Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 12.HD. 1997/7745 E.-1997/8097 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Müdahalenin önlenmesine ilişkin,kesinleşmiş ilama dayalı bir takipte, takip talepnamesinde müşteki(3.kişi)hakkında herhangi bir takip yok ise; tahliyesi istenen yeri işgal etmekte olan 3.kişi hakkında ilamın infazının yapılabilmesi için, İİK. 27 ve 29. maddesinde ki yazılı şartların gerçekleşmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 07.07.1997)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddedi içinde temyizen tetkiki Alacaklılar vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 23.6.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

Alacaklılar, kesinleşmiş bir müdahalenin önlenmesi ilamına dayanmaktadırlar. İncelenen takip talepnamesine göre, müşteki hakkında ise herhangi bir takip yoktur. Hal böyle olunca, tahliyesi istenen bu yeri işgal etmekte olan kişi hakkında, ilamın infazının yapılabilmesi İ.İ.K.´nun 27 ve 29. maddesinde yazılı şartların tahakkuku ile mümkündür. Müştekinin, karardan önceki bir tarihtenberi her ne sebeple olursa olsun burayı işgal ettiği anlaşılırsa bunun hakkında açılan dava sonunda alınacak ilama göre icra takibi yapılması halinde tahliyesi mümkündür. Ancak işin mahiyetine göre duruşma açılarak, her iki tarafa iddialarını ispat yönünde delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekir. Evrak üzerinde sadece şikayetcinin delillerinin incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Kabul şekline göre de şikayetci takipte taraf olmadığına göre kendisine ilişkin işlemlerin iptaline karar vermek gerekirken takibin iptali de isabetsizdir.

KARAR : Alacaklılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 7.7.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 27 :Taşınmaz, üçüncü bir şahıs tarafından davadan sonra ve hükümden evvel tapuya tescil edilmiş bir akte müsteniden işgal edilmekte ise alacaklı borçlunun o şahsa karşı malik olduğu hakları haiz olur. Bu şıkkı ihtiyar etmezse borçlusuna karşı tazminat davası açabilir. Şu kadar ki suiniyet sahibi üçüncü şahıslara karşı umumi hükümler mahfuzdur.

(2. fıkra, 14.2.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 14.1.2011 tarih ve 6103 S.K. m.41/2-l hükmü gereğince 1/7/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır)



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 21-10-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01534796 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.