Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İşçinin ehliyetini kaybetmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-07-2013, 18:02   #1
law89

 
Varsayılan İşçinin ehliyetini kaybetmesi

Merhabalar,

İşçinin sürücü ehliyetine 2 yıl boyunca el konulmuş ve işçi de sürücü olarak çalışıyor. Bunun iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirilmesi için zorunlu neden kapsamına girdiğine ilişkin Yargıtay kararı var ise gönderebilir misiniz?
Old 03-07-2013, 21:47   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan law89
Merhabalar,

İşçinin sürücü ehliyetine 2 yıl boyunca el konulmuş ve işçi de sürücü olarak çalışıyor. Bunun iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirilmesi için zorunlu neden kapsamına girdiğine ilişkin Yargıtay kararı var ise gönderebilir misiniz?

İşçinin sürücü belgesine el konulması işçinin davranışlarından kaynaklanan geçerli bir fesih nedenidir. İş ilişkisinin sürdürülemeyecek olması ve iş ilişkisinde olumsuzluğa yol açacak olması nazara alınarak geçerli fesih nedeni olarak kabul görmektedir. Haklı fesih nedeni olmadığından tazminatlı fesih söz konusudur. Saygılar.
Old 04-07-2013, 11:05   #3
Av.Mehmet KILIÇ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan law89
Merhabalar,

İşçinin sürücü ehliyetine 2 yıl boyunca el konulmuş ve işçi de sürücü olarak çalışıyor. Bunun iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirilmesi için zorunlu neden kapsamına girdiğine ilişkin Yargıtay kararı var ise gönderebilir misiniz?

Yrg. 9. HD’nin, 05.06.2008 tarih ve E.2007/13670, K. 2008/14250 sayılı Kararı;

“İş sözleşmesinin feshinin, davacının ehliyetine el konulması nedeniyle gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 1475 sayılı İş Yasası’nın 17/III ve 4857 sayılı Yasa’nın 26/III. maddesinde işyerinde işçiyi bir hafta süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması hali düzenlenmiştir. Bu durumda, ilgili kurumdan davacının ehliyetine el konulduğu tarih sorulmalı buna bir hafta eklenerek iş sözleşmesinin sona erdiği tarih saptanmalı ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti buna göre hesaplanmalıdır. Davacı şöför olup, ehliyetine el konulunca bu görevini yapamayacağı açıktır. Davacı, bu hususta kusuru olmadığını, davalının iş sözleşmesini sona erdirdiğini ileri sürmüş; davalı, yargılama aşamasında, davacının ehliyetine el konulması üzerine işi bıraktığını savunmuşsa da temyiz aşamasında anılan nedenle kendisinin haklı feshettiğini açıklamıştır. Davacının iş sözleşmesinin hangi yasa döneminde sona erdiği belirlenmemiştir. Yukarıda hizmet süresi ile ilgili olarak yazılan maddede belirtildiği şekilde davacının iş sözleşmesinin sona erdiği tarih kesin olarak saptandıktan sonra, 1475 sayılı Yasa’nın 17/III veya 4857 sayılı Yasa’nın 26/III. bendindeki “İşçiyi işyerinde bir haftadan daha fazla çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir nedenin ortaya çıkması” nedeniyle davalı tarafından feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davacının ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi de hatalıdır.”
Old 04-07-2013, 11:38   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet KILIÇ
Yrg. 9. HD’nin, 05.06.2008 tarih ve E.2007/13670, K. 2008/14250 sayılı Kararı;

“İş sözleşmesinin feshinin, davacının ehliyetine el konulması nedeniyle gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 1475 sayılı İş Yasası’nın 17/III ve 4857 sayılı Yasa’nın 26/III. maddesinde işyerinde işçiyi bir hafta süre ile çalışmaktan alıkoyan bir zorlayıcı sebebin ortaya çıkması hali düzenlenmiştir. Bu durumda, ilgili kurumdan davacının ehliyetine el konulduğu tarih sorulmalı buna bir hafta eklenerek iş sözleşmesinin sona erdiği tarih saptanmalı ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti buna göre hesaplanmalıdır. Davacı şöför olup, ehliyetine el konulunca bu görevini yapamayacağı açıktır. Davacı, bu hususta kusuru olmadığını, davalının iş sözleşmesini sona erdirdiğini ileri sürmüş; davalı, yargılama aşamasında, davacının ehliyetine el konulması üzerine işi bıraktığını savunmuşsa da temyiz aşamasında anılan nedenle kendisinin haklı feshettiğini açıklamıştır. Davacının iş sözleşmesinin hangi yasa döneminde sona erdiği belirlenmemiştir. Yukarıda hizmet süresi ile ilgili olarak yazılan maddede belirtildiği şekilde davacının iş sözleşmesinin sona erdiği tarih kesin olarak saptandıktan sonra, 1475 sayılı Yasa’nın 17/III veya 4857 sayılı Yasa’nın 26/III. bendindeki “İşçiyi işyerinde bir haftadan daha fazla çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir nedenin ortaya çıkması” nedeniyle davalı tarafından feshedildiğinin kabulü gerekir. Bu nedenle davacının ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi de hatalıdır.”


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/11916

K. 2007/29310

T. 8.10.2007

DAVA : İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirten davacı işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili, davalı işverenin Samsun Bölge Müdürlüğünde satış temsilcisi olan davacının, işverenin görev için tahsis ettiği araçla, 29.08.2005 tarihinde girilmez trafik işaretli yere 400 promil alkollü girerek, önce kaldırım korkuluğuna sonra karşı yönden gelen başka bir araca çarparak maddi hasarlı trafik kazasına neden olduğunu, olayın meydana gelmesinde 8/8 oranında kusuru bulunduğunu, ehliyetine 6 ay süre ile el konulduğunu, kazanın Genel Müdürlüğü bildirilmeyip, gizli tutulduğunu, şirkete bu şekilde zarar verdiğini, öğrenilmesi üzerine, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II.e.ı maddeleri uyarınca feshedildiğini, feshin haklı nedene dayandığını savunmuştur.

Mahkemece, davacının işveren ait araçla kaza yaptığı, hasar verdiği, bu davranışının geçerli neden olduğu kabul edilmekle birlikte, işverenin kazayı temsilcisi ile öğrendiği, işverenin fesih hakkını hak düşürücü süre olan 6 günlük süre içinde kullanmadığı, bir nevi işverenin davranışı af ettiği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğine ve kabule göre, davacının alkollü bir şekilde 29.08.2005 tarihinde maddi hasarlı kaza yaptığı, işveren aracında fazla hasar meydana gelmediği, ancak çarptığı ve kusurlu olamayan 3. kişinin aracında daha fazla hasar meydana geldiği, kazada tamamen kusurlu bulunduğu, davacının 06.09.2005 tarihinde yıllık izne ayrıldığı, bu sırada aracı sağlam olarak işveren temsilcisi Bölge Müdürüne 07.09.2006 tarihinde teslim ettiği, davacının ehliyetine 6 ay süre ile el konulduğu, Emniyet kayıtlarına göre, davacının 2003 yılında da 3 kez alkollü araç kullanmak suçundan hakkında işlem yapıldığı, toplam 5 yıl 6 ay süre ile ehliyetinin geri alındığı, tanık anlatımlarına göre, davacının davalı işveren aracını izne ayrılmadan hasarını giderdiği anlaşılmaktadır.

Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, fesih hakkının kullanılmasını düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26. maddesindeki hak düşürücü süre feshe yetkili makamın öğrendiği tarihte başlar. Davalı işveren bir Anonim Şirket olup, Genel Müdürlüğü İstanbul ilindedir. Olay Samsun bölgesinde yaşanmıştır. Davalı Genel Müdürlük olayı öğrenir öğrenmez feshettiğini savunmuştur. Kaldı ki, bu süre içinde gerçekleşip gerçekleşeme feshin haklı olup olmadığını etkilemektedir. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 26. maddesinde belirtilen bu hak düşürücü iş sözleşmesinin aynı yasanın 18 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçerli nedenle fesihte aranmamalıdır. Özellikle fesih hakkının hak düşürücü süre içinde kullanılıp kullanılmadığının, açılacak kıdem ve ihbar tazminatı davasında değerlendirilmesi saklı kalmak kaydı ile, davacının davranışından kaynaklanan nedenin, geçerli olup olmadığı üzerinde durmak gerekir.

4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler İş Kanunu’nun 25.maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen sebepler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.

Somut uyuşmazlıkta, davacının işverenin görevde kullanmak amacı ile verdiği araçla, 400 promil alkol alarak ve girilmez levhası bulunan yere girerek maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, ehliyetine el konduğu, davacının daha önce de bu tür davranışlarının bulunduğu, bu davranışlarının ve bir süre ehliyetine el konulması nedeni ile satış temsilciliği görevini de yapamayacak olmasının işyerinde olumsuzluklara yol açacağı sabittir. İşverenin iş ilişkisini sürdürmesi olanağı kalmamıştır. Mevcut olgulara göre, iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayanmaktadır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.

4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1. Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Davanın REDDİNE,

3. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4. Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 30.00 YTL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450-YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine,”



T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/18364

K. 2006/26051

T. 9.10.2006

• İŞE İADE DAVASI ( İşi Nedeni İle Araç Tahsis Edilen Tıbbi Tanıtım Sorumlusunun İşyeri Kavramı İçerisindeki Aracı Alkollü Kullanması/Ehliyetine 6 Ay El Konulması - Feshin Geçerli Nedene Dayandığı/Tanıtım Görevini Aksattığı Davranışının İşyerinde Olumsuzluklara Yol Açtığı )

• GEÇERLİ NEDENLE FESİH ( Tıbbi Tanıtım Sorumlusunun Tahsis Edilen Aracı Alkollü Kullanması Nedeniyle Ehliyetine 6 Ay El Konulması - Tanıtım Görevini Aksattığı Davranışının İşyerinde Olumsuzluklara Yol Açtığı/İşe İade Davasının Reddi Gereği )

• İŞÇİNİN ALKOLLÜ ARAÇ KULLANARAK TANITIM GÖREVİNİ AKSATMASI ( Tıbbi Tanıtım Sorumlusu/Tahsis Edilen Aracın İşyeri Kavramı İçerisinde Bulunduğu - Davranışının İşyerinde Olumsuzluklara Yol Açtığı/Feshin Geçerli Nedene Dayandığı )

• İŞÇİNİN DAVRANIŞINDAN KAYNAKLANAN OLUMSUZLUK ( Araç Tahsis Edilen Tıbbi Tanıtım Sorumlusunun İşyeri Kavramı İçerisindeki Aracı Alkollü Kullanması Nedeniyle Ehliyetine 6 Ay El Konulması/Tanıtım Görevini Aksattığı - Geçerli Nedenle Fesih/İşe İade İsteminin Reddi )

4857/m.18,21,25

ÖZET : Davacıya tahsis edilen araç, 4857 sayılı İş Kanunu uyarınca işyeri kavramı içerisindedir. Davacı işçi davranışı ile, işverence tahsis edilen aracı alkollü kullanmış ve ehliyetine 6 ay süre ile el konulması nedeni ile araç kullanarak yerine getirdiği tanıtım görevini de aksatmış bulunmaktadır. Davacı işçinin davranışından kaynaklanan bu neden işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır.

Fesih geçerli nedene dayanmaktadır. Mahkemece, feshin geçersizliğine gerekçe gösterilen, davacının amiri konumundaki kişinin bilgisi dahilinde bu eylemleri gerçekleştirmesi, amirinin araç kullanmasına engel olmaması, tek sorumlunun davacı olmaması, davacının yasal sınırın çok az üzerinde alkol alması, davacının ehliyetinin geri alınmasının tek başına iş sözleşmesinin feshi için neden olamaması ve benzer olayda davalı işverenin diğer bir işçinin iş sözleşmesini feshetmemesi gibi nedenler, geçerli nedeni ortadan kaldırmaz.

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : İş sözleşmesinin davalı işveren tarafından geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmiştir.

Davalı işveren vekili, tıbbi tanıtım sorumlusu olarak çalışan ve kendisine işverence işi nedeni ile araç tahsis edilen davacının, "İlaç tanıtımı sonrası, 25.04.2005 tarihinde yemek yeme sırasında alkol aldığım, işyeri eklentilerinden sayılan araçta alkollü binme ve aracı alkollü kullandığım, 26.04.2006 tarihinde yapılan polis kontrolünde %64 promil alkollü olduğunun tespiti sonucu ehliyetine 6 ay süre ile el konduğunu, ilaç tanıtımında araç kullanamayarak tamtım işini yapamadığı ve bu şekilde işini aksatması nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/II maddesi uyarınca" iş sözleşmesinin feshedildiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacının bir yemekten sonra işverene ait araçla alkollü vaziyette araç kullanıp, ehliyetine 6 ay süre ile el konulma olayının iş güvenliğini tehlikeye atması yasalar ve şirket yönetmeliğine aykırı olduğu kabul edilmiş ise de, davacının amiri konumundaki kişinin bilgisi dahilinde bu eylemleri gerçekleştirdiği, amirinin araç kullanmasına engel olması gerektiği, tek sorumlunun davacı olmadığı, davacının alkol sınırının yasal sınırın çok az üzerinde olduğu, davacının ehliyetinin geri alınmasının tek başına iş sözleşmesinin feshi için neden olamayacağı, benzer olayda davalı işverenin diğer bir işçinin iş sözleşmesini feshetmediği, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile istemin kabulüne karar verilmiştir.

4857 Sayılı iş Kanunu'nun l8.maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir.Söz konusu geçerli nedenler, İş Kanunu'nun 25.maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen nedenler yanında, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir.

İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.

Somut olayda, tıbbi tanıtım sorumlusu olarak davalı işverene hizmet veren ve davalının tahsis ettiği aracı, iş görme edimini yerine getirme sırasında kullanan davacı, amiri konumundaki işçi ile birlikte, tanıtım yapılan doktorlarla yemek yediği, bu yemek sırasında alkol alan davacının, trafiğe alkollü şekilde çıktığı, alkol kontrolü sonrası güvenlik kuvvetlerince hakkında tutanak tutulduğu ve ehliyetine 6 ay süre ile el konduğu, davacının bu olay nedeni ile savunmasının alındığı ve iş sözleşmesinin bu nedenlerle feshedildiği anlaşılmaktadır. Esasen bu konu mahkemenin de kabulündedir. Davacıya tahsis edilen araç, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/3 maddesi uyarınca işyeri kavramı içerisindedir. Davacı işçi davranışı ile, işverence tahsis edilen aracı alkollü kullanmış ve ehliyetine 6 ay süre ile el konulması nedeni ile araç kullanarak yerine getirdiği tanıtım görevini de aksatmış bulunmaktadır. Davacı işçinin davranışından kaynaklanan bu neden işyerinde olumsuzluklara yol açmıştır. Fesih geçerli nedene dayanmaktadır.

Mahkemece, feshin geçersizliğine gerekçe gösterilen, davacının amiri konumundaki kişinin bilgisi dahilinde bu eylemleri gerçekleştirmesi, amirinin araç kullanmasına engel olmaması, tek sorumlunun davacı olmaması, davacının yasal sınırın çok az üzerinde alkol alması, davacının ehliyetinin geri alınmasının tek başına iş sözleşmesinin feshi için neden olamaması ve benzer olayda davalı işverenin diğer bir işçinin iş sözleşmesini feshetmemesi gibi nedenler, geçerli nedeni ortadan kaldırmaz. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalı bulunmuştur.

4857 Sayılı iş Kanunun 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1- ) Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- ) Davanın REDDİNE,

3- ) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4- ) Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 20YTL. yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5- ) Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 400-YTL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- ) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 09.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
keşidecinin çeki kaybetmesi tangela Meslektaşların Soruları 5 06-06-2012 08:38
bankanın senetleri kaybetmesi emi_shn Meslektaşların Soruları 4 08-05-2012 16:07
3. Kişinin senedi kaybetmesi Av. Kudret TEL Meslektaşların Soruları 1 01-05-2011 01:08
4616 Sayılı Yasadan (Rahşan Affı) Sanık Ehliyetini Geri Alabilir mi? hırs Meslektaşların Soruları 4 11-11-2007 02:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,25622606 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.