05-09-2009, 01:17 | #1 |
|
HSYK'da Avukat Üyelerin bulunması
Dostlar;
Yargı Reformu Strateji belgesi ve eylem planında HSYK'nun iki veya üç icracı daireden oluşması ve 20 ya da 21 üyeden meydana gelmesi planlanmış durumda. Taslağa göre yargıtay ve danıştaydan gelen 5 üyenin yanısıra, halen görevde olan hakim ve savcıların seçeceği 7 üye, buna ek olarak TBMM ve Cumhurbaşkanının göndereceği üyelerden söz ediliyor. Taslağa göre Adalet Bakanı ve Müsteşarın da kurul üyelikleri devam ediyor. Şimdi; Bana göre kurula avukat üye alınması için bundan daha doğru zaman bulunamaz. www.fahrialimoglu.com isimli sitemde konu ile ilgili yazımda kurula bir avukat üyenin baro birlik tarafından seçilerk gönderilmesinden söz etmiştim. Ancak şimdi üç avukat üyenin gönderilmesinin savunmaya hak ettiği değeri vermek anlamına geleceğini düşünüyorum. Şöyle ki; HSYK'nun üç icracı daireden oluşması gerektiğini düşünüyorum. Her dairenin de 7 kişiden. Yani Toplamda 21 kişilik kurul. 21 kişi ise; 3 yargıtay, 3 Danıştay, Hakim ve savcılar tarafından seçilmiş ve birinci sınıf 3 hakim 3 savcı, TBMM tarafından seçilmiş 3 üye, Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş 3 üye ve Baro Birlik tarafından seçilmiş 3 avukat üyeden oluşacaktır. üç kişilk her guruptan bir kişinin katılımı ile 7 kişilik üç daire teşkil edecektir. Böylece her üç dairede birer avukat üye birer TBMM, birer yargıtay, birer danıştay, birer hakim, birer savcı ve birer Cumhubaşkanı tarafından seçilmiş üye şeklinde kurulun oluşumu tamamlanabilecektir. Bu dairelerden 1.si tayin, terfi, yükselme, birinci sınıfa ayrılma ve özlük işleri ile ilgilenecektir. 2.Daire mesleğe kabul ve red, personel, idare ve sekreteya ile ilgili olacaktır. 3. Daire hakim savcılar hakkındaki şikayetleri inceleme, teftiş, soruşturma ve değerlendirme, disiplin cezası belirleme ve meslekten çıkarma gibi konularda yetkili olacaktır. Teftiş kurulu bu daireye bağlı olacak ve çalıştırılması onay ya da izne tabi olmayacaktır Adalet Bakanı ve Müsteşar nerede diye soranlar olacaktır. Bana göre HSYK'yı antdemokratik kılan şey kararlarına itiraz edilememesiydi. İşte bu HSYK'nın her dairesinin kararlarına itiraz edilebilek ve bu itirazın değerlendirileceği kurulun içinde Adalet Bakanı ve Müsteşarı bulunabilecektir. Yani itirazların değerledirileceği HSYK Genel Kurulunda Adalet Bakanı ve Müsteşarının olması kabul görebilir. Bunu yapabilir miyiz bilmiyorum. Bİldiğim şu; Yapmaya çalışmazsak kendiliğinden olması çok da olası değil. Saygılarımla |
07-09-2009, 00:40 | #2 |
|
Fatih Altaylı avukatların kurulda ne işi var diye yazmış
THS dostları;
06.09.2009 tarihli habertürk gazetesinde Fatih ALTAYLI "Yeni HSYK nasıl şekillenecek" başlıklı bir yazı kaleme almış ve bu yazı da "avukatların kurulda ne işi var" diyerek önerinin bu bölümüne itiraz etmiş. Ne dersiniz? |
07-09-2009, 09:17 | #3 |
|
İsmi üstünde "Hakimler ve Savcılar Yüksek kurulu".
Bu kurula Adalet Bakanlığından müsteşar ve bakanın katılması ne kadar yanlış ise Avukatların bu kurula girmeside o denli yanlış olacağı düşüncesindeyim. Bu kurul üyeleri sadece hakim ve savcılardan oluşmalı ve üyelerini kendileri seçmelidirler. Nasıl TBB'ye hakim yada savcı üye alımı yapılmıyor ya da meclis tarafından üye seçimi yapılmıyorsa bu kurulda kendi üyelerini seçmelidir. Bağımsızlık ve tarafsızlık ancak bu yolla sağlanır. Bence doğru olan bu.Kimse kimsenin işine karışmasın |
07-09-2009, 16:18 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bugün Altaylı'nın yazısına istinaden kaleme aldığım yazının bir bölümünü alıntılıyorum buraya. Belki avukatların kurulda niçin yer alması gerektiği konusunda fikir verici olabilir diye düşünüyorum. Saygılarımla
|
07-09-2009, 19:07 | #5 |
|
Sayın Alimoğlu,
Mesajlarınızda, avukatların HSYK'da yer almasının gerektiğine ilişkin "savunmaya gereken önemi vermek" gibi genel sözler dışında bir neden bulamadığım gibi, kurulun Anayasa ve Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu'nda yazılı görevlerine baktığımda da görüşünüzü desteklemek için bir gerekçe bulamadım kendime. HSYK'da avukatların da yer almasını neden istediğinizi daha somut gerekçelerle açıklayabilir misiniz? |
08-09-2009, 04:10 | #6 |
|
ombudsmanlık gibi bir rol olabilse...
Keşke, HSYK içinde veya dışında, bir tür ombudsmanlık gibi, avukatlardan oluşan bir danışma kurulu veya heyeti olsa da "savunma"nın eleştirel analiz ve görüşleri hukuki süreçlere bir şekilde dahil edilebilse, dikkate alınabilse. Avukatların tamamen süreç dışı kalmaları da bir eksiklik duygusu yaratıyor.
|
08-09-2009, 15:44 | #7 | |||||||||||||||||||
|
Yargıtay dairelerin de bile avukat üye olmalıdır.
Sayın ALADAĞ
Mesaj alınamamış ise bu iletenin sorumluluğudur. Yani böyle durumlarda sanırım derdini anlatamayan benim diye düşünürüm. Ama "savunmaya gereken önemi vermek" şeklinde tanımladığınıza göre mesajın alınmış olduğunu kabul edyorum. “Savunmaya gereken önemi vermek” olarak özetlediğiniz amaç sizce yeterli değil mi? Yani savunmaya gereken önemin verilmesini sağlayacaksa -ki bundan daha önemli ne olabilir açıkçası bilmiyorum- HSYK'da yer almamız için başka neden aramanız gerekir mi? Sonra eğer yasa değişikliği ile bürokrat, siyasetçi gibi hukuk ile ilgisiz insanlar bu kurulda yer alacaksa, yargı yapıcı olan, yargının asli unsuru olan avukatlar neden bulunmasın diye soruyorum. Ve bir soru daha; Üç icracı dairenin her birinde en az 15 yıl avukatlık yapmış ve yargılama içide karşılaştığımız bütün sorunları bilen bir avukatın olması avukatlık mesleğine zarar mı verir? Bir adım daha ileri gitmek istiyorum ve bunu da bir konu başlığı halinde açmayı düşünüyorum. Bana göre avukatlar hem HSYK’da hem de yargıtayın her dairesinde bulunmalıdırlar. Her dairede bir avukat üye olmalıdır. Neden diye soran olursa da yine “savunmaya gereken önemi vermek” gibi genel geçer bir şeyler söylerim. Avukat'ın unutmaması gereken şey yargı faaliyetinin ya da muhakemenin stepnesi olmadığıdır. Biz yargılamanın asli kurucu unusurlarındanız. Bu yüzden gerek yargı bağımsızlığı ve gerekse içtihat uygulama birliği bizi ilgilendirir. Ve bunların nasıl oluşacağı noktasında hem etkimizin hem yetkimizin olması gerekir. Bir diğer husus HSYK kanununa bakmış ve oradaki görevleri ile bizim orada bulunmamız için bir neden bulamadığınızı ifade etmişsiniz. Tamam mesaj iletenin sorumluluğudur ama sevgili meslektaşım zaten bu durumun o baktığınız kanunun ve anayasanın değiştirilmesi çerçevesinde dile gelen bir tartışma olduğunu gözden kaçırmıyor musunuz? 2004' te hüküm ve yemin dışında ayağa kalkmamız gerekmiyor diye konu başlığı açtığım zaman en büyük direnci yine avukatlar göstermişti. Ne gerek var, ne önemi var gibi bir sürü cevap gelmişti. Ama bu gün artık ayağa kalkmamız gerekmediğini herkes biliyor ve sadece bu bile savunmanın kendisini bir parça daha değerli görmesini sağlayabiliyor. Yine aynı şey olmakta. Sevgili Meslektaşlarım size anlatamamış olsam bile, orada bir yerlerde ne dediğimi benim iafede etme konsunda ki yeteneksizliğime rağmen sezgisi ile, feraseti ile anlayan hukukçuların olduğunu biliyorum. Saygılarımla |
08-09-2009, 16:10 | #8 |
|
Maalesef Türk yargısında bir kast sistemi var. Bu tip kurullara sadece kendi içlerinden üyeler seçip,birbirleri ile ilgili kararları da sen ben bizim oğlan mantığı ile almaları hiç de doğru değil.Sayın Av. Fahri Beye katılıyorum. Danıştay'a bakın pek çok alakasız bürokrat üye var.( vali, müsteşar, büyükelçi v.s) Anayasa Mahkemesi ha keza. Neden buralarda hukukun asli kurucu unsurlarından olan ( en azından söylem bazında öyle denir ) avukatlar bulunmasın.Bunun içine Danıştay ve Yargıtay'ı da katabiliriz. Böylece hukukun toplumla olan bağı daha kuvvetlenebilir. Sürekli devlet memuru zihniyeti ile yaklaşılan konulara belki farklı bir bakış açışı getirilebilir. 15 yıllık bir avukatın bu saydığımız isimlerden eksiği nedir.
|
08-09-2009, 23:10 | #9 |
|
HSYK'da avukat üyelerin bulunması belki biçimsel açıdan yanlış olabilir lakin;"avukatlara duyulan saygının artırılması" yolunda güzel bir basamak olabilir.
Saygılarımla. |
09-09-2009, 08:48 | #10 |
|
Burada Avukatların HSYK'ya katılmasını savunan arkadaşlara soruyorum;
1-Avukatların bu yapıya dahil edilmesi avukatlara ne gibi bir yarar sağlayacaktır, ya da biz avukatların hsyk bünyesine dahil edilmemiz neticesinde hakimler ve savcıların atama,mesleğe kabul,soruşturmaları hakkında karar verme yetkisine sahip olmamız anayasa tarafından bağımsızlık ve tarafsızlık güvencesine sahip bir meslek grubunun yapısını bozmaz mı? Yıllardan beri bu kurula Adalet bakanı ve müsteşarı katılmasın, bağımsızlıkları ortadan kayboluyor diye bas bas bağırırken birde hem meclisten üye alımı hem TBB'den üye seçimi bu kurumu tamami ile bağımsızlığını ortadan kaldırmaz mı? Sayın JACELYN; Danıştayın yanlızca hukukçulardan oluşan hakimlerin alınması gerektiğini hepimiz söyler ve destekleriz.Ancak yasalarda yapılan yanlışlıklar başka meslek grubundan olan kişilerin bu mesleğe girişini kabul etmektedir.Bu yapının yanlış olması HSYK yapısınında yanlış olmasını gerektirmemektedir.Bizim öncelikle yanlışlıkları düzeltmemiz gerekir. Biz yanlışları düzelteceğimize yanlışların içine kendimizi dahil etmeye çalışıyoruz.Biz avukatız.Hukuk içinde bulunan yanlışların üzerine gitmeliyiz. |
09-09-2009, 09:07 | #11 |
|
HSYK'da Adalet Bakanı'nın ve müsteşarının bulunmasına, bu kurula üye seciminin hakim ve savcılar dışında kişi ve kurumlarca yapılmasına, Mahkeme ve Yüksek Mahkemelerde hukukçu olmayanların hakim sıfatıyla görev yapmasına ve HSYK kararlarına karşı yargı yolunun kapalı olmasına elbette karşı çıkalım.
Ama hakim ve savcıların mesleğe kabulü, atanması, yükselmesi, disiplin işleri, özlük işleri gibi HSYK'nun görevi olan işler avukatları ilgilendirmemektedir. Kurulun görevlerinin "savunmanın değeri" ile de bir ilgisi yoktur. Avukatların bu kurulda yer almasının bir tek somut yararı bulunmamakta, öneri sahibi sayın Alimoğlu da böyle bir yarardan sözetmemektedir. Avukatları ilgilendiren ve savunmaya gereken önemin verildiğinin göstergesi, avukatların bu kurulda yer alması değil, adil yargılamanın gerçekleşeceği yasal ve maddi koşulların sağlanmasıdır. Avukatlar hangi hakimin nerede görev yapacağı, hangisinin birinci sınıfa ayrılacağı, kimin nereye tayin olacağı ile ilgilenmezler, ilgilenmemelidirler. Bizi ilgilendiren Avukatlık Kanunu'ndan kaynaklanan yetkilerimizi etkin olarak kullanıp kullanamadığımız, adil bir yargılama faaliyeti içinde asli unsur olarak yer alıp almadığımızdır. |
15-09-2009, 13:29 | #12 |
|
- HSYK'da avukat üyenin bulunması ne avukatlara saygınlık verir ne de savunmaya gereken önem verilmiş olur.
- TBB'de CS veya Hakim üye bulunmaması hakim veya savcı mesleğinin saygınlığını zedelemediği gibi iddia veya karar makamının önemi de azaltmamıştır kanaatindeyim. |
15-09-2009, 18:30 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Aladağ ve sayın Barış'ın görüşlerine katılıyorum. Hakim-Savcıların mesleğe kabulü,tayin ve terfileri gibi konularla görevli ve yetkili olan HSYK'da avukat üye bulunmasının Avukatlara ne kazandırıp, kazandırmayacağının ötesinde hangi ''savunma faaliyeti'' kapsamında değerlendirileceğini merak ettim doğrusu.HSYK yargılama faaliyeti yapan bir kurum olmayıp idari faaliyet gösteren bir kurumdur. Salt Hakim ve Savcıların özlük hakları konusunda çalışma yapan bir kurulda Avukatlardan ya da Yasama ve Yürütme organlarından temsilci bulundurulmasının yargı bağımsızlığını ve yargıç güvencesini zedeleyeceğini düşünüyorum. Nasıl ki Baro ve TBB yönetimlerinde Avukatlar dışında başka meslek mensuplarının bulunması kabul edilemez ise bu önerinin de kabulünün mümkün olmadığı kanısındayım. Saygılarımla. |
15-09-2009, 23:39 | #14 |
|
HSYK"da avukat üye bulunur mu bulunmaz mıı/bulunmalı mı bulunmamalı mı?
Sorunun cevabını HSYK nedir, sorusuna vereceğimiz cevapta aramalı bence. Eğer HSYK bir meslek kuruluşudur dersek, avukatların üye olarak bulunmalarının bir anlamı yoktur. Görünüşe bakılırsa HSYK mesleki bir kuruluştan daha başka, daha değişik, aldığı kararlar belirli durumlarda yargı denetiminin dışında kalan, nev i şahsına münhasır, yargı erkine genel anlamda yön verebilecek kararlar alma yetkisi olan bir kuruluş. Bu türden bir kuruluşa avukat üye seçip seçmemek neden düşünülmesin ki? Saygılarımla |
16-09-2009, 11:45 | #15 |
|
hukuk yaratmada avukatların önemi ve değeri
"HUKUK YARATMAK" denilince akla ilk olarak HAKİMLER geliyor.
Ancak, hukuk yaratmada en değerli ve önemli unsurlardan biri avukatlardır. Avukatların savunmalarındaki hukuki argümanlar kararların alınmasında başlıca rolü oynamıyor mu? Hakimler karar verirlerken, avukatların analiz ve sentezleri yol gösterici olmuyor mu? Hakimler, hukuk yaratırken, sadece kendi hukukçu kimlikleri, kendi hak hukuk ve adalet anlayışları, kendi bireysel zekaları sayesinde mi o kararlara varıyorlar? Bu anlamda, kanunların yorumlanmasında ve mevzuat değişikliklerinde avukatların rolü yok mu? Avukatlar, iç hukuka katkıları oranında, yeterli temsil yetkisi elde edebilmişler mi? Bütün bunları düşündüğümde, neden olmasın diyorum... |
16-09-2009, 22:46 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
HSYK'nun ne olduğu Anayasa ve kendi yasasında yazılı zaten. Biri bana avukat üyenin HSYK'nda ne işe yarayacağını somut olarak anlatabilir mi? |
16-09-2009, 22:54 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu yazdıklarınızın HSYK'nun görevleri ile hiçbir ilgisi yoktur. HSYK yasama organı değildir. |
16-09-2009, 23:08 | #18 |
|
HSYK'nun hür iradesi ile, tarafsız, önyargısız tamamen objektif nitelikte karar almasına mani olabilecek tüm unsurların Kuruldan çıkarılması şarttır.
|
17-09-2009, 13:56 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
HSYK yasama organı olmadığı gibi,yargılama organı da değildir.Anayasamızda yüksek mahkemeler ile ilgili bölümde değil, ayrı bir başlık altında düzenlenmiş, görev ve yetkileri belirlenmiştir.Baroların Avukatlar hakkındaki mesleğe kabül, ihraç, disiplin soruşturması yapma,ceza verme vb.görevlerini Hakim-Savcılar hakkında HSYK yapmaktadır.Dolayısıyla idari bir organ olan HSYK.da meslek dışından başka kişilerin bulunması anlamsızdır. Saygılarımla. |
03-01-2010, 03:14 | #20 |
|
Bu yargı reformu ne zaman uygulanacak bilen var mı?
Avukatların HSYK'da bulunması bana göre de hiçbir işe yaramayan gereksiz bir durum olur HSYK ne yargılama ne de yasama yapar.Hakim ve savcıların görev yerlerini tayin eder,mesleğe kabul ve meslekten ihrac meselelerini görüşür.Bir avukatın hakim veya savcının mesleğe kabul veya ihracında ne gibi bir katkısı olur kurul üyelerine.Keza tayinlerde de. İyi Günler... |
03-01-2010, 20:52 | #21 |
|
Barolarda hakim ce savcı üyelerde olsun.
HSYK'na avukat seçen zihniyet, o zaman Barolarada hakim ve savcı seçilmesine nasıl bakıyor?.İstanbul Barosuna ve Ankara Barosuna o şehirde yaşayan ve görev yapan hakim ve savcılarda seçilmeli.Aksini düşünen varmı acaba.?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Danıştay: "Hsyk'da Yaşanan Sorunlar Yargı Bağımsızlığı ile Bağdaşmamaktadır" | niles82 | Hukuk Haberleri | 1 | 06-04-2007 00:37 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |