Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Cevap Süresinin Tebligat Sebebiyle Kaçması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-03-2014, 20:17   #1
Özgür Kınay

 
Varsayılan Cevap Süresinin Tebligat Sebebiyle Kaçması

Merhaba.

Müvekkilimin şirketinde çalışan bir işçiye tensip zaptı ve duruşma gününün tebliğ edilmesi ve bu işçinin işvereni bilgilendirmemesi sonucu şirketin davalı olduğu İş Mahkemesindeki bir davada 2 haftalık cevap süresi kaçmış.

Bizim davadan ilk celseden sonra haberimiz oldu. Dosyayı yarın inceleyeceğim; ancak tahmin ediyorum ki mahkeme ön incelemeyi bitirip esasa girilmesine, tahkikata karar vermiştir.

Dava kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti ve prime ilişkindir.

Kıdem tazminatı banka kanalıyla tam olarak ödenmiş, yıllık izne çıkıldığı halde malesef gerekli formlar doldurulup kayıtlanmamış, prim ise şirket tarihinde görülmemiş bir uygulama olduğundan alacak doğmamıştır.

Ancak cevap hakkı kaçtı.

Bu aşamada izlenebilecek en mantıklı yol hakkında meslektaşlarımın yardımlarını rica ederim.

Teşekkürler.
Old 18-03-2014, 22:20   #2
olgu

 
Varsayılan

ödemeye ilişkin belgeler yargılamanın her aşamasınsa sunulabilir,

Alıntı:
YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/11138
Karar: 2012/11032

Karar Tarihi: 02.04.2012

Dava: Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Yargıtay Kararı:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı, haksız ve bildirimsiz olarak işten çıkarıldığını belirterek, kıdem-ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil, son 48 günlük ücret alacaklarını istemiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı, bir kısım ödeme belgeleri sunarak takas definde bulunmuş ve davanın reddini istemiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili ücreti talebi reddedilmiş, diğer talepler kabul edilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- İşçi ücretlerinin ödenmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu'nun 37 inci maddesine göre, işçiye ücretin elden ya da banka kanalıyla ödenmesi durumunda, ücret hesabını gösteren imzalı ve işyerinin özel işaretini taşıyan “ücret hesap pusulası” verilmesi zorunludur. Uygulamada çoğunlukla “ücret bordrosu” adı altında belgeler düzenlenmekte ve periyodik ödemelerde işçinin imzası alınmaktadır. Banka aracılığı ile yapılan ödemelerde banka kayıtları da ödemeyi gösteren belge niteliğindedir.

Ücretin ödendiğinin ispatı işverene aittir. Bu konuda işçinin imzasını taşıyan bir ödeme belgesi yeterli ise de, para borcu olan ücretin ödendiğinin tanıkla ispatı mümkün değildir.

4857 sayılı yasanın 32 inci maddesinde, “Çalıştırılan işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının özel olarak açılan banka hesabına yatırılmak suretiyle ödenmesi hususunda; tabi olduğu vergi mükellefiyeti türü, işletme büyüklüğü, çalıştırdığı işçi sayısı, işyerinin bulunduğu il ve benzeri gibi unsurları dikkate alarak işverenleri veya üçüncü kişileri zorunlu tutmaya, banka hesabına yatırılacak ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakının, brüt ya da kanunî kesintiler düşüldükten sonra kalan net miktar üzerinden olup olmayacağını belirlemeye Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığından sorumlu Devlet Bakanlığı müştereken yetkilidir. Çalıştırdığı işçilerin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkakını özel olarak açılan banka hesapları vasıtasıyla ödeme zorunluluğuna tabi tutulan işverenler veya üçüncü kişiler, işçilerinin ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler” şeklinde kurala yer verilmiştir. Anılan hükme göre, belli koşulların varlığı halinde ödemeler işçi adına açılacak banka hesabına yatırılmalıdır.

Uzun süre ücretlerinin ödenmediği iddiası karşısında, işverence cevap dilekçesinde dayanılmak kaydıyla yemin teklifi hakkının olduğu hatırlatılmalı ve gerekirse bu yönde usulü işlemler tamamlandıktan sonra sonuca gidilmelidir. Dairemizce, çok uzun süre ücret ödenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu belirtilerek, hâkimce resen yemin teklifinde bulunulabileceği de kabul edilmektedir (Yargıtay 9. HD. 18.10.2004 gün 2004/7006 E. 2004/23275 K).

Somut olayda davacı, 2009 yılı Ocak-şubat aylarına ilişkin 48 günlük ücret alacağını istemiştir.

Davalı, 2009 Ocak ayı ücretin ödendiğini belirterek, 624 TL tutarında ve 18.02.2009' daki fesihten sonraki tarihe ait 27.02.2009 tarihli banka dekontunu sunmuş ve bu konuda ek rapor alınmasını istemiştir.

Mahkemece, davalının tüm itirazları konusunda ek rapor aldırılmış, ancak bilirkişi, ek raporunda davalının ödeme itirazını ve banka dekontunu değerlendirmemiş ve mahkemece de bu husus göz ardı edilerek hesaplanan 48 günlük ücrete hükmedilmiştir.

Ödeme itirazı mahkemece her zaman re'sen dikkate alınması gereken bir itiraz olup davalının ödeme iddiasına karşı davacının beyanının alınması, gerekirse ilgili bankaya yazı yazılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken bu itirazın mahkemece değerlendirilmemesi bozmayı gerektirmiştir.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.04.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2011/13048
K. 2011/16680
T. 8.12.2011
• YOLCU TAŞIMA SÖZLEŞMESİ (Destekten Yoksun Kalma Tazminatı - Ödeme Borcu Sona Erdiren Nedenlerden Olduğu/Borcun Ödendiği İtirazı Temyiz Aşaması Dahil Yargılamanın Her Safahatında İleri Sürülebileceği)
• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI (Yolcu Taşıma Sözleşmesine Dayalı - Ödeme Borcu Sona Erdiren Nedenlerden Olduğu/Borcun Ödendiği İtirazı Temyiz Aşaması Dahil Yargılamanın Her Safahatında İleri Sürülebileceği)
• ÖDEME (Borcu Sona Erdiren Nedenlerden Olduğu - Borcun Ödendiği İtirazı Temyiz Aşaması Dahil Yargılamanın Her Safahatında İleri Sürülebileceği)
818/m.45,81
ÖZET : Dava, yolcu taşıma sözleşmesine dayalı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı sigorta şirketinin davacının murisinin içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacı vekili, dava açılmadan önce hasar tutarının ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvurmuş, davalı da bildirilen hesap numarasına ödemiştir. Yargılama sırasında bu durum, taraflarca bildirilmemiş, mümeyyiz davalı sigorta şirketi vekilince temyiz aşamasında belgeleriyle ileri sürülmüştür. Ödeme, borcu sona erdiren nedenlerdendir. Borcun ödendiği itirazı, temyiz aşaması dahil yargılamanın her safahatında ileri sürülebilir. O halde, mahkemece, davalı sigorta şirketinin ödemeye dair itiraz ve kanıtlarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 04/08/2009 tarih ve 2008/978-2009/624 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi İhsan Akgül tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin murisinin davalı sigorta şirketine zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı araçta yolcu iken meydana gelen kazada vefat ettiğini, müvekkilinin oğlunun desteğinden yoksun kaldığını ileri sürerek, ıslah ile artırılmış olarak 6.579,54 TL'nin temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, yolcu taşıma sözleşmesine dayalı destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı sigorta şirketinin davacının murisinin içinde bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, davacı vekili, dava açılmadan önce hasar tutarının ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvurmuş, davalı da bildirilen hesap numarasına 2.076,00 TL'yi 31.10.2008 tarihinde ödemiştir. Yargılama sırasında bu durum, taraflarca bildirilmemiş, mümeyyiz davalı sigorta şirketi vekilince temyiz aşamasında belgeleriyle ileri sürülmüştür. Ödeme, borcu sona erdiren nedenlerdendir. Borcun ödendiği itirazı, temyiz aşaması dahil yargılamanın her safahatında ileri sürülebilir.
O halde, mahkemece, davalı sigorta şirketinin ödemeye dair itiraz ve kanıtlarının değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir hüküm kurulması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


prim uygulaması olduğunu da davacı ispat etmeli.
Old 18-03-2014, 22:37   #3
Av.Dursun KARACA

 
Varsayılan

Cevap vermemek dava dilekçesindeki iddiaların reddi anlamındadır.
Old 19-03-2014, 12:13   #4
Özgür Kınay

 
Varsayılan

Dava dilekçesi, duruşma günü vs evrakın usulsüz tebliğ edildiği ve işverenin haberi olmadığından bahisle ne davayı yeniden cevap dilekçesi aşamasına getirebilir miyim?

Yoksa sadece cevap dilekçesi yazıp bu hususu da başta 1-2 cümle ile sadece belirtip geçmemi mi tavsiye edersiniz?
Old 19-03-2014, 18:17   #5
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Kınay, cevap hakkınız kaçmamış durumda. Çünkü, tebliğin iş yeri yetkilisine yapılması gerekirdi ve şu an usulsüz tebliğ söz konusu. Tebligatın usulsüz olduğunu, tebliğin TK.'na göre iş yeri yetkilisine yapılması gerektiğini, işçinin tebliğini unuttuğunu belirterek ne zaman öğrendiğinizi cevap dilekçenize yazmak zorundasınız. daha sonra cevaplarınıza geçebilirsiniz. İyi çalışmalar.
Old 19-03-2014, 18:33   #6
olgu

 
Varsayılan

Tebligat mazbatasındaki tebliğ şerhinde ne yazıyor? Doğrudan işçiye ise usulsüz, ancak şirket yetkilisi dışarda olduğundan daimi çalışanı x olarak şerh edilmişse usule uygun.
Kira ve ceza davaları dışında usulsüz tebligat hususu mahkemelerce ğek dikkate alınmamakta, kirada dikkate alınmasının sebebi ise 6. Hukuk dairesi usulüne uygun tebligata dikkat etmekte.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
cevap süresinin kaçırılması davut Meslektaşların Soruları 6 03-12-2012 19:05
temyize cevap süresinin geçirilmesi Av.Yasemin Işık Meslektaşların Soruları 3 04-05-2009 09:08
Cevap Süresinin İkinci Defa Yenilenmesi? ilimdar Meslektaşların Soruları 2 10-02-2009 22:32
Kiracının Kaçması Halinde Çözüm - Tebligat güçlüğü akgnc Meslektaşların Soruları 3 17-01-2007 17:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04386997 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.