Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 11.HD. 2003/3327 E.-2003/9321 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Kendisi(davacı)adına bankaya(davalı)gelen havalenin,davalının kusuru ile 3.şahsa ödendiğine ve davalıdan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlıkta;
hesaptaki paranın pasaportu ibraz eden kişiye ödendiği savunulduğuna göre,paranın davacı tarafından çekilip çekilmediğinin HUMK.309. madde gereğince dekont üzerinde imza incelemesi suretiyle belirlenmesi, imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesi halinde ise,ibraz edilen pasaportun 3. şahsın eline geçişinde ve bu pasaport ile 3. şahsın tahsilat yapmasında davacının da kusuru bulunup bulunmadığının araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 14.10.2003)
Taraflar arasında görülen davada Şişli Asliye 4.Hukuk Mahkemesi´nce verilen 07.11.2002 tarih ve 1999/324 - 2002/1886 sayılı kararın Yargıtay´ca incelenmesi duruşmalı olarak davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 14.10.2003 günde davalılardan C____bank avukatı M___U____ gelip, davacı avukatı ve diğer davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraf avukatı dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Ali Orhan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin adına Amerika´dan gelen 8.000 USD.nin, muhtemelen aynı ad ve pasaport fotokopisi ile 3. bir şahsa ödendiğini ileri sürerek, bu miktarın davalıdan tahsilini istemiştir.

Davalı vekili, paranın havale emrinde belirtilen pasaport numarası ile ibraz edilen pasaport sahibine ödendiğini, havale emrinde imza yer almadığından, bankanın lehdar imzasını karşılaştırma olanağı bulunmadığını, bankanın yapılan işlemde kusurunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, davacı adına gelen havalenin sahte kimlik sunan şahsa ödendiği, bankanın bu işlemden sorumlu olduğu, ödeme sırasında sunulan kimliğin gerçek hesap sahibine ait olup olmadığının banka görevlilerince ayırt edilemeyeceği savunmasının ceza davasında değerlendirilebileceği gerekçesiyle davanın kabulüne, 2.400.000.000.-TL.nın dava tarihinden itibaren reeskont oranı üzerinden faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen ve aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Ancak, davalı bankaca, hesaptaki paranın pasaportu ibraz eden kişiye ödendiği savunulduğuna göre, paranın davacı tarafından çekilip çekilmediğinin HUMK.nun 309 ncu maddesi gereğince imza incelemesi suretiyle belirlenmesi gerektiği halde, mahkemece bu konuda herhangi bir inceleme yapılmadan karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu durumda mahkemece yapılacak iş, ödeme dekontundan tahsil eden adına atılan imzanın davacıya ait olup olmadığının saptanması, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 275.000.000.-TL duruşma vekillik ücretinin Avukatlık Ücret Tarifesi´nin 21 nci maddesi gereğince KDV´si ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.10.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 309 :Muayyen günde hakim iki tarafı isticvap ve ledelhace senedi imza ettiği iddia olunan şahsı istiktap eder. Hakim iki tarafın ita ettikleri izahattan ve ibraz ve irae ettikleri delillerden veya imza kendisine isnat olunan şahsın istiktabından senedin vüsuk ve ademi vüsuku hakkında istihsali kanaat edemediği surette ehlihibre vasıtasiyle senedin imzasının tahkikına veyahut yazıldığını görenlerin istimaına veya senedin münkiri tarafından yazıldığına sureti katiyede delalet eden vakayiin şuhut ile ispatına karar verir.

Ehlihibre vasıtasiyle tahkikata karar verildiği takdirde medarı tatbik olacak yazı ve ehlihibrenin tahkikatı icra edeceği gün hakim tarafından tayin olunur.

Mahkeme bu bapta ancak iki tarafın ittifak ettikleri her nevi evrak ile senedatı resmiyeden olan ve bir kimse tarafından hasbelmemuriye veya mahkeme huzurunda tahrir veya imza edilen evrakı tatbika esas addedebilir.

Tatbika esas ittihaz olunabilecek evrak olmadığı veyahut olup da derecei kifayede bulunmadığı takdirde ehlihibre tarafından terkip olunacak ibarelerle münkir olan kimseye yazı yazdırılarak tatbikat icra olunur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 08-12-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03040195 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.