|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-11-2012, 12:11 | #1 |
|
Anlaşmalı boşanma protokolünde taşınmazın devri ibaresi mi tapu iptali ve tescili talebi mi gerekir?
Merhabalar.
Bu sıralar tapularda meslektaşların çok sık karşılaştıkları bir sıkıntı hakkında fikirlerinize başvuracağım. Şöyle ki; Anlaşmalı boşanma protokolünde bir taşınmazın davacı lehine devrine kararlaştırılıyor. Davalı da işlemi gerçekleştirmek için tapuya gittiğinde aynen satış harcı gibi bir harç çıkacağını, protokolde "tapu tescilinin iptali ve savalı adına tescili" ibaresi olsa idi çok düşük bir harç ödeneceğini söylüyor. Bu arada ilgililerle konusulduğunda, bu sıralar bu sıkıntının çok yaşandığını ve avukatların çok mağdur olduğu öğreniliyor. Şimdi, bu aşamada yapılabilecek bir şey var mıdır? Yani haricen bir tapu iptali ve tescili davası mı açmak gerekir, yoksa tapuda satış veya devir değil de bağışlama mı göstermek gerekir? Bir de protokolde "tapu iptali ve tescili" ibaresinin pek doğru olmadığı düşüncesindeyim. Bir protokole haklı neden olmaksızın iptal ve tescil maddesi konulabilir mi ki? Saygılar! |
09-11-2012, 14:26 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Anlaşılıyor ki, boşanma protokolünüz, hakimin tasdikinden geçmemiş, eş deyişle, bir mahkeme kararında yer almamıştır. Hâl böyle ise, taraflar arasında yapılacak temlikin cinsine, hangi surette temlik edildiğine (satış, bağışlama vs) göre, tapucu, tarifede yazılı olan (Harçlar Kanunu) harcı talep edecektir. Öte yandan, Harçlar Kanunundaki, bağışlamaya ilişkin harç miktarı, satış akdine nazaran daha fazladır. Dahası, Bağışlamadan sonra da, Vergi Dairesine ayrıca beyanname verilip, bağışlanan malın veraset ve intikal vergisi de ödenecektir. Tüm bunlardan başka, kendisinden mal alınan kişinin (olur ya) ileride mirasçılarının açabilecekleri çeşitli miras davalarına karşı bu protokolün veya beyanın iyi saklanması gerekecektir. Kolay gelsin. |
17-11-2012, 19:29 | #3 |
|
Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Karar kesinleşti. Asıl sorun, bir boşanma protokolünde "tapu kaydının İPTALİ ile davacı lehine tescili" gibi bir kayıt yazılıp yazılamayacağı. Sanki protokolle tapu kaydının iptali istenemezmiş gibi geliyor, ama bilemedim açıkçası. |
17-11-2012, 21:44 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Kesinleşen kararın içeriğinden söz etmemişsiniz; onu bilemeden yorum yapmam zordur. Mahkemece, hüküm altına alınmamış bir protokole dayanarak ( ne yazarsa yazsın) Tapuya gidip bir talepte bulunulamayacağını düşünüyorum. Tapuya kayıtlı bir taşınmazın başkasına temlik usulleri bellidir. Protokole dayanarak, haricen açılacak bir dava da dinlenmeyecektir. Kolay gelsin... |
18-11-2012, 22:45 | #5 |
|
[quote=vla]Öncelikle cevabınız için teşekkür ederim.
Karar kesinleşti. Asıl sorun, bir boşanma protokolünde "tapu kaydının İPTALİ ile davacı lehine tescili" gibi bir kayıt yazılıp yazılamayacağı. Sanki protokolle tapu kaydının iptali istenemezmiş gibi geliyor, ama bilemedim açıkçası.[/quo Sayın Meslektaşım, Boşanma protokolüne böylesi bir kayıt yazabilirsiniz ancak bu sefer de boşanma davası ile birlikte ilgili gayrimenkulün değeri üzerinden nispi harç yatırmanız gerekir.Nispi harç yatırdıktan sonra Aile Mahkemesi boşanmaya ve tapunun iptali ve tesciline karar verebilecektir.Saygılar... |
23-11-2012, 15:30 | #6 |
|
Merhabalar, karşılaştığım benzer bir olayı aktarmak istedim. Müvekkilim 2005 yılında anlaşmalı olarak boşanmış, protokolde hangi gayrimenkulun ne kadar hissesinin kime devredileceği ayrıntılı biçimde düzenlenmiş ve kararda boşanma protokolünün mahkeme tarafından aynen onaylandığı belirtilmiş. Ancak müvekkil söz konusu mahkeme kararı ile tapu dairesine gittiğinde "protokolün onaylanmasına" dendiği için herhangi bir işlem yapılamayacağı söyleniyor.. Kararı veren hakim ile görüştüğümde " tapu iptali ve tescil davası" açılması gerektiğini ya da boşanma davası sürecinde duruşma sırasında tapu iptali ve tescilin talep edildiği belirtilerek buna göre harç ödenmesi gerektiğini belirtti. Sonuç olarak şimdi tapu iptali ve tescil davasını hazırlıyoruz kolay gelsin iyi çalışmalar
|
23-11-2012, 16:20 | #7 |
|
Y2HD
Esas : 2002/1350 Karar : 2002/1781 Tarih : 11.02.2002 ANLAŞMALI BOŞANMA TAPU KAYDI (Tapu Kaydının Celbedilmesi Gereği) TAŞINMAZ (Beyanlarda Geçen Taşınmaz) TESCİL (Tapu İptal ve Tescili) 743 Sa.Ka.134 Gayrimenkul davacı adına kayıtlı ise ½ hissesinin iptali ile davalı kadın adına tesciline karar verilerek boşanmaya hükmedilmesi gerekir.wn DAVA VE KARAR: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ KARARI: Taraflar boşanma konusunda anlaşmışlar ve 31.10.2001 tarihli oturumda Medeni Kanunun 134/3 maddesine uygun beyanda bulunmuşlardır. Ancak tarafların beyanlarında, davacı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılan, Kocaeli Merkez Körfez Mahallesi 1152 ada 64 parselde kayıtlı apartmanın ½ sinin Davalı adına tescili de vardır. Mahkemece tapu kaydı celp edilip anlaşmaya uygun olarak gayrimenkul davacı adına kayıtlı ise ½ hissesinin iptali ile davalı kadın adına tesciline de karar verilerek boşanmaya hükmedilmesi gerekirken kararda yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi. |
23-11-2012, 16:35 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler, Diyelim, onama kararı verildi; karar kesinleşti. Lehine olan taraf, elindeki protokole dayanarak yeniden mahkemeye başvurup, tapu iptali ve tescil kararı alabilirmi? Bana göre, salt protokole dayanarak tapucudan bu istenemez; tapucu da, esasen yapmaz. Saygılarımla... |
23-11-2012, 16:38 | #9 |
|
Elbette tapu müdürlüğü ilamda yazan tescili infaz edecektir,ben anlaşmalı boşanmanın temyiz edilerek bir sonuca ulaşılması adına kararı paylaştı.Aksi halde dediğiniz gib)
|
18-03-2014, 19:31 | #10 |
|
TAPU ve KADASTRO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİNDEN
Sayı : B.09.1.TKG.061-647-03-01-10-210/ / /2010 Konu : Mahkeme Kararının infazı hk. TASARRUF İŞLEMLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞINA İlgi: 22/03/2010 tarihli ve 934 sayılı yazınız ve eki dosya. I- GÖRÜŞ SORULAN KONU: İlgi sayılı yazınızda, davacı ….’in maliki olduğu davalı eş …..’in ikamet ettiği Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 adresindeki mesken vasıflı taşınmazın, İzmir 5. Aile Mahkemesi’nin 16/02/2004 tarihli ve 2003/1496 esas, 2004/131 karar sayılı boşanma kararında tarafların üzerinde anlaşmış oldukları 16/02/2004 tarihli protokole göre boşanmaya karar verildiği, kararın hüküm kısmının 5.maddesinde “davacı adına kayıtlı Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 Buca/İzmir adresindeki taşınmazın devrinin davalı adına yapılmasına”, Protokolün “Tazminat” başlığı altında, “ Taraflar karşılıklı olarak birbirinden gerek bu davada ve gerekse bundan sonra nafaka ve tazminat talep etmeyecekler, buna karşılık Zafer Döner’in maliki olduğu halen davalı ……’in ikamet ettiği Tınaztepe Mah. 73 pafta, 7338 ada, 1 parselde bulunan 202/42 Sk. No: 4 D: 19 Buca/İzmir adresindeki mesken vasıflı taşınmaz …… adına tapuda devir yapılacaktır…” denildiği ve kararın hüküm kısmında “taraflar arasında düzenlenen 16/12/2004 tarihli protokolün aynen onanmasına…” ifadesinin yer aldığı, kesinleşmiş hüküm uyarınca …….’ın söz konusu taşınmazın tapuda devrinin yapılmasını talep ettiği, talebin İzmir Buca 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nce 09/09/2009 tarihli ve 8873 sayılı kararı ile red edildiği, anılan kararın Tapu ve Kadastro Bölge Müdürlüğü’nün 06/01/2010 tarihli ve 3 sayılı kararı ile onandığı bu karara karşı da talep sahibince Genel Müdürlüğümüze itirazda bulunulduğu belirtilerek red kararı hakkında Müşavirliğimiz görüşü istenmiştir. II- GÖRÜŞ İSTEYEN BİRİMİN İNCELEMESİ VE NETİCESİ: 26/12/2005 tarihli ve 2005/1614 sayılı Genelge hükümlerine göre Başkanlıkça yapılan incelemede, karar tescil hükmünü içermediğinden malik eş kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlenmek sureti ile devir yapmaz ise boşanma davasının hükmüne göre tapu iptal ve tescil davasının açılması ve bu yönde hüküm içeren kesin yargı kararına göre işlem yapılması gerektiği belirtilerek red kararının onanması gerektiği belirtilmiştir. III- KONUYLA İLGİLİ ANAYASA, KANUN, TÜZÜK, YÖNETMELİK VE DİĞER MEVZUAT HÜKÜMLERİ İLE YARGI KARARLARI: Anayasa’nın 138. maddesinin son fıkrası “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.” Türk Medeni Kanunu’nun “Tescil” başlıklı 705. maddesi:”Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” , Yine aynı Kanunu’nun “Boşanmada Yargılama Usulü” başlıklı 184. maddesi:”Boşanmada yargılama, aşağıdaki kurallar saklı kalmak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa tabidir: Hâkim, boşanma veya ayrılık davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirmedikçe, bunları ispatlanmış sayamaz. 1. Hâkim, bu olgular hakkında gerek re'sen, gerek istem üzerine taraflara yemin öneremez. 2. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz. 3. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder. 4. Boşanma veya ayrılığın fer'i sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz. 5. Hâkim, taraflardan birinin istemi üzerine duruşmanın gizli yapılmasına karar verebilir.” hükmündedir. İcra İflas Kanunu’nun “İlam Mahiyetine Haiz Belgeler” başlıklı 38. maddesi Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir.” şeklindedir. IV- DEĞERLENDİRME: Yukarıdaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, Başkanlık görüşünüze iştirak edilmiştir. Karar incelendiğinde, söz konusu taşınmazın mülkiyetinin devri konusunda malik davacıya yükümlülük getirilmiştir. Taraflar devir konusunda anlaşmış ve bu yönde karar verilmiştir. Ancak karar tescil hükmünü içermediğinden ve devre yönelik talep hakkını taraflara yüklediğinden malikin kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlenmek sureti ile devir teslim yapması bunun sağlanamaması durumunda boşanma davasının hükmüne göre tescil talebinde bulunanın tapu iptal ve tescil davası açması ve tescil hükmünü içeren kesin yargı kararına göre işlem yapılması gerekmektedir. V- SONUÇ : Karar tescil hükmünü içermediğinden ve devre yönelik talep hakkını taraflara yüklediğinden bu hükme göre malik eş kendi rızası ile Tapu Sicil Müdürlüğünde resmi senet düzenlemek sureti ile taşınmazı devretmeli, bu sağlanamaz ise tescil talebinde bulunanın tapu iptal ve tescil davası açması ve bu yönde hüküm içeren kesinleşmiş yargı kararına göre işlem yapılması gerekmektedir. Bilgilerini ve gereğini rica ederim. |
08-10-2016, 15:55 | #11 |
|
Merhabalar,
Benim de bir anlaşmalı boşanma davası açma durumum var da. Müvekkil adayına, vergi dairesinde, gerekçeli kararda tapu tescili ibaresi yer almazsa daha çok harç ödeneceği söylenmmiş. Bu durumda ben protokole tescil ibareli şeklinde yazıp, bir de ekstradan emlak rayiç bedel üzerinden nispi harç mı yatırmam gerekiyor? Bu şekilde süreç yürüten meslektaşlar nasıl yaptı acaba? |
08-10-2016, 20:57 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Evet doğru, aynen dediğiniz gibi yapacaksınız. Belediyeden rayiç değer yazısı getireceksiniz ( emlak borcu varsa yazıyı vermek için yatırmanızı şart koşmaktadırlar ), mahkeme önce devredilecek kısım için nisbi harcın 1/4'ünü, karardan sonra da bakiye 3/4 karar harcını tahsil edecek. Hükmü de "tecsiline" şeklinde kuracak. Böylece yarın karar ile devirde alım satım harcı ödemeyeceksiniz, hükmen tescil gibi döner sermaye ödeyerek tescil yapacaksınız. |
08-10-2016, 22:39 | #13 |
|
Taşınmaz 1 Ocak 2002'den önce tescil edilmiş davalı adına. Ama tamamını devredecek davacıya.
Harç olayını ara kararda aile mahkemesi mi belirtecek acaba yoksa anlaşmalı boşanma davasında ben mi talep edeceğim rayiç bedel evrakı ile birlikte? Dava açarken ödemeyeceğim sanırım. |
10-10-2016, 10:38 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
|
13-03-2018, 14:27 | #15 |
|
Hem taşınmaz için hemde dükkan için protokolde sadece davacıdan davalıya devredilebileceği yazılsa, bu devir gerçekleşmediği zaman çözüm şekli nasıl olması gerekir? İcradan bir işin yapılması anlamında devrin yapılmasını isteyebilir miyiz?
|
13-03-2018, 17:30 | #16 |
|
YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ KARARI:
DAVA TÜRÜ: Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalılar vekilleri taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı ... vekili, eşler arasında kesinleşen anlaşmalı boşanma ilamına aykırı şekilde davalı eski eşinin davaya konu kooperatif yolu ile edinilen taşınmazın tamamını önce kendi adına tapuda tescilini sağlayıp, sonra da muvazalı olarak diğer davalıya devrettiğini, taşınmazda iki çocuğuyla birlikte ikamet ettiğini, ipotekli olan bu taşınmazı gelip görmeden birinin satın almasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle davalı Kürşat adına olan tapu kaydının tamamının iptali ile 1/2 davacı adına, 1/2 eski eş davalı ... adına tescilini, bu talep yerinde görülmediği takdirde taşınmazın 1/2 hissesinin rayiç değerinin tespit edilerek faiziyle birlikte davalı ...'dan tahsilini talep etmiştir. Davalı ... vekili, davalının zora girdiği için taşınmazı sattığını, makul değerden davacının zararını karşılamayı kabul ettiklerini bildirmiştir. Davalı ... vekili, taşınmazın satın alındığı esnada davacının iddia ettiği hususların davalı tarafından bilinmesinin mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı her ne kadar 3. şahsa karşı alacak davası açmış ise de öncelikle gayrimenkul ... tarafından satıldığından davalı ...'dan talep ettiği tazminat miktarını almadığı taktirde 3. kişiye rücu hakkı bulunduğundan, davalı ...'a açılan davanın reddine, taraflar arasında 7. Aile Mahkemesi tarafından anlaşmalı boşanmaya karar verildiği, burada dava konusu gayrimenkulün 1/2 hissesinin davacıya ait olduğu konusunda protokol bulunduğu, buna rağmen davalı ...'nın taşınmazı sattığı anlaşılmakla, bilirkişi raporunda gayrimenkulün 142.500,00 TL olduğu dava tarihinde davacının 100.000,00 TL istediği daha sonra talep miktarının ıslah edildiği anlaşılmakla, davanın 100.000,00 TL si dava tarihinden itibaren diğer 42.500,00 TL'nin ise ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalıların vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Terditli (kademeli) davalarda (6100 sayılı HMK 111. md), davacı aynı davalıya karşı aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunan birden fazla talebini aralarında aslilik ve fer'ilik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Terditli davalardaki taleplerden biri asıl taleptir; ikincisi fer'i taleptir. Davacı, ilk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı talebini ise asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar. Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz. Somut uyuşmazlık incelendiğinde, dilekçeler teatisi aşamasında gerek dava dilekçesi gerek süresi içerisinde ve HMK'nun 141/1. maddesine uygun olarak sunulan cevaba cevap dilekçesindeki anlatımlara göre; davacı taraf, ....7. Aile Mahkemesi 2013/502 esas ve 2013/510 karar sayılı boşanma ilamında açıkça "....7- ... İli ... İlçesi Alan Mah. ... Ada ... Parsel C Blok Daire:5'de yer alan, adresi Kırcamii Mah. Avni Tolunay Cad. No: 125 Seher Konutları .../...olan ve halen yapımı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından devam ettiği için şahsi tapuları dağıtılmayan ve de davalı eş ... üzerine kayıtlı olan kooperatif hissesinin şahsi tapuya dönüştürülmesi aşamasında davalı eş bu taşınmazın % 50'sini davacı eş ...'a devredecek ve tapu kaydını onun adına çıkaracaktır. Bu kooperatif için şahsi tapuya geçildiğinde taşınmazın % 50'si davalı eş ... ve diğer % 50'si davacı eş ...'a ait olacaktır. Ayrıca bu Kooperatif için devam eden ve de devam edecek olan her tür ödemeler (aidat olarak kooperatife ve kredi olarak bankalara) davalı eş ... tarafından yapılacağı,.."nın hükme bağlandığını ve kararın 09.09.2014 tarihinde kesinleştiğini, taşınmazda davacının iki çocuğu ile birlikte yaşadığını, davalı eski eş ... tarafından mal kaçırmak amacıyla Kooperatiften taşınmazın sadece kendi adına devrinin yapıldığı, taşınmaz üzerinde 01.08.2013 tarihli Halkbankası 223.500,00 TL borçlusu davalı ... olan ipotek var iken diğer davalıya 20.10.2014 tarihinde muvaazalı olarak devredildiğini, bu kişinin evi görmeye gelmediğini ve bu durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davalı ... adına olan tapu kaydının tamamının iptali ile davacı ve davalı eski eş adına 1/2'şer tesciline karar verilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde 1/2 hissenin rayiç değeri üzerinden davalı eski eşten alacağın faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davacı tarafın; asıl talebi tapu iptal ve tescil olup, asıl talep hakkında bir karar verilmeden fer'i talebin incelenmesi mümkün değildir. Gerekçeli karar içeriği ve hüküm fıkrası incelendiğinde ise Mahkeme tarafından davacı tarafın asıl talebinin hatalı bir şekilde alacak olarak nitelendirilmesi ve yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni yapılmıştır. Mahkemece, davacının asıl talebi hakkında tedavüllü tapu kayıtları, resmi senetler, banka ipotek evrakları, anlaşmalı boşanma dosyası getirtilerek dosya arasına alnması, dosya içeriği, iddia ve savunma doğrultusunda toplanan diğer tüm deliller birlikte muvazaa hususu irdelenerek tartışılıp değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
14-03-2018, 15:26 | #17 |
|
Eklediğiniz karar için çok teşekkür ederim sayın meslektaşım.
|
15-10-2019, 16:13 | #18 |
|
Katkı
"...Gayrimenkul 01.01.2002 tarihinden sonra edinilmiş ise, 4721 sayılı Kanununa göre yasal mal rejimi gereğince edinilen malların paylaşımı söz konusu olacağından bunun bir ivaz sayılmaması gerekir. Dolayısıyla diğer eşe devredilen ½ hisse için aynı tarifenin 13/c maddesine göre harç aranılması gerekecektir..."
https://www.gib.gov.tr/node/99523 |
16-10-2019, 05:27 | #19 |
|
Boşanma Protokolü
Merhaba sayın meslektaşlarım,
Eldeki OLAY’da 1.Taraflardan biri ÇEKİŞMELİ BOŞANMA davası açıyor.Henüz yargılama başlamamış... 2.Daha sonra öteki eşin talebiyle bir ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜ hazırlanıyor…. 3.Protokol "duruşma gününden önce" mahkemeye sunulmak isteniliyor. 4.SORU: 4.1. “ Evlilik Birliği içinde ve 01.01.2002 tarihinden sonra iktisap edilmiş olup, davacı koca adına kayıtlı olan taşınmazın, eşler arasında 4721 s. TMK.’ya göre YASAL MAL REJİMİ kapsamında, “EDİNİLEN MALLARIN PAYLAŞIMI” söz konusudur. 4.2.Bu taşınmaz mülkiyetinin tamamının davalı kadına ait olması konusunda taraflar anlaşmışlardır. Mülkiyetin naklinde ivaz söz konusu değildir. 4.3.Bu durumda malik kocanın ½ hissesinin iptali ile, taşınmaz mülkiyetin tamamının 495 s. Harçlar K.’nun (4) sayılı Tarifesinin 13/c maddesine göre TL 143,60 harç karşılığında davalı eş adına tescilini talep etmekteyiz.” 4.4.Protokolün sonuç bölümüne, HÜKÜM altına alınmak üzere, yukarıdaki “talep” yazılabilir ve bu talep mahkemece kabul edilebilir mi? Görüş ve önerilerinizi paylaşmanız dileğiyle Saygılar |
16-10-2019, 10:47 | #20 |
|
Üstad merhabalar.
Aslında sorunuzun cevabını vermişsiniz. Başıma hiç gelmedi ama kendi yorumumu yapmak isterim. Kanuni engel yok ama uygulayıcı ne der? Bana kalırsa; ikna oldum ve talebiniz kabul edilmelidir. Ancak mahkeme kabul eder mi? Pek sanmıyorum. Ancak iyi bir uygulayıcıya denk gelmeniz gerek. |
16-10-2019, 10:48 | #21 |
|
Yeni Tapu Sicili Tüzüğü'ne göre, mahkemece, vasiyetnâmenin aynen infazına karar verilse dahi, Tapu Müdürü,"anlamam, HÜKÜM FIKRASINNDA; taşınmazın/ taşınmazların ada, parsel ve sair özelliklerinin tek tek yazılması, yazılmamışsa ya yeni dâva ( kocaman harç ödeyerek, emek ve zaman) veya tüm mirasçıların birlikte müracaatı lâzım gelir" diyor.Bu uygulamadan hareketle....
Saygılarımla. |
16-10-2019, 12:38 | #22 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Özelgeyi kim hazırlamışsa artık:
Mal 2002 yılından önce alınmış olsa bile, neden eşler arasındaki mal rejimi otomatikman "mal ayrılığı rejimi" olsun? |
16-10-2019, 12:55 | #23 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Eğer yanlış anlamıyorsam: a- Taşınmaz taraflar evliyken 01.01.2002 tarihinden sonra satın alınıp, TAMAMI erkeğin üzerine tescil edilmiştir. b- Taraflardan birisi çekişmeli boşanma davası açtıktan sonra , "Anlaşmalı boşanma" davasına çevirip, protokol hazırlamak istemektedir. c- Hazırlanacak protokolde, eşin üzerine olan tapunun 1/2 hissesinin mal rejiminin tasfiyesi kapsamında(Boşanmak için verilecek tazminat kapsamında olmamak üzere) kadının üzerine tesciline karar verilmesi talep edilecektir. Böylece bir ivaz sözkonusu olmadığı için tapu harcı cüz'i bir miktar olacaktır. Benim Görüşüm: Yukarıda özetlediğim şekilde mümkündür. Yine yukarıdaki mesajlarda ve Cumhur Okyay'ın mesajında isabetle belirttiği gibi, "infazda tereddüt yaşanmaması "bakımından, mahkeme kararına protokoldeki hüküm aynen geçirilip ada, parsel numaraları da yazılarak "Kocaya ait 1/2 hissenin iptal edilerek, tarafların mal rejimini tasfiyesi kapsamında kadın adına tesciline" denilirse, sorun yaşanmaz. SORUMA GELİNCE: Taşınmazın tamamı kocaya ait. Yapılan işlemle 1/2 hisse iptal edilip, kadının üzerine tescil edilmiş olacak. Pekala, koca üstünde kalan 1/2 hisseye ne olacak?
O halde kalan 1/2 hisse ivazlı olarak(Boşanma karşılığında) devredilebilecektir. |
16-10-2019, 13:32 | #24 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Tartışa tartışa...
Neden "ivazlı" Katılımın, katkın ve görüşlerin için teşekkürler dostum... Taşınmaz evlilik birliği içinde... ve 2002'den sonra...iktisap edildiği için... Tapuda eşlerden birisi adına kayıtlı olsa da... Zaten 1/2'si yasal olarak (YASAL MAL REJİMİ kapsamında) öteki eşe ait (tapuda gözükmüyor olsa da !)... Anlaşma gereğince... Davacı koca adına olan kaydın iptali ve mülkiyetin (tümüyle) davalı kadın adına tescili söz konusu...olduğundan... 492.s.Harçlar K. yönünden... (4) sayılı Tarifesinin 13/c maddesi uygulanabilir mi? Ve Boşanma Protokolüne "hüküm altına" alınması talebiyle yazılabilir mi? Sevgiler. |
16-10-2019, 14:38 | #25 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Edinilmiş mallara katılma rejiminde malumunuz katılma alacağı, taraflar evliyken bir eş tarafından 01.01.2002 tarihinden sonra alınan bir taşınmazda diğer eşin doğal olarak 1/2 oranında "hak sahibi" olması demektir. 1/2 ise,tapuda malik olarak görünen eşe aittir. Ha, bu arada taşınmazın tamamı üzerinde hak iddia eden bir eş varsa o başka bir davanın konusu olabilir.Geriye kalan birinci olasılık budur. Diğer olasılık ise taraflar boşanma protokolünde sadece bir taşınmazı değil tüm malvarlıklarını(mal rejimini) tasfiyeye tutmak istemiş olabilir. Örneğin bir taşınmazın tamamı kadına, başka bir taşınmazın da tamamı erkeğe tescil edilecek şekilde gibi. Böyle ise durum farklı olur.
Son olasılık sözkonusu ise yazılabilir ama harçsız tescil için tapuyu ikna etmek zor olur. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hazineye ait tapu kaydının iptali ile sahıs adına tescili talebi | özlem küçükbahar | Meslektaşların Soruları | 0 | 31-08-2012 15:05 |
Anlaşmalı Boşanma Taşınmazın Şartlı Devri İhtiyati Tedbirin Şartlı kaldırılması mümkün mü | sebepsiz zenginleşme | Meslektaşların Soruları | 0 | 14-12-2011 17:51 |
tapu iptali ve tescili davası ile tapu iptali ve tescili usulen hangi noktada ayrılır | ahz | Meslektaşların Soruları | 5 | 16-03-2008 16:27 |
Başka bir dosyadan üzerinde ihtiyati tedbir olan taşınmazın tapu iptali ve tescili | avukat esra | Meslektaşların Soruları | 2 | 12-03-2008 23:08 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |