Hasar Bedeli Zamanaşımı Başlangıcı Tespiti

Değerli Meslektaşlarım,
Merhabalar.
2016 tarihinde gerçekleşen tek taraflı ve maddi hasarlı bir kazada müvekkil hasar bedelinden kaynaklı davasını kendisi açmış ve açarken faiz isteminde bulunmayı ihmal etmiştir. Kaza tespit tutanağında jandarma (yol henüz tadilat aşamasında olduğu için gerekli uyarıların konulmamış olmaması nedeni ile) kusurun yol yapım şirketinde olduğunu tutanak altına almıştır.
Daha sonra 2021 yılında davaya müdahil olduk ve 2020 yılında kusur bilirkişi raporunun 2021 yılında ise hesap bilirkişi raporunun geldiğini öğrendik. Dava açılan değer ile gelen bilirkişi raporu arasında 1.000,00 TL gibi önemsiz bir fark bulunmaktadır.
Dava belirsiz alacak davası olarak da açılmadığı için dava kısmi dava kabul edilmek sureti ile bakiye miktar yönünden 2021 yılında ıslah edilmiştir.
Gelinen noktada asıl alacağın faizine ilişkin olarak dava hazırlığı yapmakta iken yaptığım araştırmalarda;
Faiz için açılacak davanın asıl alacağın zamanaşımına bağlı olduğu, asıl alacak için dava açılmış olmasının asıl alacağın faizi için zamanaşımının kesilmesi anlamına gelmeyeceğini tespit etmiş bulunmaktayım. Fakat zamanaşımının başlangıcı noktasında zararın ve failin öğrenilmesi noktasında ise,
Yargıtay zararın öğrenilmesinden kasıt olarak zarar miktarının tam olarak öğrenilmesini ifade ettiğinden dolayı zamanaşımının başlangıcı 2021 tarihli hesap bilirkişi raporu diyebilir miyiz?
Failin tespitine yönelik olarak da tek taraflı kazada kendisine dava açtığımız yol yapım şirketi husumet itirazında bulunmuş olup adli tıp kurumu raporu ve mahkeme kararı ile yol yapım şirketinin sorumluluğuna karar verilmiştir. (Yol yapım şirketi KGM sorumlu olmalı diyerek husumet itirazında bulunmuştur.) Failin öğrenilmesi için de adli tıp raporu yahut mahkeme ilamı diyebilir miyiz?
Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.

Olayda müvekkiliniz yaralanmışsa uzamış ceza zamanaşımı düşünülebilir.

5237 sayılı yeni Türk Ceza Kanununda dava zamanaşımı süreleri, suçlar arasında cürüm ve kabahat ayrımının kaldırılmış olmasına ve çeşitli ceza yaptırımlarına ilişkin getirilen yeni hükümlere paralel olarak, bu Kanunun 66. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında şu şekilde düzenlenmiştir;
“Dava zamanaşımı
MADDE 66. - (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan hâller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl,
Geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.”
(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.