|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
29-04-2013, 11:27 | #1 |
|
yargıtay kararı arıyorum
Sayın Meslektaşlarım iyi çalışmalar;
Yargıtay 12. HD. 2010/5185 E. , 2010/17878 K. 06.07.2010 tarihli kararını arıyorum. Karar, iflasın ertelenmesinde tedbir kararı almış olan şirkete karşı işçi alacağı ile ilgili takip yapılabileceğine ilişkin. Değerli vaktinizi ayırıp bu konuda yardımcı olursanız sevinirim şimdiden çok teşekkür ediyorum. |
29-04-2013, 12:12 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av.şhn, Yardımcı olması dileğiyle, Av. Yüksel Eren Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Esas : 2010/5185 Karar :2010/17878 Tarih :06.07.2010 *İFLASIN ERTELENMESİ KARARI *İŞÇİLİK ALACAKLARI (2004 s. İİK m. 89, 179B, 206) Özet : İİK. nun 179/b maddesi hükmü gereğince, iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak 206/1 deyazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, İİK. nun 206. maddenin birinci sırasındaki alacaklardandır. Somut olayda, borçlu tarafından inkar edilmeyen, bir diğer ifade ile borca kısmen itiraz edilmesi nedeniyle kabul edilen takip dayanağı protokole göre, takibe konu alacak işçi alacağı olup, tahakkuk etmiştir. Bu durumda takip konusu alacak İİK. nun 206. maddenin birinci sırasındaki alacaklardan olduğundan, İİK. nun 179/b-son maddesi uyarınca iflasın ertelenmesi süresi içinde haciz yoluyla takibi mümkün olmakla, bu davada verilen tedbir kararı takibi etkilemez. -YARGITAY İLAMI- Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı Neşe Özkal vekili tarafından protokole dayalı olarak 01.09.2009 tarihinde genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu Atateks Dış Tic. AŞ.ne örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçen vekilinin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile, borca kısmen itiraz ettiği ve itiraz edilmeyen kısım yönünden takibin kesinleşmesi üzerine, kesinleşen alacak yönünden takibe devam edilerek borçlunun 3. kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının haczi için İİK. nun 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiği anlaşılmıştır. Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/160 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında 22.05.2009 tarihinde borçlu şirketin hak ve alacakları üzerine haciz ihbarnamesi gönderilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine, icra müdürlüğünce anılan tedbir kararı nedeniyle haciz ihbarlarının fekki yönünde işlem tesis edildiği görülmüştür. İİK. nun 179/b maddesi hükmü gereğince, iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, İİK. nun 206. maddenin birinci sırasındaki alacaklardandır. Bu düzenlemeler işçiyi koruma amaçlı olup, iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık süre alt sınır olarak öngörülmüştür. Buna göre iflasın ertelenmesinden en fazla bir yıl öncesine ilişkin ve erteleme süresi içinde doğan işçi alacakları bu madde kapsamında kabul edilmelidir. Aksi halde iflasın ertelenmesi süresinde tek geçim kaynağı ücreti olan işçinin korumasız bırakılması yasa koyucunun amacı ile bağdaşmayacaktır. Somut olayda, borçlu tarafından inkar edilmeyen, bir diğer ifade ile borca kısmen itiraz edilmesi nedeniyle kabul edilen takip dayanağı protokole göre, takibe konu alacak işçi alacağı olup, 24.04.2009 tarihinde tahakkuk etmiştir. Bu durumda takip konusu alacak İİK. nun 206. maddenin birinci sırasındaki alacaklardan olduğundan, İİK. nun 179/b-son maddesi uyarınca iflasın ertelenmesi süresi içinde haciz yoluyla takibi mümkün olmakla, bu davada verilen tedbir kararı takibi etkilemez. Bir an için mahkemenin gerekçesinde olduğu gibi, protokolde tarih bulunmaması nedeniyle alacağın tedbir kararından sonra tahakkuk ettiği düşünülse bile, bu halde dahi yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere durum değişmeyecektir. O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. Kaynak:Corpus Arşiv |
29-04-2013, 12:19 | #3 |
|
T.C.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2010/5185 K. 2010/17878 T. 6.7.2010 DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Alacaklı Neşe Özkal vekili tarafından protokole dayalı olarak 1.9.2009 tarihinde genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu Atateks Dış Tic. A.Ş. ne örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçen vekilinin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile, borca kısmen itiraz ettiği ve itiraz edilmeyen kısım yönünden takibin kesinleşmesi üzerine, kesinleşen alacak yönünden takibe devam edilerek borçlunun üçüncü kişiler nezdindeki hak ve alacaklarının haczi için İ.İ.K. nun 89/1. maddesi uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiği anlaşılmıştır. Çorlu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/160 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında 22.5.2009 tarihinde borçlu şirketin hak ve alacakları üzerine haciz ihbarnamesi gönderilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine, icra müdürlüğünce anılan tedbir kararı sebebiyle haciz ihbarlarının fekki yönünde işlem tesis edildiği görülmüştür. İ.İ.K. nun 179/b maddesi hükmü gereğince, iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak 206 ncı maddenin 1. sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas sebebiyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, İ.İ.K. nun 206. maddenin 1. sırasındaki alacaklardandır. Bu düzenlemeler işçiyi koruma amaçlı olup, iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık süre alt sınır olarak öngörülmüştür. Buna göre iflasın ertelenmesinden en fazla bir yıl öncesine ilişkin ve erteleme süresi içinde doğan işçi alacakları bu madde kapsamında kabul edilmelidir. Aksi halde iflasın ertelenmesi süresinde tek geçim kaynağı ücreti olan işçinin korumasız bırakılması yasa koyucunun amacı ile bağdaşmayacaktır. Somut olayda, borçlu tarafından inkar edilmeyen, bir diğer ifade ile borca kısmen itiraz edilmesi sebebiyle kabul edilen takip dayanağı protokole göre, takibe konu alacak işçi alacağı olup, 24.4.2009 tarihinde tahakkuk etmiştir. Bu durumda takip konusu alacak İ.İ.K. nun 206. maddenin 1. sırasındaki alacaklardan olduğundan. İ.İ.K. nun 179/b-son maddesi uyarınca iflasın ertelenmesi süresi içinde haciz yoluyla takibi mümkün olmakla, bu davada verilen tedbir kararı takibi etkilemez. Bir an için mahkemenin gerekçesinde olduğu gibi, protokolde tarih bulunmaması sebebiyle alacağın tedbir kararından sonra tahakkuk ettiği düşünülse bile, bu halde dahi yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere durum değişmeyecektir. O halde mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 6.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. umarım yararlı olur iyi çalışmalar diliyorum. |
29-04-2013, 13:12 | #4 |
|
çok teşekkür ederim sayın Av. Yüksel Eren ve sayın Rüzgâr1201 iyi çalışmalar dilerim
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yargıtay Kararı Arıyorum ! | oceans17 | Meslektaşların Soruları | 3 | 03-04-2011 20:34 |
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi | müebbet | Meslektaşların Soruları | 4 | 16-12-2010 14:00 |
yargıtay kararı arıyorum | Av.Ayşegül Çoban | Meslektaşların Soruları | 12 | 19-02-2010 12:18 |
Yargıtay kararı arıyorum. | av_omerolgun | Meslektaşların Soruları | 3 | 19-11-2009 14:48 |
yargıtay kararı arıyorum | Av.Ali GÖKBAYRAK | Meslektaşların Soruları | 2 | 17-01-2009 17:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |