27-04-2006, 00:41
|
#1
|
|
garip ama gerçek
suç üstü kavramının yorumlanışındaki farklılık yüzünden vatandaş olarak gayet rahatsızım. kolluk kuvveti yeni yasalar gereği görmediği hiçbir olaya müdahale etmemek olarak yorumluyorken, aklıma ben gördüğümü söylediğim zaman neden aynı kapsamda değerlendirilmiyor diye geliyor. mesala ben bir yankesicilik ya da kapkaç olayına rast gelsem (yani tanık olsam) olay yerine gelen polise kaçan kişinin girdiği yeri göstersem ya da olay yerinden kaçmış kişiyi araştırma yapılırken bir saat sonra falan ihbar etsem gerçekten polisin sadece o yankesicilik ya da kapkaç suçunu işleyen kişiyi sadece davet etme yetkisi mi vardır.. kanundan bakıyorum vermiş olduğum örneğe net bir cevap veremiyorum. çünkü suç üstü halinden bahseden maddeye göre verdiğim örneği herkesin yakalama yapabileceği bir durum olarak göremediğim gibi kolluğun suçüstü yetkilerini düzenleyen maddenin diğer fıkra ve bendlerine de tam uyduramıyorum. belki zorlarsam iz, eser ve emarelerin makul şüpheye dayanacak kadar varlığını iddia edersem yetkili olabileceğini düşünüyorum. gerçi ben kolluğun yeride olsam bu rücu maddesinden sonra hiçbir şeyi zorlayarak şüphe kapsamına almazdım, varsın vatandaş baksın başının çaresine derdim. bi avukat arkadaştan dinledim; cezası kanuna göre 20 yıl falan olan cana karşı bir şuçun kovuşturmasında şikayetçilerin avukatıymış. katilin kaldığı yeri gece tesbit etmişler; kolluk konuta girmek için izin alamadığından sabaha kadar konutun çevresinde beklemişler. ya bi kişiyi almak için allah bilir kaç kişi sabaha kadar o evin kapısında bekledi. merak ediyorum bekleyen kolluk görevlileri bu konudan dolayı korumaları gereken kaç kişiyi koruyamadı. kaçtane alınteriyle kazanılmış birikimi birkaç dakikada hırsızlar çaldı.
GARİP AMA benca GERÇEK ve DOĞRU...
|