Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 2. Ceza Dairesi 2008/10196 E.N , 2008/15777 K.N. İçtihat

Üyemizin Özeti
Sanıkların, katılanın konutuna,katılandan bir rıza almadıkları veya bilgi vermedikleri halde katılan evde yokken katılanın kızına katılanın rızası ve bilgisi dahilinde eve geldiklerini ifade ederek girmeleri, konutun mülkiyetinin kooperatife ait olsa bile hukuka aykırı olduğu gözetilmelidir.
(Karar Tarihi : 14.10.2008)
Gündüzleyin konut dokunulmazlığını bozma suçundan sanıklar Ş___, B___, N___, M___ ve V.G___'nin yapılan yargılaması sonucunda; beraatlerine dair (S___ Birinci Asliye Ceza Mahkemesi)'nden verilen 29.05.2006 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili tarafından istenmekle ve dosya Yargıtay C.Başsavcılığının 10.04.2008 tarihli tebliğnamesiyle Dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü.

Dosya kapsamına göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;

Yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCY'nin 116. maddesi ile yürürlükten kaldırılan 765 sayılı TCY'nin 193. maddesi irade ve rıza özgürlüğünü ihlal ederek konuta girmeyi yasaklamıştır. Konut ya da eklentisine hak sahiplerinin iradelerine karşı girmek yahut da rızayla girdikten sonra rızasız orada kalmak suçtur. Türk Ceza Yasası'nda (5237 ve 765 sayılı) konut dokunulmazlığını bozma suçu kişi özgürlüğüne karşı bir suç olarak düzenlenmiştir.

Konut dokunulmazlığını bozma suçu genel kasıtla işlenen bir suç olup, özel kasıt aranmaz. Bu nedenle failin amacının (saikin) kötü ya da iyi olması suçun kasıt öğesi yönünden oluşumunu etkilemez.

Ayrıca konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile korunan hukuki yarar konutta oturanların kişi özgürlüğü olup, konutun mülkiyeti değildir.

Somut olayda katılan ile sanıklardan Ş___'nün başkanlığını yaptığı sulama kooperatifi arasında Asliye Hukuk Mahkemesinde men-i müdahale davası dolayısıyla uyuşmazlık bulunmaktadır. Olay günü sanıkların, katılanın konut olarak kullandığı kooperatife ait evdeki bir odadan kooperatife ait evrakları almak için, katılanın evde bulunmadığı bir sırada, evde bulunan kızına, babasının haberi olmadığı halde haberi olduğunu söyleyerek konuta girip, odadaki evrakları karıştırıp bir kısmını da almaları şeklinde gerçekleşen eylemde; sanıkları katılanın konutuna yasal olmayan ve hile ile elde edilmiş rıza ile girdiklerinden, ayrıca konutun mülkiyetinin anılan kooperatife ait olmasının, sanıklara konutta oturanların irade ve rıza özgürlüklerini ihlal ederek, iradelerine karşı olarak konuta girme hakkı vermeyeceğinden, böylece atılı suçun öğelerinin oluştuğu gözetilmeden, yerinde ve yasal olmayan gerekçeyle atılı suçtan sanıkların BERAATLERİNE karar verilmesi,

2- Fiilin suç oluşturmaması nedeniyle derhal beraat kararı verilmesi dışında, delillerin takdir ve tayini gereken durumlarda sanığın sorgusu yapılıp savunması saptanmadan beraat kararı verilemeyeceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Dairelerin uyum gösteren kararlarının da bu yönde olduğu gözetilmeden, 5271 sayılı CMK'nın 193/2. maddesine yanlış anlam verilmek suretiyle sanık V.G___'nin sorgusu yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,

Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 14.10.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ceza Kanunu MADDE 116 :(1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikayeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Birinci fıkra kapsamına giren fiillerin, açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri hakkında işlenmesi hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.

(3) (Değişik: 31/3/2005 – 5328/8 md.) Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir.

(4) Fiilin, cebir veya tehdit kullanılmak suretiyle ya da gece vakti işlenmesi halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Raşit TAVUS
Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi
Şerh Son Güncelleme: 31-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02743292 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.