|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-10-2009, 11:11 | #1 |
|
Öncekİ Yargilamada İnkar EttİĞİ Belgeye Dayanarak Yenİ Bİr Dava AÇilabİlİr Mİ
Merhabalar;
Daha önce Asliye Hukuk Mahkemesinde menfi tespit davasında hem davacı hem de davalının imzası bulunan bir belge sunduk ve bu belge davalı tarafından sahtedir iddiası ile kabul edilmedi. Ancak Mahkeme bu belgeye dayanarak dava hakkında lehimize karar verdi. Belgeyi kabul etmediklerine dair ve belgenin sahte olduğuna dair beyanlar dilekçelerinde ve beyanlarında mevcut. Daha sonra davalı taraf inançlı işlem nedeni ile tapu iptal ve tescil davası açtı ve davanın tek dayanağı sahtelik iddiasında bulundukları bu belge. Bilindiği üzere de bu tür davalar sadece yazılı delil ile ispat edilebiliyor ve tanık dinlenemiyor. Sahtelik iddiasında daha önce bulunan bu belgeye dayanarak dava açılabilir mi buna ilişkin herhangi bir yargıtay kararı mevcut mudur? iyi çalışmalar... Av.Kazım DEMİR |
06-10-2009, 11:17 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Menfi tespit davasının konusundan da söz ederseniz, işinize yarar yanıt alma şansınız artacaktır. |
06-10-2009, 11:27 | #3 |
|
Menfi tespit davasının konusu; davalı taraf 100.000,00 TL lik senedi işleme koydu. Bu belgede ise bu senetten bahsediliyordu. senede numara verilmiş ve belgede de bundan bahsediliyordu. bu senedin iptaline ilişkin menfi tespit davası açmış ve bu senedi iptal ettirmiştik. davalı da bu yargılama esnasında bu belgenin sahte olduğunu bu belgeden haberi olmadığını, belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmişti.
Saygılarımla |
06-10-2009, 11:44 | #4 |
|
Davanız kabul edildiğine göre o belgenin sahte olmadığı anlaşılmış. Bu durumda karşı taraf da aynı belgeye dayanarak belge içeriğine göre talepte bulunabilir.
|
06-10-2009, 11:52 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Sorduğunuz soru kapsamlı bir sorudur. Bu nedenle lütfen bilgileri paylaşın. Şu sorulara yanıt verir misiniz? 1- "Belge" dediğiniz şey iki tarafça da imzalanmış mı? 2- Belgede senet ne şekilde geçmektedir? " X ada, Y parseldeki taşınmaz karşılığında" gibi bir ibare var mı? 3- Karşı tarafın inançlı işleme dayanarak ikinci bir dava açmasında gösterdiği gerekçe nedir? "O, olmadı, belki bu olur" mantığı mı, geçerli. 4- Menfi tespit davasında sizin ve karşı tarafın iddiaları nelerdir? |
06-10-2009, 12:19 | #6 |
|
Sayın Av.Cengiz Aladağ'a katılıyorum: Birinci davada geçerli sayılan belge ikinci davada da geçerli sayılmalıdır. Aksi halde hukuk çelişkiye düşer. Karşı tarafın iyiniyete aykırı bir tavrı var ama bu tavır birinci davada söz konusu. Nitekim birinci davayı kaybederek iyi niyete aykırı tavrının hukuki karşılığını almış bulunmakta. Şimdi ise ikinci dava açılmış. İkinci dava incelenirken karşı tarafın birinci davadaki haksızlığı değerlendirilmez. Belge geçerliyse delil olarak ileri sürülebilir. Hakkın kötüye kullanılması söz konusu olmaz kanısındayım. Saygılarımla |
06-10-2009, 13:28 | #7 |
|
