|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
16-11-2020, 18:45 | #1 |
|
Kamu görevlisine rücu davası
Kamu zararı nedeniyle kamu görevlisine açılacak rücu davasında tazminatın görüldüğü davanın kamu görevlisine ihbarı gerekli midir? Rücu davasında bu şart aranmaz diye biliyorum. Zarar köy tüzelkişiliği ile kaymakamlık işleminden doğduysa rücu davası kime karşı açılmalıdır? Rücu davasına uygulanacak Zamanaşımı 5018 sayılı yasaya göre 10 yıl mıdır? Şimdiden teşekkürler.
|
17-11-2020, 14:03 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Benim soruma verdiğim cevaplar şöyle;sizler de biraz katkıda bulunursanız çok sevinirim. 1-Kamu görevlisi(kaymakam) ve zararı ödeyen(belediye) arasında müteselsil sorumluluk söz konusu olduğu için(iç ilişki)rücu davası açılabilmesi için asıl dava müteselsil sorumlulardan birine ihbar edilmemiş olsa bile rücu davası açılmasına engel değildir ancak ihbar etmeyen taraf faiz yargılama gideri ve vekalet ücretini rücu edemez ve Alacaklı ile müteselsil sorumlu arasındaki asıl davada, davalı sorumlu diğersorumluların kimliklerini bilse ve şartları oluşsa dahi ihbarda bulunmayabilir ziraihbarda bulunma bir zorunluluk olmayıp, tamamen tarafların tercihindedir.İhbarınyapılmaması, kişinin daha sonra rücu davası açma hakkını elinden almaz fakat rücu davası açıldığında karşı tarafa karşı ileri süreceği rücu imkânını zayıflatır.Şöyle ki, kendisine ihbarda bulunulmayan müteselsil sorumlu, asıl davada kurulan hükmün hatalıolduğunu veya dayanılan vakıaların yanlış olduğunu ileri sürebilir. Bundan dolayı da ilkdavada verilen karar, dava aşamasına katılmayan müteselsil sorumluyu bağlamayacakve rücu davasında hâkim tekrar inceleme yaparak aksi yönde bir karar verilebilecektir. 2-Köylerin tüzelkişiliğinin ortadan kalkması sebebiyle kamu zararının tahsili için adli yargıda iç işleri bakanlığına karşı açılacaktır. (Kaymakamlık ilçelerde devleti temsil etse de hukuken tüzel kişiliği yoktur. Dolayısıyla temsil yetkisinin bulunduğundan da bahsetmek mümkün değildir. Açılacak davalarda husumet kaymakamlıklara değil T.C. İçişleri Bakanlığı’na yöneltilir.) 3-5018 sayılı yasa 6098 sayılı yasaya göre özel kanun hükmünde bulunduğundan zamanaşımı süresi kamu zararının meydana geldiği yılı(zararın miktarı ile zararın meydana gelmesinde sorumlu bulunan kişi/kişilerin kesin olarak bilindiği tarih) izleyen mali yılın başından başlamak üzere 10 yıl içinde açılmalıdır veya müteselsil borçlulardan biri zararı giderirse alacaklının haklarına halef olacağından asıl davanın tabi olduğu zamanaşımına tabi olacaktır. |
18-11-2020, 12:25 | #3 |
|
Konu ilgili kanunların etraflıca incelenerek cevaplandırılmasını gerekmekte. Zaten sizde gerekli incelemeleri yaparak sorunuzu sormuşsunuz. Ben bu konuda kişisel görüşümü söyleyebilirim.
1.) Belirttiğiniz gibi Kaymakamlığın tüzel kişiliği olmadığından Kaymakamlık yönünden husumet İçişler Bakanlığı'na yöneltilir. Köy Muhtarlığı yönünden ise, 6360 sayılı K.nun geçici 1. maddesinin 13. fıkrasında; “1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur” hükmü gereği Köy Muhtarlığı yönünden husumetin Bakanlığa değil İlçe Belediyesine yöneltilmesi görüşündeyim. Davacı belediye ile muhtarlığın bağlandığı belediye aynı ise , kamu görelisi muhtarın şahsına dava açılmasının uygun olacağı görüşündeyim. 2.) "Rücu davasında ihbar zorunluluğu bulunmadığı, ancak kendisine ihbar yapılmayan tarafın; ilk davada kurulan hükmün hatalı olduğunu veya dayanılan vakıaların yanlış olduğunu ileri sürebileceği bundan dolayı da ilk davada verilen kararın, dava aşamasına katılmayan müteselsil sorumluyu bağlamayacağı ve rücu davasında hâkim tekrar inceleme yaparak aksi yönde bir karar verilebileceği" hakkındaki görüşünüze katılıyorum. 3.) Konu kamu maliyesini ilgilendirdiğinden TBK.hükümlerinin yanısıra 5018 sayılı kanun hükümleri de uygulanacaktır. 5018 sayılı kanun TBK.na göre özel nitelikli bir kanun olduğundan davanın 5018 s.K.nun 74.m.sindeki 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu söylenebilir. 4.) Belediye ile İçişleri Bakanlığı arasındaki davanın 3533 sayılı Mecburi Tahkim K.göre Hakem Sıfatıyla görevli Hakimlikte, Muhtarın şahsına yönelik davanın ise genel mahkemede açılması gerektiğini düşünüyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Kamu görevlisine hakaret ve tehdit sonucu kesinleşmiş ceza davası sonucu manevi tazminat | Av.Gazi Ayberk SOM | Meslektaşların Soruları | 4 | 25-06-2015 12:17 |
kamu görevlisine hakaret suçu | m.fahrikoc | Meslektaşların Soruları | 3 | 29-11-2012 10:45 |
kamu görevlisine görevden dolayı hakaret | av.asen öznur | Meslektaşların Soruları | 1 | 12-05-2010 15:38 |
Kamu Görevlisine Hakaret Suçu Oluşmuş mu? | MEHMET BİROL ŞAHİN | Meslektaşların Soruları | 4 | 09-11-2007 23:01 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |