25-12-2020, 15:49 | #1 | |||||||||||||||||||
|
HMK 177/2 Bozmadan Sonra Islah Yapılabilmesi
Sayın Meslektaşlarım, HMK. 177/2.Madde değişikliği ile Yargıtayın bozma veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararı sonrasında, Yerel Mahkemenin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde ıslah yapılabilmesine imkan tatındı. Burada kastedilen bozma veya kaldırma kararı öncesinde dava konusu talepler için bir kez ıslah yolu kullanılmışsa ikinci kez de ıslah yapılabilmesi mi yoksa hiç ıslah yapmamış davacıya ıslah hakkı tanınması mıdır? Katkılarınız için teşekkür ederim. Saygılarımla, |
25-12-2020, 22:34 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Islah, tahkikat bitinceye kadar yapılır. 177/2. madde hükmü, yerel mahkemenin, sonradan tahkikata ilişkin bir işlem yapmasını, tahkikatın devamı olarak veya tahkikat henüz bitmemş olarak kabul etmektedir. Hâl böyle olunca da bir tahkikat sürecinde ıslah bir def'a yapılır diye düşünüyorum. Şöyle de düşünülebilir : Kakdırma kararı ile yerel mahkemenin hükmü ve dolayısiyle dayandığı ıslah da hükümle beraber ortadan kalkmıştır. Yerel mahkeme yeniden yargılama yapacak ve taraf, ıslah edilecekse, dâvayı ıslah edecektir. Saygılarımla... |
25-12-2020, 23:16 | #3 |
|
Tahkikata ilişkin bir işlem yapılması derken yeni bir işlemden bahsedildiğini düşünüyorum.Bu ıslah hakkı,eski tahkikatta karara varılan hususlar için değil bence.
Ancak aşağıdaki Yargıtay Kararında farklı bir karar verilmiş. Yargıtay 17. H.D. 2019/149 E. 2020/7216 K 18.11.2020 T. Kararın tamamını da ekleyeceğim. |
25-12-2020, 23:19 | #4 |
|
YARGITAY KARARI
17 H.D. 2019/149 E. 2020/7216 K. 18/11/2020 T. MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Davacı vekili; davacının dava dışı banka ile yaptığı Gecikmiş Alacakların Satış ve Temlikine ilişkin sözleşme uyarınca davalı nezdinde kasko sigortalı olan dava konusu aracın dain ve mürtehin hakkını devraldığını, aracın hasarlı olduğunun devirden sonra öğrenildiğini, hasar bedelinin ödenmesi için davalı ... şirketine yapılan başvurunun sonuçsuz kalması üzerine dava açmak zorunda kalındığını belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... şirketi vekili; husumet, zamanaşımı ve esas yönünden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; hakkında pert-total işlemi uygulanan dava konusu çekicinin “trafikten çekilmiştir” ibareli kanuni belgesinin bulunmadığı, trafikten men edildiğine dair hususların trafik sicil kaydında olmadığı, bu nedenle davacının çekicinin hasar tutarını talep hakkının bulunmadığı ve davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 01/12/2014 gün ve 2014/17359 Esas 2014/17374 Karar sayılı ilamı ile "aracın hasar bedeli, sovtaj bedeli tespit edilmeden, perte ayrılmasının gerekli olup olmadığı değerlendirilmeden, sadece "trafikten çekilmiştir" belgesinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur. Davacı vekili 23/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini 80.000,00 TL olarak ıslah etmiştir. Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak aracın onarımının ekonomik olmayacağının belirlendiği, davacı tarafından hasarsız değerinden sovtaj değeri düşülerek bakiye kısmın tahsili ıslah yolu ile talep edilmişse de, davalının süresinde yaptığı zamanaşımı itirazı ve bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı nazara alınarak davanın kısmen kabulü ile dava dilekçesi ile talep olunun 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ıslah ile arttırılan bakiye kısmın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Eldeki dosyada Mahkemece her ne kadar; davalının süresinde yaptığı ıslah zamanaşımı itirazının kabulünün yanında, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı gerekçesiyle de ıslah ile arttırılan bakiye kısmın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş ise de, HMK hükümlerine göre bozmadan sonra ıslah yapılabileceği gözetilmeksizin aksi gerekçe de eklenerek ıslah ile arttırılan bakiye kısmın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca değişik bu gerekçeyle onanması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün HUMK.nun 438/9. maddesi uyarınca gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 18/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
26-12-2020, 15:16 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Katıklarınız için çok teşekkür ediyorum.
Ben değişiklik getiren bu hükmü; hakkında tekrar tahkikat işlemi yapılan dava konusu talebin bu araştırma sonrasında bozmadan önce bir kez ıslah yapılmış olsa da ikinci kez de ıslah yapılabileceği şeklinde yorumluyorum. Davacı ilk ıslahını yaparken fazlaya ilişkin hakkını yeniden saklı tutmuşsa, yerel mahkemenin kararını fazlaya dair hakkı için temyiz veya istinaf eder. Üst mahkemeye taşınan husus davacı veya davalı için henüz kazanılmış hak da yaratmamış durumdadır. Üst derece mahkemesi davacının lehine kararı ilk derece mahkemesine tekrar gönderdiğinde, hak arama özgürlüğüne, dava hakkının kısıtlanamamasına uygun olarak davacının talebini ikinci kez ıslah edebilmesi gerekir. Bir de şu açıdan bu düşüncemin daha doğru olduğunu düşünüyorum; Davacının hiç ıslah yapmadan ilk yargılamayı kapatması, pratikte çok nadirdir. Hepimiz biliriz ki zamanaşımı ve müvekkilin haklarına zamanında, hasarsız ulaşması gibi sebeplerle müddeabihi tahkikat bitene kadar en uygun zamanda artırırız. Yasa koyucu ve uygulayıcı HMK 177. maddeye gerçek bir değişiklik getirmek ve bir ihtiyaca cevap vermek istiyorsa; yapılması gereken ikinci kez tahkikata muhtaç duyulan hususta ikinci ıslaha olanak vermektir. Bu sebeplerle;
Karara da katılmaktayım. Farklı veya destekleyici görüşler ile varsa karar örneklerini de beklemekteyim. Devam edelim, |
26-12-2020, 21:53 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Değişiklik Gerekçesi
(TASARININ 19. MADDESİ YASALAŞAN METNİN 18. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.)
Değişiklik gerekçesinde cevabı vermiş zaten..)) Ben amaçsal yorum yaptığımdan aksi kanaatteyim. Pek de bir şeyin değişmediğini görmek üzdü.. Saygılar |
08-01-2021, 21:07 | #7 |
|
Üstadım biraz geç gördüm,
Fikrim: HMK 177/2 düzenlenmeden önce bozma ya da istinaf kaldırma kararı sonrasında ıslah konusunda doktrinde ve yargısal kararlarda tartışmalı bir hal vardı. Genellikle bozmadan sonra ıslah olmaz görüşü yaygındı. BU görüşün temelinde ilk derece mahkemesinde tahkikat bitene kadar ıslah yapılmış olsun veya yapılmamış olsun fark yoktu. Dolayısıyla HMK:177/2 hükmü sonrasında da ilk derece aşamasında ıslah edilmiş olsun ya da olmasın bozma ya da kaldırma kararı sonrasında ıslah mümkün hale getirilmiştir, diye düşünmemiz uygun olacaktır. |
08-01-2021, 21:13 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben bu görüşe katılmıyorum. |
08-01-2021, 21:26 | #9 |
|
Bir vatandaş olarak, armudun sapına, üzümün çöpüne üzülüyorum. Islah et, bi daha et, etme. Mühim olan tez elden adalet. Kanun-i Medeni'nin yıllar sonra uyanan, bir 603 ( mirasta iade) madde hükmünde geçen " bu kabilden" eş deyişle "gibi" bir ibaresi vardı. Üzerinde ne kadar tartışma yaşanmıştı, kendinden öncekilerle mahdut mu yoksa öncekilerin dışında daha başkalarımı diye.Saygılarımla...
|
08-01-2021, 21:31 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Fikrim: HMK 177/2 düzenlenmeden önce bozma ya da istinaf kaldırma kararı sonrasında ıslah konusunda doktrinde ve yargısal kararlarda tartışmalı bir hal vardı. Genellikle bozmadan sonra ıslah olmaz görüşü yaygındı. BU görüşün temelinde ilk derece mahkemesinde tahkikat bitene kadar ıslah yapılmış olsun veya yapılmamış olsun fark yoktu. Dolayısıyla HMK:177/2 hükmü sonrasında da ilk derece aşamasında ıslah edilmiş olsun ya da olmasın bozma ya da kaldırma kararı sonrasında ıslah mümkün hale getirilmiştir, diye düşünmemiz uygun olacaktır. Ben de aynını düşündüğümü yazdım.
Saygılar, |
08-01-2021, 21:33 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Kolaylaştırmak adı altında sorulara gark etmek.. Ne bileyim ben.. |
08-01-2021, 22:40 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
|
08-01-2021, 23:02 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli katkılarınız ve fikirleriniz için teşekkür ediyorum Üstat. |
15-02-2022, 17:18 | #14 |
|
malesef yargıtay 1 kez ıslah yapılabilceği kararında ama bence hatalı bir uygulama ve bir süre sonra değişecektir.
HMK'nın 177/2. maddesi uyarınca aynı davada ikinci kez ıslah ile talep arttırılması mümkün değildir. Fazlaya dair hakların ek dava açılmak suretiyle istenmesi gerekir. Bu itibarla, kısmi dava olarak açılan eldeki davada bozma öncesi ıslahla arttırılan miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bozma sonrası ikinci kez yapılan ıslah dilekçesindeki talep nazara alınarak fazlaya karar verilmesi,Doğru görülmemiştir. 5. Hukuk Dairesi 2021/6211 E. , 2021/11045 K. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hiç Islah Yapılmamışsa Bozmadan Sonra Islah Yapılabilir mi? | mslmklvz | Meslektaşların Soruları | 17 | 03-03-2017 13:33 |
Bozmadan sonra ıslah | avukatzeki | Meslektaşların Soruları | 4 | 24-10-2016 13:52 |
Bozmadan sonra yargılama | gonulece | Meslektaşların Soruları | 1 | 29-01-2014 16:33 |
Yargıtay 9. H.D."Bozmadan Sonra Islah Olur" | ysrklc | Meslektaşların Soruları | 2 | 24-05-2013 17:49 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |