|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-03-2007, 22:50 | #1 |
|
itirazın iptali davası, hak düşürücü süre
arkadaşlar merhaba,
ilamsız icra takibinde borçluya gönderilen ödeme emrine borçlu süresinde borca itiraz ediyor. Ancak icra müdürlüğünce takibin durdurulduğuna dair bir karar verilmiyor. Dosyadaki itiraz etmeyen ve hakkındaki takip kesinleşen diğer borçlu hakkında takibe devam ediliyor. İtiraz eden borçlunun itirazının üzerinden 1 yıllık süre geçiyor. Ancak alacaklı vekili olarak tarafımıza borçlunun süresinde yapmış olduğu itiraz dilekçesi ve takibin durdurulduğuna dair karar tebliğ edilmiyor. Bu durumda 1 yıllık süre geçmiş olduğundan itirazın iptali davası açma hakkımız bitiyor mu yoksa tebliğ edilen bir itiraz veya karar olmadığından dava açma hakkımız halen devam ediyor mu? |
24-03-2007, 22:57 | #2 |
|
itiraza ıttılaınız, yani itirazı öğrendiğiniz dosyadan belli ise,
yani itirazdan sonra dosyada işlem yapmışsanız, bildiğiniz kabul edilebilir veya icra müdürüne bir tebligat pulu verin, size tebliğe çıkarsın, yaparsa ne ala, peki muhtemel itirazın size tebliği için pul verdinizmi? sevgiler saygılar |
24-03-2007, 23:01 | #3 |
|
pul masrafı borçlu tarafından verilmemiş, biz de alacaklı olarak vermedik.
|
24-03-2007, 23:12 | #4 |
|
borçlu pul vermeye ne kadar mecbur,
burada Gölcük de, icra müdür itiraz pulu almadan icra evrakı almıyor, bence doğrusu bu, peki işleminiz var mı? ve bu mana ifade edermi ? |
24-03-2007, 23:17 | #5 |
|
dosyada işlemimiz var
şöyle olabilir. itirazını öğrendikten sonra icra dosyasında yapmış olduğumuz ilk işlem tarihi belki ıttıla tarihi olarak kabul edilip 1 yıllık hak düşürücü sürenin bu tarihten itibaren başladığı kabul edilebilir. Bir meslektaşımızla şifahi görüşmem de muhakkak bir tebliğin yapılması gerektiği (tebliğ masrafının alacaklı veya borçlu tarafından verilmesi önemli değil) ve tebellüğ tarihinden itibaren sürenin başlayacağını söylemişti. ancak bir yargıtay kararı ve ya mahkeme kararımız yok. |
25-03-2007, 00:35 | #6 |
|
dıger borclular hakkında ıslem yaptıgınız ıcın dosyada bunlara ılıskın talebınız oldugu ıcın...borclunun ıtıraz tarıhınden sonrakı ılk talep tarıhınız ogrenme tarıhı kabul edılecek ve bu tarıhten sonra süre baslayacaktır...ıyı calısmalar..
|
25-03-2007, 10:58 | #7 |
|
sayın ayşe eroral,
görüşünüz uygulama ile uyum içerisinde ve mantıklı, ama, bir çözüm aramaya çalışırsak, başkaca işve işlemler yapılmış olması, önceki yazılara ıttıla karinesi yaratır mı? ve neden şöyle düşünün, geldiniz sürat ve acele ile bir talep açtınız, alttaki tüm kağıtları okuduğunuz nasıl farz ve kabul edilebilir. saygılar av. m. emin öztürk |
25-03-2007, 16:09 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
|
25-03-2007, 16:23 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Mehmet Emın bey... |
25-03-2007, 16:25 | #10 |
|
İtiraz tarihinden sonra dosyada yaptığınız ilk işlem tarihinden itibaren süreyi kaçırmışsanız fazla zorlama çözümler aramamalı. Fakan neden tahsilde tekerrür olmamak üzere genel hükümlere göre alacak davası açmıyorsunuz?
|
25-03-2007, 16:46 | #11 |
|
Aşağıdaki Yüksek Mahkeme kararlarının soruyu cevapladığını sanıyorum, kolay gelsin.
T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4511 K. 2005/1138 T. 14.2.2005 • İTİRAZIN İPTALİ ( Dava Açma Süresinin Ödeme Emrine Vaki İtirazın Alacaklıya Tebliği Tarihinden İtibaren Başlayacağı Bunun Dışında Bir Yol Harici Öğrenme vs . Öngörülmediği ) • DAVA AÇMA SÜRESİ ( İtirazın İptali Davası - Ödeme Emrine Vaki İtirazın Alacaklıya Tebliği Tarihinden İtibaren Başlayacağı Bunun Dışında Bir Yol Harici Öğrenme vs. Öngörülmediği ) • ALACAKLIYA TEFHİM VEYA TEBLİĞ ZARURETİ ( İtirazın İptali Davası - Dava Açma Süresinin Başlaması İçin İtirazın Alacaklıya Tebliği Zorunlu Olduğu ) 2004/m.62,67 ÖZET : Dava,TTK.nun 1301. madde hükmüne dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK.nun 67/1 nci madde ve fıkra hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol ( harici öğrenme v.s ) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2 nci madde ve fıkra hükmünde de,itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.Somut olayda,İcra Müdürlüğünce, itirazın alacaklı vekiline dosyaya başvurusunda, tefhimine karar verilmiş ise de,ne tutanağa geçmiş bir tefhim,ne de tebliğ suretiyle alacaklı vekili itirazdan haberdar edilmemiştir. Bu durumda mahkemece, tebliğ gerçekleşmediğine göre, açılan davanın süresinde olduğu dikkate alınarak, işin esasına girilip, hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.11.2003 tarih ve 2000/1163-2003/1621 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: KARAR : Davacı sigorta vekilinin, TTK’nun 1301 nci madde hükmüne dayalı olarak davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davası sonunda, mahkemece davanın süre bakımından reddine dair verilen kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava,TTK.nun 1301 nci madde hükmüne dayalı itirazın iptali istemine ilişindir. Mahkemece, davacı alacaklının davalının ödeme emrine vaki itirazını dava dışı diğer borçlu için haciz ve muhafaza talebinde bulunurken, dosyaya yaptığı başvurular sırasında haricen öğrendiği, öğrenme tarihi ile dava tarihi arasında İİK.nun 67 nci maddesinde öngörülen dava açma süresinin geçirildiği sonucuna varılarak,davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, İİK.nun 67/1 nci madde ve fıkra hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol ( harici öğrenme v.s ) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2 nci madde ve fıkra hükmünde de,itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.Somut olayda,İcra Müdürlüğünce,itirazın alacaklı vekiline dosyaya başvurusunda, tefhimine karar verilmiş ise de,ne tutanağa geçmiş bir tefhim,ne de tebliğ suretiyle alacaklı vekili itirazdan haberdar edilmemiştir. Bu durumda mahkemece,tebliğ gerçekleşmediğine göre, açılan davanın süresinde olduğu dikkate alınarak, işin esasına girilip, hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış,kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın, davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2002/14416 K. 2002/14868 T. 9.7.2002 • İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASINDA SÜRE ( Borçlunun Ödeme Emrine İtiraz Dilekçesinin Alacaklıya Tebliğ Edilmemesi - Sürenin İşlemeye Başlamayacağı ) • ÖDEME EMRİNE İTİRAZ ( Borçlunun Dilekçesinin Alacaklıya Tebliğ Edilmemesi - İtirazın Kaldırılması Davası İçin Gereken 7 Günlük Sürenin İşlemeye Başlamayacağı ) • SÜRE ( İtirazın Kaldırılması Davası İçin Gereken 7 Günlük Sürenin İşlemeye Başlamayacağı - Borçlunun Dilekçesinin Alacaklıya Tebliğ Edilmemesi ) 2004/m.264/2 ÖZET : Borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmediğinden, itirazın kaldırılması davası için gereken 7 günlük süre işlemeye başlamaz. Bu duruma rağmen öğrenme süresi esas alınarak şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : İİK.nun 264/2. maddesi uyarınca borçlunun ödeme emrine karşı yaptığı itirazın alacaklıya tebliğ edilmesi ve alacaklının tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Tetkik Merciinde itirazın kaldırılmasını istemesi veya mahkemede dava açması gerekmektedir. Somut olayda borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmediğinden anılan maddede öngörülen 7 günlük sürenin başladığından söz edilemez. Bu duruma rağmen mercice öğrenme tarihi esas alınarak yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi. |
25-03-2007, 17:47 | #12 |
|
arkadaşlar, hepinize çok teşekkür ederim. yeterince aydınlandım. iyi çalışmalar
|
26-03-2007, 10:14 | #13 |
|
İtiraz tarafınıza tebliğ edilmediği için hukuki yarar var ise ( bir yıllık süre tebliğ ile başladığından ) itirazın iptali davası açabilirsiniz. Kaldı ki 1 yıllık sürenin geçmesi nedeni reddedilme ihtimali olan itirazın iptali davasını bile ıslahla alacak davasına dönüştürerek sonuca ulaşmak mümkündür.
|
05-11-2010, 13:57 | #14 |
|
Arkadaşlar aksi yönde de makaleler ve yargıtay kararı var var mesela Talih Uyar 'ın "Genel Haciz Yolu İle İlamsız Takiplerde İtiraz Şekli,İtiraz Yeri ve İtiraz Süresi başlıklı makalesinde İCRA İFLAS KANUNU 62/II. MADDESİNDE YER ALAN “ TAKİBE İTİRAZ EDEN BORÇLUNUN, İTİRAZLA BİRLİKTE TEBLİĞ MASRAFINI ÖDEMEMİŞ OLMASI HALİNDE, İTİRAZ ETMEMİŞ SAYILACAĞINA” DAİR HÜKÜM 3222 SAYILI KANUN İLE KALDIRILMIŞTIR. denilmektedir.
Ayrıca Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 31.5.2002 T. 10105/11592 )kararın da "Alacaklı yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder. Borçlunun itiraz dilekçesinin tebliğ giderini vermediği gerekçesiyle itiraz etmemiş sayılarak takibin durdurulmasına ilişkin memur kararının iptaline karar verilmesi isabetsizdir” denilmektedir. |
05-07-2011, 17:35 | #15 |
|
merhabalar benimde itirazın iptali davalarıyla ilgili bir sorum olacak. durum şöyle ki; hiç bir işlem yapılmadığı ve itiraz olan bir icra dosyasında yasal sürede dava da açılmadığı için dosyamız işlemden kaldırıldı. biz de hukuki prosedür uyarınca dosyamızı yeniledik. şimdi borçlu bu aynı borçtan dolayı yenilediğimiz bu dosyada da itiraz ederse itirazın iptali davası açabilirmiyiz? teşekkürler..
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
itirazın iptali davası | johnross | Meslektaşların Soruları | 19 | 10-06-2014 12:30 |
Tam Yargı Davası-Hak Düşürücü Süre ve Bir Aile Dramı | Av. Can DOĞANEL | Meslektaşların Soruları | 6 | 04-04-2010 13:20 |
arkası bankaya vurdurulmayan çeke dayanarak itirazın iptali davası | bozoli | Meslektaşların Soruları | 27 | 12-10-2009 19:52 |
itirazın iptali Davası - Islah - Sebepsiz Zenginleşme Davasına Dönüştürme | Ersin KUŞ | Meslektaşların Soruları | 5 | 12-10-2009 10:54 |
İçtihat- itirazın iptali davası | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 2 | 19-01-2007 21:00 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |