Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargitay Karari Ariyorum

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-12-2014, 23:55   #1
hukukcu34

 
Varsayılan Yargitay Karari Ariyorum

Değerli meslektaşlar aşağıda bilgileri yazılı olan Yargıtay kararlarına ihtiyaç duymaktayım.Yardımcı olabileceklere şimdiden teşekkür ederim.

YARGITAY 11.HD. 2012/16756 E.2013/8827 K.
YARGITAY 11.HD. 2012/17747 E.2013/4794 K.
YARGITAY 11.HD. 2011/12491 E.2012/17706 K.
YARGITAY 11.HD. 2008/1360 E.2009/13122 K.
Old 22-12-2014, 10:02   #2
önceki beyan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, ilk üç kararı ekliyorum. Son karar kazanci.com'da ve legeshukuk.com'da yok.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/16756

K. 2013/8827

T. 2.5.2013

• ALACAK DAVASI ( Alınan Paranın Hiç Bir Zaman Off Shore Bankasına Havale Edilmediği/Alan Banka Tarafından Kendi Uhdesinde Bırakıldığı - Mudilerin Çeşitli Telkinler İle Off Shore Bankasına Para Yatırmalarının Sağlandığı Gerekçesiyle Davanın Kabulüne Karar Verilmesinin İsabetli Olduğu )

• KATILIM YOLUYLA TEMYİZ ( İsteminde Bulunan Davacı Vekili Tarafından Temyiz Defterine Kayıt Yaptırılmadan ve Temyiz Harcı Yatırılmadan Verilen Temyiz Dilekçesinin Usulüne Uygun Olmadığı - Davacı Vekilinin Temyiz İsteminin Reddine Karar Verilmesi Gerektiği/Alacak Davası )

• ZAMANAŞIMI ( Davacıların Zararı Off Shore Bankasına Yapılan Başvuruların Sonuçsuz Kalması Halinde Gerçekleşeceğinden Zamanaşımının Bu Tarihten Başlayacağı - Off Shore Bankası Aleyhine Yapılan Takiplerin Aciz Vesikasına Bağlandığı/Başvurmalarında Bir Yarar Olmayan Davacılar Yönünden Zamanaşımının Gerçekleşmediği )

• OFF SHORE BANKASI ( Alacak Davası - Alınan Paranın Hiç Bir Zaman Off Shore Bankasına Havale Edilmediği/Alan Banka Tarafından Kendi Uhdesinde Bırakıldığı/Bu Hususun Ceza Mahkemesi Tarafından Verilen Kararda da Belirtildiği/Davanın Kabulünün İsabetli Olduğu )

818/m.125

ÖZET : Dava, alacak istemine ilişkindir. Somut olayda, katılım yolu ile temyiz isteminde bulunan davacı vekili tarafından temyiz defterine kayıt yaptırılmadan ve temyiz harcı yatırılmadan verilen temyiz dilekçesi usulüne uygun olmayıp, bu dilekçede ileri sürülen temyiz itirazlarının incelenme kabiliyeti bulunmadığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacıların zararının off shore bankasına yapılan başvuruların sonuçsuz kalması halinde gerçekleşecek olup, zamanaşımının da bu tarihten başlayacak olmasına, off shore bankası aleyhine yapılan takiplerin sonuçsuz kalarak aciz vesikasına bağlandığı gerek bu dosyaya sunulan aciz vesikalarından gerekse başka dosyalardan anlaşılmakla bu nedenle off shore bankasına başvurmalarında bir yarar olmayan davacılar yönünden zamanaşımı gerçekleşmemiştir. Mahkemece, alınan paranın hiç bir zaman off shore bankasına havale edilmediği, alan banka tarafından kendi uhdesinde bırakıldığı, bu hususun ceza mahkemesi tarafından verilen kararda da belirtildiği, mudilerin çeşitli telkinler ile off shore bankasına para yatırmalarının sağlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetlidir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 14.06.2012 tarih ve 2011/166-2012/124 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri ve fer'i müdahil vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 30.04.2013 günü hazır bulunan davacı vekili ile davayı üstlenen TMSF vekili dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Mutlupınar Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacılar H. ve N. S. vekili, müvekkillerinin davalı bankaya devrinden önce Sümerbank A.Ş'nin Beyoğlu Şubesine 09.12.1999 tarihinde 100.000 DEM tutarındaki parayı 35 gün vadeli, %19 faiz ile yatırdıklarını, müvekkilinin yatırmış olduğu parasının henüz vadesi gelmeden 21.12.1999 tarihinde anılan bankaya BDDK tarafından el konularak yönetiminin TMSF'ye devredildiğini ve en sonunda davalı ING Bank bünyesine geçtiğini, müvekkilleri tarafından yatırılan mevduatın banka yönetimi tarafından KKTC'de paravan olarak kurulan dava dışı Efektifbank Off Shore Ltd. adlı paravan banka hesabına aktarıldığını, müvekkillerinin iradesi sakatlanarak havale talimatının imzalatıldığını, bu şekilde toplanan paraların banka yönetimi tarafından grup şirketlerine ve hayali şirketlere usulsüz kredi verilmek suretiyle tüketildiğini, bu eylemler nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan davalı bankanın sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 DEM mevduat alacağının davalı bankadan hükmen tahsiline, DEM para birimi 1,95583 kur üzerinden Euro'ya dönüşmüş olduğundan alacağın 51.129,18 Euro olarak bankaya yattığı tarihten vade sonuna kadar %19 akdi faiz, vade sonundan fiili ödeme tarihine kadar ise 3095 sayılı Kanun'un 2 /son maddesi gereği %19 akdi faizden az olmamak üzere temerrüt faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı Ing Bank A.Ş. vekili, davanın husumet, zamanaşımı ve esas yönlerinden reddini istemiş, yargılama sırasında dava konusu borç ve yükümlülükler TMSF tarafından üstlenilmiştir.

Müdahil İ... A.Ş. vekili, müvekkilinin Sümerbank A.Ş'nin TMSF'ye geçtiği tarihteki hissedarı ve hakim ortağı olduğunu, off shore mudilerine ödenecek bedellerden dolayı TMSF'nin müvekkiline rücu edeceğini belirterek, davalı yanında müdahil olarak kabul edilmelerini ve davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, alınan paranın hiç bir zaman off shore bankasına havale edilmediği, alan banka tarafından kendi uhdesinde bırakıldığı, bu hususun ceza mahkemesi tarafından verilen kararda da belirtildiği, mudilerin çeşitli telkinler ile off shore bankasına para yatırmalarının sağlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 51.129,18 Euro'nun 09.12.1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek yasal faizi ile birlikte üstlenen TMSF'den ( ING Bank'dan ) alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri ile fer'i müdahil vekili temyiz etmiştir.

1- Davacı vekili tarafından katılım yolu ile temyiz isteminde bulunulmuş ise de geçerli bir temyiz isteminin varlığı için temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Somut olayda, katılım yolu ile temyiz isteminde bulunan davacı vekili tarafından temyiz defterine kayıt yaptırılmadan ve temyiz harcı yatırılmadan verilen temyiz dilekçesi usulüne uygun olmayıp, bu dilekçede ileri sürülen temyiz itirazlarının incelenme kabiliyeti bulunmadığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

2- Davalı ve fer'i müdahil vekillerinin temyiz itirazlarına gelince; dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile davacıların zararının off shore bankasına yapılan başvuruların sonuçsuz kalması halinde gerçekleşecek olup, zamanaşımının da bu tarihten başlayacak olmasına, off shore bankası aleyhine yapılan takiplerin sonuçsuz kalarak aciz vesikasına bağlandığı gerek bu dosyaya sunulan aciz vesikalarından gerekse Dairemize gelen başka dosyalardan anlaşılmakla bu nedenle off shore bankasına başvurmalarında bir yarar olmayan davacılar yönünden zamanaşımının gerçekleşmediği, iş bu davanın 5411 sayılı Kanunun 133. maddesi kapsamında yer alan bir dava niteliğinde bulunmaması nedeniyle nispi vekalet ücreti tayin edilmesinde bir yanlışlık olmamasına ve davaya konu off shore hesabının H. S. ile N. S. adına açılmış olup, davanın her ikisi tarafından açıldığı anlaşılmakla karar başlığında her ikisinin birden gösterilmesi ve verilen hükmün ikisini kapsar şekilde verilmesi gerekirken karar başlığında sadece H. S.'nun gösterilerek hükmün “davacılar” ifadesi kullanılmadan tek bir davacı tarafından açılmış gibi verilmesi hususlarının ise mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olmasına göre, davalı ve fer'i müdahil vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin HUMK'nun 432/4. maddesi uyarınca REDDİNE, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer'i müdahil vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine ve davacılardan alınarak TMSF'ye verilmesine, alınmadığı anlaşılan 103,00 Tl temyiz başvuru harcı ile 24,30 TL temyiz ilam harcının davacıdan alınmasına, davayı üstelenen TMSF harçtan muaf olduğundan dolayı, harç alınmasına mahal olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 03,15 TL temyiz ilam harcının temyiz eden fer'i müdahilden alınmasına, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/17747

K. 2013/4794

T. 12.3.2013

• ALACAK DAVASI ( Davacıların Davalı Bankada Döviz Hesaplarının Bulunduğu/Yatırılan Paranın Dava Dışı Off Shore Şirketine Havale Edildiği/Bu Havalenin Davalının Kendine Çıkar Sağlamak Amaçlı Olduğu - Güven Kurumu Olan Davalı Bankanın Sorumlu Bulunduğu Gerekçesiyle İstemin Kabulünün Yerinde Olduğu )

• BANKA HESABINA YATIRILAN PARANIN OFF SHORE ŞİRKETİNE HAVALE EDİLMESİ ( Davalı Bankanın Kendine Çıkar Sağlamak Amaçlı Olduğu/Güven Kurumu Olan Davalı Bankanın Sorumlu Bulunduğu - Alacak İsteminin Kabulüne Karar Verilmesinin İsabetli Olduğu )

• BANKANIN SORUMLULUĞU ( Alacak Davası - Davacıların Davalı Bankada Döviz Hesaplarının Bulunduğu/Yatırılan Paranın Dava Dışı Off Shore Şirketine Havale Edilmesinin Davalının Kendine Çıkar Sağlamak Amaçlı Olduğu/Güven Kurumu Olan Davalı Bankanın Sorumlu Bulunduğu )

• HARÇ MUAFİYETİ ( Davalı Borcu Üstlenen TMSF'nin Harçtan Muaf Olmasına Rağmen Sorumlu Tutulması Ayrıca Davacılar Vekilinin Peşin Olarak Yatırdığı Harcın Kendilerine İade Edilmesi Gerektiği - Alacak Davası )

• DÜZELTEREK ONAMA ( Alacak Davası/Davalı Borcu Üstlenenin Harçtan Muaf Olmasına Rağmen Sorumlu Tutulması Ayrıca Davacılar Vekilinin Peşin Olarak Yatırdığı Harcın Kendilerine İade Edilmesi Gerektiği - Yanlışlığın Düzeltilmesi Yeniden Yargılama Yapılmasını Gerektirmediğinden Kararın Düzeltilerek Onandığı )

5411/m.140

ÖZET : Asıl ve birleşen dava, alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, iddialar, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların davalı bankada döviz hesaplarının bulunduğu, yatırılan paranın dava dışı off shore şirketine havale edildiği, gerçek kişi davalılar hakkındaki davanın takip edilmediği, bu havalenin davalının kendine çıkar sağlamak amaçlı olduğu, güven kurumu olan davalı bankanın sorumlu bulunduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Öte yandan, davalı borcu üstlenen TMSF'nin 5411 sayılı Kanunun 140'ncı maddesi uyarınca harçtan muaf olmasına rağmen sorumlu tutulması, ayrıca davacılar vekilinin peşin olarak yatırdığı harcın kendilerine iade edilmesi gerekirken buna riayet edilmeden karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 32. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 03.07.2012 tarih ve 2011/175-2012/119 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı ING Bank vekili ve borcu üstlenen TMSF vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 12.03.2013 günü hazır bulunan davacılar vekili ile davalı TMSF vekili dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Berkant Şengel tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacılar vekili, asıl ve birleşen davada müvekkillerinin davalının külli halef olduğu ve diğer davalıların yönetici bulundukları Egebank A.Ş.'ye döviz tevdiat hesabı açtırdıklarını, paralarını çekmek istediklerinde paranın Off-Shore bankasına aktarıldığının söylendiğini, kendilerinin yanıltıldıklarını, dava dışı Off-Shore bankası aleyhine açılan davanın kabul edildiğini, aciz içinde bulunduğundan tahsil edilemediğini, davalıların anılan bankayı paravan olarak kullandıklarını, bu durumun ceza dosyası ile sabit olduğunu ileri sürerek ve ıslah isteminde bulunarak, asıl davada 992.387.50 DM'nin, birleşen davada ise, 30.000 DM'nin 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı İng Bank A.Ş. vekili, istemin zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile Egebank Off- Shore Bank Ltd.'in ayrı tüzel kişilikler olduğunu, husumet düşmeyeceğini, müvekkili bankanın davacının talebi doğrultusunda sadece havale talimatını gerçekleştirdiğini, hesap cüzdanına karşı çıkmadığını, diğer iddiaların da yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Bir kısım davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, iddialar, savunmalar, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların davalı bankada döviz hesaplarının bulunduğu, yatırılan paranın dava dışı off shore şirketine havale edildiği, gerçek kişi davalılar hakkındaki davanın takip edilmediği, bu havalenin davalının kendine çıkar sağlamak amaçlı olduğu, güven kurumu olan davalı bankanın sorumlu bulunduğu gerekçesiyle asıl davada 992.387 DEM'in 19.11.1999, birleşen davada 30.000 DEM'in 23.11.1999 tarihinden 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte davalı TMSF ( İng Bank A.Ş. )'den tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davaların açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.

Kararı, davalı ile borcu üstlenen TMSF vekili ile katılma yoluyla davacılar vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının sorumluluğunun BK'nın 41, 55 ve TTK'nın 336 ncı maddelerinden kaynaklanmasına, davacının zararını off shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlamasının gerekmesine, her ne kadar gerekçeli kararda asıl davada davacılar arasında S. C. gösterilmemiş ise de bunun maddi bir hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına, mahallinde her zaman düzeltilmesinin mümkün bulunmasına, ayrıca DEM üzerinden karar verilmiş ise de anılan paranın Euro'ya dönüşüm değerinin kararın infazında dikkate alınacağının tabii olmasına göre, davalı İng Bank A.Ş. ile borcu üstlenen TMSF vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davacılar vekili ile davalı İng Bank A.Ş. ile borcu üstlenen TMSF vekilinin harca yönelik temyiz itirazlarına gelince; davalı borcu üstlenen TMSF'nin 5411 sayılı Kanunun 140'ncı maddesi uyarınca harçtan muaf olmasına rağmen sorumlu tutulması, ayrıca davacılar vekilinin peşin olarak yatırdığı harcın kendilerine iade edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu yönden bozulması gerekmiş ise de anılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ile borcu üstlenen TMSF vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekili ile davalı ve borcu üstlenen TMSF vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın hüküm fıkrasının 1-a bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine 'Davacıların ödemiş olduğu 15.128.00 TL peşin harcın istekleri halinde kendilerine iadesine' ibaresinin yazılmasına, 1-c maddesindeki '...başvuru, vekalet harcı..' ibaresinin tamamen çıkarılmasına, yine '... 2090.00...' ibaresinin çıkarılarak yerine '...2.073.50...' ibaresinin yazılmasına, ayrıca 2-a ve 2-c maddesinin tamamen hükümden çıkarılması suretiyle kararın düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, takdir olunan 990,00 TL vekalet ücretinin her bir yandan alınarak yek diğerine verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 12.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/12491

K. 2012/17706

T. 8.11.2012

DAVA : Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/04/2011 tarih ve 2009/792-2011/174 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 06/11/2012 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. Mukaddes Günsu Akçagöz ile davalı vekili Av. Cengiz Kadakaloğlu dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Ahmet Susoy tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili müvekkillerinin müşterek hesabına Egebank İzmit Şubesi'ne 07/12/1999 tarihinde 290.000 DEM karşılığı 145.000 EURO yatırdığını, müvekkiline 08/12/1999 tarihinde Egebank Offshore Ltd. hesap cüzdanı verildiğini, ancak müvekkiline herhangi bir faiz ve anapara ödemesi yapılmadığı gibi defalarca bankaya yaptığı müracaatın sonuçsuz kaldığını ve bankaya yatırdığı paranın da geri ödenmediğini, davalı Banka'nın taraflar arasındaki vekalet ilişkisindeki sadakat ve özen borcunu yerine getirmediğini, müvekkilinin bankaca yönlendirilirken tedbirli ve basiretli bir şekilde hareket edilmeyip mesleğin kurallarına uygun olmayan davranışlarda bulunarak esasen hiçbir güvencesi olmayan Egebank A.Ş. grubuna dahil Egebank Offshroe Ltd.hesaplarına paranın yatırılması ile özen borcuna da aykırı davranıldığını, bu nedenle bankanın işin yapılmasında gerekli özeni göstermeyerek müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğinden bu zararı tazminle yükümlü olduğunu, dava konusu olayda paranın teslim edildiği vekilin bir banka olduğunu ve para işlemleri konusunda bilirkişilik yapabilecek nitelikte uzman ve yetkin bir kuruluş olduğunu, bu sebeple de davalı Banka nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarardan Egebank A.Ş.'nin sorumlu olup zararı tazminle yükümlü olduğunu, davalı Egebank A.Ş.nin müvekkilinin kendisine teslim ettiği parayı yurt dışında mukim bir başka finans kurumuna yatırmak suretiyle sorumluluktan kurtulamayacağını, Egebank Offshore Ltd.'nin hayali bir banka olduğunu, davalı Banka'nın bilerek ve kasıtlı olarak paranın offshore hesaplarında değerlendirilmesi işleminin müvekkilini bağlamayacağının açık olduğunu, bu hususlar ışığında davalı Banka'nın BK'nun 392.maddesi gereğince hesap verme borcunun yanı sıra müvekkilinden aldığı parayı geri verme yükümlülüğünün olduğunu, müvekkilinin parasının davalı Banka'nın yedinde bulunduğunu beyanla, fazlaya dair talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 145.000 EURO’nun 08/12/1999 tarihinden itibaren kamu bankalarının bir yıl vadeli döviz mevduatına uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili bankadan tahsilini talep ettiği alacağın davacının imzaladığı havale talimatı ile Egebank Offshore Ltd.'e havale edildiğini ve müvekkili banka nezdindeki hesaptan çıkarak Egebank Offshore Ltd. nezdinde bir alacak haline geldiğini, Egebank Offshore Ltd. tarafından kendisine hesap cüzdanının verildiğini, davacının bu cüzdanı kabul etmekle parasının Egebank Offshroe Ltd.’e olduğunu kabul ettiğini, Offshore banka tarafından gönderilen hesap cüzdanına itiraz edilmesinin paranın offshore bankaya gönderilmesi uygulamasını benimsediğini, müvekkili banka ile Egebank Ltd.nin tamamen farklı tüzel kişiliklere sahip kuruluşlar olduğunu, bu nedenle husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacıya ait paranın iddia edildiği üzere kendilerinden habersiz olarak değil davacının imzaladığı havale talimatına istinaden off-shore hesabına havale edildiğini, müvekkili bankanın Egebank limited nezdindeki mevduatları için herhangi bir garantisi bulunmadığını, dava konusu offshore işlemlerinin müvekkili bankaca davacıya vekaleten yaptığı işlemler değil, davacının bizzat gerçekleştirdiği talimat verdiği işlemler olduğunu, bu sebeple müvekkili bankanın vekalet ilişkisinden doğan bir sorumluluğu ya da yükümlülüğü olduğundan söz edilemeyeceğini, davacının fazlaya ilişkin faiz talebinin fahiş ve haksız olduğunu, ortada daha fazla faiz getirisi elde etmek için davacının yaptığı bir seçim, bu seçimi doğrultusunda davacının imzaladığı havale ve hesap açma talimatı ile müvekkili bankanın da davacının bu talimatı doğrultusunda yaptığı bir havale işleminin mevcut olduğunu, davacının şimdi bu fazla faiz getirili ancak devlet güvencesinde olmayan bu yatırımları sebebiyle ulaşamadığı alacağını gerçeğe aykırı ve mesnetsiz iddialarla müvekkili bankadan tahsil etmeye çalıştıklarını, davanın zaman aşımı husumet ve esasa ilişkin diğer sebeplerle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, dosyadaki kanıtlar ve bilirkişi raporuna göre, davalı vekilinin zamanaşımı def'i ve kesin hüküm itirazı reddedilmiş, davacının davalı Banka'nın İzmit Şubesi'ne 07/12/1999 tarihinde 300.000 DEM yatırdığı, davacının, mevduat alacağının davalı Banka tarafından Yahya Demirel grubuna ait şirketlere usulsüz kredi olarak verilmek suretiyle tüketildiği, alacağını Egebank Offshore Ltd. adlı bankadan tahsil edemediği, taraflar arasında ihtilaf konusu olan olayın hukuki tanımının havale görünümlü mevduat toplamak olarak değerlendirilmesi gerektiği, Egebank A.Ş. yönetiminin Egebank Offshore Ltd. adlı bankanın paravan bir banka olduğunu bildiği, buna rağmen bu banka adına mevduat toplamak suretiyle davacının zararına sebep olduğu, İstanbul 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2002/205 sayılı dosyasına sunulu bulunan İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı'nın 23/02/2000 tarih 2000/1330 hazırlık nosuyla düzenlenen iddianamede Egebank Ltd.'nin yapısının tartışıldığı, yurt dışında kurulmuş Offshore bir banka olarak gösterilmesine rağmen, KKTC'de sadece adının yer aldığı, yurt dışında bir faaliyetin olmadığı, bütün işlemlerin Egebank şubelerinde açılan hesaplardan yürütüldüğü, bu Offshore hesaplarında mevduat toplanmasında davalı Banka'nın temsilcisi statüsünde bulunanların büyük çalışması olduğu, Ege bank adı kullanılarak tasarruf sahiplerinin yoğun ilgilerinin toplandığı, bu kişilere paralarının daha yüksek faiz getireceği ve Egebank A.Ş.'nin garantisi altında olduğu bankanın tüm riski üstleneceği yolunda beyanlarda bulunularak hesapların Offshore Bank'a yönlendirilmesinin sağlandığının bildirildiği, müşteri ile banka arasında BK.'nun 390.maddesi uyarınca, vekalet sözleşmesi bulunduğu, bu sözleşme gereğince vekilin görevini özenle yapmak ve müvekkilinin menfaatlerini korumakla görevli bulunduğu, banka ile offshore arasında organik bağ olduğu, bu bağın mudiler aleyhine örgütlü, planlı ve kasıtlı olarak kötüye kullandığı, mudilerin bu şekilde zarara uğratıldığı gerekçeleriyle davacıların talepleri doğrultusunda 290.000 DM karşılığı 145.000 EURO mevduatın bankaya yatma tarihi olan 08/12/1999 tarihinden itibaren kamu bankalarınca bir yıl vadeli EURO mevduata uygulanan en yüksek oranda döviz faizi işletilerek borcu üstlenen TMSF'dan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.

Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması ile taraflar arasında akdi ilişki olmadığından BK'nun 125.maddesine dayalı olarak zamanaşımı def'inin reddine karar verilmesi yerinde değilse de davalının sorumluluğunun BK'nun 41, 55 ve TTK'nun 336.maddelerinden kaynaklanması ve davacının zararını off shore bankasından tahsil etme olanağının kalmadığının anlaşıldığı andan itibaren zamanaşımı süresinin başlaması nedeniyle davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 900,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 08/11/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

kaynak: kazanci.com
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargitay Karari Ariyorum Av. Zeynep TÜFEKÇİ Meslektaşların Soruları 1 27-02-2013 12:08
Yargitay Karari Ariyorum AV.ŞEYMA Meslektaşların Soruları 3 14-12-2011 12:55
Yargitay Karari Ariyorum Avsibel Meslektaşların Soruları 3 19-11-2008 15:53
Yargitay Karari Ariyorum... advokat34 Meslektaşların Soruları 2 17-05-2007 18:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05005789 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.