|
Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için. |
Anket Sonucu: Adli Tatil Kaldırılmalı mı? | |||
kaldırılmalı | 16 | 28,57% | |
aynen devam etmeli | 15 | 26,79% | |
süresi azaltılmalı | 22 | 39,29% | |
45 günlük süre az bile daha da artırılmalı | 3 | 5,36% | |
fikrim yok | 0 | 0% | |
Oy Verenler: 56. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 24) | |||
|
27-05-2002, 19:01 | #1 |
|
Adli Tatil Kaldırılmalı
Sevgili arkadaşlar
Adalet tatile girer mi? 45 günlük adli tatil, yargı sürecinin zaten çok yavaş işlediği ülkemizde fazla değil mi? hakimlerimizin izin hakkını kullanabilmeleri adli tatil ile sınırlı değildir aynı adliye de çalışan hakimler tabi ki sırasıyla yıllık izinlerini kullanacaklardır.O halde 45 günlük iş (adalet) bırakma veya yavaşlatmanın anlamı nedir? |
28-05-2002, 05:07 | #2 |
|
1991'den günümüze ...
Her yıl Temmuzun yirmisinde başlayıp Eylülün beşine kadar süren adli tatil konusu, bu yıl da tartışılmakta, çeşitli görüş ve öneriler ileri sürülmektedir. Tartışmalar, tatilin gerekli olup olmadığı, süresini uzunluğu kısalığı, bölgelere göre farklı tarihlerde başlayıp bitmesi ve özetle yararlı olup olmadığı noktalarında odaklanmaktadır. Adli tatilin, yasalarımızda yer almış olmasındaki gerekçesi üzerinde tartışmak yerine, günün koşullarına ve toplumsal gereksinimlere uygunluğu tartışılmalı, konu zaman yitirilmeden çözüme kavuşturulmalıdır.
Ülkemizde davaların uzun sürede sonuçlanabildiği, yargısal adaletin geciktiği, dava dosyalarının hızla çoğaldığı, yerel ve yüksek mahkemelerdeki işlerin çokluğu ve yetişmiş yargıç açığının bulunduğu yadsınamaz bir gerçek iken, adalet hizmetine ara verilmesi hak edilmiş bir dinlence olamaz. Adalet hizmeti, sağlık konusu gibi kesintisiz sürmek zorunda olan hizmetlerin önünde gelir. Yargıcı, savcısı, personeli, avukatı ile adalet hizmeti bir bütündür. Hizmetin, hızlı ve adil sunulması için acil önlemlerin alınması gerekirken dar anlamıyla bile olsa adaletin tatil edilmesi, ülke gerçekleriyle bağdaşmamaktadır. Yıllık, izinler, sağlık hizmetleri, mazeret izinleri, resmi ve dinsel tatil günleri, adliye elemanlarına yeterince işten veya ortamdan uzaklaşma olanağı sağlamaktadır. Adli tatilden personelin ayrıca yararlandığı da söylenemez. Aksine, uygulamada izinlerin genellikle adli tatil sırasında kullandırılmasına çalışılmakla tatil özgürlüğü zaman olarak sınırlandırılmaktadır. Tatilin yargıç, savcı ve personel açısından bir önemi ve yararı bulunmamaktadır. Ayrıca mahkemelerde ve icra dairelerinde yıl sonlarındaki devir işlemleri nedeniyle de adalet hizmeti eylemsel olarak yaklaşık yirmi gün kadar kesintiye uğramaktadır. Tatil boyunca biriken işler ile sonrasındaki güncel işler, normal çalışma düzenini bozmakta, zaten olağan iş yükünün altından kalkılamazken bir de yığılan işlerin süresinde sonuçlandırılması zorunluluğuyla karşılaşılmaktadır. İzlenen yolun amaca uygunluğu tartışılabilirse de adalet hizmetinde arzulanan çabukluğa ulaşılması amacına yönelik olarak Yargıtay dava dairelerinin sayısının arttırılması, yeni yerel mahkemelerin açılması, iş yoğunluğunun dağıtılmaya çalışılması çabaları yanında, hizmete ara verilmesi, hem adalet sisteminin mantığına hem de ülke gerçeklerine aykırıdır. Adalet hizmetinin tatil edilmesi değil, aksine hizmetin sürekliliği açısından gece mahkemelerinin açılması, her dereceden bir yerel mahkemenin merkezi bölgelerde nöbetçi olarak çalışması, gezici yargıçlık sisteminin oluşturulması düşüncesi, tartışılmalıdır. Davaların uzaması, duruşma aralarının yargıcın dosya kapsamını unutabilecek kadar uzun olması, verilen hükmün gerekçeli karar olarak yazılmasında ayrıca zaman yitirilmesi ve buna bağlı işlemlerin de zorunlu olarak yapılamaması sonuçta, yargısal adaletin hızla ve zamana yenilmeden gerçekleşmesine engel olan hususlardır. Adli tatilin kaldırılması, yargısal adaletin hızlı ve adil gerçekleştirilmesi için tek başına yeterli değilse de bu yoldaki çabalara somut bir başlangıç olabilmesi bakımından önemlidir. Av. Hulusi Metin (İstanbul Barosu) (Cumhuriyet 14.07.1991, sayfa 15) |
28-05-2002, 20:03 | #3 | |||||||||||||||||||
|
1.- Gece mahkemesi, 2.- Gezici yargıçlık sistemi, Sevgili Metin, Öncelikle Cumhuriyet gazetesi gibi nitelikli bir gazetede de yayınlanan yazınızı çok beğendiğimi belirtmeliyim. Tebrik ederim. Oldukça çekici yukarıdaki iki fikrin (yada sistemin) Dünya' da uygulanmış veya uygulanmakta olan örneği var mıdır? Bu sistemleri duymamış olmamı cehaletime verin ve lütfen beni bağışlayın. Bir an için, sayın Levent Kırca' nın unutulmaz tiplemelerinden ''seyyar avukat'' parodisi aklıma geldi. '' Seyyar yargıçlık! '' gerçekten merak ettim.. ''tabii yargıç ilkesi'' ile ''seyyar yargıçlık'' nasıl bir araya gelecek ve nerede buluşacaklar.. Sevgi ve saygılarımla. |
31-05-2002, 01:35 | #4 |
|
merhaba,
eğer yanılıyorsam bağışlayın. sayın metin'in yazısından anladığım kadarıyla adli tatilin kaldırılması bu tatilden en ziyade sebeplendiği düşünülen hakim ve savcılar ile adliye personelinin yararına bir durum oluşturacak. o halde kim yahut kimler adli tatilin kaldırılmasına karşı yıllardır direniyor da kalkmıyor bu tatil? meraklı bir konu doğrusu.... saygılarımla... |
19-06-2002, 15:18 | #5 |
|
Adli Tatil kaldırılamaz..
Bu meslekle uğraşan insanlar, eğlence sektöründe olanlar gibi keyif çatmamaktadır. Problemleri çözmek, insanları memnun etmek için, adaleti tesis amacıyla görev yapmaktadır. Stres, sorun, baş ağrısı vs. gibi sounlarla iç içe yaşarken tatili düşünmemek, olanı da fazla bulmak deyim yerinde ise, saflıktır, kulağı ters göstermektir. Adliyelerin sorunları vardır ancak,bu sorunların sebebi adli tatil değildir. İmkansızlıktır. |
23-06-2002, 13:03 | #6 |
|
Ülkemiz Tatil cenneti
En çok tatil yapan sektörlerimiz: milli eğitim-yasama-yargı-yürütme En az tatil yapan sektörlerimiz: Milli Güvenlik(Asker-polis) Dini ve milli bayramlarda en çok tatil kullanan ülke: Türkiye Bunlara rağmen,en çok tatil yapma isteyen ülke halkı: Türkiye şampiyon: Türkiye |
24-07-2002, 10:16 | #7 |
|
Dinlence ...
Adli tatil (doğrusu Adli ara verme) başladı... Haydi hayırlısı...
Ben yine önce "kavram" diyeceğim. Tatil herkesin hakkıdır ve kullanılabilir bir hak olmalıdır. Hani adam demiş; çok yoruldum. Arkadaşı akıl vermiş; eee al başını git bi yere... Bizimkinde yanıt hazır; başımı alıp gittikten sonra... Adli tatilin adliye personeli (yargıcısı, savcısı, müdürü, memuru...)için olduğu düşüncesine katılamıyorum. Hele biz avukatlar için hiç değil. Canımız istediğinde (istemediğinde) randevuyu erteler, iptal eder, duruşmayı bir mazeret dilekçesiyle geçiştirebiliriz.İşlerimizi ayarlar, yılın bir vaktinde kaybolabiliriz. Ya yargıç... Bir "fabrika" tatili gibi bakım, onarım, boya, badana vb. işler için hizmete bir süre ara verilebilir.Bunu anlarım. Bunun da süresi 45 gün olmamalı. Amaç yargıcın tatil yapabilmesi (dinlenebilmesi) ise, yargıç bu hakkını özgürce kullanabilmeli. Öğlen yemeğinde bir de kahve içerek (!) duruşmayı geç başlatan Yargıca kızarız da, mazeret dilekçesi verdiğini önceden meslektaşına bildirmeyen arkadaşımıza kızamayız. Lafın özü; düşünsel eylemde bulunanların tatil yapabilmesi, onların istencine bırakılmalıdır. |
24-07-2002, 11:46 | #8 |
|
Milli Eğitim'i istisna tutarsak sanırım bu kadar uzun süre kepenkleri indiren bir başka sektör daha yoktur. Türkiye'nin en önemli sorunlarının adalet ve eğitim sistemi ile ilişkili olduğu düşünüldüğünde en az tatil yapması gereken bu 2 sektörün en fazla tatili yapıyor olması oldukça düşündürücü.
Adli Tatil'i adli personelin tatili için gerekçe yapmamak gerektiğine inanıyorum. Dünyanın her yerinde her meslekten insanlar tatil yapmaktadır ama hiçbir yerde "işyeri" kepenkleri indirmemektedir. Dolayısıyla Adliyenin kapısına kilit vurmadan da adli personele tatil yaptırmak elbette mümkündür. Sağlık hizmeti almak için hastanaye gittiğinizde "Tıbbi Tatil nedeniyle 5 Eylül'e kadar kapalıyız" yazısına duyacağımız tepki neyse, adalet aramak için Adliye'ye gittiğimizde de aynı tepkiyi göstermememiz gerektiğini düşünüyorum. Lütfen "acil mevattan davalar zaten tatilde de görülüyor" cümlesinin arkasına sığınmayalım, hepimiz bu işin içindeyiz, bu davalara adli tatilde sadece duruşma günü verildiğini ve nöbetçi hakimin de sadece duruşma günü verip, esas hakimin karar vermesi için duruşmaları bir gerekçe yaratıp Adli Tatil sonrasına attığını gayet iyi biliyoruz.. Kazayla karar alsanız, bu defa da kararın yazılması için tatil sonrasını bekliyorsunuz. Dolayısıyla şu bir gerçektir ki, davanız mahiyeti ne olursa olsun teorikte olmasa bile pratikte mutlaka "tatile" giriyor. Saygılarımla, |
13-08-2002, 20:38 | #9 |
|
Adli Seferberlik İlan Edilmeli
Hukuk pratik yaşamı yakalayabilmeli pratikte yaşadığımız ama derli toplu bir yasal düzeneği olmayan ve sürekli gelişmekte olan bir hukuk dalı daha var;
Ne mi? "Tatil Hukuku" Bu alanda artık üniversitelerimizde kürsü oluşturulması,yasal düzenlemelerinin bir araya getirilmesi,oluşturulacak tatil yasasının diğer mevzuata ayarlanması bunun için uyum yasalarının çıkartılması gereklidir.çünkü tatil yasası,MK,BK,gibi genel yasalar kapsamında değerlendirilmesi uygun olacaktır. öyle ya o kadar kapsamlı ki bu konu ;ülkemizde uygulanan bir çok tatil var;remi tatil,gayriresmi tatil,idari tatil,adli tatil,yaz tatili,sömestr tatili,bayram tatilleri(ülkemizde kaç tane bayram adı altında tatil yaşanır bilen var mı?genel,yerel,kurum bazında düşünelim)vs. Artık en önemli yasaları,mebuslarımızın tatilden çağırınca çıkarıyoruz.yirmi yıldır tartışılan ve belkide bir yirmi yıl daha bekleyeceğimiz uyum yasalarını sağolsunlar meclis tatildeyken zahmet edip geldiler ve bir gecede çıkardılar ne güzel demekki tatilde de yapılabiliyor Adli tatil zamanı da hukuk reformlarının hayata geçmesine ayrılabilir.Güzel olmaz mı? adli tatil(adli araverme-adli boşverme) güzel bir amaç için kullanılabilir değil mi?hakimlerimiz tatilden döndüğü zaman, adli yılın başlangıcında, resmi bir adli yıl açılış töreni düzenleyip,yargıtay başsavcımızın,uyuklayan devlet erkanı karşısında hukuk sorunlarını anlatmaya çalışması yerine adli tatil içinde adli muhasebe yapıp,geniş kapsamlı hukuk çalışmaları yapılamaz mı? kısacası Adli Tatil yerine Adi seferberlik diyorum. (boşuna diyorum) selam ve saygılar..... |
24-08-2002, 12:04 | #10 |
|
Adli tatilin kaldırılması gerektiği görüşündeyim. Elbetteki tatil tüm çalışanların doğal hakkı. Fakat bir hak kullanılırken, başka haklara zarar vermemeli. Olaya bu açıdan baktığımda adli tatilin varlığı, bu kurumdan hak talep eden, hakkını bekleyen bir çok kişiye zarar verdiği inancındayım. Temmuzda girdiğim duruşmalara Ekim'e hatta Kasım'a gün veriliyor. Gerekçe; defter durumu ve araya adli tatilin girmesi... Bu durumu acilen hakkını talep eden müvekkile anlatabilmeniz, ondan bu konuya anlayışlı davranmasını beklemeniz komedi olur. Adalete olan güven 17 Ağustos depreminden daha da şiddetli bir şekilde sarsılmaktadır. Ülkemizdeki mafya gruplarının çokluğunu, etkinliğini başka nasıl açıklayabiliriz.... Geç gelen adalet adalet değildir, denilmektedir. bizim memleketi düşünerek söylenmiş bir söz her halde.