"Bir davada yapılan mahkeme içi ikrar, başka bir davada da geçerli olup, kesin delil teşkil eder" ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Altıncı baskı, İstanbul 2001, C:2, s:2045 ). Dava evrakında yapılan ikrar geçerlidir ve ikrar eden aleyhine, başka bir davada da kesin delil teşkil eder( YHGK, 2007/14-289 E)
Ne var ki, ikrar bir tarafın, diğer tarafın ileri sürdüğü bir vakıanın doğruluğunu beyan etmesidir.İkrarın söz konusu olabilmesi için bir tarafın bir vakıa ileri sürmüş olması diğer tarafın da bu vakıanın doğrulunu beyan etmesi gerekir. İkrarın konusu ancak karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vakıalar olabilir.(14 HD, 2006/10836 E) Davacı ilk davada senetin sahteliğinden bahsetmiş yani kendi imzasının inkarında bulunmuş.İmza inkarı kabul edilmemiştir. Kendi açtığı davada ise bu kez aynı belgeye ve sizin tarafınızdan atılmış olan imzanın geçerliğine dayanıyor demektir.Basit bir mantıkla düşünüldüğünde, iki talep arasında çelişki yoktur. Yine, her iki talebin de aynılığı (sahtelik) iddiası dikkate alınsa ve "mahkeme içi ikrar" olarak düşünülse dahi, ilgili iddianın "ikrar" olarak nitelendirilmesi kanımca mümkün değildir. Zira ikrar karşı tarafın iddiasının doğruluğunu itiraftır. Her halukarda, mahkeme içi ikrar kabul edilse dahi, tarafınıza karşı açılmış olan ikinci davada davacının daha önce "sahtedir" dediği belgeye "sahte" derseniz bu kez daha önceki davada "sahte değildir" beyanınıza takılmış olursunuz.Kaldı ki mahkeme kararında belgenin sahte olmadığı, imzaların geçerliği maddi vakıa olarak kabul edilmişse ortada kesin delil vardır. |
06-10-2009, 13:29 | #8 |
|
Sayın Suat Bey;
1- Belge iki tarafça imzalanmış bir belge. 2- Anlaşma senedi adı altında bir belge imzalanmıştır. Sözleşmede "12 ada 4 parseldeki hissemi veriyorum. ileride tapu kendime verilmediği takdirde 50 nolu senet işleme konulacaktır." belirtilmektedir. 3- Davacının dava açma gerekçesi ise taşınmaz hisseli bir taşınmaz ve ortaklığın giderilmesi davası açılmış. ihale yolu ile satışta tek kişi girsin ihaleye harcı falan yüksek olmasın demişler. ancak bizim müvekkil bunları kabul etmiyor. tek kişi girmiş ihaleye ve yeri almış. şimdi de davacı taraf anlaşma senedini ortaya koyarak yerini istiyor. fakat anlaşma senedi imzalandıktan sonra taraflar yine anlaşamamış ve anlaşma senedi geçerliliğni yitirmiş. dava gerekçeleri bunlar. 4- Menfi tespit davasında ise bizim iddiamız icra takibine konu olan senedin herhangi bir nakit para alış verişi neticesinde oluşmadığı bunun bahse konu olan anlaşma senedine bağlı olarak teminat niteliğinde düzenlenmiş bir senet olduğunu ve anlaşma senedinin de şartlarının yerine getirilmediğinden ve senedin kayıtsız şartsız borç ihtiva etmesi gerektirdiğidir. karşı taraf ise davanın haksız olduğunu ve böyle bir anlaşma senedine imza atmadığı belirtti. Kusura bakmayın cümlelerde düşüklükler oldu ise. Gelen ve telefonlardan yarım yarım yazabildim. Saygılar... |
06-10-2009, 15:50 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ben bu yazdıklarınızdan da pek fazla bir şey anlamadım.
Neyin karşılığında hisse devri vaad ediliyor? |
06-10-2009, 18:44 | #10 |
|
Sayın schumi 48,
Sizin sorunuzda karşı tarafın menfi tespit davasında belgenin sahteliğini ileri sürmesinden çok olayın içeriği önemli (diye düşünüyorum ) (Yanlış varsa düzeltiniz) 1- X ile Y aralarında inançlı işlem sözleşmesi imzalarlar 2- Sözleşme: Y, 12 ada 4 nolu parseldeki hissesini (muvazaalı olarak) X e tapuda devretmeyi ve X'den istediği tarihte de X in işbu yerin tapu devrinin Y ye iadesinin gerçekleştirilmesini havidir 3- Y, teminat olarak X den 100.000 TL değerinde senet alır 4- Şayet Y nin istediği tarihte X, tapuda devir işlemini gerçekleştirmezse bunun karşılığı olarak X in keşide ettiği 100.000 TL senet işleme konacaktır 5- Y, 100.000 TL lik senet için icra takibi başlatır 6- X, işbu senetten dolayı menfi tespit davası açar ve senet (????) gerekçeyle iptal edilir ve menfi tespit davası kabulle kesinleşir 7- Y nin hissedarı olduğu sözleşme konusu taşınmaz için izale-i şüyu davası ikame edilmiştir ve işbu davada gayrimenkulün satışı yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verildiğinden gayrimenkul ihale ile satılır *Y, inançlı işlem sözleşmesine binaen tapuda X e devir mi yapmıştır? *İzale-i şüyuu davası görülürken tapu kaydı X in mi üzerinedir? *X, izale-i şüyuu davasından kaynaklı aldığı parayı Y ye vermemiş midir? *Menfi tespit davasında teminat olarak verilen senet, teminatın şartları gerçekleşmediğinden iptal edilmiş ise aslında tapuda X e devir yapılmamış mıdır; o halde sorun nedir? Saygılarımla... |
06-10-2009, 20:33 | #11 |
|
Sn Meslektaşım,
Sözkonusu belgenin hükme esas alınıp alınmamasında, belgenin kendisinin hukuki durumunun ve davada neyi ne derece ispat ettiğinin önemlidir. Yoksa tarafların "belgeye" ilişkin sahtelik iddiasının değil. Sahtelik iddiasının başka bir davada veya aynı dava içinde ileri sürmesi de sonucu- belgenin delil olmasını neyi ne derece ispat ettiğini- etkilemeyecektir. Ortaya konulan belge her iki tarafın iddiasından bağımsız olarak belirli bir işlemin vakıanın kanıtıdır. Sahtelik iddiasının ileri sürüldüğü davada imza inkarında bulunulduğunu da belirtmişsiniz , Anladığım kadarıyla Mahkeme bir inceleme yapmış ve belgedeki imzaların taraflara ait olduğu ortaya konulmuş sahtelik iddiası kanıtlanmamış. Buna göre, davalı imzasını önceki davada inkar etmiş olsa dahi, sahtelik iddiasında bulunmuş olsa dahi, sahte olmadığı Mahkeme kararıyla sabit bir belge bir delil sözkonusudur. Davalıyı, daha önce sahtelik iddiasında bulundu diye bu delile dayanmaktan menetmek mümkün değildir. "...fakat anlaşma senedi imzalandıktan sonra taraflar yine anlaşamamış ve anlaşma senedi geçerliliğni yitirmiş..." demişsiniz (alıntı nasıl yapılır bilmiyorum) Tarafın ortaya koyduğu belgeye dayanıp dayanamayacağı iddiasından ziyade, bu bahsettiğiniz anlaşma senedinin geçerliliğini yitiren sebebi ispata çalışmak yerinde olacaktır kanaatindeyim |
06-10-2009, 20:45 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
''Forum Mesajlarında Alıntı Nasıl Yapılır? '' başlığını okumak için tıklayınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7278 |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Tevhide yanaşmayan diğer parsel sahipleri aleyhine dava açılabilir mi? | Av. BNK | Meslektaşların Soruları | 7 | 26-03-2015 11:36 |
İlam Niteliğinde Olmayan Bir Belgeye Dayanarak Başlatılan İlamlı Takip | Av.Salih Tekdemir | Meslektaşların Soruları | 5 | 30-04-2009 16:36 |
İdarİ Yargilamada Karar DÜzeltme | ALKASAN | Meslektaşların Soruları | 2 | 12-09-2008 10:52 |
Yoneticiye Karsi `Vekilin Haklarina Sahibtir` Ibaresine Dayanarak Dava Acmak | umutlaw | Meslektaşların Soruları | 1 | 21-07-2007 14:22 |
hizmet kusuruna dayanarak tüketici mahkemesinde dava açmak mümkün mü | SMK38 | Hukuk Soruları Arşivi | 3 | 12-10-2006 19:18 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |