Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Sinema ve Televizyon Filmler ve diziler üzerine sohbetler

mutluluk-mavi gözlü dev

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 3,50 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-03-2007, 11:04   #1
Av. Seda Üstün Tuğ

 
Dikkat mutluluk-mavi gözlü dev

arkadaşlar,
son zamanlarda türk sinemasının ne kadar ilerlediğinin farkındayız.bunlar son derece sevindirici gelişmeler.arada kalitesiz filmler çıksa da emeğe saygı duymak ve ilerleyebilme açısından gitmeye çalışıyorum.
ama özellikle yeni vizyona giren,oldukça etkilendiğim iki film gösterimde..
İlki mutluluk...zülfü livaneli'nin kitabından yola çıkarak hazırlanan film gerçekten etkileyici.özgü namal'dan beklenmeyen bir oyunculuk..kendini aştığını gördüm ve şaşırdım.zaten beğenirdim ama bu sefer gerçekten başkaydı.konu itibariyle de oldukça başarılıydı.eminim klasikler arasında yer alacaktır kısa zamanda.mutlaka gitmenizi öneririm.
ikincisi mavi gözlü dev...büyük türk şairi nazım hikmet'in gecikmeli de olsa beyaz perdeye yansıtılmış,çileli hapishane yaşamı..hayatına giren ve derin izler bırakan iki kadın..kemal tahir mektupları,talebesi balaban ve 72.koğuş hikayesinin ortaya çıkışı..
uzun zaman önce bir yıl kadar araştırmıştım nazım hikmet'in hayatını.o yüzden bir hafta filmine gidemedim,korktum.bildiklerimle çelişmesi ve gerçeğin tam anlamıyla yansıtılamamasından..ama yanıldım.yine de tam olmasa da güzel bir nazım çizilmişti,perdede de olsa bir usta hala yaşıyordu.filmin sonuna doğru darbeler başladı ve son sahnede koca sinema salonunun gözleri doluydu.gerçekten abartmıyorum..
MUTLAKA İZLEYİN..ÇÜNKÜ BUNDAN ON YIL SONRA BU İKİ FİLMİN KASİKLER ARASINDA YER ALACAĞINI BİLİYORUM..
İYİ SEYİRLER..
Old 23-03-2007, 13:52   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Mavi Gözlü Dev filmi ile ilgili ben forum açmayı düşünüyordum. Önce davrandığınız için teşekkür ederim.

Yalnız ben mi yanlış anladım. Nazım'ın yanında İbrahim Balaban ve Kemal Tahir yatıyorlardı. Siz 72 inci koğuşun Kemal Tahir'in mektuplarından çıktığını söylemişsiniz.

Nazım Usta'nın bu kadar güzel resim çizebildiğini bilmiyordum. Saf Anadolu köylüsü İbrahim Balaban'ı yetkin bir ressam yapmış.

İyiniyetle yapılmış güzel bir film... Bir Türk aydınının yok yere 13 yıl yattığının belgeseli adeta...Bir kaç kusur bulmak mümkünse de; sözkonusu Nazım olunca objektif olamayacağım.

Yetkin Dikiciler, Babam ve Oğlum'dan sonra yine döktürmüş...Fazla makyaja gerek yok, doğal benzerlik var zaten. Ancak hasta yatağında Nazım'ın tıpkısı olmuştu. Eğer gemide hapsettiklerinde söylediği Çanakkale Türküsü kendi sesinden ise; sesi de muhteşem...Altın Portakal'ın bu yılki en ciddi adayı bence...

Dört Nala Gelip Uzak Asya'dan diye başlayan şiirin söylendiği sahne en çok etkilendiğim sahneydi...

Sonuç olarak, mutlaka izlenmesi ve hatta ezberlenmesi gereken bir film...

Saygılarımla
Old 23-03-2007, 14:39   #3
Av. Seda Üstün Tuğ

 
Varsayılan yanlış anladınız..

kemal tahir'in mektuplarından çıktığını demek istemedim.nazım'ın hapishane yıllarında en çok etkilendiği kemal tahir'in ve piraye'nin mektupları..o mektupları bile filme konu etmelerini bahsetmek istedim;yani en ince ayrıntısına kadar nazım'ı anlatmaya gayret göstermişler..galiba ya ben yanlış anlattım ya da siz yanlış anladınız..yanlış bilgilendirmek istemem..
SAYGILARIMLA..
Old 26-03-2007, 10:59   #4
yağmurdamlası

 
Varsayılan :)

Mavi Gözlü Dev'e daha gitmedim ama Mutluluk filmini ben çok beğendim özellikle de sonunun mutlu son olması ismindende anlaşılacağı gibi mutlu bitmesine daha çok sevidim ve de beğenerek izledim.Her film mutlu son olsa keşke...
Old 27-03-2007, 07:10   #5
cesur_yürek

 
Varsayılan

Mavi Gözlü Dev filmine mutlaka gidin Zira Konusu halkı bilgilendiren ,bilinçlendiren,uyutmayan filmlerin az sayıda olduğu bilinen bir gerçek.

DAVET

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan
Akdenize bir kısrak başı gibi
uzanan bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde,
dişler kenetli, ayaklar çıplak
ve ipek bir halıya benzeyen toprak, bu cehennem, bu cennet bizim. Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın, yok edin insanın insana kulluğunu,
bu davet bizim...Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi KARDEŞÇESİNE,
bu hasret bizim...

NAZIM HİKMET RAN
Old 03-04-2007, 20:14   #6
anti-leviathan

 
Varsayılan 'oyuncu muthiş,ama oyun berbat!'

çok üzülerek söylüyorum ki 'mavi gözlü dev', bana nazım hikmet'in heran içinde saklı tuttuğu o derin tutkusunu yaşatamadı..
filmin her açıdan kötü olduğunu düşünsek bile, içinde nazım hikmet'in oluşu o filmi güzel yapacaktır..o nedenle fazlası ile acımasız eleştireceğim,aksi takdirde objektif olmuş olmam..
senarist ve yönetmenin işi bu denli kolay ve güzelken ellerinden böyle bir iş çıkması beni şaşırttı doğrusu.. başarılı oyunculuğun dışında filmi ayaktat tutan tek şey nazım hikmet'in kendisi ve izleyicinin ona olan tutkusu idi bana kalırsa..
nazım hikmet,hapishane koşullarında bile politik cesareti sanatsal yaratıcılıkla birleştirmiş bir yazardır, yani nazım hikmet başlı başına sanatsal bir portredir. elinizdeki yaşam,öykü bu denli tutkulu, bu denli zenginken sinema perdesine nazım hikmet'i bu şekilde yansıtmak bana kalırsa haksızlık..
sinema görsel bir sanattır, oysa ben çoğu zaman tiyatro izlediğim yanılgısına düştüm..
yönetmenin başarısızlığını, çok başarılı oyunculuk örtmeye çalışmış, fakat kurgu yönünden de zayıf olan filmi kurtaramamış.
nazım hikmet'in çok yönlülüğünü,devrime gönül verişini, ülkesine,halkına,doğaya ve en iyi şiirlerini ithaf ettiği kadınlara tutkuyla aşık bir romantik oluşunu sinema perdesine dökme fikri bile insanı tutkulu ve heyecanlı bir bekleyişe sürüklemiyor mu? yıllardır zımni herkesin içinde var olan bu talebe cvp vermek için kollarını sıvayanların biraz daha hassas ve özenli olmaları gerekmiyordu? heyecan,tutku,aşk, çözümcülük,devrimcilik...dozlarının fazlası ile arttıralarak verilmesi gerekiyordu, sinema başarılı makyaj ve oyunculuğu ile nazımın şiirlerini okuyan bir oyuncu kadrosunu çekmek değildir,nazım hikmeti anlatmak bu değildir..
yevgeni yevtuşenko, nazımı anlattığı 'Romantik Komunist' adlı kitabının önsözünde nazım'ı bir aktör, o dönemi bir oyun gibi görüyor ve şu sonucu çıkarıyor:
' oyuncu müthiş,ama oyun berbat!'

tıpkı filmde olduğu gibi... 'oyuncu müthiş, senaryo,kurgu,yönetmenlik berbat!'
Old 12-04-2007, 16:00   #7
cesur_yürek

 
Varsayılan

Sayın anti-leviathan ,en azından Nazım Hikmet'in filmi çekildi öyle ya da böyle .. Bundan 10-15 sene sonra anlatılmak istenenlerin fakat anlatılamayan konuların daha rahat anlatılabileceğini düşünüyorum.Zamanın sorunlarını birkaç sene sonra bile sinemaya aktaracak cesur insanlarımızın olmadığını siz de bilirsiniz..
Old 04-06-2007, 13:37   #8
ParanoidAndroid

 
Varsayılan

Alıntı:
sözkonusu Nazım olunca objektif olamayacağım.

Ben de objektif olamayacağım Sayın Ergin İzlenmeli..
Old 16-09-2007, 12:23   #9
aysuda

 
Karar mavi gözlü dev

gecikmelide olsa filmi izledim dün malum hukuk öğrencisiyiz ama nazım hikmetin kitapları kadar etkilemedi beni kitaplarının okurken insan sanki nazım ve pirayenin aşkına şahit oluyor o kadar etkili öyle yada böyle nazım hikmetin filminin çekilmesi büyük bir ilerleme türk sineması adına
Old 17-09-2007, 13:00   #10
erkanaga

 
Varsayılan

Filmi dün izledim ve beğendim.Filmde her ne kadar N.HİKMET' in hayatının sadece bir bölümü anlatılsa da güzel ve etkileyici bir film olmuş.
N.Hikmet hakkında bir soru sormak istiyorum;filmin sonundu N. HİKMET' in 1950 yılında hapisten çıktığı bir kaç yıl sonra vatan haini ilan edildiği 1963 yılında da Moskava' da öldüğü yazıyordu.Benim sorum şu;N. Hikmet kaç yılında ve kiminle Moskava'ya gitti?(Piraye ile mi ,Münevver ile mi,yoksa yalnız mı?)
Old 27-09-2007, 21:04   #11
Av. Seda Üstün Tuğ

 
Varsayılan

tam olarak ne zaman gittiğini hatırlamıyorum;ama 1924 yılında geri döndü.fakat hakkında bir hapis kararı daha çıkınca sovyetlere geri gitti.ve giderken galiba tekti.zaten moskova'ya öncede gitmişti ve orada ikinci evliliğini yapmıştı;ama yurda dönünce piraye ve münevver hayatına girdi.sonrasında yine gittiğinde bir doktorla evlendi..yaşamını yitirdiğinde yanlış hatırlamıyorsam vera isimli bir kadınla evliydi.büyük ustanın aşk hayatı biraz karışık açıkçası..ben de uzun zaman önce araştırmıştım yaşamını.ayrıca moskova ustanın hep gittiği bir yerdi.ilk çıkışı hakkında hapis kararı verilmeden de önceydi.yani sadece oraya kaçmak için gitmedi.umarım sorunuza biraz olsun cevap olabildim.saygılarımla..
Old 27-09-2007, 23:39   #12
erkanaga

 
Varsayılan

Sayın Seda öncelikle verdiğiniz yanıt için teşekkür ediyorum ama inanın aradığım yanıt tam olarak bu değildi.

Ben N.Hikmet'in Piraye'ye olan büyük aşkına rağmen Münevver'le görüşmesine çok şaşırmış ve hapisten çıktıktan sonra acaba hangisiyle birlikte yaşamını sürdürmüştür diye onu merak etmiştim ama inanın anlattıklarınızdan sonra bunun bir önemi kalmadı.Sizin de dediğin gibi N.Hikmet'in bayağı karışık bir aşk hayatı varmış.
.
Old 28-09-2007, 01:01   #13
deno

 
Varsayılan sayın Erkanaga;

Öncelikle Nazım Hkmet 50'de hapisten af ile çıkarıldıktan sonra askerlik yapmadığı gerekçesiyle tekrar içeri alınmak istendi.Ancak Nazım'ın yakın çevresinden bir seveni onun içeride öldürüleceği haberini verdi.Bunun üzerine ölmeyi kendisine yakıştıramayan üstat Moskova'ya kaçırıldı.Giderken yalnızdı.Eşini ve oğlu Mehmet'i kendi vatanında bırakarak gitti.Vatandaşlıktan çıkarıldığı dönemde o dönemdi zaten. Ve evet Nazım'ın bir çok aşkları oldu,aşıkları oldu.Şair olmak zor zanaat
Old 28-09-2007, 08:43   #14
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Nazım'ın ölümünün 100.yılında, Can Dündar tarafından hazırlanan belgeselde, Nazım'ın Varna sahilinde oğlu Memet'e yazdığı şiir ve fotoğraf öncesi şu cümle geçer:

"..Aklında Münevver, Kalbinde Vera, yanında Galya vardı..."


(Bakın Piraye'nin artık adı bile geçmiyor)
Old 28-09-2007, 10:33   #15
deno

 
Varsayılan

Galya adını ilk defa duymaktayım doğrusu..belki benim yeterli araştırma yapmamamdan belki de gizli kalmasından..ancak Nazım'ın öyle bir dizesinin olduğunu anımsayamıyorum,sanki üçüncü bir ağızdan yazılmış bir dize gibi geldi bana.Sanırım Can Yücel'in yazmış olduğu bir cümle bu!
Old 28-09-2007, 10:38   #16
deno

 
Varsayılan

Bu arada Galya doktorunun adıydı.İsmi anımsayamadım.Galya'yla Rusya'da hastalandığı sırada tanışmıştı.kaçırılma aşamasında Galya yanında mıymış?
merak ettim doğrusu..
Old 28-09-2007, 13:03   #17
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Deno,

Can Dündar'ın yukarıda belirttiğim 100.yıl belgeseli, kitap olarak basıldı. Kitabın adı da sadece, Nazım.

Tüm merak ettiklerinizin yanıtını orada bulabilirsiniz. Fotoğraflarıyla cenaze merasimi de dahil.

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
pembe ve mavi suskun_juliette Kadın Hakları Çalışma Grubu 15 15-03-2010 14:01
Mutluluk şahaser Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 2 13-11-2006 18:16
MUTLULUK NERDEYMİŞ? Av.Elvan Akkaya Site Lokali 7 22-05-2006 10:41
Mavi Patikliler Av. Şehper Ferda DEMİREL Site Lokali 4 06-08-2003 10:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05914688 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.