:18   #1
armegedon23

 
Varsayılan Tebliğden önce temyiz

Tebliğden önce verilen temyiz dilekçesinin geçerli bir temyiz dilekçesi olarak kabul edildiğine dair yargitay kararı varmidir. Konu ile ilgili değerli görüşlerinizi bekliyorum. Teşekkürler
Old 15-10-2011, 18:38   #2
tiryakim

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan armegedon23
Tebliğden önce verilen temyiz dilekçesinin geçerli bir temyiz dilekçesi olarak kabul edildiğine dair yargitay kararı varmidir. Konu ile ilgili değerli görüşlerinizi bekliyorum. Teşekkürler

Aşağıdaki linki incelerseniz aradığınız cevabı bulursunuz

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=14989

Teşekkürler...
Old 15-10-2011, 18:39   #3
davuterkan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan armegedon23
Tebliğden önce verilen temyiz dilekçesinin geçerli bir temyiz dilekçesi olarak kabul edildiğine dair yargitay kararı varmidir. Konu ile ilgili değerli görüşlerinizi bekliyorum. Teşekkürler

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
1996/2-565
Karar No.
1996/715
Tarihi
23.10.1996
ÖZET :HUMK. 432. maddesindeki "... temyiz süreleri, ilamın usulen taraflardan herbirine tebliği ile işlemeye başlar." hükmü yer almışsa da, bu madde tamamen temyiz süresinin hangi tarihte başlayacağına ilişkin olup, nihai kararın tefhimi ile taraflar yönünden doğan temyiz hakkının varlığına etkili değildir.
DAVA ve KARAR :
Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yerköy Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 15.7.1994 gün ve 1994/154-265 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi'nin 1.11.1995 gün ve 1995/11737-1138 sayılı ilâmı;
( ... 15.7.1994 tarihli boşanmaya ilişkin karar taraflara tebliğ edilmeden, temyiz edilmiyeceği bildirildiğine göre bu beyan sonuç doğurmaz. Karar henüz kesinleşmeden davacının davasından feragat ettiği görülmekle, Mahkemenin 14.6.1995 gün ve 154- 265 sayılı temyiz isteğinin reddine şeklindeki kararın kaldırılmasına, feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermesi gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI :
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava boşanma istemine ilişkindir.
Özel Daire ile, yerel mahkeme arasındaki uyuşmazlık, tarafların yüzlerine karşı boşanma davasının kabulüne dair verilen kararın, tefhim edildiği günde, yine tarafların bu davada kurulan hükmün temyiz isteminden vazgeçtiklerine dair verdikleri dilekçenin, hüküm ifade edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, olayda tefhim edilen kısa kararla bilahare tebliğe çıkanlan gerekçeli karar arasında bir çelişki mevcut değildir. Kural olarak belli istisnalar dışında nihai karar verilmekle hâkim davadan elini çeker. Nihai kararın tefhimi nedemyle artık taraflar yönünden temyiz etme hakkı doğar. HUMK. 432. maddesinm ilk bendinde "... temyiz süreleri, ilamın usulen taraflardan her birine tebliği ile işlemeye başlar" hükmü yer almışsa da, bu madde tamamen temyiz süresinin hangi tarihte başlayacağına ilişkin olup nihai kararın tefhimi ile taraflar yönünden doğan temyiz hakkının varlığına etkili değildir.
Somut olayda da, taraflar boşanmaya dair kararın, yüzlerine karşı tefhim edildiği 15.7.1994 tarihinde verdikleri ve imzaları kabullerinde olan müşterek dilekçeleriyle, haklarındaki boşanma kararını temyiz etmeyeceklerini bildirmişlerdir. Bu bildirimin kendilerini bağlayacağı kuşkusuz olmak gerekir.
Hal böyle olunca, yerel mahkemenin bu nedenle, temyiz isteminin reddine karar vermesı doğrudur. O halde usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ( ONANMASINA ), oyçokluğu ile karar verildi.
Old 15-10-2011, 22:16   #4
armegedon23

 
Varsayılan

Temyiz hakkının tebliğden itibaren doğduğu, bu nedenle doğmamış haktan feragatin soz konusu olamayacağı yönünde kararlarda var ama. Yargıtay dava olarak görüp süresinde açılmamış davanın yani temyizin reddine karar veremezmi? Bire bir örtüşen karar çok aradım ama maalesef bulamadım. Cevabınız için tşkler.
Old 15-10-2011, 22:47   #5
ATARAS

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım,
Kararın tefhimiyle birlikte temyiz hakkı da doğar. Tebliğ, süreyi başlatmanın şartıdır. Aynı zamanda, gerekçeli uzun kararı görerek temyiz etmenin taraflar için daha uygun olacağı düşüncesiyle tebliğ ile süre başlar. Ancak, tebliğden önce verdiğimiz temyiz dilekçeleri ile de karar bozuldu-ya da onandı- .. iyi çalışmalar..
Old 15-10-2011, 23:30   #6
armegedon23

 
Varsayılan

Sizlere aynen katılmakla beraber temyiz dilekçesinin sadece temyiz süresi geçtikden sonra verilmesi halinde reddedileceği kanunda açıkca belirtildiği için süresi başlamadan önce verilmesi halinde reddedilmeyeceğini düşünüyorum. Yargıtayın ne diyeceğini merak ediyorum ama

""Ancak, tebliğden önce verdiğimiz temyiz dilekçeleri ile de karar bozuldu-ya da onandı-""????
Old 18-10-2011, 09:05   #7
üye38190

 
Çözüm

Yargıtayca tebliğden önce verilen temyiz dilekçesi kanımca reddedilmez. Ancak süre tebliğle başlar. Kimse size neden süresinden önce temyiz dilekçesi verdiniz diye soracağını sanmıyorum. Ama gerekçeli uzun karar olmadan yapılan temyizde vakıalar yönünden pek sağlıklı olmayacağı kanısındayım.
Old 27-11-2019, 20:16   #8
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Konu ile ilgili yeni tarihli karar var mı acaba?
Old 28-11-2019, 08:09   #9
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/13670
K. 2015/19965
T. 10.11.2015
• TEMYİZ SÜRESİNİN TEFHİM TARİHİNDEN DEĞİL TEBLİĞ TARİHİNDEN İTİBAREN BAŞLAMASI ( Kararın Tefhimi İçin Hükme İlişkin Tüm Hususların Gerekçesiyle Birlikte Açıklanmadığı Durumlarda Gerekçeli Kararın Bir Ay İçinde Yazılıp Tebliğ Edilmesi Gereği - Kararın Gerekçesi Tefhim Edilmemesi Halinde Temyiz Süresini Gerekçeli Kararın Tebliğ Tarihinden İtibaren Başlayacağı )

• GEREKÇELİ KARARIN TEBLİĞİ ( Zorunlu Olarak Hüküm Özetinin Tefhim Edildiği Hallarde Gerekçeli Kararın En Geç Bir Ay İçine Yazılarak Tebliğe Çıkartılması Gereği - Tarafların Gerekçeli Karar Tebliğ Edilmeden Önce Teyiz Süre Tutum Dilekçesi veya Temyiz Dilekçesi Sunmak Suretiyle Kararı Temyiz Etmiş Olmaları Halinde Dahi Kararın Gerekçesinin Tebliğ Edilmesi Gereği )

• DAVANIN TÜMDEN KABULÜ VEYA REDDİ ( Taraflar Kararın Gerekçesini Temyiz Etmekte Hukuki Yararları Bulunduğundan Gerekçeli Kararın Taraflara Tebliğ Edilmesi Gereği - Mahkemece Taraflara Tefhim Edilen Kısa Kararda Hükmün Tüm Unsurları Yer Almakla Birlikte Kararın Gerekçesi Tefhim Edilmemesi Halinde Temyiz Süresini Gerekçeli Kararın Tebliğ Tarihinden İtibaren Başlayacağı )

6100/m. 321

5521/m. 8

ÖZET : Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda ( hüküm özeti ) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar.

DAVA : 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 321.maddesinin 2.fıkrasına göre; kararın tefhimi için hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklanamadığı ve bu nedenle zorunlu olarak hüküm özetinin tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın en geç bir ay içinde yazılarak tebliğe çıkartılması gerekir. Bu hüküm doğrultusunda, hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediği hallerde gerekçeli kararın taraflara tebliği zorunludur ( Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'nın ( İkinci Bölüm ) 20.03.2014 gün ve 2012/1034 Başvuru sayılı kararı da aynı yöndedir ).

Mahkemece, taraflara tefhim edilen kısa kararda ( hüküm özeti ) hükmün tüm unsurları yer almakla birlikte kararın gerekçesinin tefhim edilememesi halinde temyiz süresi gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar. Ancak, hüküm tüm unsurları ve gerekçesi ile birlikte tefhim edilmiş ise artık hükmün HMK'nın 321/2 maddesine göre usulüne uygun ve eksiksiz bir biçimde tefhim edildiği kabul edilir ve temyiz süresi tefhim tarihinden itibaren başlar. 5521 sayılı Kanun‘un 8.maddesinde yer alan ve temyiz süresinin başlangıcına esas alınan tefhim kavramının “hükme ilişkin tüm hususların gerekçesi ile birlikte açıklandığı hal“ olarak anlaşılması zorunludur.

Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.

Davanın tümden kabulü yada reddi söz konusu olsa bile tarafların kararın gerekçesini temyiz etmekte hukuki yararları bulunabileceğinden, bu gibi durumlarda bile gerekçeli kararın yöntemince taraflara tebliği zorunludur. Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda;

SONUÇ : Davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz dilekçesinin davacılara, davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin de davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğüne yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten sonra ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432 ve 433. maddelerindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere, dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacılar vekilinin duruşma talebinin tebliğat eksikliği giderildikten sonra değerlendirilmesine, 10.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 28-11-2019, 10:38   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Musa TAÇYILDIZ
....Tarafların, gerekçeli karar tebliğ edilmeden önce, temyiz süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararı temyiz ettikleri hallerde dahi, kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanmaları mümkün olduğundan, bu gibi hallerde bile gerekçeli kararın taraflara tebliği gerekir.
Bu karar kararın temyiz edilmesi hakkında değil, "kararın tebliğ edilmesi gereği" hakkındadır.

Yukarıdaki alıntıdan anlaşılan ise "karar tebliğ edilmeden önce de süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle karar temyiz edilebilir."

Bence de karar tebliği beklenmeden verilen temyiz dilekçeleri reddedilmez.

Saygılarımla
Old 28-11-2019, 10:48   #11
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Bu karar kararın temyiz edilmesi hakkında değil, "kararın tebliğ edilmesi gereği" hakkındadır.

Yukarıdaki alıntıdan anlaşılan ise "karar tebliğ edilmeden önce de süre tutum dilekçesi veye gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle karar temyiz edilebilir."

Bence de karar tebliği beklenmeden verilen temyiz dilekçeleri reddedilmez.

Saygılarımla

Üstad karardan benim anladığım; gerekçeli karar tebliğ edilmeden temyiz yapılmış ve yargıtay " karar tebliğ edilmeden temyiz etsen bile, karar tebliğ edildikten sonra gerekçeye göre ayrıca bir temyiz dilekçesi daha verebilirsin" diyor. Yani ben "karar tebliğ edilmeden yapılan verilen temyiz dilekçesi geçerlidir" anlamı çıkarıyorum buradan. Şahsi görüşüm de o yönde zaten
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Maaş haciz müzekkeresinin tebliğden imtina char7 Meslektaşların Soruları 8 18-05-2018 12:42
takip talebinden sonra tebliğden önce menfi tespit Hemocrania Meslektaşların Soruları 9 24-03-2010 12:32
tebliğden imtina halinde?????? parézer Meslektaşların Soruları 3 13-01-2009 19:52
tebliğden imtina halinde tebligatın iptali ADVOCATEHAKAN Meslektaşların Soruları 6 05-02-2008 18:33
tebliğden önce temyiz Av.Nazlı Yolaç Meslektaşların Soruları 4 05-04-2007 20:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06405306 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.