|
18-06-2003, 22:33 | #11 |
|
Adli tatil bence de kaldırılmalı artık davalar bu nedenle uzatılmamalı bu ay açtığınız bir davanın ilk duruşması çoğu adliyelerde eylül-ekim ayına bırakılmakta
|
24-06-2003, 18:01 | #12 |
|
Bana kalırsa Adalet Sistemimizin hantallığının sebebini adli tatillere yüklemek hatalı olur deri. Zira çalışma dönemi sırasında yargı işlemleri düzgün işlerse; davalar zaten daha kısa sürede tamamlanacaktır. Yargıtay Başkanı Eraslan, gazeteye verdiği bir demeçte, "Yargıtayın pul alacak parası yok" demişti. Bir yüksek yargı organı bu halde ise, yerel mahkemeleri bir düşünün. Sizler bunu çok iyi anlayabilirsiniz.
Adli tatilin kaldırılmasından ziyade, bu tatilin kısaltılması ve tail sürecinde görev yapan nöbetçi hakimlerin daha düzgün çalışması gereği tartışılmalıdır bence. Ayrıca bir avukatın, sene içinde sık sık mazeret koyup bir yerlere kaçabileceğini de düşünemiyorum. Gerçek bir dinlenme için, çok kısa tatil süreleri yeterli olmayacak, bu yüzden sık sık yapılacak, mazeret koyup bir yerlere kaçmalar, avukatın çalışma disiplinini ve performansını örseleyecektir sanıyorum. Bunun yerine yazın bir döneminde, uzun olmaması koşulu ile tatil yapmalıdır derim ben. Saygılar. |
28-06-2003, 07:05 | #13 |
|
As.Huk Mah. 195 gün Yargılamaya Ara...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN YARGICI BİR YILDA TOPLAM 195 GÜN DURUŞMAYA ÇIKAMAZ İSE
Yargıda davaya bakan mahkemenin asıl yargıcının karar vermesi temel prensiptir. Mahkemeler bir davanın devamında o davayı baştan itibaren hangi yargıç delilleri toplamış, tanıkları dinlemiş ise o yargıcın karar vermesi beklenir. Tüm yargılamalarda yargılamayı baştan yürüten yargıcın karar vermesi temel prensiptir. Bu nedenler her yargıç değişikliğinde DOSYADAKİ BELGELER OKUNDU DENİR. Belgeler okunmasa bile hatta yarım saat önce kendisine görev verilmiş olsa bile yargıç duruşmaya başlar ve dosyadaki belgeler okundu der. Kuzu gibi dosyalar yarım saat içerisinde nasıl okunacaksa. Hayatın gerçeğine uymayan bu saçma hususun şekilsel eksikliği bozma nedenidir. Bu temel görüşten hareket ile yıl içerisinde hiç rapor kullanmayan, hiçbir özel mazeret izni almayan başka bir yöreye tayini çıkan bir asliye hukuk mahkemesi yargıcının kullandığı yasal ve zorunlu izinlerin ile duruşmaların yapılmadığı günler toplamı aşağıya çıkartılmıştır. 45 gün Adli tatil-20 temmuz 5 eylül 15 gün Tayin nedeniyle verilen izin 20 gün Yılbaşı Devri en az. Bazen 1 ay sürmektedir. 72 gün 9 ay x 8 = 72 gün hafta tatili. 15 gün Resmi tatiller. 165 gün Toplam Bir ülkenin, bir asliye hukuk mahkemesinde 365 gününün 165 gününde yargılamalar sağlıklı yapılmıyor o mahkemenin yargıcı 165 gün duruşmaya çıkmıyor ise bir yanlışlık var demektir. Başka bir gerçek ise o asliye hukuk mahkemesinin yasal iznini adli tatil dışında kullanmış olmasıdır. Yargıç yasal iznini adli tatil dışında kullanmış ise yargı dağıttığı asliye hukuk mahkemesinde yargılamalara adli tatil dışında ara verecek yerine yargılamaya 15 dakika kala başka bir yargıç çıkacaktır. Ülkemizdeki bir çok asliye hukuk mahkemesinde yargılamalar toplam 195 gün ya hiç ya da sağlıklı yapılamamaktadır. Selam ve saygılarımla Av. Adil Giray Çelik |
28-06-2003, 11:03 | #14 |
|
Ben de ,yargıdaki yavaşlığın ve aksaklığın adli tatile indirgenmemesi gerektiğini , ancak adli tatilin de fuzuli olduğunu düşünenlerdenim. Sn.Adil G.ÇELİK'in haklı ve abartısız hesabına göre, bir hakim 165 gün dosyadan uzak kalıyorsa,bir avukat ya da bir öğretmen veya bir muhasebeci işine bu zamana yakın bir süre uzak kalıyorsa, mesleğinde (görevinde de) başarı uzakta demektir. Arızayı önce,uzaklaşma nedenlerinde (sistemdeki boşluklara girmeye can atan görevli zihniyetinde de) arayalım derim. Adli tatilsiz çalışan sektörler çok başarılı da,dengeyi adli tatile tabi sektördeki başarısızlık mı bozuyor?
Dalgaların kıyıya vurduğu deniz yıldızlarını tek tek denize atan ve onlara hayat veren yaşlı adamın çabası kadar da olsa ,"adli tatilin de kaldırılması bir şeyleri değiştirir " deniliyorsa (ki öyle anlaşılıyor) amenna. Yani ankette oyum; "adli tatil kaldırılsın" dan yana. |
29-06-2003, 00:21 | #15 |
|
Değerli meslektaşlarım,
Ben de uzun yıllar boyunca adli tatilin gerekli olup olmadığını hep düşünüp durdum. Adli tatilin gerekliliği tartışılırken konu davaların uzaması noktasında toplanmaktadır. O halde sorun davaların uzaması ise Adli tatil davların uzamasının nedenlerinden sadece biri olarak değerlendirilebilir. Öncelikli sorunumuz davaların uzamasını önleyici ve hep söylenipte bir türlü yapılmayan davaların süratli bir şekilde sonuçlandırılmasını medyatik deyimiyle adaletin hızlandırılması sorununu tartışmalıyız. Öncelikle yargının hızlandırılmasını isteyip istemediğimiz noktasında kararlı olduğumuza tam olarak inanmıyorum. Bu konuda Adalet Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay ve TBB ile yerel mahkemeler hakim ve savcılarından seçilecek bir delegasyon tarafından bir adalet ve yargı şurası toplanması gerektiği kanatindeyim. Burada öncelikle yargının yavaş işlemesinin temel sebepleri belirlendikten sonra ittifakla yargının hızlandırılmasına karar verilmelidir. Şu sıralar gündemde olan sadece yasal düzenlemelerde yapılan bir takım degişikliklere abartılı biçimde yargı reformu denmesini de alaycı bir gülümsemeyle karşılıyorum. Bu işin çilesini çekenlerin, hamurunu yoguranların hiç bir katkısı olmadan sözümü mazur görünüz fil dişi kulelerde oturan gerçek yaşamdan uzak, duruşma salonu önünde beklemenin ne demek olduğunu bilmeyen hukuk diplomalı bir zevat tarafından yargı reformunun gerçekleştireleceğine inancım yoktur. Öyle sanıyorumki, bu soruna el atılırsa bundan sonra adli tatilin gerekliliğinin tartışılmasının bir anlamı olacaktır. Yoksa sayın Adil Giray Çelik"in belirttiği gibi bu kadar tatilin arasında adli tatilin lafı bile olmaz. Bu arada sayın aristo nun Türkiye"yi şampiyon yapmasına katılmıyorum. Zira İran"da daha fazla tatil var:-) |
04-07-2003, 22:46 | #16 |
|
Değerli İzleyenler;
THS internet dünyasında en fazla izlenen Türk Hukuk Sitesi olduğu herkesin ortak görüşü. Bu sitede yargının en önemli sorunlarını avukatlar ve hatta bazen vatandaşlar tartışıyor, görüşlerini aktarıyorlar. Adli tatil gibi birinci derecede yargıç ve savcıları iilgilendiren ve onları etkileyecek bir konuda yargıç ve savcılardan tık yok. Birinci derecede kendileri için düşünülen 45 günlük tatil az mıdır? 45 günlük tatil sonunda işlerde aksama oluyor mu? Yoksa zaten işler hep aksak mı gitmekte...? Günde 40,50 dosya ile duruşmaya çıkarak, analarından emdikleri sütün burunlarına gelmesine bir sebepte bu uzun olan tatilller midir? Ulus adına karar veren yargıç ve savcıların bir hukuk sitesine böylesine önemli bir konuda söyleyecekleri bir şey yok mudur? Selam ve saygılarımla Av.Adil Giray Çelik |
14-07-2003, 22:08 | #17 |
|
temmuz ağustos aylarının bunaltıcı sıcağı altında, -ki bu süreç pek çok yerde haziran ayında başlayıp ekim ayının ortalarına kadar devam edebilmekte- artan sıcakla birlikte boğan, giyilemez cüppelerimizle birlikte hala ve ısrarla ,beyinlerimiz pişmiş bir yumurtadan farksız da olsa duruşmalar yapılsın demek ?
12 ayın birbuçuk ayını, başkalarını bırakın kendimize vicdan azabı ve sorumluluk duygusu yüklemeden , yüklenmeden "tatildeyim, çalışmıyorum-ki çoğunlukla fiziken de imkansızlaşabilmektedir-" diyebilmek neden bir lüks olsun? -üstelik yine inanıyorum ki hiçbirimiz 45 günlük bir tatile adı tatil diye de çıkmayız, döner dolaşır adı tatilde olan tatilde, bürolarımızın ve adliye koridorlarının kapısını aşındırırız,45 gün boyunca hakim ve savcıların dönüşümlü kullanacakları izinleriyle adliyelerin kapısına kilit vurlmadığı/vurulamayacağı gibi, biz de serbest avukatlık bürolarımızın kapısını hem işlerimizden fazla uzak kalmamak hem de 45 gün lük bir tatili bir 10.5 ay çalışarak kapatmaya calışmakla uğraşmamak için kapatmaz/kapatamayız - ama yine de bu sürecin adı 45 gün olarak kalmalı ki hiç olmazsa gerçekten yılda bir kez toplamda da olsa bir onbeş gün kaybolmayı, zihnimizi arındırabilmeyi başarabilelim. dileyelim ki geri kalan 10.5 ay , bu 1.5 ayın etkisiyle son derece randımanlı ve aksamayan adalet arayış ve çalışmalarına vesile olsun geçen yıl (ve yaz) hiç tatil yapmamış ve bu yaz tatil yapmalıyım!, tatil yapmalıyım! diye feryat eden bir avukat |
14-07-2003, 23:37 | #18 | |||||||||||||||||||
|
geçen yıl (ve yaz) hiç tatil yapmamış ve bu yaz tatil yapmalıyım!, tatil yapmalıyım! diye feryat eden bir avukat İmza : Av.Şehper Adres: Ayvalık !!! Ayvalık gibi bir tatil cennetinde oturanların tatile ihtiyacı ve hakkı olduğuna, Ayvalık'ta oturmayanlar inanmaz !!!! Saygılarımla Bir Dost (Ayvalıktaoturmayanlardanbiri) |
14-07-2003, 23:53 | #19 |
|
ayvalık ta oturmayıp da, tatil yapanları izlerken çalışmayanlar derdimin büyüklüğünü anlayamaz
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Adli Tatil 3 Aya Çıkarılsın!!! | Av.Suat Ergin | Hukuk Sohbetleri | 55 | 29-08-2015 17:02 |
Adli Tatil | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 8 | 29-08-2011 12:57 |
Adli Biyoloji Adli Genetik ve Gen Hukuku Derneği (ABGEDER) | Av.Ali Osman Özdilek | Hukuk Haberleri | 2 | 30-09-2006 22:44 |
Adli Tatil | renata | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 21-07-2003 08:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |