03-09-2006, 15:12 | #1 |
|
Tarihten İlginç Notlar....(Alıntıdır)
nereden nereye.........
Bir dahaki sefer ellerinizi yikarken suyun sicakligi tam istediginiz gibi degilse eskiden Ingiltere'de bu islerin nasil yapildigini düsünün. 1500'lerde Ingiltere'de isler söyle yapiliyordu : Insanlarin çogu Haziran'da evleniyordu Çünkü senelik banyolarini Mayis ayinda yapiyorlar, Haziran'da hala çok kötü kokmuyorlardi. Ama yine de kokmaya basladiklari için gelinler vücutlarindan çikan kokuyu bastirmak amaciyla ellerinde bir buket çiçek tasiyordu. Banyolar içi sicak suyla doldurulmus büyük bir fiçidan meydana geliyordu. Evin erkegi temiz suyla yikanma imtiyazina sahipti. Ondan sonra ogullari ve diger erkekler, daha sonra kadinlar, sonra çocuklar ve en son olarak ta bebekler ayni suda yikaniyordu. Bu esnada su o kadar kirli hale geliyordu ki içinde gerçekten bir seyleri kaybetmek mümkündü. Ingilizce'deki "banyo suyuyla birlikte bebegi de atmayin" (Don't throw the baby out with the bath water) deyimi buradan gelmektedir. Evlerin çatilari üst üste yigilmis kamistan yapiliyor, kamislarin altinda tahta bulunmuyordu. Burasi hayvanlarin isinabilecekleri tek yer oldugu için bütün kediler, köpekler ve diger küçük hayvanlar (fareler, böcekler) çatida yasiyordu. Yagmur yagdigi zaman çati kayganlasiyor ve bazen hayvanlar kayarak çatidan asagi düsüyordu. Ingilizce'deki "kedi-köpek yagiyor" (It's raining cats and dogs) deyimi buradan gelmektedir. Yukaridan evin içine düsen seyleri engelleyecek hiçbir sey yoktu. Böceklerin ve buna benzer nesnelerin yataklarin içine düsmesi büyük bir sikinti olusturuyordu. Etrafinda yüksek direkler ve üstünde örtü bulunan Ingiliz usulü yataklar buradan gelmektedir. Zemin toprakti. Sadece zenginlerin zemini topraktan baska bir seyden yapilmisti. Toprak kadar fakir (dirt poor) tabiri buradan çikmistir. Zenginlerin ahsaptan yapilmis zeminleri vardi. Bunlar kisin islandigi zaman kayganlasiyordu. Bunu önlemek için yere saman (thresh) seriyorlardi. Kis boyunca saman sermeye devam ediliyordu. Bir zaman geliyordu ki kapi açilinca saman disariya tasiyordu. Buna mani olmak üzere kapinin altina bir tahta parçasi konuyordu ki bunun adi "thresh hold" (saman tutan; Türkçesi "esik") idi. Yemek pisirme islemi her zaman atesin üzerine asili durumdaki büyük bir kazanin içinde yapiliyordu. Her gün ates yakiliyor ve kazana bir seyler ilave ediliyordu. Çogu zaman sebze yeniyor, et pek bulunmuyordu. Aksam yahni yenirse artiklar kazanda birakiliyor, gece boyunca soguyan yemek ertesi gün tekrar isitilarak yenmeye devam ediliyordu. Bazen bu yahni çok uzun süre kazanda kaliyordu. "Bezelye lapasi sicak, bezelye lapasi soguk, kazandaki bezelye lapasi dokuz günlük" (peas porridge hot, peas porridge cold, peas porridge in the pot nine days old) tekerlemesinin mensei budur. Bazen domuz eti buluyorlar o zaman çok seviniyorlardi. Eve ziyaretçi gelirse domuz etlerini asarak onlara gösteris yapiyorlardi. Birisinin eve domuz eti getirmesi zenginlik isaretiydi. Bu etten küçük bir parça keserek misafirleriyle oturup paylasiyorlardi. Buna "yag çignemek" (chew the fat) adi veriliyordu. Parasi olanlar kalay-kursun alasimindan yapilmis tabaklar alabiliyordu. Asidi yüksek olan yiyecekler kursunu çözerek yemege karismasina sebep oluyor, böylece gida zehirlenmelerine ve ölüme yol açiyordu. Domatesler buna sik sik sebep oldugu için bunda sonraki yaklasik 400 yil boyunca domateslerin zehirli oldugu düsünülmüstü. Çogu insanin kalay-kursun alasimindan yapilmis tabaklari yoktu. Onun yerine tahta tabaklar kullaniyorlardi. Çogu zaman bu tabaklar bayat ekmekten yapiliyordu. Ekmekler o kadar bayat ve sertti ki uzun zaman kullanilabiliyordu. Bunlar hiçbir zaman yikanmadigi için içinde kurtlar ve küfler olusuyordu. Kurtlu ve küflü tabaklardan yemek yiyen insanlarin agizlarinda "tabak agzi" (trench mouth) denen hastalik ortaya çikiyordu. Ekmek itibara göre bölüsülüyordu. Isçiler yanik olan alt kabugu, aile orta kismi, misafirler de üst kabugu alirdi. Bira ve viski içmek için kursun kadehler kullaniliyordu. Bu bilesim insanlari bazen birkaç gün suursuz vaziyette tutabiliyordu. Yoldan geçen insanlar bunlarin öldügünü sanip defnetmek için hazirlik yapiyordu. Bunlar birkaç gün süreyle mutfak masasinin üstüne yatiriliyor¸ aile etrafina toplanip yiyip-içerek uyanip uyanmayacagina bakiyordu. Buna "uyanma" nöbeti deniyordu. Ingiltere eski ve küçük bir yerdi, insanlar ölülerini gömecek yer bulamamaya baslamisti. Bunun için mezarlari kazip tabutlari çikariyor, kemikleri bir "kemik evi"ne götürüyor ve mezari yeniden kullaniyorlardi. Tabutlar açildiginda her 25 tabutun birinde iç tarafta kazinti izleri oldugu görüldü. Böylece insanlarin diri diri gömüldügü ortaya çikti. Buna çözüm olarak cesetlerin bileklerine bir ip baglayip bu ipi tabuttan disariya tasiyarak bir çana bagladilar. Bir kisi bütün gece boyu mezarlikta oturup zili dinlerdi. Buna mezarlik nöbeti "graveyard shift") denirdi. Bazilari zil sayesinde kurtulur ("saved by the bell") bazilari da "ölü zilci" (dead ringer) olurdu. Gerçekler bunlar. Kim demis tarih sıkıcıdır diye.. |
05-09-2006, 15:45 | #2 |
|
Bizim batıdan alacağımız değil,onlara öğrettiğimiz ve bundan sonrada öğreteceğimiz medeniyetler olduğunu bilmemiz gerekir.
batı medeniyeti para ve güç üzerine kurulmuştur. batıda insan sevgisinin ,hümanizmanın kaynağı Türk MİLLİ kültürü ve islamdır. birbirlerini boğazlayarak ve iskolastik düşüncenin karanlığında çıkış arayarak ; Türk milli kültürünün ve islam medeniyetinin , uygarlık düzeyinden temel alarak ve yararlanarak bu günlere ulaştılar. ama hala ruhsal derinlik kazanamadılar.haksızlık ve hukuksuzluk üzerine kurdukları ,küresel kapitalin , çıkış yolunun olmadığını göremediler. |
05-09-2006, 17:34 | #3 |
|
Batının ortaçağda bizden geri olduğunu bilirdim de bu kadar geri kaldıkları aklımın ucundan geçmezdi.Bize o zaman barbar diyen toplumların yaşayış tarzına bakarmısınız.Dilimiz,Kültürümüz,ahlakımız batının elinde dejenere olmamalı.Ben çağdaşlığın,medeniyetin avrupalılık olmadığı düşüncesindeyim,avrupa birliğinin dayatmalarına inat.saygılarımla
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatlık Kanunu - İlginç | bcokelez | Hukuk Sohbetleri | 9 | 08-09-2006 10:24 |
İptal edilmeyen hukuka aykırı belediye meclisi kararının durumu | Emin GÜNEŞ | Meslektaşların Soruları | 6 | 28-07-2006 18:24 |
3 İlginç Olay | Batu Han | Site Lokali | 3 | 26-03-2003 17:39 |
Üzücü Ve İlginç Bir Olay | bora100 | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 08-02-2003 22:41 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |